- 14 Ağustos 2018 Salı 16:09

Çiftçi, gündeme dair açıklamalarda bulundu

A
A
A
Çiftçi, gündeme dair açıklamalarda bulundu

Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Nihat Çiftçi, gündeme dair açıklamalarda bulundu.

Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Nihat Çiftçi, gündeme dair açıklamalarda bulundu.


Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Nihat Çiftçi gündemi değerlendirmesinde son dönemlerde yaşanan ekonomik saldırılara Türk milletinin direnç göstereceğini belirtti. Çiftçi, "Son bir haftadır dış güçlerin, bu toplumun belini bükmesi için ve milletin yakın bir tarihte seçmiş olduğu Başkanına mesaj vermek için ekonomimize müdahaleler var. Türkiye Cumhuriyeti büyük bir millet, birçok badireyi atlamış ve bunun gibi nice sorunların üstesinden gelmiş bir toplumdur. Allah’ın izni ile milletimizin ve kurumlarımızın göstereceği direnç ile ülkemizin bu ekonomik sıkıntılar da giderilmiş olacak. Bizler kurumlarımızın güçlü yapılarına ve milletimizin duruşuna güveniyoruz. Bizler perdenin arkasında dönen oyunları çok iyi bir şekilde görüyoruz” dedi.


“25 maddelik tasarruf tedbiri kararı aldık”


Büyükşehir olarak tasarruf tedbirleri aldıklarını dile getiren Çiftçi, “Yerel yöneticiler olarak kendi kurumlarımızda kendi değerlerimizde, kendi kaynaklarımızla ve merkezi bütçede gelen payla ilgili olarak dün gerçekleştirdiğimiz Büyükşehir Meclisinde görüştüğümüz üzere, Büyükşehir Belediyesi, ŞUSKİ Genel Müdürlüğümüz ve bizlere bağlı olan şirketlerimiz olarak 25 maddelik bir tedbir kararı aldık ve uyguluyoruz. Tedbirlerimiz de hizmetlerimiz noktasında hiçbir aksaklık yaşanmayacak. Hizmete ve yatırıma devam ama aynı şekilde tasarruf noktasında gerekli olan tedbirleri kurum olarak alacağız. Her şeyde bir hayır vardır, bu döviz kurunda yapılan baskılar neticesinde TL’nin değer kaybetmesi inanıyorum ki millilik açısından belki de ülkemizin daha iyi bir şekilde ayaklarının üzerinde durması, yeniden kendini sorguya çekerek ve aynı şekilde milli değerini milli üretimine katkıda bulunmasını gerektirecektir. Bu noksanlıkları geliştirebilmek için tüm kurumlar anlamında yeni bir yol haritasının başlamasına vesile olacaktır. Hükümetimizin almış olduğu kararlar ile de Allah’ın izni ile piyasaların rahatlaması sağlanacaktır” şeklinde konuştu.


“Tugay alanını millet bahçesi adı altında büyük bir botanik park olarak düzenleyeceğiz”


Tugay alanı için yetki aldıklarını belirten Çiftçi, “Şanlıurfa’mızın yıllardır gündeminde olan Tugay alanın Millet Bahçesi olması noktasında Meclisimiz Başkanlığımıza ve encümenlerimize yetki verdi. Büyükşehir Belediye Meclisine teşekkür ediyoruz, önemli bir sorumluluk ve önemli adımlar atıldı. İlgili dairemiz çalışmalarını yürütüyor ve biz bu konuta somut atarak sözleşme kanunlarını hazırlıyoruz. Sözleşmeyi Milli Savunma Bakanlığımız ile imzaladıktan sonra kamuoyuna daha detaylı bilgileri vereceğiz. Büyükşehir Belediye Başkanlığımız tarafından ciddi bir şekilde çalışmanın başlatıldığını Tugay’ın tahliye edilmesi anlamında çok önemli adımlar atıldığını belirtmek istiyorum. Şanlıurfa’nın en büyük projesi olma noktasında hemen sonuç beklemek doğru değil, yeni bir Tugay planlanacak bu Tugay’ın yapımı gerçekleştirilecek ardından mevcut Tugay oraya gittikten sonra Büyükşehir Belediyemiz tarafından alan yapılmaya başlanacak. Bu işlem sırasını ayarlıyoruz, her iki kurumun kendi yükümlülüklerini ve sorumluluklarını belirtmek için Allah’ın izni ile sözleşmeyi yakın bir tarihte imzalayacağız. Bu önemli kararın Şanlıurfa’ya hayırlı olmasını diliyorum. Şanlıurfa için bir proje doğru ise elimizi taşın altına değil gövdemizi taşın altına koymaktan çekinmeyiz” ifadelerini kullandı.


"Milli anlamında güneş enerjisini değerlendirmek için GES projesi başlattık"


Şanlıurfa’da yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik yatırımlar yaptıklarına da değinen Çiftçi, "Yaklaşık bir yıldır Büyükşehir Belediyesi Etüt Daire Başkanlığımız yeni bir kalkınma modeli çalışmalarını yürütüyor. Yerel yönetimlerde yeni bir kalkınma modeli başlığı ile yeni bir Şanlıurfa modeli inşasını sürdüreceğiz. Buna istinaden yeni projeler geliştirerek yeni bir yol haritası çizeceğiz. İlk olarak Şanlıurfa güneşi enerjisini en fazla illerin başında geliyor. Milli anlamında güneşi değerlenmek adına bir yaklaşım projesi değerlendirdik. Özel sektöre Güneş Enerjisi Sistemi kurma noktasında Büyükşehir Belediyemiz bir proje geliştirdi. Şanlıurfa’nın enerji sektöründe güneşten maksimum derecede faydalana bilmesi ve güneşten aldığı enerjiyi kendi yatırımlarında kullanabilmesi güzel bir proje geliştirdik buda Güneşe dayalı Sera sistemi. Kalkınmalı bir Belediyecilik anlayışı ile gidiyoruz, bunun bir modelini de kendi fidanlık alanımızda ve yine ortağı olmuş olduğumuz Tekno Kent bünyesinde şirketlerimiz vasıtası ile yapacağız. Her şekli ile işletmelerimizi kalkındırabilecek ve Tarım ile uğraşan vatandaşlarımıza vizyon olabilecek bir proje” dedi.


“Jeotermal alanlarını yeni projelerle tekrar düzenleyerek yatırımcıya sunacağız”


Bir kalkınma projesinin de Jeotermal kaynaklarla ilgili olduğunu belirten Çiftçi, “Şanlıurfa’nın jeotermal bölgesi olan Kara Ali bölgemizin yeniden düzenleyerek yer altı sıcak su kaynağını doğru bir şekilde kullanabilmek için yeni bir proje geliştirdik. Aynı şekilde bölgede bulunan tarıma elverişsiz alanları da Termal Turizm alanı olarak kazandırılması için yine bir çalışmamız yürüyor. Bu karar ile Jeotermal alana yatırım yapmak isteyen vatandaşların da önü açılıyor” şeklinde konuştu.


"Şanlıurfa’nın kendi kaynağı olan bazaltı ve Urfa taşını işleyerek değerlere sahip çıkacağız"


Şanlıurfa’nın kaynaklarını doğru bir şekilde kullanmak için kendi doğal kaynağı olan Bazalt ve Urfa taşı ile ilgili proje geliştirdiklerini belirten Çiftçi, “Kendi kaynağımız olan Karacadağ’ın Bazalt taşını kullanarak gerek asfaltta ve yol yapımında gerek ise imalatlarda kullanacağız. Kurduğumuz şirketimizde mucur ocağının şantiyesini tamamladık. Mucur üretimini gerçekleştireceğiz, şehir olarak kullanabileceğimiz tüm imalatlarımız da orta refüj, kaldırım ve plak taşlarına kadar bazalt taşından üreteceğiz. 100 yıl kalabilecek plaklar devreye girecek ve 100 yıl uzun ömürlü olacak. Bizim için çok önemli bir kalkınma projesidir ve önemle üzerinde duruyoruz. Aynı şekilde Urfa taşımızın işlenmesi söz konusu, gerek Fen İşlerinde gerek sosyal tesislerimizde ve restorasyon çalışmalarında kullanacağız” ifadelerini kullandı.


"Sahil şehirleri planlıyoruz"


Şanlıurfa’da sahil şehri projesini yapmak için çalışmaların sürdüğüne dikkat çeken Başkan Nihat Çiftçi, “Şanlıurfa büyük bir şehir ve vatandaşlarımızda bir yazlık kültürü var. Vatandaşlarımızın aileleri ile 15, 20 gün kalabileceği noktasında dışarıda yatırımlar yaparak yazlık alıyor. Şanlıurfa’nın doğal güzelliklerinden olan Baraj gölü etrafında güzel bir planlama yeni sahil şehirleri planlıyoruz. Çok önemle üzerinde durduğumuz bu projenin burada karşılanması için elimizden gelen tüm çabayı sergiliyoruz” dedi.


"Gıda OSB’yi kurduk"


Bir diğer projenin Gıda OSB olduğunu belirten Çiftçi, “ Şanlıurfa’nın kendine has ürünlerini İsot, Buğday, Tereyağı, Fıstık, Pirinç ve Nar gibi ürünlerini büyük pazarlarda tüketici ile buluşturmak için Valiliğimiz ile birlikte Gıda OSB’yi kuruyoruz. Ürünlerimizin marka haline gelmesi için üretim tesislerine ihtiyacımız var. Amacımız kurmuş olduğumuz bu OSB ile Şanlıurfa’nın tahıl anlamında marka olabilecek ürünlerini markalaştırmaya kavuşmaktır. Yer tahsislerimiz tamamlandı, Bakanlıktan izinlerimizi aldık buradaki esnafımızla bir araya geldik ve alanın alt yapısını görüştük” şeklinde konuştu.


17 küçük sanayi sitesinin yapım çalışmaları son aşamada


“Aynı şekilde şehir içine sıkışmış olan esnafımız ve zanatkarlarımız ile ilgili yeni düzenlemeler getirerek bağlı oldukları kooperatiflerden Küçük siteler kurdurduk. 17 Aladaki kooperatiflerimizi bir araya getirerek Evren Sanayi Sitesinin üst tarafında yeni siteler planlanarak yapıldı. Şuanda birçok işletme açılışa hazır durumda ve Şanlıurfa’ya 17 adet küçük sanayi sitesi kazandırmış olduk. Bu esnafımızın bir çıta büyümesini sağlayacak. Küçük ölçekli esnafımızı orta ölçeğe ve ardından büyük ölçeğe taşımış olacak” sözlerini kullandı.


Bu ve buna benzer kalkınma modellerinin olduğunu belirten Çiftçi, “İlerleyen günlerde Uzmanlarımız tarafından Şanlıurfa hangi modeller ile ve imkânlarla kalkınır konuları ile ilgili geniş kapsamlı bir lansman çalışmamız var” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Sağlık Bakanı Koca: "Malpraktis, Türkiye’de kökten çözülüyor" Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ni ziyaret eden Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Beyaz reformla birlikte düzenlenen Malpraktis Yasası var. Dünyada benzeri olmayan şekliyle Malpraktis, Türkiye’de kökten çözülüyor" dedi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Zeytinburnu’nda esnafları ziyaret ederek vatandaşlarla bir araya geldi. Bakan Fahrettin Koca’ya Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy, eşlik etti. Öğle namazını Millet Camii’nde kılan Bakan Koca, 58. Bulvar esnafını ziyaret etti. Ziyaretin ardında Bakan Koca, Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesine geldi. Başhekimlik binasında hastane yöneticileri ve çalışanları ile bir araya gelen Bakan Koca, daha sonra gazetecilere açıklamalarda bulundu. "Dünyada hekimlik, sigorta şirketleri ile avukatlar arasına sıkışmış durumda” Hekimlerin yapmış oldukları operasyonlardan sonucu kötü olan ve hekimlerin tazminat ödemelerini sonlandıran yasa ile konuşan Bakan Koca, “Beyaz reformla birlikte düzenlenen Malpraktis Yasası var. Dünyada benzeri olmayan şekliyle Malpraktis, Türkiye’de kökten çözülüyor. Kasıt olmadıkça sağlık çalışanına veya hekime rücu edilme durumu söz konusu değildir. 1 buçuk yıldan fazla zaman geçti, devam eden davalar dahil olmak üzere bugüne kadar hiçbir hekim arkadaşımıza rücu söz konusu olmadı. Kasıt olmadıkça rücu söz konusu olmayacak. Kasıt varlığı mahkeme kararıyla sabitse o zaman cezaevinde olan bir kişiden bahsediyoruz. Bu anlamda beyaz reformun en büyük kazanımlarından bir tanesi Malpraktis Yasası oldu. Dünyada hekimlik, sigorta şirketleri ile avukatlar arasına sıkışmış durumda. Türkiye uygulamada dünyada örneği olmayan bir ülke hekim arkadaşlarımızın uygulamadaki başarılarını biliyoruz” dedi. “Bahsettiğiniz bilirkişi raporuyla tespit edilen özel sektörde çalışan biriyle ilgili olan bir davadan bahsediyoruz” Özel sektörde çalışan bir hekimin 39 milyon tazminat ödemesiyle ilgili konuşan Bakan Koca, “Malpraktis, bu uygulamadaki başarımızı sürdürmek için son derece önemli bir yasaydı. Bu yasa ile kasıt olmadıkça rücu söz konusu olmayacak. Bahsettiğiniz bilirkişi raporuyla tespit edilen özel sektörde çalışan biriyle ilgili olan bir davadan bahsediyoruz. Kamuda çalışan hiç kimsenin bu anlamda kasıt olmadıkça rücu durumu söz konusu olmayacak. Özel sektör ayrı. Kamuyla ilgili güvence sağlanmış durumda. Bu anlamda hiçbir hekim arkadaşımız endişe etmesin. Devam eden ve bundan sonra olacak olan davalarla ilgili kasıt, mahkeme kararıyla sabit değilse hiçbir şekilde rücu söz konusu olmayacak. Bu yasa dünyada benzeri olmayan hekimleri güvence altına alan bir yasa olduğunu bilelim” şeklinde konuştu. “700 yataklı bir hastanenin yakında yapım ihalesine çıkıyoruz” Zeytinburnu’nda yeni bir hastanenin yapım ihalesine çıkıldığını söyleyen Bakan Koca, “Zeytinburnu’yla ilgili ciddi bir sağlık kuruluşuna ihtiyacımızın olduğunu biliyoruz. Buradan arsasını planladığımız, imar durumunu belediye başkanımın da bu noktada bitirdiği ve projesini de bitirmiş olduğumuz 700 yataklı bir hastanenin yakında yapım ihalesine çıkıyoruz. Var olan hastanenin 300 yataklı hastane ile birlikte sağlık kampüsünde toplam 1000 yataklı eğitim, araştırmasın Zeytinburnu kavuşmuş olacak. Bununla ilgili 2026 yılı sonunda bitirmeyi planladık. Burada göğüs hastalıkları, göğüs cerrahisinin önemli olduğunu biliyoruz. Göğüs hastalıkları, göğüs cerrahisinin önde olduğu ama onkoloji, KVC dahil bütün birimleriyle yetkin olan hastanın bir başka hastaneye sevk edilmediği, şehir hastanesi standartlarında bir hastaneye Zeytinburnu kavuşmuş olacak. 2026 yılı sonu için bitirmeyi planladık” ifadelerini kullandı. Zeytinburnu’na yeni bir sağlık kompleksine ihtiyacı olduğunu söyleyen Bakan Koca, “Başkanımla da konuştum, var olan alanın sağlık alanı olarak, sağlık kuruluşu yapılmasından yanayım. Bu konuyla da ilgili Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Mehmet Özhaseki’yle onunla görüşmüş olacağım. Burayı da sağlık alanına katmak istiyoruz. Çabamız o yönde olacak” cümlelerini kullandı. Bakan Koca, açıklamaların ardından hastaneden ayrıldı.
Antalya Bakan Ersoy: "Bu yıl daha da yüksek rakamlara ulaşacağız” Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Antalya’da transfer yolcular dahil 16 milyonu aşkın ziyaretçiyle rekor kırarak tüm zamanların en yüksek ziyaretçi sayısına ulaştık. İnşallah bu yıl daha da yüksek rakamlara ulaşacağız” dedi. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Antalya’da Doğu ve Güneydoğulu iş insanlarının iftar yemeğine katıldı. Burada konuşan Bakan Ersoy, Antalya ve ilçelerinde gerçekleştirdikleri ziyaret ve buluşmalarda yapılan çalışmaları inceleme ve eksiklikleri yerinde tespit etme imkanını bulduklarını söyledi. “Vatandaşlarımızı dinledik, çiftçilerimizle dertleştik, basınımızla buluştuk, esnafın taleplerini not ettik” diyen Ersoy, Antalya’nın tüm noktalarına nüfuz ederek adeta şehrin röntgenini çektiklerini aktardı. "Bu yıl daha da yüksek rakamlara ulaşacağız" Turizm konusuna da değinen Bakan Ersoy, küresel düzeyde yaşanan olumsuzluklar nedeniyle sektörün büyük sorunlar yaşadığını belirterek, "Herkesin kara kara düşündüğü bir ortamda hayata geçirdiğimi doğru politikalar ve geliştirdiğimiz stratejiler neticesinde hem şehrimiz hem de ülkemiz adına büyük bir başarı elde ettik. Antalya’da transfer yolcular dahil 16 milyonu aşkın ziyaretçiyle rekor kırarak tüm zamanların en yüksek ziyaretçi sayısına ulaştık. İnşallah bu yıl daha da yüksek rakamlara ulaşacağız. Peki bu başarıların elde edilmesi, milyonlarca insanın seyahatlerinde rotayı Antalya’ya çevirmesi, Danimarka’da insanların Antalya’daki kültürel mirası araştırması sadece tesadüfle açıklanabilir mi? Elbette hayır. Emin olun başarılı olmak için çok çalışıyoruz. Hiçbir sorunu halının altına süpürmüyor, kalıcı çözümler geliştiriyoruz” dedi. “Dünyada en çok izlenen televizyon kanallarında Antalya’nın reklamını yapıyoruz” Turizmi 12 aya yaymak için kültür, tarih, sağlık, doğa, inanç, gastronomi, spor gibi alanlarla turizmi çeşitlendirdiklerini kaydeden Ersoy, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bugün dünyanın dört bir yanında, 200’den fazla ülkede Antalya’nın, Kemer’in tanıtımını gerçekleştiriyoruz. Dünyada en çok izlenen televizyon kanallarında Antalya’nın reklamını yapıyoruz. Çin’de, Japonya’da, Amerika’da, Almanya’da, Rusya’da, Manavgat’ı, Kemer’i, Side’yi tanıtıyoruz. İnsanlık tarihinin en önemli kültürel mirasına sahip olan bölgemizde bu mirasın gün yüzüne çıkartıp, her yıl milyonlarca insanın şehrimizi, ilçelerimizi ziyaret etmesi için tarihin en yoğun arkeoloji çalışmalarını gerçekleştiriyoruz. Yeni kütüphaneleri, müzeleri, sanat merkezlerini, restorasyonları, galerileri, festivalleri Antalya’mıza kazandırıyoruz. En çok izlenen uluslararası filmlerin Antalya’da çekilmesini sağlıyoruz.” “Belediyecilik laf üretmek değil iş üretmek ister” İlçelere yapmış olduğu ziyaretlerde, gördüğü ve duyduklarını paylaşan Ersoy, "Biz dünyanın bir ucunda Avustralya’da gözbebeğimiz Antalya’nın tanıtımını yapıyor, bölgeye turist çekip, turizm gelirimizi arttırmanın çabası içine girmişken şehrimizdeki bazı yerel yöneticilerimizin temel görevlerini dahi yerine getirme konusunda çok da başarılı olduklarını söyleyemiyoruz. Biliyorsunuz yeri geldiğinde bu güzel şehir ve bu şehrin insanları kaybetmesin diye yerel yönetimlerin sorumluluğundaki birçok soruna el atıyoruz. Altyapı sorunlarını çözüme kavuşturuyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak arıtma tesisleri inşa ediyoruz. Antalya’nın kanalizasyonuna, içme suyuna, yağmur suyuna el atıyoruz. Diğer bakanlıklarımızla görüşerek şehrin ihtiyaçlarının karşılanması adına elimizden gelen gayreti ortaya koyuyoruz. Biz Antalya’nın turizmde dünyanın süper ligine yükselmesi ve oradaki yerini kalıcı hale getirmek için gece gündüz demeden çalışırken, yerel yönetimlerimizin de başarılı çalışmalar ortaya koymasını beklemek sanırım tüm Antalyalıların en doğal hakkıdır. Sadece kısır siyasi tartışmalar oluşturup, bu tartışmalardan medet umarak başarılı olmak mümkün değildir. Belediyecilik aynı zamanda bilgi ister, çalışma ister, proje ister. Belediyecilik laf üretmek değil iş üretmek ister. İyi bir belediye başkanı kendini değil kentini düşünen kişidir” diye konuştu. “Antalya bunu hak etmiyor” Bakan Ersoy, 16 milyonun üzerinde turistin geldiği Antalya’nın temel altyapı problemlerini çözme konusunda yeterli olamadığını ileri sürerek, "Tüm desteğimize rağmen sosyal ve kültürel yatırımlar konusunda, şehrin hak ettiği projeler hayata geçirilmedi. Maalesef Antalya bunu hak etmiyor. Biz, Antalya’nın dünyanın en önemli turizm merkezleriyle rekabet edip bir adım öne geçmesi için çalışırken, maalesef bazı yerel yöneticilerimiz bu iddianın çok uzağında kaldılar. Eğer biz Antalya’nın küresel bir vizyonla hareket edip, rakiplerinden ayrışmasını istiyorsak yerelde de böyle iddialı bir bakış açısı geliştirmek zorundayız. Bunun için biz Antalya’nın hizmet alanında kaybedecek tek bir saniyesi dahi olmadığını söylüyoruz. Bizim şehir için çalışan, dinamik kadrolara ihtiyacımız var. Antalya’nın bugün burada olduğu gibi birbirine karşı samimi olan, birbirine gönlünü açan, dürüst, çalışkan ve üreten kadrolara ihtiyacımız var. Bu şehirde yaşayan, bu şehir için üreten, kalbi bu şehir için atan vatandaşlarımıza yönelik; ayrımcılık yapmayan, hiç kimseyi ötekileştirmeyen, herkesin inancına, kültürüne, geleneğine saygı duyan, herkese eşit davranan, adil yerel yöneticilere ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.