POLİTİKA - 25 Şubat 2018 Pazar 20:27

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan:

A
A
A
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan:

Şanlıurfa’da partisinin 6.

Şanlıurfa’da partisinin 6. İl Olağan kongresinde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Dün buralara geldiklerinde yıllarca bu ülkenin ekmeğini yemiş, suyunu içmiş, kimi hainlerin desteğini bulanlar, bugün de benzer şekilde, terör örgütleri ile al takke ver külah ilişkisi içerisindeler" dedi.


Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şanlıurfa’da düzenlenen partisinin 6. Olağan Genel Kongresinde yaptığı konuşmada, bugün Türkiye’nin karşısında duranların Kurtuluş Savaşı’nda Osmanlı tokadı yediğini belirterek, "Daha önce bugün olduğu gibi alçaklıktan riyakarlıktan, sözlerini tutmama huyundan vazgeçmeyen düşman kuvvetleri ve onların kanatları altında şımaranlar Urfalılardan hak ettikleri Osmanlı tokadını yemişlerdir. Bir yanlışlık yok değil mi? Bunlar da Osmanlı tokadını yedi. Türkiye bugün yine Urfa’nın hemen yanı başında benzer oyunlarla, benzer tezgahlarla karşı karşıyadır. Dün güya müttefiklerin güvenliğini tehdit eden bir durum ortaya çıktığı için bölgeye gelenler, bugün de terör örgütleri bahanesiyle aynı işgalin peşindeler. Dün buralara geldiklerinde yıllarca bu ülkenin ekmeğini yemiş, suyunu içmiş, kimi hainlerin desteğini bulanlar, bugünde benzer şekilde, terör örgütleri ile al takke ver külah ilişkisi içerisindeler. Urfalılar bu haksızlığa dün de razı olmamıştı, bugün de razı olmadı" dedi.


Erdoğan, Ortadoğu’da terör örgütlerinin karşılık bulmadığını ifade ederek, "Ne terör örgütleri ne de onları maske gibi kullananlar bu topraklara karşılık bulmuyor, bulamayacaktır. İnşallah gerektiği anda hemen sefer görev emrini ilan ederiz önce ben, sonra da sizler birlikte Afrin’e yola çıkarız. Hedef kızıl elma, ne demek? İlahi kelimatullah. Oraya doğru ilerliyoruz" şeklinde konuştu.



"Peygamberlerin yaşadığı bu topraklarda teröristler kök salamaz"


Erdoğan, Afrin’de gerçekleştirilen harekat hakkında ise, "Gireceğiz inşallah, bu zaferi de göreceğiz. Nice peygamberin yaşadığı bu güzel topraklarda teröristlerin kök salması mümkün değil. Bunu kabullenemeyiz. Onun için çok çalışacağız, gayret edeceğiz. Bölmek isteyenlere asla müsaade etmeyeceğiz. Urfa’daki kardeşlik manzarası tüm Türkiye’ye örnek olacaktır. Biliyorsunuz önce Fırat Kalkanı Harekatı ile Cerablus, Er-Rai, güneyde El Bab, teröristlerden temizledik. 2 bin kilometrekare temizlendi. Zeytin Dalı harekatı ile Afrin bölgesini temizliyoruz. Şu anda 500 kilometrekare gibi alan temizlendi" dedi.



"Sırada Rasulayn’a kadar Şanlıurfa sınırı var"


Afrin’den sonra, Fırat Nehrin’den Ceylanpınar’a kadar olan bölgeyi de bölücü terör örgütünden temizleneceğini açıklayan Erdoğan, "İnşallah en kısa zamanda da Şanlıurfa’mızın hemen yanı başında olan toprakları da teröristlerden temizleyeceğiz. Fırat sınırından başlayıp, Ceylanpınar’a kadar olan bölgeyi kendimiz ve Suriyeli kardeşlerimiz için güvenli hale getirdiğimizde, buradaki sığınmacılar, gönül huzuru içinde kendi evlerine döneceklerdir" diye konuştu.



"Sağlam Osmanlı tokadı yedinden sonra kendilerine gelebilecekler"


Türkiye’yi yaklaşık 100 yıl önce teslim alamayanların yeni bir hayale kapıldığını belirten Erdoğan, bu hayali kuranların ise sağlam bir Osmanlı tokadı yedikten sonra kendilerine gelebileceğini söyleyerek, "Türkiye bir asır önce, çok zor şartlar altında emperyalist güçlere teslim olmamış, kimi yerde düzenli ordusu ile kimi yerde Urfa’da olduğu gibi bizatihi milletimizin kendi gücüyle mücadelesini vermiştir. Bir asır önce başaramadıklarını şimdi gerçekleştirebilecekleri hayaline kapılanların olduğunu görüyoruz. Bunların kendilerine ancak şöyle sağlam bir tokadı yedikten sonra gelebilecekleri anlaşılıyor. En sıkıntılı, en sancılı döneminde, ezanına, bayrağına, toprağına, kardeşliğine, geleceğine sahip çıkan bu millet bugün mü teslim olacak" ifadelerini kullandı.



"Gereken cevabı vermeye başladık"


Cumhurbaşkanı Erdoğan, hayallere kapılanlara da gerekli cevabın verilmeye başlandığını söyleyerek, şöyle devam etti:


"3-5 teröristi giydirip, kuşatıp, silahlandırarak, bunu başarabileceklerini sananlara gereken cevabı vermeye başladık. Biz, sabreden kimse ulaşacaktır. Hep sabırla kararlılıkla hareket ettik. Bugün de sağlam adımlarla operasyonlarımızı yürütüyoruz. Hedeflerimize doğru mesafe kat ettikçe, hem harekat kabiliyetimiz artıyor hem de daha çabuk neticeye ulaşma imkanı buluyoruz. Yani sizin bu heyecanınız, bu coşkunuz olduktan sonra o cephedeki Mehmetçiklerin arkasında siz olduktan sonra zafer yakındır. Yıllar boyunca sınır güvenliğimizi ve kardeşlerimizin huzurlu geleceğini tesis etmesini beklediklerimizin, bunun yerine tam tersine burnumuzun dibinde bir terör koridorunu oluşturmasını her halde seyredecek değiliz" diye konuştu.



"DEAŞ da, YPG de eli kanlı katil sürüsü"


Erdoğan, DEAŞ ve YPG terör örgütleri arasında hiç bir farkın bulunmadığını yineleyerek, "Suruç’un hemen karşısında bir yerde DEAŞ bahanesiyle ortalığı ayağa kaldırıp, bölücü örgüte zemin kazandırdılar. O bölgeden ülkemize, çoğunluğu Kürt kardeşlerimizden oluşan yüzbinlerce kişi geldi, misafirimiz oldu. Şimdi orada DEAŞ var mı? Yok. Ama bu gelen kardeşlerimizin çok büyük bir bölümü halen ülkemizde yaşamaya devam ediyor. Niçin? Çünkü, dünkü DEAŞ ile bugün orada bulunan PYD arasında hiçbir fark yok. İkisi de terör örgütü. Her ikisi de eli kanlı katil sürüsü. Biri aziz dinimiz İslam’ı istismar ediyor. Diğeri Kürt kardeşlerimizi istismar ediyor. Hangisinin üstündeki yaldızı kazırsanız kazıyın altından aynı surat, aynı kirli senaryo çıkıyor. Hatta Dün DEAŞ saflarında savaşanların bugün bölücü terör örgütü kimliği ile karşımıza çıktığını biliyoruz" diye konuştu.



Bombalı tuzaklar kurulup terk edilen köylüler


Afrin’de teröristlerin bombalı tuzaklarla terk edilen köylülerle ilgili de konuşan Erdoğan, "Afrin’in bir köyünde bölücü teröristler, yaşları 65 ile 90 arasında değişen 4 masum köylüyü ellerini kollarını bağlayıp, çevrelerine bombalı tuzaklar kurarak, bırakıp gittiler. Askerlerimiz tarafından bulunan bu kardeşlerimiz, güvenli bir şekilde oradan çıkartıldı ve her türlü ihtiyaçları karşılanıyor" dedi.



"Karşımızda, Nebbaslar Güruhu var"


Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Karşımızda işte böylesine insanlıktan nasibini almamış, masumların hayatların üzerinden kendilerine çıkar sağlamaya çalışan bir Nebbaslar güruhu var. Buna rağmen Batı medyasının teröristleri bırakıp, Türkiye’yi hedef alması da ayrı bir garabettir. Ne yapsalar boş. Kaderin üstünde bir kader vardır. Onun için bu iş ya olacak, ya da olacaktır. Oyunu görüyorsunuz değil mi? Bir terör örgütünü ortaya salıyorsunuz, sonra başka bir terör örgütüyle güya onu kovuyorsunuz. Ama aynı vahşet, aynı baskı, aynı zulüm devam ediyor. Bu arada olan Suriye’nin gerçek sahibi olan Araplara, Kürtlere ve Türkmenlere oluyor. Terör örgütlerinin ve rejimin cenderesi altında can veren, zulüm gören bu insanlara kimsenin baktığı yok" dedi.



Salih Müslim’in yakalanması


Erdoğan, PYD’nin Çekya’da yakalanan eski eş başkanı Salih Müslim ile ilgili ise, "Buyrun, bir tane sözde başları var ya. Çekya’da şimdi, tutuklandı. Temenni ederim ki, Çekya bunu bize teslim eder. Teslim ettikten sonra adaletin nasıl tecelli ettiği görülür" şeklinde konuştu.



Zeytin Dalı Harekatı’na eleştiriler


Erdoğan, Zeytin Dalı Harekatı’nı eleştirenlere de tepki göstererek, "Dikkat ediniz, her gün dünyanın pek çok yerinde Zeytin Dalı harekatımız konuluyor, eleştiriliyor. Bir günden bir güne gelip de samimi olarak, Urfa’daki, Antep’teki, Hatay’daki, diğer şehirlerdeki Suriyeli kardeşlerimizin halini hatırını soran yok. Hatta AB ülkemizdeki Suriyeli kardeşlerimiz için kullanılması için bize 6 milyar Euro vaat etti. Bu mali yardımın şuana kadar 6’da birini dahi yerine getirmedi. Dünyanın diğer ülkelerinden ve kurumlarından gelen yardımların toplamı 600 milyon doları dahi bulmuyor. Türkiye 7 yılını bırakmak üzere olduğu bu sıkıntılı dönemde ne harcadık biliyor musunuz? 30 milyar dolar. Verirler vermezler, hiç önemli değil. At denize, balık bilmezse halık bilir. Bizim derdimiz bu. Veren el alan elden üstündür. Bizden başka bu fedakarlığı gösterebilen bir ülke yok. Batılı yardım kuruluşlarının dünyanın çeşitli yerlerinde yürüttükleri yardım operasyonları, orada yaşanan rezaletleri de çok iyi biliyoruz" şeklinde konuştu.



"Yardımda Türkiye bir numara"


Mültecilere yardım eden ülkeler arasında Türkiye’nin milli gelire oranla en fazla yardım eden ülke olduğunun altını çizen Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:


"Şu anda dünyada yardım eden ülkeler arasında normalde bir numara ABD. İki numara biziz. Fakat şuna dikkat edin. Milli gelire oranla baktığımız zaman bir numara Türkiye, ondan sonra ABD. Türkiye bu. Eşrefi mahlukat, Allah’ın yarattığı en şerefli varlık olarak gördüğümüz insana hizmete asli vazifemiz olarak kabul ediyoruz."



"Üzüntü ve sevinçleri paylaşırken gönül sınırlarımıza bakarız"


Cumhurbaşkanı Erdoğan, üzüntü ve sevinçleri paylaşırken, resmi sınırlara değil gönül sınırlarına baktığını belirterek, "Dikkat ederseniz Suriye’den ülkemize gelenleri genellikle misafirlerimiz olarak ifade ediyoruz. Bizim gönül sınırlarımız, dikenli tellerle, ne duvarlarla, ne gümrük kapılarla sınırlarıdır. Onlar sadece ülkemizin resmi sınırlarıdır. Gönül sınırlarımızın ufku bunların çok ötesindedir. Üzüntülerimizi ve sevinçlerimizi paylaşırken, resmi sınırlarımıza değil gönül sınırlarımıza bakarız.


Suriye’deki kardeşlerimizin can güvenliği yokken, onuru ve namusu tehdit altındayken, biz burada nasıl hiçbir şey olmamış gibi davranabiliriz. Kardeşlerimiz zulüm altında inim inim inlerken, biz burada başımızı yastığa nasıl koyup, rahatça uyuyabiliriz. Ne inancımız, ne de ecdadımızdan temarrüs ettiğimiz değerler bize böyle bir hakkı vermiyor. Onun için El-Bab’dayız. Onun için Afrin’e doğru ilerliyoruz. Onun için Münbiç’i teröristlerden temizleyeceğiz. Onun için tüm sınırlarımız boyunca tek bir terörist kalmayıncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.



Urfa Türküsü ile gönderme


Erdoğan, Urfa türküsünün sözlerini hatırlatarak, "Urfa türküsünde ’Evlerin önü dardır geçilmez, suları soğuktur bir tas içilmez. Anadan geçilir, yardan geçilmez’ diyor. Evet bizim millet olarak, en büyük yarimiz ezanımızdır, bayrağımızdır, vatanımızdır, kendimizden asla ayrı görmediğimiz kardeşlerimizdir" diye konuştu.



Türkiye’yi 15 yılda 4 kat büyüktük


Erdoğan, Türkiye’nin son 15 yılda 4 kat büyüdüğünü ve bu büyümeden Şanlıurfa’nın da payını aldığını kaydederek, "Geçtiğimiz 15 yılda Türkiye’yi 4 kata yakın büyüttük. Şanlıurfa buradan nasibini en iyi şekilde alan illerimizden oldu. Yapılan Kamu yatırımlarının toplamı 36 kat trilyonu buldu. Çok önemli bir meblağ tekabül eden bu parayla Şanlıurfa’mızın her alandaki eksikliklerini tamamlamanın, sorunlarını çözmenin gayreti içerisinde olduk" dedi.



Şehir hastanesi yapımında işi geciktiren firmaya son şans


Şanlıurfa’ya yapılması gereken şehir hastanesinde biraz gecikme olacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu gecikmenin ise firmadan kaynaklandığını ifade etti. Firma yetkililerini de uyaran Erdoğan, "Şehir hastanelerimizden biri de Şanlıurfa’da inşa edilecek. Bu proje firmadan kaynaklanan sebeplerden dolayı biraz gecikecek. Şimdi bu firmaya son bir şans verdik. Kimsenin eften püften sebeplerle milletimizi de devletimizi de, oyalamasına göz yumamayız. Şayet süratle projeye başlayıp, en geç 2021 yılında Urfalı kardeşlerimizi bu hizmetle buluşturamazlarsa, hiç kusura bakmasınlar biz başımızın çaresine bakar, başka bir yolla bu işi hallederiz" diye konuştu.



İlçelerin il olma talepleri


Erdoğan, Şanlıurfa’nın ilçelerinin il olma talebi ile ilgili ise şunları söyledi:


"Gençler birilerinin size söylediği gibi, ’Siverek il olsun, Suruç il olsun, Viranşehir il olsun, Ceylanpınar olsun’ laflarını bırakın. Bırakın bunları, Şanlıurfa Şanlıurfa olsun, diğerlerinin hepsi gaz. Hep beraber, tüm mesele Şanlıurfa’mızı Şanlıurfa yaptık mı yapıyor muyuz. Buna bakalım, bakıyorsa birileri gaz veriyor. Bu gazlara gelmeyin, bırakın bunları. Tarihinde yapılmayan yatırımları yaptık mı? Yaptık. Daha güzel şeyler olacak."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Kütahya’da "Oyunuzu hizmet ve eser siyasetinden yana kullanın" çağrısı AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay, AK Parti Kütahya Belediye Başkan Adayı Kamil Saraçoğlu ve AK Parti Kütahya İl Genel Meclisi Adayı Muhterem Kılıç, 31 Mart’ta halka "Oyunuzu hizmet ve eser siyasetinden yana kullanın" çağrısında bulundular. AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay, seçim sürecinde Kütahya merkezde 58 bin haneye ziyaret gerçekleştirdiklerini ifade etti. Önsay, "Artık pazar günü sandığa gidiyoruz. Bir seçim kampanyası sürecinin daha sonuna geldik. Bu süreçte Kütahyalı hemşehrilerimize bizlere kapılarını açtığı için teşekkür ediyoruz. Hakikaten güzel bir kampanya süreci geçirdik. Tabii AK Parti seçimden seçime kampanya yapan bir parti değil, biz 28 Mayıs günü akşam Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla 31 Mart seçimleri için hazırlık yapmaya başladık. Bu süreçte, öncesinde henüz adayımız belli değilken ‘Mahallede gezek var’ programı ile 41 mahallemizde vatandaşlarımızla bir araya geldik. Dertlerini dinledik, taleplerini aldık. Sonraki süreçte 18 Ocak’ta Sayın Kamil Saraçoğlu adayımızın Cumhurbaşkanımız tarafından Kütahya AK Parti belediye başkan adayı gösterilmesinden sonra da yine sahada olmaya gayret ettik. Bu süreçte pek çok faaliyet yürüttük. ‘Mahalle Bizim Kütahya Bizim’ programımızı gerçekleştirdik. Yine 41 mahallemizde, mahallelerimizin sorunlarına hakim olduğumuzu, önceki ziyaretlerimizde o mahalleye dair beklentileri Başkanımız vatandaşlarımıza izah etti, projelerini anlattı. Bütün bu sürecin devamında yine son 10-15 günden beri Ramazan akşamlarını bir fırsat olarak görerek kapıları çalmaya devam ettik. Bütün bu süreçte toplam 58 bin hane ziyareti gerçekleştirdik. Bu tabi Kütahya için önemli bir sayı. 100 bin civarında seçmene ulaşabildiğimiz anlamına geliyor. 100 bin insana ulaşmak 58 bin kapıyı çalmak çok kolay bir süreç değil. Bu süreçte vekalet gösteren kadın kollarımıza, gençlik kollarımıza Merkez ilçedeki arkadaşlarımıza, ana kademedeki yönetim kurulu arkadaşlarıma, herkese teşekkür ediyorum. Tabi sadece 150 kişilik teşkilatımız değil, bunun dışında gönüllü olarak yine bu faaliyetlerde bize destek olan tüm gönüldaşlarımıza çok teşekkür ediyoruz. İnşallah hayırlısıyla pazar günü hep beraber sandıklara gidelim, reyimizi ortaya koyalım. Kütahya’mızın bundan sonraki 5 yılda ne olacağına hep birlikte karar verelim. AK Parti belediyecilik anlamında önemli bir marka. Sayın Cumhurbaşkanımızın bütün bu hareketi 1994’ten itibaren belediyecilikle başlamış bir hareket ve hakikaten önemli başarılara imza atıldı. Biz son 5 yıldan beri AK Parti olmayan bir belediye ile yaşadık. Bunun neler getirdiğini hep beraber gördük. İnşallah 31 mart günü ben inanıyorum ki Kütahyalılar Sayın Cumhurbaşkanımıza bir vefa göstereceklerdir ve yine Ak Parti’ye Sayın Cumhurbaşkanımıza, Kamil Saraçoğlu Başkanımıza destek vereceklerdir ve inşallah hep beraber bundan sonraki 2028 seçimlerine kadar Kütahya’da 3 vekilimizle, teşkilatımızla ve Belediye Başkanımız Kamil Saraçoğlu ile beraber şehrimizi büyütmeye ve geliştirmeye yönelik çalışmaya devam edeceğiz" diye konuştu. "Kütahyalılar demokrasinin unsurlarını yerine getiren bir yapıya sahip" AK Parti Kütahya Belediye Başkan Adayı Kamil Saraçoğlu, 31 Mart’ta Kütahya’nın tekrar AK Belediyecilikle tanışacağını dile getirdi. Saraçoğlu, "Süreç Cumhurbaşkanımızın AK Parti Kütahya Belediye Başkan Adayı olarak 18 Ocak’ta bizi ilan etmesiyle başladı. O günden bugüne yaklaşık 70 günlük bir süreyi geride bıraktık. 70 günlük süre boyunca biz hem hemşehrilerimizle bir araya geldik, esnaflarımızla bir araya geldik. Onları tek tek ziyaret ettik. Mahallelerimizde toplantılar gerçekleştirdik ve bu süre zarfında da biz geçmiş dönemde yaptığımız tüm projeleri halkımızla paylaştık ve yeni dönemde de hangi projeleri hayata geçireceğiz, hangi çalışmaları Kütahya’da yapacağız anlattık. Kütahya’yı daha iyi yerlere götürmenin gayreti içerisinde olacağımızın sözlerini verdik. Tabii ki geçmişte yaptığımız projelerimizi gelecekte yapacağımızın teminatı olarak gösterdik. Bu süreçte tüm hemşehrilerimize çok teşekkür ediyoruz. Artık seçim çalışmalarımızı noktalıyoruz. Bundan sonra 31 Mart’ta İnşallah tüm Kütahyalı seçmenlerimiz sandığa gidecek, biz susacağız onlar konuşacaklar ve tercihlerini gerçekleştirecekler. Tabi Kütahya halkı demokrasiye bağlı ve demokrasinin unsurlarını yerine getiren bir yapıya sahip. Geçmiş dönemde de belki Türkiye genelinde en yüksek seçime katılım oranları Kütahya’dadır. Bu dönemde de ben tüm seçmenlerimi özellikle AK Parti seçmenlerini sandığa davet ediyorum. Onlar da vatandaşlık görevlerini yapacak İnşallah 31 Mart’ta da biz tekrar AK Parti belediyeciliğini Kütahya Belediyesi’nde başlatmaya hemşehrilerimizle beraber hazır olduğumuzu dile getirmek istiyorum. Bir fetret dönemi yaşandı. Artık onun sonu geldi. İnşallah 31 Mart’ta sandıklar açılacak ve herkes bu çıkan sonuca razı olacak. Biz de hemşehrilerimizin kullanmış olduğu oyların başımızın üstünde yeri olduğunu beyan etmek istiyorum. İnşallah bu seçimi aldığımız andan itibaren de kollarımızı sıvayarak Kütahya halkına hizmetkar olmaya devam edeceğiz. Seçimlerin hem Kütahya’mıza, hem ülkemize hem de İslam coğrafyasına hayırlı olmasını temenni ediyorum. Bu süre zarfı boyunca, tüm teşkilatımızla beraber il teşkilatımız, Merkez ilçe teşkilatımız, Kadın Kolları, Gençlik Kollarıyla, Belediye Meclis üyelerimizle beraber, çalmadık kapı, sıkmadık el bırakmadık ve bu nokta itibarıyla da tüm hemşehrilerimizle kucaklaşma imkanı bulduk. İnşallah seçimler hayırlı uğurlu olsun diyorum" ifadelerini kullandı. "31 Mart pazar günü, sadece bu yerel seçim olarak görülmemeli" AK Parti Kütahya İl Genel Meclisi Adayı Muhterem Kılıç, AK Parti’nin 22 yılda yaptıklarının bundan sonra da yapacaklarının teminatı olduğunu belirtti. Kılıç, "Adaylık süreci 2 aya yakın bir süre önce belli oldu. Biz bu adaylık sürecinden beri merkez köylerimizin hemen hemen tamamını gezdik, vatandaşlarımızla hasbihal ettik, taleplerini aldık, beraber istişareler yaptık. Köylerimize yol, su, altyapı hizmetleri konusunda neler yapılabilir, yerinde gördük, gezdik, notlarımızı aldık. Tabi, malum iki gün kaldı seçimlere. 31 Mart pazar günü, sadece bu yerel seçim olarak görülmemeli, bu seçimde belediye başkanı, belediye meclisi, il genel meclisi, muhtar ve ihtiyar heyetini seçeceğiz ama sadece bu şekilde bir seçim olarak görülmemeli. Bu yaşadığımız bölgenin ve Türkiye’mizin önümüzdeki 5 yılını kapsayacak bir geleceğimizin oylamasıdır. Geçen yıl da milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimlerimizi yaptık. Bu seçim daha da önem arz ediyor çünkü 5 yıl bir seçimsizlik süreci olacak ve AK Parti’mizin 22 yılda yaptığı hizmetlerin artık doruk noktasında yapılabilecek olan hizmetleri yapmamız için vatandaşımızın oylarını daha dikkatli kullanmalarını ve küçük bazı olumsuzluklara bakarak kanmamalarını dolayısıyla AK Parti’yi oylarıyla ve dualarıyla desteklemelerini talep ediyoruz. İnşallah önümüzdeki süreçte yapılması gereken, eksik kalan hizmetleri son derece gayretli bir şekilde yapacağız çünkü AK Parti’nin 22 yılda yaptıkları, yapacaklarının teminatıdır ve bu şekilde bir çalışma gerçekleştireceğiz" şeklinde konuştu.
Kütahya Bakan Özhaseki: "Deprem bölgesinde evleri teslim ediyoruz" Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Kütahya’da AK Parti önceki dönem ve mevcut yönetim kurulu üyeleri ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle iftarda bir araya geldi. AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay ve AK Parti Kütahya Belediye Başkan Adayı Kamil Saraçoğlu’nun ardından kürsüye gelen Bakan Özhakesi, deprem bölgesinde halen 300 binden fazla konut inşaatının devam ettiğini ifade etti. Özhaseki, "Son 6 Şubat’ta bile tam 18 ilimiz etkilendi. 14 milyon insan zarar gördü. 680 bin konutumuz yıkıldı. 170 bin kadar da iş yerimiz yerle bir oldu. 850 bin bağımsız birim. Dile kolay. Zarar 104 milyar dolar olarak ifade ediliyor. Manevi zarar, onu ölçecek bir alet daha çıkmadı. Evleri teslim ediyoruz, hangi eve gitsek oturup çay içtiğimizde, o geceye geliyor konu. Evin sahibi biraz sonra olayları anlatmaya başlıyor hem o ağlıyor hem de biz ağlamaya başlıyoruz. Şu anda 300 binden fazla inşaatımız devam ediyor. Köylerde çelik karkastan evler yapıyoruz. Aslında yıkılan evler belki taştandı, basit evlerdi, aralarında harç bile yoktu bazılarının. Olsun Cumhurbaşkanımızın talimatı, ‘Madem o evler yıkıldı, hepsini en iyisiyle yapacağız’ dedi. Ve şimdi çelik karkastan evler yapıyoruz. Şehirlerin merkezlerini yapıyoruz bir taraftan. Bir taraftan altyapılarıyla ilgili büyük bir bütçe temin ettik. Altyapılarına başladık, gece-gündüz çalışıyoruz. 76 bin evimizi teslim ettik. Her ay bundan sonra da 10-15 bin evi vermeye devam edeceğiz" dedi. "Şimdi bütün bilim adamları diyor ki, İstanbul’da deprem gelmek üzere" Bakan Özhaseki, konuşmasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu eleştirdi. Özhaseki, "Son dönemde hiç anlayamadığımız başka bir şey çıktı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı başını çekiyor. Sonra onun kuyrukları Anadolu’da devam ediyorlar. Algı belediyeciliği diyorlar. Ne oluyor algı belediyeciliği olunca? Yapmadığını yapmış gibi sunma. Olmadığı halde olmuş gibi. Beyefendi tatilde çalışıyormuş gibi yan gelip yatıyor veya İngiliz büyükelçisiyle bir yerde, restoranda yemek yiyor ama iş başındaymış gibi gösteriyor. Ne kadar ayıp bir şey ya. Bunu da belediye bütçesinden yapıyorlar. Şimdi bütün bilim adamlar diyor ki, İstanbul’da deprem gelmek üzere. Evet hepimiz takip ediyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin geçen seneki ayırmış olduğu pay, 485 milyon lira. Ama algı operasyonları için beyefendiyi övmek için, beyefendi Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı veya da cumhurbaşkanı yapabilmek için tuttukları trol ordusuna verdikleri, ayırdıkları para 900 milyon lira. Bu para cebinizden çıkıyorsa bir şey demem, hoş karşılamam, bir şey demem. Eğer belediye bütçesiyse benim bir kuruşluk da hakkım varsa, haram olsun arkadaşlar. Doğru değil arkadaşlar. Bu dönemde böyle bir belediyecilik gördük. Hükümetin yaptığının üstüne yatmak, onun yaptıklarını kendi yapmış gibi anlatmak. Ya ayıptır günahtır" diye konuştu.
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.