GENEL - 09 Ekim 2017 Pazartesi 09:00

Bu bitkiyi koparmanın cezası 38 bin 751 lira

A
A
A
Bu bitkiyi koparmanın cezası 38 bin 751 lira

Likya kum zambaklarını koparan ya da yayılış alanlarına zarar veren kişi veya kişilere, ‘Biyolojik Çeşitliliği Tahrip Etmek’ suçundan 2 bin 872 sayılı Çevre Kanunu kapsamında 38 bin 751 TL idari para cezası uygulanıyor.

Likya kum zambaklarını koparan ya da yayılış alanlarına zarar veren kişi veya kişilere, ‘Biyolojik Çeşitliliği Tahrip Etmek’ suçundan 2 bin 872 sayılı Çevre Kanunu kapsamında 38 bin 751 TL idari para cezası uygulanıyor.


Önceki yıllara göre giderek azalan kum zambakları, bilinçsiz sahil kullanımı ve kökünü alıp götürenler yüzünden yok oluyor. Edinilen bilgiye göre, bahçeye dikmek için aldıklarını söyleyen vatandaşlar da olurken, duyarlı vatandaşlar da cevap olarak kum zambaklarının sadece sahillere özgü olduğunu, bahçede yetişemeyeceğini belirtiyorlar. Koruma altına alınma kararı da bulunan, Sinop ilinin Akliman ve Sarıkum kumsallarında açan Likya kum zambağı, sahillerdeki yapılaşma, bilinçsiz sahil kullanımları, şezlong ve benzeri yapılarla sahillerin doldurulması, çadırcılar, sahipsiz hayvanlar, artan otel inşaatları gibi nedenlerle yok olma tehlikesi yaşıyor.


Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar 10. Bölge Müdürü Hasan Başyiğit konu ile ilgili yaptığı açıklamada, "Sinop, biyolojik çeşitlilik açısından zengin bir ilimiz. 2014 yılında yaptığımız biyolojik çeşitlilik envanteri izleme projesi kapsamında değerlendirdiğimizde sonuçlara göre bin 489 adet bitki türü tespit ettik. Bu bitki türlerinden yaklaşık 149 adedi endemik bitki türleri, 29 adedi nadir türler kategorisinde yer almaktadır. Bu bitkilerden 3 tanesi çok tehlikeli grupta, 10 adedi de çok tehlikeli grupta yer almaktadır. Bu endemik türlerin 27 adedini 5 yıllık izleme programına aldık, dönemsel olarak teknik elemanlarımızla izlemesini yapıyoruz. İzleme sonuçlarını rapor halinde genel müdürlüğümüze gönderiyoruz. Özellikle korunması gereken türler üzerinde hassasiyet gösteriyoruz" dedi.


Sinop’un Akliman bölgesinin kum zambağı türü yönünden zengin bir bölge olduğunu belirten Başyiğit, "Bu kum zambakları Dünya Koruma Birliği tarafından korunması gereken bir tür. Bunların korunmasına yönelik kurumumuz tarafından çalışmalar yapıyoruz. Uyarı ve bilgilendirme tabelalarından bu türün yaygın olduğu yerlere asmak suretiyle vatandaşımızı bilgilendiriyoruz. Vatandaşların bilgilenmesi ve bu türü koruması açısından bir proje yürütüyoruz. Bu alan zambakların çok yoğun olduğu bir alan, bu alanı boyalı kazıklarla çevreleyerek bu alanın korunması gerektiğine vurgu yapıyoruz. Bu vesileyle tüm Sinop halkından buradaki bu zambakların korunmasına yönelik gerekli hassasiyetin göstermelerini, bunların hakikaten çok önemli olduğunun bilincine varılmasını istiyoruz. Vatandaşlarımız bu alanda denizi kullanmak için bu zambaklara dikkat etmeyebiliyorlar. Üzerilerine şezlong veya çadır koyabiliyorlar. Bu konuda biraz daha duyarlı olalım istiyoruz" diye konuştu.



3 kişiye 122 bin lira ceza kesildi


Korunma altındaki türlerin koparılmasının, yok edilmesinin çok büyük cezalarının olduğuna dikkat çeken Hasan Başyiğit, "Örnek olarak geçen yıl arkadaşlarımız 2016’da iki kişiye salep bitkisi topladığı için yaklaşık 40’ar bin lira ceza kestiler. Yine bu yıl Erfelek’te bir kişiye 42 bin lira ceza kesildi. Böyle endemik türlere zarar verenlere büyük ceza var halkımız bu konuda bilinçlensin istiyoruz" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir ’Sütten Peynire Dönüşüm’ adlı söyleşi Tepebaşı Belediyesi’nin ’Her Ev Bir Mandıra’ sloganı ile başlattığı ’Sütten Peynire Dönüşüm’ adlı söyleşi yoğun katılım ile gerçekleştirilirken, projenin hayata geçirilmesi için kurul oluşturuldu. Tepebaşı Belediyesi üretimin desteklenmesi ve kent sakinlerinin doğal ürünlere ulaşabilmesi ve adına çalışmalar gerçekleştirmeye devam ediyor. Bu çerçevede ’Her Ev Bir Mandıra’ sloganı ile ’Sütten Peynire Dönüşüm’ söyleşisi Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç’ın katılımı ile düzenlendi. Söyleşide Tepebaşı Kırsal Kalkınma Kurulu Başkanı Mehmet Kızılinler ve Eskişehir Aşçılar Derneği Başkanı Kemal Kaya katılımcı kadınlara önemli aktarımlarda bulundu. "Diliyorum bu çalışmalar başarı ile sonuçlanacak" Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç çalışmaların başarı ile sonuçlanacağına inandığını belirterek, “Sütün daha iyi değerlendirilmesine yönelik planlarım vardı. Genelde üreticilerimiz, sütlerini doğrudan firmalara veriyor. Belki de sütlerini işleyip, ürünler ortaya koyabilirler diye düşünüyorum. Yapılacak çalışmalara bireysel katkılar çok önemli. Şehirde yaşayan vatandaşlarımızın süt alarak kendi yoğurtlarını, peynirlerini, tereyağlarını yapmaları çok da zor değil. Öte yandan üreticilerimizin sütlerini ürüne dönüştürerek, tek elden satmalarının yararlı olacağını düşünüyorum. Nasıl ki Kadın Üretici Satış Noktasını yaptıysak bunu da başarabiliriz. ’Her Ev Bir Mandıra’ projesi aklıma geldiğinden bu yana yapabileceğimizi düşünüyorum. Kemal bey aramızda, bu işin duayenlerinden. Önemli olan ilk aşamada bilgimizi artırıp, hayata katabilmek olacak. Diliyorum bu çalışmalar başarı ile sonuçlanacak” dedi. "Bizim toplumumuza, damak tadımıza uygun olan peynir çeşitleri üzerine eğitimler yapmak istiyoruz" Tepebaşı Kırsal Kalkınma Kurulu Başkanı Mehmet Kızılinler, “Dünyada pek çok peynir çeşidi var. Bizim toplumumuza, damak tadımıza uygun olan çeşitleri üzerine eğitimler yapmak istiyoruz. Özellikle pazarlama aşamasında bir marka oluşturabilmek, bir mandıra oluşturabilmek gibi geniş amaçlarımız var. Bugünkü toplantı bu hedeflerin ilk toplantısı, katılım çok iyi. Projemizin nereye kadar gidebileceği de katılımcılarımıza bağlı olacak. Kurul olarak insanımızın kendi ayakları üzerinde durmasını önemsiyoruz. Şehir merkezinde oturan insanlarımız da bizim etkinliklerimize katılarak süt ve süt ürünlerinin yapılması üzerine kendisini geliştirebilir” diye konuştu. "İlerleyen dönemlerde farkındalık oluşturmak için süt ürünlerinin çoğaltılması gerekiyor" Eskişehir Aşçılar Derneği Başkanı Kemal Kaya ise, yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi: “Bu çalışmaların çok güzel yerlere gideceğine eminim. İlerleyen dönemlerde farkındalık oluşturmak için süt ürünlerinin çoğaltılması gerekiyor. Süt ürünlerinin çeşitlerini işimiz gereği görüyoruz. Mesela yoğurdu uzun süre sağlıklı şekilde muhafaza edebilmek için geçmişte, kaya içinde tuzlayıp kurutan yerler var. Amaç uzun süre muhafaza etmek. İlerleyen zamanlarda mandıra oluşturulursa da yapılacak çok iş var. Bizim kültürümüze çok uygun bir çalışma, Eskişehir Aşçılar Derneği olarak Ahmet Başkan’a teşekkür ediyoruz. Biz de elimizden ne geliyorsa, dernek olarak üretmek isteyen kadınlarımıza destek olmak istiyoruz." Başkan Ataç söyleşide, süt ürünleri üzerine yapılacak çalışmaların takip edilmesi ve daha verimli sonuçlar alınabilmesi adına bir kurul oluşturulmasını önerdi. Başkan Ataç’ın önerisi üzerine üretici kadınların dahil olduğu kurul, gönüllülük esası ile oluşturuldu. Etkinlik, gelecek dönemde süt ürünlerinin üretiminin esas alınacağı çalışmaların devam ettirilmesine karar verilmesi ile son buldu.
Bursa Bozbey: “Sandıklarda şu an hiçbir sorunumuz yok” Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey, “Bir oyu bile çaldırmayacağız. O akşam sizin gibi güzel insanlar sandıkların başında toplanacak, destek olacak, bir oyu bile zayi etmeyecek. Bütün sandıklarda şu an hiçbir sorunumuz yok” dedi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey, seçim çalışmalarına Kestel’de devam etti. Seçim otobüs üzerinden halka hitap eden Bozbey, projelerini anlattı ve sandıklara sahip çıkılacağını bir kez daha yineledi. Bozbey sözlerine şöyle devam etti; “Kentimizde her kesime hizmet edecek projelerimiz hazır. Her zaman söylüyorum, önceliğimiz çocuklar. Sonra kadınlar, gençler ve engellilerdir. Nilüfer’de hangi hizmetleri yapmışsak, 31 Mart’tan sonra sizlerin destekleriyle 16 ilçemizde de aynılarını yapacağız. Aklınıza bir şey gelmesin. Biz öndeyiz. Rüzgardı, fırtınaya döndü. Makas her geçen gün açılıyor. Bir oyu bile çaldırmayacağız. O akşam sizin gibi güzel insanlar sandıkların başında toplanacak, destek olacak, bir oyu bile zayi etmeyecek. Bütün sandıklarda şu an hiçbir sorunumuz yok. Sizlerden de sandıklarda müşahit olmanızı istiyorum. 2019 yılında bize oy vermemiş en az bir kişiye ulaşmanızı istiyorum. Hanımlara burada özel bir parantez açacağız. Balkonlarda bizleri izleyenlere de söylüyorum. Bu 2 gün kapıları tıklatın. Bize oy vermemiş komşularınızı bir ziyaret edin. Her bir kişi bir ilave oy getirecek. Spordan kültürel alanlara, otoparktan diğer projelerimize kadar birçok hizmetimizi o insanlara anlatın” ifadelerini kullandı.
Eskişehir Kazada yaralanan alkollü engelli sürücü sağlık personellerine zorluk çıkarttı Eskişehir’de trafikte seyir halindeyken başka bir aracın engelli aracına çarpıp kaçması sonucu meydana geldiği iddia edilen kazada, kafasını kaldırıma vurarak yaralanan alkollü engelli sürücü olay yerine gelen ambulansa binmek istemedi. Kaza, Çilem Caddesi üzerindeki köprünün Tunçbilek Sokak’a doğru devam eden yol ayrımında meydana geldi. İddiaya göre, seyir halinde olan engelli aracına henüz plakası ve sürücüsü belirlenemeyen başka bir araç tarafından çarpıldı. Meydana gelen kaza sonucunda maddi hasarın oluştuğu aracından düşen engelli sürücü kafasını kaldırıma vurarak yaralandı. Ayakları tutmaması nedeniyle kendi imkanlarıyla yerden kalkamayan yaralı engelli vatandaşın yardımına ilk olarak trafikteki diğer sürücüler yetişti. Alkollü olduğu belirlenen yaralı engelli sürücü ambulansa zorla bindirildi İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Kazanın olduğu bölgeye giden sağlık personelleri ilk olarak kafa travması nedeniyle yaralı sürücünün beyin kanaması geçirdiğinden şüphe etti. Ardından alkollü olduğu belirlenen ve hastaneye gitmek istemediğini belirten engelli vatandaş sağlık personellerine zorluk çıkarttı. Alkollü sürücü çevredeki diğer vatandaşların yardımıyla ambulansa zorla bindirilerek Osmangazi Üniversitesi Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılırken, polis ekipleri olayla ilgili inceleme başlattı.