GENEL - 16 Şubat 2017 Perşembe 23:56

AK Parti’li Külünk: “DEAŞ, PKK, FETÖ her üçü de aynı güç merkezinin emrindedir”

A
A
A
AK Parti’li Külünk: “DEAŞ, PKK, FETÖ her üçü de aynı güç merkezinin emrindedir”

AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, "DEAŞ da PKK da, FETÖ de orta doğuda birinci dünya savaşından sonra virgülün konulmuş yerden, birinci dünya savaşın davam ettirme araçlarıdır. Her üçü de aynı güç merkezinin emrindedir” dedi.
AK Parti Şırnak İl Başkanlığı tarafından cumhurbaşkanlığı sistemi konusunda bilgilendirme toplantısı düzenlendi. AK Parti İl Başkanlığı konferans salonunda düzenlenen toplantıya AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, Tatar Aşiret Lideri Arsalan Tatar, AK Parti İl Başkanı Mehmet Aşan, STK temsilcileri ile çok sayıda davetli katıldı.
“Bu milleti birbirinden ayıramazlar bundan kimsenin endişeniz olmasın” diyen AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, “Bu topraklarda biz Duhok’u yalnız bırakmıyoruz. Zaho’yu yalnız bırakmıyoruz. Şırnak’ı mı yalnız bırakacağız. Biz bu topraklarda Kobani’de PKK’nın şiddetinden kaçan Kürt kardeşlerimiz nereye koştu. Kimin yüreğine koştu. Elbette Türkiye’ye koştu. Sonuna kadar kapıları kim açtı, Türkiye açtı. Halep’ten koşup gelen nereye gitti, Türkiye’ye geldi. Onları yalnız bırakmadık, onların arkasında dik duruyoruz da, Şırnak’ımı yalnız bırakacağız. Şırnak’ı mı terör örgütüne boyun büktüreceğiz. Asla ve katiyen bu olmayacak” dedi.
Terör örgütünün yıktığı binaların yeniden yapılacağını söyleyen Külünk, “Mağduriyetlerin hepsi gideriliyor, giderilmeye devam edilecek. Bu devlet sizi yalnız bırakmaz. Bırakmadı, bırakmayacak. Evine lokma götürenleri, silaha kurban ettirmek isteyen PKK ile mücadelede elbette istemediğimiz sonuçlar ortaya çıktı. Evler yıkıldı, mağduriyetler oluştu. Akşam insanlar binlerce lira geliri varken, sabah terör örgütün ihanetinden dolayı nerdeyse bir lokma ekmeğe muhtaç oldular” diye konuştu.

“DEAŞ, PKK, FETÖ her üçü de aynı güç merkezinin emrindedir”
Külünk, “15 Temmuz’un arkasında ki, Şırnak’ı yakıp yıkmak için, Şırnaklıları katletmek için, tugaydan tankları çıkaran o içerde tutuklu iki general var ya, Şırnaklıları katletmek, yakıp yıkmak için, Türk Silahlı Kuvvetlerin o Mehmetçik dediğimiz, Muhammed’in ordusu dediğimiz, ordunun içinde olmayı asla hak etmeyen o iki generali 15 Temmuz gecesi bu ülkeyi işgal etmek üzere harekete geçiren asıl o dışarıdaki kirli güç var ya. Küresel kirli gücün ne Türk ne de Kürt umurunda. Hiç birimiz onların umurunda değiliz. Bir tek şey onların umurunda. Bu toprakları İslamsızlaştırmak. Bu toprakların Müslüman kimliğinden koparılması ve yanı başımızdaki Musul petrolleri onları ilgilendiriyor. Yanı başımızdaki Kerkük petrolleri onları ilgilendiriyor. Yanı başımızdaki Suriye’nin kuzeyindeki henüz çıkarılmamış petrol ve doğalgaz onları ilgilendiriyor. Petrol, doğalgaz burada ama yoksulluk Beytüşşebap’ta. Yoksulluk Duhok’ta. Ne hikmetse petrol Musul’da çıkıyor. Yoksulluk Musul’da. Musul’da sefalet var, Almanya’da sefahat var. DEAŞ orta doğunun haritalarını yeniden çizmek için kullandıkları bir araçtır. DEAŞ da PKK da, FETÖ de orta doğuda birinci dünya savaşından sonra virgülün konulmuş yerden, birinci dünya savaşın davam ettirme araçlarıdır. Her üçü de aynı güç merkezinin emrindedir” dedi.

“Çukur kazarak bu milletin barışını çukura düşürmek istediler”
PKK ile FETÖ işbirliğine değinen Külünk, “Çukur kazarak, bu milletin geleceğini çukura düşürmek istediler. Çukur kazarak bu milletin barışını çukura düşürmek istediler. Çukur kazarak silahla özerklik ilan etme peşinde koştular. Asıl yapmak istedikleri şey şuydu. Türkiye’ye bir askeri darbe ile Türkiye’yi baş başa bırakmaktı. O silahların o mahallelerde Cizre, Silopi, Şırnak’ın mahallelerinde bu ülkenin askerlerine, polislerine, vatandaşlarına o El Yapımı Patlayıcılar, bixsiler, kaleşnikoflar, alüminyum nitratların bu ülkeye niçin sokulduğu şifreleri gözaltına alınıp tutuklanan teröristlerin ifadeleri ile 15 Temmuz işgal girişimine kalkan terör örgütün mensubu olan bu milletin asker üniformasını giymeyi asla hak etmemiş o hainlerin ifadelerinde saklıdır. Niçin o silahlar Şırnak’a sokuldu. Niçin Sur’a, Cizre’ye Silopi’ye sokuldu biliyor musunuz. Sokulmanın bir tek sebebi var. Bu topraklarda Kürt katliamı, Türkiye’yi darbenin eşiğine getirmek. Batı, doğuda ne oluyor dedirtip, Türkiye’yi bir darbenin eşiğine getirip, Türkiye’yi bir askeri darbe ile baş başa bırakıp, PKK ile FETÖ işbirliği içerisinde barış sürecin bütün güzelliklerini devlete ve millete karşı bir ayaklandırmaya dönüştürüp, darbenin önünü açmak için o süreçlerin hepsi kullanıldı. İfadelerini size söylemek istemiyorum. Bir gün o ifadelerin hepsi kitap haline gelecek. Ve okuduğunuzda bir kez daha yazıklar olsun size diyeceksiniz” dedi.

“Belediye paraları Kandil’deki obeziteli, hormonlu teröristlere gitti”
Bölge belediyelerin geride yüklü miktarda borç bıraktıklarını ve bu paraların nereye gittiğini anlatan Külünk, “Bu belediyelerin bu kadar büyük borçları nereye gitti. Çöp toplamak yok. Su, yol, belediye hizmetleri problem. Ama ne hikmetse bu belediyelerin her biri borçlu. Biri şu kadar biri bu kadar nereye gitti bu kadar para. Ben söyleyeyim. Nereye gitti biliyor musunuz. Kandil’de obeziteliler var ya, hormonlular var ya. Hormonlu teröristler, hormonlu terörist başları var ya, bu illerde onların şirketleri var. Buralarda yaşayan vatandaşlar üzerine. O vatandaşların üzerine kurulu şirketler üzerinden o hormonlu teröristlerin dışarıdaki bankaların hesaplarına gitti. Kimin parası Şırnaklının, Cizrelinin, Diyarbakırlının, Hakkârilinin, Vanlının, Beytüşşebaplının. Peki size ne düştü. Çöp içerisinde kirli, belediyecilik yapmak yerine ayrımcılık yapıp bu milleti birbirine koparmak üzerine, millete zülüm etmek üzere kullanan bu işbirlikçilerin, küresel kirli ellerin emrine bu milleti hizmet etmeye kalktılar” diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Polisin alkollü sürücü ile imtihanı: Üfleme eğitimi verilen kadın 44. seferde başardı Aksaray-Konya Karayolunda jandarmanın "dur" ihtarına uymayarak kaçan kadın sürücü, jandarma ve emniyeti alarma geçirdi. 53 kilometre kaçan kadın sürücü E-90 Karayolunda kovalamaca sonucu yakalandı. Alkolmetreye üflermiş gibi yapıp üflemeyen ve 3 alkolmetre değiştirerek kadına üfleme eğitimi veren polis, üfletme imtihanına girdiği kadın sürücünün 44. üflemesinde promilini alabildi. 0.97 promil alkollü çıkan kadın sürücüye ceza kesilerek ehliyetine el konuldu. Olay Aksaray - Konya Karayolu Eşmekaya Kavşağı’nda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Aksaray Konya Karayolunda yol kontrolü yapan İl Jandarma Komutanlığı ekipleri durumundan şüphelendikleri kadın sürücünün kullandığı 68 AAN 849 plakalı otomobile ‘dur’ ihtarında bulundu. İhtara uymayan kadın sürücü hızla denetim noktasından kaçtı. Aksaray istikametine kaçan kadın sürücünün plakası jandarma ekipleri tarafından hem jandarma hem de emniyet haber merkezine bildirildi. Bunun üzerine jandarma ve polis ekipleri karayolu ve aracın geldiği istikamete yönelik adeta bölgeyi abluka altına aldı. Jandarma ekipleriyle kısa süre kovalamacaya giren kadın sürücü 53 kilometre kaçtıktan sonra şehir merkezi girişinde polis ekiplerinin de "dur" ihtarına uymadı. Ekiplerin kaza riskine karşı kontrollü bir şekilde takip ettiği kadın sürücü çok gidemeden Tacin Mahallesi E-90 Karayolu üzerinde yakalandı. 44. üflemesinde pes eden kadın sürücü 0.97 promil alkollü çıktı Durdurulduktan sonra araçtan indirilen ve isminin Gülten Nas Y. (49) olduğu belirlenen kadın sürücü rahat tavır ve hareketleriyle dikkat çekti. Ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirilen kadın sürücüye alkol kontrolü yapmak isteyen polis memurlarının üfleme eğitimi ile imtihanı burada başladı. Alkol kontrolünden geçirilmek istenen kadına polis memurlarınca alkolmetre üfletilmek istendi. Alkolmetreyi üflemeye çalışan kadın üflermiş gibi yapıp üflemekten çekinirken, polis memurları kadına adeta üfleme eğitimi verdi. Bir polis memuru ağzıyla kadına üflemeyi gösterirken, bir değir polis memuru da elindeki üfleme çubuğunun poşetiyle üflemeyi anlattı. Eğitimin ardından polis memurlarının üfletme imtihanı başladı. Kadına defalarca alkolmetreyi üfletmeye çalışan polis memurları kadının üflemeyip üflüyormuş gibi göstermesiyle büyük bir sınav verdi. Alkolmetreye de güvenmeyen kadın sürücüye 3 farklı alkolmetre üfletildi. Zaman zaman su içen ve dinlenmeye geçen kadın sürücü 1 saat boyunca polis memurlarına ecel teri döktürdü. 43 kez alkolmetreyi üflemeyerek kandırmaya çalışan kadın sürücü 44. üflemesinde pes ederek normal bir şekilde üfledi. Üflemenin ardından kadının 0.97 promil alkollü olduğu belirlendi. Polis ve kadın arasındaki yaşanan ilginç diyaloglar ise anbean kameralara yansıdı. Alkollü araç kullanmaktan 6 bin 439 TL para cezası kesilen kadın sürücünün ehliyetine de 6 ay süreyle el konuldu. Araç ise olay yerine çağırılan bir yakınına teslim edildi.