GÜNDEM - 27 Eylül 2021 Pazartesi 14:00

Pandemi sonrası adım atacak yer kalmadı

A
A
A
Pandemi sonrası adım atacak yer kalmadı

İstanbul’un yanı başında bulunan ve doğal güzellikleri ile büyüleyen Kocaeli’nin Kartepe ilçesindeki Maşukiye, pandemi süreci sonrasında yerli ve yabancı turistlerin akınına uğradı. Haftasonu bölgede adeta adım atacak yer kalmadı.

Kocaeli’nin Kartepe ilçesinde, Saman Dağları’nın eteklerinde bulunan Maşukiye, pandemi sonrasında yerli ve yabancı turistlerin akınına uğradı. Sonbaharın da gelmesi ile birlikte güzelliği ile büyüleyen Maşukiye, Ankara, İstanbul, Sakarya başta olmak üzere çevre illerden gelen yerli ve Arap turistlerin ilgi odağı oldu. Günlük birlik tatil yapmak isteyen vatandaşlar, İstanbul’a 120 kilometre uzaklıkta bulunan Maşukiye bölgesine adeta akın ediyor. Kayak merkezileri ile kış tatilcilerinin yoğun olarak tercih ettiği bölge, sonbaharda da vatandaşlardan yoğun ilgi görüyor. Doğa yürüyüşü, ATV turu, zeplin yaparak doyasıya eğlenme fırsatı bulan vatandaşlar, Sapanca Gölü manzarası eşliğinde doğanın tadını çıkartıyor. Fotoğraf çekip ve öz çekim yapan yerli ve yabancı turistler, bölgenin doğal güzellikleri ve çeşitli aktivitelerle hoşça vakit geçirdiklerini söyledi.

Pandemi sonrası adım atacak yer kalmadı

“Pandemi döneminde bile çok fazla ilgi var”
Bölgede bulunan bir işletmede çalışan Ali Konkur, yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgisi ile karşılaştıklarını belirterek, “Pandemi döneminde bile çok fazla ilgi var. İnsanlar evde sıkıldı, rahat nefes almak ve sosyal aktivite yapmak için buralara geliyorlar. Biz de elimizden geldiğince misafirlerimizi burada ağırlamaya çalışıyoruz, inşallah memnun edebiliyoruz. Araplar yeşil alanı çok seviyor, bizim burada da yeşil bol olduğu için onlar için vazgeçilmez bir tatil fırsatı. Bizim hazırlıklarımız arasında Osmanlı kostümlerimiz, papağanlarımız var onları hazırladık. Kostüm ve papağanla birlikte fotoğraflarını çekiyor ve bu güzel anılarını ölümsüzleştiriyoruz. Haftanın yedi günü yoğunluk var ama hafta sonu daha bir yoğun oluyor çünkü günü birlik turlar da geliyor. Sadece Araplar değil yerli turistlerimiz de buraya geliyor” dedi.

Pandemi sonrası adım atacak yer kalmadı

“Ortadoğu’daki misafirlerimiz son derece memnun bir şekilde ayrılmaktalar”
Rehber Serdar Kamber ise bölgenin Ortadoğu’dan gelen turistlerden yoğun ilgi gördüğünü ifade ederek, “Sapanca ve Maşukiye son 10 yılda inanılmaz derecede özellikle Ortadoğu pazarında bir patlama yapmış durumda. Tabi ki burada son 10 yılda yapılan tesisler, yatırımlar, oteller ve turistlik yerler ve tanıtımlarımız sayesinde inanılmaz derecede bir talep görmektedir. Sapanca ve Maşukiye bölgesinin güzellikleri, ormanları, şelaleleri aynı zamanda Kartepe’deki kayak merkezleri buranın cazibe bölgesi haline getirmiştir. Buraya gelen Ortadoğu’daki misafirlerimiz son derece memnun bir şekilde ayrılmaktalar. Bizim taleplerimiz arasında tabi ki de daha fazla yatırım ve tanıtımdır. Özellikle Katar, Kuveyt ve son 2 yıldır sorun yaşadığımız Suudi Arabistan’ı da sayarsak ve ilişkilerimiz düzeltirsek çok daha güzel olur. Çünkü Ortadoğu pazarında Suudi Arabistan en fazla turist çektiğimiz ülke arasındadır. İki ülke vatandaşları olarak yoğun bir şekilde talep var” diye konuştu.
Genellikle Ortadoğu turistlerine hitap ettiklerini söyleyen görevli Yücel Ecevit, “Sezonun yeni başlaması nedeniyle ufakta olsa düşüşler var ama koronanın etkisi daha yeni yeni geçmeye başladı. 3. dalga olmazsa işler iyi durumda. Buralara yerli ve yabancı turistler çok fazla ilgi gösteriyor. Okulların açılması ile biraz düşüş oldu ama sonrasında yine işler açıldı. İşler iyi, turist var, biz de turistlere gereki ilgiyi ve misafirperverliğimizi göstermemeye çalışıyoruz. Herkesi buralara gezmeye, görmeye, temiz hava almaya davet ediyoruz.

Pandemi sonrası adım atacak yer kalmadı

“Her 10 günde bir geldiğimizde yaklaşık 70 turist getiriyoruz”
Irak’ta tur rehberi olarak çalışan Ali Salihi, turistlerle sürekli olarak bölgeye geldiklerini kaydederek, “Biz her 10 günde bir yolcu getiriyoruz. Pandemi nedeniyle insanlar evden sıkıldı ve buralara geldi. Irak’ta hava çok sıcak olduğu için turistler çok iyi bir şekilde tatil yapabiliyor. Akdeniz, Karadeniz turu başta olmak üzere her yere seyahatlerimiz gerçekleştirmekteyiz. Herkesi buraya bu güzel manzarayı görmeye davet ediyorum. Her 10 günde bir geldiğimizde yaklaşık 70 turist getiriyoruz. Irak, Kerkük’ten getirdiğimiz tüm turistler Türkçe biliyor ve konuşuyor. Biz zaten bir milletiz” şeklinde konuştu.

“10 gün daha buradayız ve buradan ayrılmak istemiyoruz”
Maşukiye’de tatil yapmak için Irak’tan gelen turistler ise bölgeyi çok beğendiklerini ifade etti. Bölgeden ayrılmak istemediğini söyleyen bir turist ise, “Biz Irak’tan buraya geldik. Burası çok güzel, efsane yemekleri var ve gezilecek yerleri var. Ailem ve çocuklarımla buraya geldik. O kadar güzel yerler var ki gözümüz gönlümüz açıldı. 10 gün daha buradayız ve buradan ayrılmak istemiyoruz” ifadelerini kullandı.

Murat Kanber - Fehime Kartal

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ağrı Önyargılara meydan okuyan Ağrı’nın tek kadın futbol takımı zirveye yükseliyor Ağrı Aile ve Sosyal Hizmetler Spor Kulübü, Türkiye Futbol Federasyonu Kadınlar 3. Lig 2. Grup’ta mücadelesine devam ediyor. Gösterdikleri kararlılıkla 2. Lig yolunda emin adımlarla ilerleyen takım, önyargılara da meydan okuyarak, önemli başarılara imza atıyor. Yeşil sahalarda gösterdikleri performans ve sosyal sorumluluk projelerindeki katkılarıyla 2018 yılında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan teşekkür plaketi alma başarısını gösteren cesur kadınlar, sahadaki başarılarını Ağrı’yı ve Türkiye’yi gururlandırmak için kullanıyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesindeki ASP Gençlik ve Spor Kulübü ile spora adım atan takım, büyük bir kısmı erken yaşta ve zorla evliliklerle karşı karşıya kalan yaşıtlarının aksine, futbol oynama tutkularını gerçeğe dönüştürüyor. Vali Mustafa Koç ve eşi Neslihan Gül Koç’un destek ve katkıları, takımın moral ve motivasyonunu zirveye taşıyor. Neslihan Gül Koç, kadın futbolcularla sık sık bir araya gelerek, maçlarını izliyor ve yanlarında olarak onlara güç veriyor. Futbolculardan Merve Kurt, "Futbola ilk başladığımda ailem buna çok karşıydı. Sonradan hocalarımın ve arkadaşlarımın desteğiyle bu engeli aştık. Futbola sadece erkeklerin oynayabileceğini düşünmek yanlış. Biz bunu başardık ve kanıtladık. Hedefimiz şampiyonluk ve bunun için gece gündüz çalışıyoruz. Valimiz Mustafa Koç ve eşi Neslihan Gül Koç’a, hem yardımlarından hem de maç esnasındaki desteklerinden dolayı en içten dileklerimizle teşekkür ederiz" dedi. Takım kaptanı Kader Şimşek ise, "Biz Ağrı’nın tek kadın futbol takımıyız ve çok da başarılıyız. Seyirciler bizi izleyerek kadınların futbola karşı olan ön yargılarını yıkıyorlar. Bu bize ilham veriyor ve örnek oluyoruz. Daha fazla seyirciye ve desteğe ihtiyacımız var. Bu sayede farkındalık oluşturabilir ve daha fazla kızın bu spora katılmasını sağlayabiliriz" şeklinde konuştu. Takımın antrenörü Önder Tunay da, "Hedefimiz ikinci lige yükselmek. Bu zor bir hedef ancak kızlarımızın azmi ve kararlılığıyla bunu başaracağımıza inanıyorum. Doğu Anadolu Bölgesi’nde kadın futbolunun zorluklarının farkındayız. Fakat futbol kızlarımıza birçok imkan sunuyor. Spor lisesine geçişlerde önemli rol oynuyor, üniversite imkanı sunuyor ve beden eğitimi öğretmenliği gibi alanlarda iş imkanları oluşturuyor" ifadelerini kullandı. Ayrıca Vali Mustafa Koç ve eşi Neslihan Gül Koç’un desteğine değinen Tunay, "Valimiz Mustafa Koç ve eşi Neslihan Gül Koç hanımefendi bize çok büyük destek oluyorlar. Bu sayede şampiyonluk hedefimiz daha da güçlendi. Onların desteğiyle Ağrı’ya ve Doğu Anadolu Bölgesi’ne bu şampiyonluğu getirmek istiyoruz" cümlelerine yer verdi.
İzmir Medical Point araç tercihini ‘çevreden’ yana kullandı ‘Gezegenin sağlığı eşittir insan sağlığı mottosuyla’ yoluna devam eden İEÜ Medical Point Hastanesi’nde çevre dostu elektrikli araç TOGG, makam aracı olarak kullanılmaya başlandı. Medical Point Hastaneler Grubu Yönetim Kurulu Başkan Vekili Veysi Kubba, “Medical Point Hastaneleri olarak çevre dostu politikalar izlemeye devam ediyoruz. Bunun son örneklerinden biri de makam aracı olarak fosil yakıt üretmeyen TOGG’u tercih etmek oldu” dedi. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi kapsamında sıcaklık artışını 1,5 C ile sınırlı tutmak için, sera gazı salımını 2030’a kadar yüzde 45 azaltmak, 2050 yılına kadar da net sıfır hedefine ulaşmak hedefleniyor. Medical Point Hastaneler Grubu da net sıfır hedefinde önemli projeleri hayata geçirmeye devam ediyor. Uyguladığı enerji politikaları sonucunda geçtiğimiz yıl "ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi Sertifikası" almaya hak kazanan İEÜ Medical Point Hastanesi’nin bahçesine elektrikli araçlar için iki adet şarj istasyonu da kuruldu. “Elimizi taşın altına koymaya devam edeceğiz” İEÜ Medical Point Hastanesi, makam aracı tercihini de ‘çevreden’ yana yaptı. Yerli ve milli üretim, çevre dostu elektrikli araç TOGG, hastanede makam aracı olarak kullanılmaya başlandı. Tamamen elektrikli olan TOGG’un karbon salınımı, geleneksel yakıt tüketen araçlara oranla çok daha düşük. Medical Point Hastaneler Grubu Yönetim Kurulu Başkan Vekili Veysi Kubba ‘net sıfır karbon’ hedefiyle çevre dostu uygulamaları hayata geçirdiklerinin altını çizdi. Kubba, “Son yıllarda dünyada iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerini yoğun bir şekilde yaşıyoruz. Bu da bize her geçen gün gelecek için sorumluluk almanın aciliyetini hatırlatıyor. Medical Point Hastaneler Grubu olarak çevre dostu politikalar izlemeye devam ediyoruz. Bunun son örneklerinden biri de makam aracı olarak TOGG’u tercih etmek oldu. TOGG, yerli ve milli olması dolayısıyla bizleri gururlandırmakla kalmıyor, fosil yakıt tüketmediği için de çevreyi de kirletmiyor” diye konuştu.
Gaziantep Büyükşehir’den İskenderun’a altyapı ve üstyapı desteği Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, deprem sonucunda ciddi hasar gören İskenderun’un altyapı çalışmalarına destek amacıyla yaklaşık 10 gündür bölgedeki çalışmalarını sürdürüyor. Kahramanmaraş merkezli depremlerde büyük hasar gören Hatay’ın İskenderun ilçesinde normalleşme sürecini hızlandırmak ve kentin daha yaşanabilir bir ortama kavuşmasını sağlamak için harekete geçti. Gaziantep Büyükşehir, İskenderun’un altyapı ve üstyapı sürecindeki mesaisine hem teknik açıdan destek veriyor hem de personel takviyesinde bulunup sürecin hızlı ve koordineli bir şekilde yürütülmesine katkı sağlıyor. Gaski ilçedeki atıksu sorununu çözdü “Asrın Felaketi” olarak tanımlanan 6 Şubat depremleri dolayısıyla altyapıda hayati öneme sahip olan atıksu çalışmalarına Gaziantep Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü ekipleriyle destek olup iyileştirme çalışmalarını tamamlayan Büyükşehir, ayrıca Fen İşleri Daire Başkanlığı, Kent Estetiği ve Yeşil Alanlar Daire Başkanlığı ekipleriyle de ilçedeki teknik desteğini sürdürüyor. Bu kapsamda Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ve teknik ekibi, ilçeye ziyarette bulunup İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez ve ekibiyle saha gezisi ve istişare toplantılarına katıldı. Bölgenin eksikleri ve yapılan çalışmalar konusunda bilgi alınarak yeni destekler konusunda talepler dinlendi.
Erzurum ETÜ’de TÜBİTAK’tan destek alan öğrenciler için ödül töreni düzenlendi Erzurum Teknik Üniversitesi’nde (ETÜ), 2023 yıllarında Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) “2209-A Üniversite Öğrencileri Destekleme Programı” kapsamında destek almaya hak kazanan proje ekipleri için ödül töreni düzenlendi. Fen Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinliğe ETÜ Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ali Fatih Yetim, Prof. Dr. Ceren Sultan Elmalı, dekanlar, akademisyenler ve projeleri kabul edilen öğrenciler katıldı. Programın açılışında konuşan Rektör Çakmak, ETÜ’de geliştirilen ve kabul alan proje sayısının her geçen dönem arttığına dikkat çekerek: “Malumunuz olduğu üzere TÜBİTAK Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışmaları üniversitemiz ev sahipliğinde düzenleniyor. Onları gördüğümde sizin küçüklüğünüz aklıma geliyor. Çünkü proje kültürü o yaşlardan itibaren kazanılmaya başlıyor. Proje denildiğinde genelde akademisyenler tarafından hazırlanan Ar-Ge faaliyetleri akla gelirdi. Ancak son dönemde TÜBİTAK’ın da desteğiyle bu anlayış değişti ve artık öğrenciler tarafından hazırlanan projeleri de konuşuyoruz. Bu noktada sizlerin elde ettiği başarılar üniversitemizin tanınırlığına ve bilinirliğine önemli katkılar sunarken kariyerleriniz açısından da çok önemli kazanımlar sağlayacaktır. Çünkü mezun öğrencilerimizden aldığımız geri bildirimlere baktığımızda iş verenlerin akademik başarının yanı sıra takım çalışmasına yatkınlık ve proje kültürüne sahip olmak gibi kriterlerine de öncelik verdiğini görüyoruz. İnanıyorum ki aynı kararlılık ve azim ile kabul alan proje sayımız önümüzdeki süreçte daha da artacak. Bu vesileyle başta siz değerli öğrencilerimiz olmak üzere bilgisi ve tecrübesiyle size yol gösteren danışman hocalarımıza teşekkür ediyor, başarılarınızın devamını diliyorum” diye konuştu. Program Rektör Çakmak’ın ve Rektör Yardımcılarının öğrencilere ve danışmanlarına teşekkür belgelerini takdim etmesi ve hatıra fotoğrafı çekilmesiyle sona erdi.
İstanbul Oscar ve Altın Palmiye ödüllü Anatomy of a Fall, TV+ta izleyiciyle buluşuyor Dijital içerik platformu TV+, Oscar ve Altın Palmiye ödüllü suç draması ‘Anatomy of a Fall’ filmini, 26 Nisan’da sinemaseverlerle buluşturuyor. En iyi film ve dizileri yıl boyu ekrana getiren TV+, 26 Nisan Cuma günü tüm dünyada büyük ses getiren ‘Anatomy of a Fall’ (Bir düşüşün anatomisi) filmini kullanıcıların beğenisine sunuyor. TV+’ta yayınlanacak film, Cannes’da kazandığı Altın Palmiye ödülünün ardından 5 dalda aday gösterildiği 96’ncı Oscar Ödülleri’nde ‘En İyi Özgün Senaryo’ ödülünün de sahibi oldu. Filmin senaryosu, daha önce Victoria ve Sibyl filmlerinde de birlikte çalışan yönetmen Justine Triet ile eşi Arthur Harari tarafından yazıldı. İntihar mı kaza mı cinayet mi? Film, Sandra Hüller’in başrolde olduğu sürükleyici bir suç draması. ‘Birinin özel hayatı başkasının cehennemidir’ fikrinden yola çıkan film, Fransız Alpleri’nde bir kulübede kocası Samuel ve görme engelli oğluyla izole bir yaşam süren Alman yazar Sandra’yı izliyor. Samuel yüksekten düşerek ölür fakat soruşturma sonucunda ölüm nedeninin intihar mı kaza mı olduğu kesinleşmeyince Sandra cinayet suçlamasıyla tutuklanır. Samuel’in ölümünün sorgulandığı mahkeme süreci, çiftin çalkantılı ilişkilerinin de derinine inen rahatsız edici ve tatsız bir psikolojik yolculuğa dönüşür.