YEREL HABERLER - 20 Şubat 2017 Pazartesi 10:52

Elektrikte kayıt dışı ile mücadelede halkın desteği artıyor

A
A
A
Elektrikte kayıt dışı ile mücadelede halkın desteği artıyor

Yaklaşık yüzde 75’lik kayıt dışı elektrik kullanımının yaşandığı Dicle bölgesinde bu durumu düzelterek hizmet kalitesini artırmaya çalışan Dicle Elektrik Dağıtım, yılbaşından bu yana gerçekleştirdiği denetimler sırasında 12 bin 300 abone hakkında işlem yaptı.
Dicle Elektrik Dağıtım Genel Müdürü Murat Karagüzel, sorumluluk bölgelerindeki kayıt dışı elektrik kullanım ortalamasının yüzde 75’e kadar çıktığını hatırlatarak, bu durumu iyileştirmenin şirketin diğer tüm yatırımları arasında en öncelikli iş olduğunu söyledi. Son aylarda Dicle dağıtım bölgesinde yer alan çeşitli illerde abonelerin elektrik şirketine teşekkür ettiğine dikkat çeken Karagüzel, halkın yaşadığın sorunların yeni yatırımlarla iyileşmeye devam ettiğini ve halkın memnuniyetinin de arttığını belirtti.
Batman’daki sayaç toplama işlemleri sorunsuz tamamlandı
Batman’da geçtiğimiz yılın Kasım ayında başlayan ve 3 haftada, sahada çalışan 84 personelle yürütülen kayıt dışı tespit ve toplulaştırma çalışmalarında hiçbir sorun yaşanmadan yaklaşık 169 bin abonenin ve 427 bin insanın yaşadığı alandaki hizmetler iyileştirilmişti. Söz konusu çalışmalardan sonra bu bölgede elektrik hizmetlerine ilişkin bir sorun yaşanmadı.
Benzer şekilde, Diyarbakır’daki bir sitede yıllardır yaşanan elektrik sorunları da yeni yatırımlarla geçtiğimiz yıl giderildi. Alınan sonuçtan ve sorunsuz hizmetten memnuniyet duyan site yönetimi, sitede yaşayan tüm sakinler adına Dicle Elektrik yönetimine bir teşekkür ziyaretinde bulundu.
Kısa bir süre önce Batman esnafından bir abonenin elektrik sorunlarının giderilmesinden duyduğu memnuniyet sebebiyle gerçekleştirdiği ziyaret ve Batman Bölge Hastanesinin yönetimi tarafından yapılan teşekkür ziyaretleri, Dicle Elektrik tarafından sürdürülen yatırımlar ve saha çalışmaları sonucu bölgede elektrik hizmeti kalitesinin yükselmesi ve bundan duyulan memnuniyetin artmasına yönelik en dikkat çekici örnekler oldu.
Kayıt dışı kullanıma ‘Örnek köy projesi’ engeli
Dicle Elektrik Genel Müdürü Murat Karagüzel, bölge genelinde hayata geçirdikleri projeler sayesinde hem kayıt dışı kullanımın, hem de elektrik kesintilerini sona erdirmeyi amaçladıklarını açıkladı. Karagüzel, özellikle ‘Örnek Köy Projesi’nin kayıt dışı ile mücadelede etkili olmasını beklediklerini kaydetti.
Genel Müdürün sözünü ettiği ‘Örnek Köy’ projesine dahil olan yerleşim alanlarında, sayaçlar direk üzerinde toplandığı için kayıt dışı kullanım sıfırlanıyor. Şebekesi yenilenen bu yerleşim alanlarında kayıt dışı kullanım olmadığı için elektrik kesintisi de tamamen ortadan kalkıyor. Söz konusu projeye dahil olmak isteyen çok sayıda köy ve mahallenin bulunduğu ve bunlarla ilgili çalışmaların sürdüğü öğrenildi.
“Kayıt dışı elektrik kullanımıyla mücadele sürecek”
Kayıt dışı ile mücadele çalışmalarının önceki yıllarda olduğu gibi bundan sonra da aynı kararlılıkla devam edeceğini sözlerine ekleyen Karagüzel, ‘’2017’ye girdiğimiz ilk günden bu yana bölge genelinde gerçekleştirilen denetimler sırasında kayıt dışı elektrik kullanmaktan dolayı 12 bin 300 abone hakkında işlem yapıldı. 2016’nın aynı döneminde de yine kayıt dışı kullanmaktan dolayı 14 bin abone hakkında işlem yapılmıştı.’’ ifadelerini kullandı.
“Mücadeleyi başka yöne çekmek isteyenler çıkabiliyor”
Her seçim dönemine girildiğinde elektrik şirketlerinin kaçakla mücadelesini başka yönlere çekmek isteyenlerin çıkabildiğine de dikkat çeken Dicle Elektrik Dağıtım Genel Müdürü Murat Karagüzel, ‘’Bu dönemde de yasalar, mevzuatlar kapsamında yürütülen, en önemlisi de vatandaşın hak ve hukukunu korumak için sürdürülen bu çalışmaların, sanki halkı mutsuz ediyormuş izlenimi oluşturanlar çıkabilir. Doğrusu referandum sürecinde de bu tip iftiralar bekliyoruz. Ancak görmek isteyen herkes, halkın yapılan yeni yatırımlardan ve iyileştirmelerden ne kadar mutlu olduğunu görebilir. Örnek köy projeleri de dahil, elektrik şirketiyle tam bir uzlaşı ve hukuk zemini içinde hareket eden vatandaşlarımız, bize her gün teşekkür ediyor" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Kentsel Dönüşüm Başkanlığı Samsun’da 314 arsayı satışa çıkarıyor Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Kentsel Dönüşüm Başkanlığı, Samsun’da 314 muhtelif arsayı yatırım yapmak isteyenler için avantajlı şartlarda satışa çıkarıyor. Samsun’daki 314 arsa; yüzde 25 peşin, 24 ay vadeyle satışa çıkacak. Bakanlık, peşin ödemelerde yüzde 20 indirim avantajı ile yatırım yapmak isteyenler için büyük bir fırsat sunuyor. 30 Nisan Salı günü saat 10.30’da yapılacak müzayedelere çevrimiçi (on-line) katılım da sağlanabilecek. Büyük fırsat için başvurular başladı, on-line katılım sağlanabilecek Konut, tarım ve plansız alan niteliğindeki 314 muhtelif arsa için alıcılar gün sayıyor. Samsun’daki arsalar için başvurular başladı. Açık artırma 30 Nisan Salı günü saat 10.30’da yapılacak. Ankara/Çankaya Holiday Inn Hotel ile Samsun Büyükşehir Belediyesi Çok Amaçlı Salon’da yapılacak artırmaya internet üzerinden de (emlakmuzayede sitesinden) teklif verilebilecek. “Bu fırsat kaçmaz” Türkiye’nin en güzel şehirlerinden biri olan Samsun’da arsa sahibi olma fırsatının kendisini çok heyecanlandırdığını ifade eden Olgun Aydoğan, “Kentsel Dönüşüm Başkanlığı, Samsun’daki 314 arsayı yüzde 25 peşin, 24 ay vadeyle satışa çıkaracak. Peşin ödemelerde yüzde 20 indirim avantajı ile yatırım yapmak isteyenler için büyük bir fırsat sunuluyor. Bu fırsat beni çok heyecanlandırdı. Bir firmayla anlaşıp 2-3 daire sahibi olabilirim. Yatırım için ise uzun vadede kullanabilirim. Bu fırsat kaçmaz” dedi. “Arsa sahibi olmak isteyenleri açık arttırmaya davet ediyorum” Kendisi gibi arsa sahibi olmak isteyen vatandaşları müzayedeye davet eden Kadriye Arslan ise “Samsun’dan arsa almak istiyordum. Güvenilir yerden, uygun şartlarda arsa bulmak oldukça zor. Alacağım arsayı daire karşılığında inşaata verebilir ya da yatırım için bekletebilirim. Tüm uzmanlar da günümüz şartlarında en önemli yatırım aracının arsa almak olduğunu dile getiriyor. Arsa sahibi olmak isteyen vatandaşları bu imkanlardan yararlanmaya davet ediyorum” diye konuştu. 30 Nisan Salı günü saat 10.30’da yapılacak müzayede hakkında ayrıntılı bilgilere internet sitesinden ve 0212 608 15 00 numaralı telefondan ulaşılabilecek.
Bitlis 27 yıllık harik ustasından alternatif üretim Bitlis’te 27 yıldır harik sanatıyla uğraşan Haydar Yılmaz, ürettiği büyük boy hariklere alternatif olarak süs eşyası ve hediyelik mini harik üretimi yapıyor. Yıllardır tek başına harik sanatını yaşatmak için büyük mücadele veren Haydar Yılmaz, 600 yıllık bir sanatın bitmemesi için alternatif üretimlere yöneldi. Bitlis’in önemli el sanatlarından biri olan, keçi kılı ve kendir ham maddesinden yapılan ve yöre halkının yüzyıllardır ayakkabı olarak kullandığı harik ayakkabısının yaşayan son ustası Yılmaz, sanatını yaşatmak ve tanıtmak için mücadele veriyor. Bazı kurumların kısmi desteği dışında sanatını yaşatmak için destek bulamadığını vurgulayan Yılmaz, 25 yıldır zor şartlarda üretimini yaptığı harik sanatına sahip çıkılmasını bekliyor. Harik ustası Haydar Yılmaz, gazetecilere yaptığı açıklamada, mini harikin piyasasını oluşturmaya çalıştıklarını söyledi. Yılmaz, “Yöre halkının 600 yıl boyunca bu ayakkabıyı kullandığı rivayet edilir. Genelde biz bunları halk oyunları ekiplerine veya ayağında romatizma rahatsızlığı bulunanlar için yapıyoruz. Tabii harik, piyasası olan bir ürün değil. Tüm geleneksel el sanatlarında olduğu gibi pazar sorunu yaşıyor. Bu pazar sorununu aşmak için farklı metotlar denedik. Bunlardan biri de mini harik üretimi oldu. Bu mini harikler süs amaçlı yapılıyor. Piyasası daha uygun oluyor, çünkü gelen turistler kullanım amacı büyüklere göre daha fazla olduğu için bunu tercih ediyorlar. Bitlis’teki kurum ve kuruluşlar gelen misafirlerine mini hariki veriyorlar, sağ olsunlar bu konuda bizlere destek oluyorlar. Amacımız bu sanatı ayakta tutmak ve yaşatmak istiyoruz. Çünkü Bitlis’e özgü bir sanattır. Genç nesillere aktarabilmek için zaman zaman Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde kurslar açıyoruz. Kursiyerlerimiz geliyorlar öğreniyorlar tabii, devam ettirme konusunda fazla bir rağbet olmasa da yine de kurslarımızı açıyoruz. Mini harikin piyasasını oluşturursak atölyemizde en azından 10-15 kişi istihdam edebiliriz” diye konuştu.
İstanbul “Türkiye, 2030’da yüzde 100 yenilenebilir enerjiye geçebilir” Türkiye’nin yüzde 55-60 oranında yenilenebilir enerjiye geçtiğini belirten Avrupa Yenilenebilir Enerjiler Birliği (EUROSOLAR) Türkiye Başkanı Prof. Dr. Tanay Sıdkı Uyar, bunun kısa sürede yüzde 100’e çıkabileceğini söyledi. Yapılacak çalışmalarla 2030’a kadar ‘yüzde 100 yenilenebilir enerji’ kullanabileceğini ifade eden Prof. Dr. Uyar, “Ama kömür santrali kurmayıp nükleeri durdurmalı. Çünkü nükleerin elektriği için Rusya’ya 14 buçuk sent verecekmişiz. Hâlbuki bu enerji, güneşten bir sente üretiliyor” dedi. IRENEC 2024 14. Uluslararası %100 Yenilenebilir Enerji Konferansı, 17 Nisan’da İstanbul Beykent Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştiriliyor. 3 gün sürecek olan konferansta; ulusal ve uluslararası birçok katılımcı yer alırken alanında uzman kişiler ‘yenilenebilir enerji’ hakkında çeşitli bilgilendirmelerde bulunuyor. Etkinliğin moderatörlüğünü yapan Avrupa Yenilenebilir Enerjiler Birliği (EUROSOLAR) Türkiye Başkanı ve İstanbul Beykent Üniversitesi Öğr. Üyesi Prof. Dr. Tanay Sıdkı Uyar da konu hakkında çeşitli bilgilendirmelerde bulundu. Her yıl 8,7 milyon kişi sadece hava kirliliğinden ölüyor İlk olarak yüzde 100 yenilenen enerji hakkında konuşan Prof. Dr. Tanay Sıdkı Uyar, “Fosil yakıtlardan arınmış, sadece doğal olan güneş ışığı, rüzgârın kinetik enerjisi ve suyun potansiyel enerjisinden yararlanarak bütün enerji ihtiyaçlarının karşılanabilmesidir. 14 yıldır bunu yapıyoruz. Çünkü diğer kullanılan yakıtlar hem atmosferi kirletiyor hem de her yıl 8,7 milyon kişi sadece hava kirliliğinden ölüyor. Bu sorunları halletmek için bütün dünya ülkeleri; Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler 2015’ten beri bu sorunu gündeme aldılar. Dünyada bunun için çalışan alanında uzman hocalarımız ise burada konuşuyor. Fosil yakıtlar, temizmiş gibi her yerde. Üniversitemiz ise dünyada tek olan bu konferansa ev sahipliği yaparak sorunların çözümü için liderlik yapmış oluyor” şeklinde konuştu. Konferansa asıl belediyelerin katılması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Tanay Sıdkı Uyar, “Çünkü bu konuları bilmiyorlarsa enerji ve iklim alanlarında 30-40 yıl geride kalmışlar demektir. Şimdi burada Bağcılar Belediyesi’nden insanlar var. Yenilenebilir enerji için belediyelere büyük sorumluluk düşüyor” dedi. 1 trilyon euro ayırdılar Dünyada yapılan çalışmalar hakkında konuşan Prof. Dr. Tanay Sıdkı Uyar şunları söyledi: “Avrupa, 2019’da Yeşil Mutabakat ile ‘bütün bu sorunları’ aşalım dedi. 27 ülkenin parlamentolarından gelen, Avrupa Parlamentosu’nun onayladığı Avrupa Yeşil Mutabakatı diyor ki ‘2050 yılında Avrupa’yı iklim nötr ilk kıta yapacağız.’ Bunun için bir trilyon euro ayırdılar. Çalışmaları sürüyor. Avrupa’da yaklaşık 112 şehir seçtiler. 33’ü bu işi yapabileceğini kanıtladı, belge aldılar. Hedeflerine ulaşmak için 5 görev belirlediler. Bunlardan birincisi iklim değişikliğine adaptasyon. İklim değişiyor ama ‘insan ölsün’ diyemeyiz. Sel, yangın gibi durumlara önlem almak gerekir. İkincisi, şehirler bir an önce fosil yakıtsız hale getirilmelidir. Üçüncüsü kanser misyonu, dördüncüsü toprakların korunmasıdır. Beşincisi ise deniz ve suların korunmasıdır. Birleşmiş Milletler de ise yenilenebilir enerji kuruluşu yoktu, kuruldu. O da bütün ülkelere yenilenebilir enerji konusunda nasıl daha çok adım atabileceklerini anlatıyor.” “Yenilenebilir enerjiyi kullanınca savaşmanıza gerek kalmıyor” Türkiye’nin bütün enerjisini rüzgârdan sağlamanın mümkün olduğunu da belirten Prof. Dr. Tanay Sıdkı Uyar, “Zaten herkes güneşlenmeye Türkiye’ye geliyor. Ama Almanya’nın bizden 5 misli fazla güneş paneli var. Yani Türkiye’nin bu konuda potansiyeli çok iyi. Sadece karar vericilerin tercihini önemli. Yenilenebilir enerjiyi sınırsız, en ucuza, kimseyi öldürmeden kullanabiliyorsunuz. İnsanlar; doğal gaz, petrol, kömürle ilgili savaşıyor. Güneş enerjisini kullanmak için kimseyi öldürmeniz gerekmiyor” diyerek sözlerini sonlandırdı.