YEREL HABERLER - 20 Mart 2017 Pazartesi 18:14

Teknik Bilimler MYO’da, ’Olumlu Düşünmenin Gücü’ paneli

A
A
A
Teknik Bilimler MYO’da, ’Olumlu Düşünmenin Gücü’ paneli

Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu tarafından hayata pozitif bakış açısı ile ilgili bir etkinlik düzenlendi.

Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu tarafından hayata pozitif bakış açısı ile ilgili bir etkinlik düzenlendi.


Eyyübiye Yerleşkesi Mehmet Akif Ersoy Salonunda yapılan panele Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç.Dr. Azmi Aktacir, İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüseyin Akpınar, Öğretim Görevlileri Salih Hartavioğlu ile Adem Necip, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Öğretim Görevlisi Salih Hartavioğlu, "Başkalarının yaptıkları iyiliklerle övünmenin bir anlamı yok diye düşündük ve öncelikle kendimiz bu insanlardan daha iyi şeyler yapacağımıza düşünerek, kulübümüzü kurduk ve çalışmalarımıza başladık. Temel hedefimiz öncelikle hastalıklarımızı görmek, hastalığımıza teşhis koymak, bu hastalığın izalesi için gayret sarf etmek, başkalarının aynı dertten muzdarip olduğunu hissettiğimizde onların da dertlerine derman olmaya çalışmaktır” dedi.


Doç. Dr. Hüseyin Akpınar ise, “Güzel gören güzel düşünür. Güzel düşünen hayatından lezzet alır. Önemli olan pozitif düşünmek olaylara olumlu bakmak, yaklaşmaktır. Musibetler karşısında net bir tavır sergilemek ve en önemli husus da yaratıcıya sığınmaktır. Tabi dua da önemli bir silahtır. Musiki ile sağlık, musiki ile tıp tarihin derinliklerinden beri ilişki içerisinde olan iki disiplindir, iki ayrı bilim dalıdır” şeklinde konuştu.


Panelde bir sunum yapan Dr. Adem Necip de, “Motivasyon bireyin harekete geçmesi ve belli bir hedefe varabilmesi için gerekli arzu ve isteğe sahip olmasıdır. Motivasyonda önemli olan harekete geçmemiz gerektiği düşündüğümüzün yeterli olup, artık düşündüklerimizi uygulamaya geçirmemiz gerekiyor, geç kaldığımızı asla düşünmeyeceğiz, hemen şimdi başlamalıyız” ifadelerine yer verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Dağlarda çiriş otu bereketi Doğu Anadolu Bölgesinde ve Erzincan’da bu günlerde çarşı pazarda sıkça görülen çiriş otu dağlarda yaban hayvanlarının da ilgisini çekiyor. Bahar ayları ile birlikte Erzincan’ın yüksek kesimlerinde ortaya çıkan çiriş otu vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Munzur Dağlarında yerli ve yabancı birçok kişiye rehberlik yapan Murat Aydemir, yaptığı gözlemlerde dağ keçilerinin de çirişi yediğini ifade etti. Dağlarda doğal olarak yetişen çirişten birçok yemek yapıldığını anlatan Aydemir, çirişten yapılan turşunun ayrı bir lezzet olduğunu söyledi. İnsanlar yüzyıllardır yaşamın neredeyse her alanında bitkilerden faydalanıyor. Bazı bitkiler tıbbi faydaları sebebiyle sağlık alanında kullanılırken bazı bitkiler besin bazıları ise boya ya da süs bitkileri olarak kullanılıyor. Çiriş otu da bu bitkilerden bir tanesi. Latincede Asphodelus aestivus L. olarak bilinen ve Zambakgiller familyasına ait olan çiriş otu, çoğu bölgede güllük, dağ pırasası, kirkiş otu, sarı zambak, yabani pırasa ve yeling otu olarak biliniyor. Toplumun büyük bir kısmı bazı hastalıkların tedavisinde tıbbi bitkilere başvuruyor. Bitkisel tedavi yöntemlerinin yan etkilerinin olmadığı ya da daha az olduğu düşünülmesi buna büyük bir etken olarak gösteriliyor. Çiriş otu da bölgede halkın tercih edilen bitkilerin başında yer alır. Çirişten birçok yemek yapılıyor Meryem Badayman, Ekin Dinçel ve Ayla Ünver Alçay tarafından yapılan bir araştırmada çirişin; yabani bir ot olup yenilebilmesinin yanında vitamin, antioksidan, lif ve mineral içerikleri ile vücudu besleyen özelliğe sahip olması sebebiyle yaygın olarak tüketildiği belirtildi. Çiriş otu, Afrika, Arap ülkeleri, Türkiye, Mısır ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen bir bitki türü. Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişiyor. Çiriş otu genel olarak zararsız ve faydaları ile ön planda olan bir bitki olarak biliniyor. Bunun yanında çirişin yaprakları henüz tazeyken de yenilebiliyor. Ayrıca çirişten çorba ve birçok yemek de yapılıyor. Haşlandıktan sonra yumurta ile kavrulması ya da peynirle de karıştırılarak yufka ekmek içinde yeniliyor. Ayrıca kaşila diye adlandırılan bir yemeği de yapılıyor. Sevilen yemeklerden biri olan kaşila, çirişin kaynatılıp, içerisine bulgur katılarak, katılaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılıyor. Katılaştıktan sonra içi çukurlaştırılarak yağ dökülüp ve servis edilip yeniliyor.