GENEL - 07 Kasım 2018 Çarşamba 17:29

Yaşlı adam mektubunda kent yöneticilerini Erdoğan’a şikayet etti

A
A
A
Yaşlı adam mektubunda kent yöneticilerini Erdoğan’a şikayet etti

Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde yaşayan 70 yaşındaki M.

Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde yaşayan 70 yaşındaki M. Emin Tazefidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yazdığı mektup ile hem duygularını anlattı hem de kent yöneticilerini Erdoğan’a şikayet etti.


Siverek ilçe merkezine 38 kilometre uzaklıktaki Taşıkara Mahallesi’nde yaşayan 70 yaşındaki M. Emin Tazefidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yazdığı mektubunda önce kendisini tanıttı. Tazefidan mektubunda, "Sayın Cumhurbaşkanım, Size bu mektubu Şanlıurfa Siverek’ten yazıyorum. Yaşım 70’e dayandı. Artık dünyevi rahat ve huzur için çaba sarf etmiyorum. Çünkü dünyanın her türlü yüzünü gördüm, çekebileceğim en ağır yükünü taşıdım fakat derdimi bölgemizdeki yöneticilerimize anlatamadım. Ya da onlar beni anlamak istemedi. İlkokul mezunu, iki keçisi, on dönüm arazisi ve altı çocuğu olan bir vatandaşım. Ellerim, çalışmaktan nasırlaşmış, yüz çizgilerim güneş kavruğundan kurak bir tarlayı andırır.. Rızkımı arar, kimseye muhtaç etmeyen Rabbime şükrederim. Bugüne dek devletime dua etmekten başka bir talebimde olmamıştır. Fakat, benden sonra gelecek torunlarım dedemiz bize hiçbir şey yapmamış demesin diye, yeğenimi çağırıp size bu mektubu yazdırıyorum. Allah sizi de bizi de affetsin. İdarecilik, sorumluluğu yüksek, halkın beklentisi çok olan bir makamdır. Herkese ulaşmanız ve hizmet götürme imkanınız elbette ki yok. Lakin, ’Hakkı ve hukuku bilen biri, ya idareciliğe talip olmamalı ya da hakkıyla yapmasını bilmeli’ diye bir zaman Cuma hutbesinde dinlemiştim hocamızdan" ifadelerini kullandı.



Köylerine ilk kez AK Parti döneminde vekil geldi


M. Emin Tazefidan, köylerine ilk kez AK Parti döneminde milletvekili geldiğini vurguladığı mektubunda, "Bizler Siverek ilçesinin Taşıkara köyünde ikamet etmekteyiz. Hazreti Adem’den bugüne köyümüze bir vekilin uğramışlığı yoktu, ta ki eski bakanımız, Sayın Faruk Çelik Bey’in ziyaretine kadar. Vatandaş olarak bir vekili, kaymakamı, belediye başkanını ilk kez 2011 yılında gördük. Köyümüz 38 kilometre şehirden uzak bir köy. Köy diyorum, gerçi büyükşehirle birlikte mahalle olduk. Nasıl olduysak onu da anlamış değilim. Ben nüfus dairesinde Taşıkara köyü diyorum. Memur, ’amca hayır, Taşıkara Mahallesi de’, diyor. Anlayacağınız zor iş. Köyümüze gelinip vaatler verilmeseydi belki de aklımıza bu tür şeyler gelmezdi" dedi.


Mektubunda, köyde 130 hanenin bulunduğunu ve 2012 yılından bu yana köyde halen eşeklerle su taşıdıklarını anlatan Mehmet Emin Tazefidan şunları yazdı:


"Köyümüzde 130 hane bulunmaktadır. Çeşmemiz 2012 yılında kurudu. Eşeklerle, atlarla çevreden su taşımakta beli bükülmüş ihtiyarlarımız, İhtiyar diyorum, çünkü köyde genç kalmadı bu şartlardan dolayı. Bilinçsizce çevrede vurulan sondaj kuyu çalışmaları nedeniyle köyümüzün tüm suları kurudu. İtfaiye haftalık olarak köyümüze su taşımakta, hayvanlarımız susuzluktan kırılmaktadır. Gençlerimiz bir bir köyü terk etmekte, gecekonduları ve büyükşehirlerde kağıt toplamayı köy hayatına tercih etmektedirler artık. İnsan, nasıl bırakır yaşadığı yeri? Ben bir türlü anlamış değilim? Ağacından meyve toplarken düştüğü bahçesini, kafasını yardığı kayaları, kuzuların ilk sesini, baharın rengarenk çiçeklerini, gözleri yeni açılmış köpek yavrularını, yağmurun sesini, sabah sessizliğindeki ezanı, taşan dereden balık avlamayı. Hayat işte, ömrümüzü yiyip bitirdi. Bir gün olsun şehir hayatına özenmedim. Ta ki ’şehirden gelen misafirlerimin, senin evde tuvalet yok mu demesine kadar."



Ölmeden önce görmek istiyor


Ölmeden önce köyünde su ve kanalizasyon şebekesini görmek istediğini yazan yaşlı adam şu ifadeleri kullandı:


"Evet, Cumhuriyet kurulalı bu köyde ne su şebekesi, ne de kanalizasyon kurulmadı. 600 öğrencisi olan bir okulda tuvalet kokusundan çocukların başı dönüyor, mideleri bulanıyor. Allah korkusu olan hiçbir idareci de yok ki buna bir çözüm bulsun. Büyükşehir olacaksınız, yolunuz, kanalizasyonunuz, okulunuz ve çeşmeniz yapılacak diye bize 7 yıldır söz veren Ankara’nın büyük büyük bakanları umudumuz olmuştu. Sabırla bu yedi yılı tükettik. Lakin ne kanalizasyon, ne su, ne de okulumuzun hiçbir eksikliğinin giderileceği yok. Sayın Cumhurbaşkanım, siz de zorluklar içinde büyümüş bir hemşerimizsiniz. Sizde Anadolu’nun elleri nasırlaşmış, yüzü güneşte kavrulmuş insanının cefa ve vefasını gördüğümden bu mektubu yazdırmaya karar verdim. Ölmeden önce, köyümde kanalizasyon, su ve tüm eksikliği giderilmiş bir okul istiyorum. Çok şey mi istiyorum? Her sabah okula torunlarımı bırakıyorum bu köyde. Öğretmenlerin çaresizliği, durmadan sağa sola yazı yazıp yardım istemeleri ve benim bu fakir halimle onlara yardımcı olamamam, derinden üzüyor beni. Yıl 2018 hedef 2023. Tuvalet olmadan medeniyet olur mu? Su olmadan temizlik olur mu? Biliyorum, size bu mektup ulaştıktan sonra belki bir iki yeri arar, talimat verir yapın dersiniz. Onlar da doğal olarak, ’hemen sayın başkanım’ diyecekler. Ama yapmayacaklar, bu mektubun sahibini birkaç gün taltif edecek veya gönlünü alıp oyalayacaklardır. Ama durum bildiğiniz gibi değil. Lütfen bu köye bir gelip bu gariban köylülerimizin halini yakından bir görün. Muhtarımız tüm kapıları çalmaktan umudunu yitirmiş bir vaziyette. Tüm yollar yüzüne kapanmış. Muhtara kimse yardımcı olmuyor. Hiçbir yerel yönetim derdimize çare bulmuyor. Reisimizin de haberi olmuyor galiba. Biz yazıyoruz, onlar ulaştırmıyorlar. Hesapları zor olacak kanımca. İlgilenmeniz veya ilgilenmemeniz takdirinizdedir elbette. Bizim vatana olan sevgimiz ve reise olan bağlılığımız elbette ki ihtiyaçlarımızın karşılanmasıyla alakalı değildir. Yaparsanız, ölüme yaklaştığımız bu fani dünyada bu garibanın duasını almış olursunuz. Allah yar ve yardımcınız olsun. Sizi Hak namına seviyoruz. Saygılarımla."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki deprem anı güvenlik kamerasında Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki depremin ardından, Tokat Sulusaray ilçesi Belediye Başkanı Davut Kılıç, ilçede herhangi bir olumsuz durumun bulunmadığını söyledi. Öte yandan deprem anı güvenlik kameralarına yansıdı. AFAD tarafından açıklanan bilgilere göre, saat 01.06’da merkez üssü Sulusaray ilçesi olan 4,7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem, 9,97 kilometre derinlikte kaydedildi. Sarsıntı Sivas ve Yozgat illerinden de hissedildi. Depremi hisseden vatandaşlar büyük bir panik yaşayarak kendilerini dışarı attı. Deprem anı iş yerlerinin güvenlik kameralarına yansırken Tokat Sulusaray Belediye Başkanı Davut Kılıç, açıklamalarda bulundu. Başkan Kılıç, şu ana kadar herhangi bir olumsuz durumun olmadığını fakat dikkatli olunması gerektiğini söyledi. “Yıkılan, hasarlı bir bina yok” Kılıç, ilçede yıkılan ve hasarlı bir binanın olmadığını ifade ederek, “Saat 01.06’da Sulusaray ilçe merkezli 4,7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Şu ana kadar herhangi bir olumsuzluk yok. Yıkılan, hasarlı bir bina yok. Herhangi bir can kaybı ve yaralanma da yok. Köylerimizde de sorun yok. Özellikle vatandaşlarımız bu gece, dikkatli, uyanık olmasını ve mümkünse bu geceyi dışarda geçirmeleri önemli. Vatandaşlarımızı dikkatli olmaları konusunda anons yaparak uyarıyoruz. Deprem ülkemizin gerçeği. İlçemiz de Kuzey Anadolu fay hattına yakın bölgede bulunuyor. Hepimize geçmiş olsun” dedi. Vatandaşlar ise depremi hisseder hissetmez kendilerini evden dışarı attıklarını belirtti.
İstanbul İstanbul’da taksiciler öldürülen meslektaşları için toplandı İstanbul’da yüzlerce taksici Sarıyer’de gasp edilip öldürülen meslektaşları Yaşar Yanikyürek için bir araya geldi. İstanbul’un çeşitli noktalarında bir araya gelen taksicilerin katılımıyla, yol kenarında ölüme terk edilen Yaşar Yanıkyürek’in cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı gasilhanesine getirildi. İstanbul’da taksisine aldığı yabancı uyruklu iki şahıs tarafından öldürülüp Sarıyer’de yol kenarına atılan Yaşar Yanıkyürek için yüzlerce meslektaşı bir araya geldi. İstanbul’un farklı noktalarında toplanan taksiciler bir araya gelerek Yaşar Yanıkyürek’in cenazesinin Zincirlikuyu Mezarlığı’na getirilmesine eşlik etti. Farklı noktalarda toplanan taksiciler Beyoğlu’nda bir araya gelerek konvoy halinde Zincirlikuyu Mezarlığı’na hareket etti. Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemleri aldı. Zincirlikuyu Mezarlığı önünde toplanan taksiciler burada basın açıklaması yaptı. Konuyla ilgili konuşan İstanbul Taksi Şoförleri Derneği Başkanı Deniz Dündar, “Bugün 14.30 sularında Anadolu Yakası’ndan aldığı yolcu ile Avrupa Yakası Sarıyer Tarabya, bizim Madenler dediğimiz bölgede yabancı yolcusu tarafından katledilen Yaşar Yanıkyürek abi için bütün meslektaşları olarak, arkadaşları olarak buradayız. Cenazemizi yalnız bırakmadık. Bu bizim ilk cenazemiz değil, görünene göre son cenazemiz de olmayacak. İki üç ay önce İzmir’de Oğuz Erge kardeşimiz, yaklaşık 9-10 ay önce Yıldıztabya, Gaziosmanpaşa’da Samet Kubiloğlu kardeşimiz, ondan 1 sene öncesine kadar Aydın Altun abimiz, bu ne ilk ne de son. Biz bir an önce yetkililerden taksicilerin can ve mal güvenliği için ivedi bir şekilde çalışma yapmalarını arzu ediyoruz. Bugün Yaşar abi için buradayız, cenazemizi gasilhaneye teslim ettik. Yarın Feriköy Mezarlığında öğle namazına müteakip defnedip son görevimizi yerine getireceğiz ama bunun son olup olmadığını bilmiyoruz. Ne yazık ki evden helalleşerek çıkıyoruz. Bir an önce yetkililerden, kabinli araç ya da başka bir çözüm bekliyoruz. Buna yetkililer, İstanbul’da taksiyi yönlendiren UKOME kurulu karar verecek. Bizler dernekler olarak, daha önce büyükşehir belediyesine bunun müracaatını yaptık. Bu ilk değil son değil. Biz helalleşerek çalışmak istemiyoruz. Bizler huzur, güven içinde çalışmak istiyoruz. Bizler STK’lar olarak sizler için her şeyi yapıyoruz. Bu işin hızlanması için sizlerin de bir an önce müracaatta bulunmanız gerekmektedir. Lütfen bizim sesimizi artık duyun. Lütfen bizi ciddiye alın" ifadelerini kullandı. "Azrailimizi yanımızda taşıyoruz" Ölümlerin artık son bulması için yetkililerin önlem almasını isteyen ve evden helalleşerek çıkıyoruz diye belirten Deniz Dündar, "Bugün bu, yarın bir başkası, kimi taşıdığımızı bilmiyoruz. Azrailini yanında taşıyan bir meslek grubu haline geldik. Bütün yetkililere, özellikle taksici dostu cumhurbaşkanımıza sesleniyorum; Sayın Cumhurbaşkanım lütfen bu çığlığımızı, bu haykırışımızı duyun” şeklinde konuştu.
İstanbul İstanbul’da taksiciler öldürülen meslektaşları için eylem yaptılar İstanbul’da bir grup taksici bir araya gelerek, öldürülen taksici Yaşar Yanıkyürek için ve son zamanlarda taksicilere yönelik artan sözlü şiddet ve cinayetleri, kötü şartları protesto etmek için eylem yaptı. İstanbul Sarıyer’de 34 TFY 89 plakalı taksinin şoförü Yaşar Yanıkyürek, otomobilinde önce gasp edildikten sonra bıçaklanarak yol kenarına atılmıştı. Bu duruma tepki gösteren bir grup taksici bir araya gelerek, son zamanlarda taksicilere yönelik artan sözlü şiddet ve cinayetler, kötü şartları protesto etti. Göztepe Köprüsü önünde toplanan taksiciler, Beşiktaş Meydanı önüne kadar konvoy yaptı. Göztepe Köprüsü önünde basın açıklaması yapan taksiciler, ardından Beşiktaş Meydanı’na doğru yolu çıktı, oradan tekrar Göztepe Köprüsü’ne gelen taksiciler protestoyu sonlandırdı. Durumla ilgili konuşan taksici Osman Balıkçı, "Burada bugün toplandık, iyi bir şey için toplanmak isterdik ama maalesef ki kötü bir olay için toplandık. Sevdiğimiz bir taksici ağabeyimiz Yaşar ağabeyimiz bugün hakkın rahmetine kavuştu. Bir vatandaş Ataşehir’den binip Sarıyer tarafına gidiyor ve ağabeyimizi katlediyor. Bu üzücü haberi aldıktan sonra bütün taksi camiası olarak toplandık. Şimdi de güzergahımız olarak buradan çıkacağız, artık sesimizin duyulmasını istiyoruz. Biz senelerdir gece çalışıyoruz, burada arkamda duran bütün abilerim, arkadaşlarımız hepsi evlerine ekmek parası götürmek için gece sabaha kadar çalışıyorlar ve hiçbir güvencemiz yok, bugün de gördük ki bu kadar basit bir şekilde, üstelik gündüz vakti bir abimizi kaybettik. Yaşar abimiz hakkın rahmetine kavuştu ancak bu ne ilk ne de son olacak gibi duruyor, burada toplanmamızın amacı sadece insanlara zarar vermek ya da bir şeyleri engellemek değil, sadece sesimizi duyurmak için buradayız. Buradaki bütün arkadaşlar da bu saatten sonra sadece can güvenliklerini ve Yaşar abimiz gibi bir son olmaması için ellerinden geldiğince birbirlerini kolladıkça da bir şeylerin olmasını istiyorlar ama maalesef olmuyor. Buradan yetkililere sesleniyoruz, bugün bir abimizi daha kaybettik, Yaşar Yanıkyürek ağabeyimiz bıçaklanarak katledildi. Bunların yaşanmaması için yetkilileri de artık göreve bekliyoruz. Şu anda Göztepe köprüsü altından çıkacağız, Beşiktaş güzergahında kimseyi rahatsızlık vermeden sessiz bir protesto yapacağız, bu sessiz çığlığımızı lütfen duyun. Toplamda yaklaşık 600-700 araçlık bir grup olacak" ifadelerini kullandı.