SAĞLIK - 28 Ağustos 2017 Pazartesi 21:52

Hamile kadın ve bebeği hastanede hayatını kaybetti

A
A
A
Hamile kadın ve bebeği hastanede hayatını kaybetti

Şırnak’ın Cizre ilçesinde nefes darlığı şikayeti ile hastaneye kaldırılan 7.

Şırnak’ın Cizre ilçesinde nefes darlığı şikayeti ile hastaneye kaldırılan 7.5 aylık hamile kadın ve bebeği hastanede hayatını kaybetti. Aile hastanede kadın doğum uzmanı olmadığı gerekçesiyle şikayetçi olmaya hazırlanırken, hastane yönetiminden yazılı bir açıklama geldi.


Edinilen bilgiye göre, 26 Ağustos 2017 tarihinde nefes darlığı şikayeti ile ambulansla Cizre Devlet Hastanesi’ne kaldırılan 3 çocuk annesi 31 yaşındaki 7.5 aylık hamile Feyruz Polat ve bebeği, hastanede kadın doğum uzmanı doktorunun olmamasından dolayı gerekli müdahale yapılamazken, bekletildiği çocuk müşahede odasında öldü. Yaşanan acı ve üzücü olayda eşini ve doğmamış bebeğini kaybeden acılı eş Hüsnü Polat, başka insanların ve ailelerin bu acıyı yaşamaması için ihmali olan herkesten şikayetçi olduğunu söyledi. Hamile eşini tedavi için sağ salim götürdüğü hastaneden bebeğiyle birlikte cansız bedenini aldığını ifade eden Hüsnü Polat, ”Cumartesi günü öğlen saat 15.30 civarında eşim nefes darlığı ve halsiz olduğunu için kendisini hastaneye götürmemi istedi. Bende hemen ambulans çağırdım ve eve gelen ambulansla eşimi Cizre Devlet Hastanesi doğumhane bölümüne götürdüm. Doğumhanede görevliler tarafından bana hastanede kadın doğum uzmanı doktorun olmadığını, bundan dolayı Şırnak’a sevk edeceklerini söyledi. Ancak Şırnak Devlet Hastanesi hastamı kabul etmedi. Bunun üzerine Silopi Devlet Hastanesi’ni aradılar, ancak Silopi’deki hastane de hastamı kabul etmedi. Ben de çaresiz bir şekilde bana ve eşime yardım edilmesini bekledim. Eşimin çığlıkları alt kata kadar geliyordu o kadar acısı vardı. Eşimi ve bebeği muayene ettiler, kalp atışları atıyor mu diye baktılar, herhangi bir sorun görünmüyordu. Şırnak ve Silopi’deki hastaneler hastamı kabul etmeyince ben de hastanedeki görevlilerden hastamı ambulansla Diyarbakır’a sevk etmelerini istedim ancak görevli doktor ambulansların yetersiz olduğunu, hastanın kendi imkanlarıyla Diyarbakır’a götürülmesi gerektiğini söyledi. Bende hastamı ambulansla buraya zor yetiştirdim özel bir taksi ile onu nasıl Diyarbakır’a götürebilirim diye tepki verdim" dedi.


Polat, doktorlar nefes darlığı çeken eşine oksijen vermek istediklerini söyleyince kendisinin de eşimi tekerlekli sandalye ile çocuk müşahede odasına götürdüğünü dile getirdi. Polat, "Vardiyası biten doktorun yerine gelen diğer görevli doktora eşimin durumunu anlattım. Yeni gelen doktor da diğer doktorun yapmış olduğu tedavinin devamını getirmek için tahlil istedi fakat hastamın fonksiyonları çalışmadığı için tahlil alamadılar. Hemşirenin gitmesinden sonra bir baktım ki eşimin ağzından köpükler çıkıyor bende eşimin ağzını zorla açıp temizlemeye çalıştım ve doktorlara haber verdim. Hastamı acilen müşahede odasına aldılar ve birkaç doktor daha gelip hastama müdahale etti. Kısa bir süre geçtikten sonra eşimin kalbinin durduğunu ancak bebeğin hala yaşadığını ve hastanın acilen ameliyata alınması gerektiğini söylediler, bende eşim hayatını kaybetti bari bebeğimiz hayatta kalsın deyip ameliyat için izin verdim. Hastamı müşahede odasından hemen ameliyata aldılar ancak bebeğin de kalbinin durmasından dolayı ikisini de kaybettik. Başka insanların, ailelerin aynı acıyı yaşamaması için şikayetçi ve olayın takipçisi olacağım. Otopsi için gittiğimiz Şırnak’ta hastaneye gelen görevli savcıya şikayetçi olduğumu söyledim. Bu saatten sonra bu olayın peşini bırakmayacağım. Benim eşim öldü ama başkalarının eşi ve çocuğu ölmesin diye bu olayda ihmali olan herkesten şikayetçiyim" diye konuştu.



Hastaneden yazılı açıklama


Yaşanan acı olaydan sonra Cizre Dr. Selahattin Cizrelioğlu Devlet Hastanesi Başhekimliği’nden de yazılı bir açıklama yapıldı. Yapılan açıklamada; "27 Ağustos 2017 tarihinde hastanemiz acil polikliniğine başvuran ve önceden riskli gebeliği olduğu belirtilerek, doğumunun 3. basamak olan bir sağlık tesisinde yapılması gerektiği belirtilen gebeye yapılan tüm müdahalelere rağmen hiç kimsenin ve özellikle biz sağlık camiasının hiç istemeyeceği bir şekilde anne ve bebek ölümünün gerçekleştiği üzücü bir olay yaşanmıştır. Hastanemiz kadrosunda bir ay önceye kadar 6 kadın doğum hekimi bulunurken; bir doktorumuzun yasal doğum sonrası izninde olduğu, üç doktorumuzun engelleyemeyeceğimiz bir durum olan istifalarını verip sözleşmelerini tek taraflı fesh ederek kamudaki memurluk görevinden ayrılışlarını yaptığı ve bir doktorumuz da eş tayini yaparak kurumumuzdan ayrılışlarını yaptıkları görülmüştür. Cizre Devlet Hastanesi olarak çalışma programımız yapılarak liste halinde Şırnak Genel Sekreterliğine iletilmiştir. Genel sekreterlik bilgisi dahilinde Cizre Devlet Hastanesi ve Silopi Devlet Hastanesi’nde tüm branşlarda olduğu gibi tek olan kadın doğum doktorları ile ilgili programda yapılmıştır. Yönetmelikler ile belirlenen çalışma esaslarında; tek olan branş doktorlarının içap nöbet tutma zorunluluklarının olmadığı belirtilmesine rağmen; ilk 5 günü Silopi Devlet Hastanesi’nde görev yapan kadın doğum doktoru tarafınca hastalara bakılacağı ve ikinci 5 gününde ise Cizre Devlet Hastanesi’nde görev yapan doktor tarafınca hastalara bakılacağı planlanmıştır. Meydana gelen üzücü olayda vefat eden annenin gebelik takiplerinde doğumunun riskli olduğu ve 3. basamak bir hastanede doğumun yapılması aileye belirtilmiştir. Hasta 112 ambulansı ile Cizre merkez Cudi Mahallesi’nden alınarak acilimize getirilirken hastanın yanındaki refakatçisi tarafınca hasta ile ilgili risklerin bilgisi acil nöbetçi doktorumuza iletilmesi üzerine doktorumuz hastanın sevki için 112 komuta merkezi ile irtibata geçmiştir. Hem Şırnak Devlet Hastanesi’ndeki kadın doğum doktoru ve hastayı kabul eden Silopi Devlet Hastanesi’ndeki kadın doğum doktoru hastanın 3. basamak bir merkeze sevk edilmesi gerektiğini belirtmişlerdir. Hastaneye getirilişinden itibaren geçen bir saatlik zaman dilimi içerisinde, gelirken de durumu kötü olan hastanın durumunun daha da kötüleşmesi üzerine hastayı hayata döndürme müdahalesi yapılmıştır. Acil uzmanı, çocuk doktoru, genel cerrah doktoru ve 2 acil pratisyen nöbetçi doktor bu müdahaleleri yapmıştır. Müdahaleden olumlu cevap alınmaması üzerine bebeğe son şans verilip nadir yapılan bir müdahale ile genel cerrahi doktoru ve acil uzman doktoru tarafınca acilde sezeryan ameliyatı yapılarak bebek doğurtulmuştur. Bebeğe çocuk doktoru tarafınca canlandırma müdahalesi yapılmıştır. Maalesef tüm müdahalelere rağmen hem anne hem bebek kurtarılamamıştır. Üzücü olaydan dolayı tüm sağlık camiası üzüntü içerisindedir. Yaşanmasından dolayı üzüntü duyduğumuz bu olayda vefat eden anneye Allah’tan rahmet diliyoruz aileye baş sağlığı ve sabrı niyaz dileyerek gerekli önlemlerin alınması için çaba içinde ve takipçisi olacağımızı belirtiriz" denildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden ‘Dev’ ameliyat Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 210 kilogram olan obezite hastası başarılı bir ameliyat geçirdi. 26 yaşındaki hastanın hedefi bu ameliyat ile 10 kilo verebilmek. Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 210 kilogramlık Muhsin Akklınç’a cerrahi operasyon gerçekleştiren Genel Cerrahi uzmanı Prof. Dr. Burhan Hakan Kanat, yıllar önce dramatik sonuçlanan operasyonların günümüzde artık çok daha olumlu sonuçlar doğurduğunu ifade etti. 210 kiloya sahip 26 yaşındaki Muhsin Akkılınç’a mide küçültme operasyonu gerçekleştiren Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi doktorlarından Prof. Dr. Burhan Hakan Kanat, obezitenin vücutta yağ birikiminin artmasıyla oluştuğunu belirtti. Obezite ile mücadelenin sadece genel cerrahi uzmanlarının değil, multidisipliner yaklaşımla yapılması gereken bir durum olduğunu ifade eden Prof. Dr. Burhan Hakan Kanat, "Tüm hastalara önce bir endokrinoloji dahiliye uzmanlığı eşliğinde diyet tedavisi verilmesi gerekmektedir. Diyet tedavisinin ardından bir de farmakolojik tedavi dönemi var. Bunlara rağmen zayıflayamayan, zayıflamayı başaramayan hastalarımız için cerrahi operasyon önermekteyiz. Yıllar önce obezite cerrahisinden kaynaklanan komplikasyonlar vardı. Bundan dolayı operasyonlar ölümle sonuçlanan çok dramatik ve çok medyatik olabiliyordu. Ancak yıllar içerisinde hem cerrahların tecrübelerinin artmasıyla hem de tıbbi teknolojinin daha ilerlemesiyle komplikasyon alanları ve bunlara bağlı ölüm oranları çok daha azalmış durumda. Bu yüzden hastalar güvenerek tecrübeli merkezlerde ameliyat olabilirler. Ülkemizde kadınların neredeyse yüzde 40’ı erkeklerin ise yüzde 25’i maalesef obez sınıfına girmektedir. Bu yüzden obeziteyle mücadele ülkemiz için çok önem arz ederken, Sağlık Bakanlığımız her geçen gün obezite merkezlerini arttırarak kurmaktadır" dedi. “Hedefim 100 kilogram vermek” Kahramanmaraş’tan Malatya’ya obezite tedavisi için gelen Muhsin Akklınç ise cerrahi operasyon ile mide küçültme ameliyatı olduğunu belirtti. Aşırı kilolarından dolayı hayatında zorluklar yaşadığını ifade eden Akkılınç, "Aşırı kilolar yüzünden yürürken çok zorlanıyordum ve belim ağrıyordu. Günlük işlerimin birçoğunu yapamıyor, önemli toplantılara katılamıyordum. Daha önce birçok kez normal diyet yaptım. Fakat olmadı. Cerrahi operasyonun eskisi gibi başarısız sonuçlanma riskinin az olduğunu ifade eden Prof. Dr. Burhan Hakan Kanat, 210 kilo iken beni ameliyat etti. Kendisine teşekkür ediyorum. Benim için ideal olacak kilo 100 ila 110 arası. Yapılan mide küçültme cerrahi operasyonu ile 100 kilogram verme hedefindeyim” diye konuştu.
Samsun ‘Afrika çöl tozları çocukları daha fazla etkiliyor’ Çöl tozlarının solunum yolu hastalığı olanları olumsuz etkileyebileceğine değinen Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nurhan Köksal, “Çöl tozlarının yoğun olduğu günlerde özellikle çocuklar ve solunum sistemi rahatsızlığı olanların sağlığı olumsuz etkilenmektedir” dedi. Liv Hospital Samsun Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nurhan Köksal, Afrika çöl tozları hakkında bilgilendirmelerde bulundu. “Astım hastaları dikkat etmeli” Çöl tozlarının solunum yolu hastalığı olanları olumsuz etkileyebileceğine değinen Prof. Dr. Köksal, “Çöl tozlarının yoğun olduğu günlerde özellikle çocuklar ve solunum sistemi rahatsızlığı olanların sağlığı olumsuz etkilenmektedir. Erişkinlerde özellikle solunum yetmezliği olanlarda, astım, KOAH, bronşiektazi ve solunum yolları rahatsızlığı olanlarda problemler daha belirgin şekilde ortaya çıkar. Ayrıca çocuk yaş grubu da en fazla etkilenen grubunu oluşturmaktadır” diye konuştu. “Solunum yolu enfeksiyonlarına neden olabilir” Çöl tozlarının, solunum yolu enfeksiyonlarına neden olduğunu dile getiren Prof. Dr. Köksal, “Çöl tozlarının havada fazla miktarda bulunması, mukozal yüzeyler ile teması gözde, burunda ve solunum yollarında direk tahriş edici etkisiyle rahatsızlık verebilir. Özellikle alerjik bünyeye sahip kişilerde ve KOAH, astım gibi solunum yolu hastalıkları bulunan kişilerde bu tahriş edici etkisi daha yoğun olarak karşımıza çıkabilir. Toz miktarının arttığı durumlarda normal sağlıklı bireylerin de solunum yolları etkilenmektedir. Bu tahriş edici etkisinden başka, toz partiküllerine bakteri ve virüsler bağlı kalarak solunum yolu enfeksiyonlarına da neden olabilir. Böyle durumlarda solunum yolu enfeksiyonlarının artmasının bir nedeni de artan toz miktarının güneş ışığını ve ultraviyoleyi engelleyerek yine havada mikroorganizmaların uzun süre kalmalarına neden olmalarıdır” şeklinde konuştu. “Zorda kalmadıkça dışarı çıkmayın” Prof. Dr. Köksal, “Tüm bu olumsuz şartlarda akciğer sağlığımızı koruyabilmek için özellikle kronik solunum yolu ve astımı olan hastalarımızın, toz yoğunluğunun fazla olduğu dönemlerde zorunlu kalmadıkça dışarı çıkmamaları, ev havalandırmalarını bu dönemlerde yapmamalarını ve maruziyet olduğu dönemlerde mutlaka maske takmalarını öneriyoruz” ifadelerini kullandı.
Kayseri Başkan Çolakbayrakdar, “Çözüm merkezi, Kayseri’nin en torpilli numarasıdır” Kocasinan Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü bünyesinde hizmet veren Çözüm Merkezi ile vatandaşların talepleri çözüme kavuşturuyor. Çözüm Merkezi’ni en torpilli numara olarak niteleyen Başkan Çolakbayrakdar, “Özellikle başımızın tacı olan vatandaşımızı önemsiyoruz ve beklentilerini hızlı bir şekilde karşılamak için merkezimizle sonuç odaklı çözüm üretiyoruz” dedi. Çözüm Merkezinin tüm belediyecilik hizmetlerini tek bir çatı altında aktaran bir birim olduğunun altını çizen Başkan Çolakbayrakdar, “ 25 Ağustos 2016 yılında hayata geçirdiğimiz Çözüm Merkezi, torpilli telefon numarasıdır. Çünkü vatandaş benden bir talepte bulunduğu zaman bende 0(352) 222 70 00’nolu numarayı arayıp, söylüyorum. Bundan dolayı torpilli hat diyoruz. Herkesin rahatlıkla ulaşabileceği ve herkesin belediyeyle olan taleplerini bu hat üzerinden yönetebileceği bir telefon numarasıdır. Bir telefonla belediyenin tüm birimlerine ulaşabileceğiniz ve hizmeti vatandaşın ayağına götüren bir iletişim hattıdır. Biz diyoruz ki; ‘Kocasinan Belediyesi’ne ve ‘Başkana’ her turlu ulaşabilirsiniz. Aynı zamanda bu uygulama ilçe sakinlerimizle belediyeyi birlikte yönetme tarzıdır. Vatandaşlarımızın beklentilerini isteklerini ve taleplerini yerine getirebiliyorsak, vatandaşlarımızı mutlu edebiliyorsak yönetim tarzı olarak doğru bir yönetim sergiliyoruz demektir. Bu anlayışı da sahaya yansıtma noktasında atmış olduğumuz önemli adımlardan bir tanesidir” ifadelerini kullandı. “ÇÖZÜM MERKEZİYLE TALEPLERE ANINDA YANIT VERİYORUZ” Çözüm Merkezi ile daha hızlı iletişim ve operasyon refleksi daha yüksek belediyecilik yaptıklarına dikkat çeken Başkan Çolakbayrakdar, “Vatandaşımız, bizim baş tacımızdır. Vatandaşımızı önemsiyoruz ve beklentilerini hızlı bir şekilde karşılamak için Çözüm Merkezi ile sonuç odaklı çözüm üretiyoruz. Özellikle pandemi süreci gibi hiç evinden çıkamayan vatandaşımızın yanında olduk. Yani Kocasinan Belediyesi hiç düşünmediğiniz zaman ansızın yanınızda oluyor. Sadece talep değil, zaman zaman vatandaşımızın memnuniyetini ve teşekkürlerini alıyoruz. Ayrıca Çözüm Merkezinin yazılımı tamamen belediye personelimiz tarafından yapılmış olan bir sistemdir. Her türlü iletişim kanalından bizlere ulaşılıyor. İlçe sakinlerimiz, isteklerini yüz yüze iletebilmenin yanı sıra her türlü iletişim kanalı; sosyal medya, Kocasinan Belediyesi’nin web sitesi, mobil uygulamalı cep telefonu ve Watsapp hattı 0(352) 222 70 00’ nolu telefon numarasından her şekilde belediyeye anında ulaşabiliyor. Kocasinan Belediyesi hem 7/24 saat çalışan bir belediye hem de 7/24 saat ulaşılan bir belediyedir” diye konuştu.
Zonguldak ZBEÜ Hemşirelik Bölümü öğrencileri üniformalarını giydi ZBEÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, Hemşirelik Bölümü birinci sınıf öğrencileri için bu yıl ilki düzenlenen 2023-2024 Akademik Yılı Üniforma Giyme Törenine katıldı. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü 2023-2024 Akademik Yılı Üniforma Giyme Töreni gerçekleştirildi. Sezai Karakoç Kültür Merkezi’nde düzenlenen törene ZBEÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Bekir Hakan Bakkal, Prof. Dr. Servet Karasu, Genel Sekreter Prof. Dr. Zehra Safi Öz, senato üyeleri, akademisyeneler, öğrenciler ve aileler katıldı. Törenin açılışında konuşan Hemşirelik Bölümü Bölüm Başkanı Doç. Dr. Nurten Taşdemir, üniforma giyme törenin bu yıl ilkini gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadıklarını dile getirdi. Ardından kürsüye çıkan Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sibel Koçak, ilk üniformalarını giyen öğrencilere mesleğe önemli bir adım attıklarını dile getirerek, “Bugün giyeceğiniz üniformalarınızı meslek hayatınız boyunca gururla üzerinizde taşımanızı, üniversitemizi ve ailenizi gururlandırmanızı aynı zamanda meslek hayatına çok iyi hazırlanmanızı temenni ediyorum. Sizler gerek ülkemizde gerekse dünyada bütün sağlık sistemlerine kolaylıkla uyum sağlayabilecek kabiliyette olup bununla beraber günümüzün modern sağlık sistemlerinin farkında olarak bilimin ışığında yetişecek nesillersiniz. Her birinizin kariyerlerinde çok güzel yerlere gelmenizi, ülkemize ve geleceğimize sağlık alanında katkı sağlayan bireyler olacağınıza tüm kalbimle inanıyorum. Yolunuz açık, hemşirelik mesleğine atacağınız ilk adımınız hayırlı ve uğurlu olsun” diye konuştu. ZBEÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, üniversitenin sağlık alanında sunduğu nitelikli eğitimle geleceğin sağlık profesyonellerini donanımlı bir şekilde yetiştirdiklerini belirtti. Pandemi dönemiyle hemşirelik mesleğinin önemine bir kez daha şahit olunduğuna dikkat çeken Özölçer, hemşire adaylarına mesleklerini özveriyle yapmaları hususunda tavsiyelerde bulundu. Öğrencilerin meslek hayatlarına ilk adımlarını atmalarının heyecan verici bir dönem olduğunu vurgulayan Özölçer, tebrik ederek başarılarının devamını diledi. Konuşmaların ardından hemşirelik bölümü öğrencilerine Rektör Özölçer ve Senato Üyeleri tarafından üniformaları giydirildi. Toplu fotoğraf çekiminin akabinde tören sona erdi.