GÜNDEM - 24 Eylül 2021 Cuma 11:07

'Amacımız sürdürülebilir bir dünya'

A
A
A
'Amacımız sürdürülebilir bir dünya'

Sürdürülebilirlik Haftası özelinde açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Nail Öztaş, “İnsanoğlunun diğer canlılarla barışık, onların var olma, yaşayabilme hakkına maksimum düzeyde özen gösteren bir yaşam biçimini ve var olma biçimini kurması gerekiyor. Sürdürülebilirlik bu yüzden önemli. Amacımız sürdürülebilir bir dünya” diye konuştu.

Birleşmiş Milletler (BM) üyesi ülkeler tarafından 2030 sonuna kadar ulaşılması amaçlanan hedefleri içeren evrensel bir eylem çağrısı olan ‘Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’, Sürdürülebilirlik Haftası’yla yeniden gündemde. İklim bilimcilerin yaptığı uyarıların gerçekleşmeye başladığını belirten Prof. Dr. Nail Öztaş, “Son yıllarda dünyada yaşadığımız zorluklar, problemler, sıkıntılar 20 - 30 yıldır bilim adamlarının çok haklı bir teşhis yaptığını bize gösterdi. 2024’den itibaren dünya genelinde susuzlukların yaşanacağı, su seviyelerinin yükseleceği, aynı anda birbirine yakın coğrafyalarda şiddetli kuraklıkla sellerin, su baskınlarının, aşırı yağışların bir arada olabileceği gibi bir takım ön görüler uzun zamandır iklim bilimciler, ekologlar, çevre bilimciler tarafından yapılıyordu. Biz de bu 2 - 3 yıldır sel baskınlarını, kuraklıkları, yangınları aynı anda görmeye başladık” dedi.

Prof. Dr. Nail Öztaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İnsanoğlunun diğer canlılarla barışık, onların var olma, yaşayabilme hakkına maksimum düzeyde özen gösteren bir yaşam biçimini ve var olma biçimini kurması gerekiyor. Sürdürülebilirlik bu yüzden önemli. BM gibi bir kuruluşun zaman zaman meşruiyeti, işleyişi sorgulanabilen bir kuruluşun böyle bir önceliği benimsemiş olması da gerçekten çok kıymetli. Bizler de diğer canlıları düşünmeyi, gezegenimizi, gelecek nesilleri düşünmeyi ahlaki bir sorumluluk olarak görüyoruz. Belki de Türkiye’de bir ilkiz ya da öncülerden biriyiz. Bunu kesinlikle söyleyebilirim. Stratejik planında bu konuya değinmiş, sürdürülebilirliği kendisine eğitim ve araştırma önceliği olarak belirlemiş bir üniversiteyiz.”

“Neden daha az tüketmemiz gerektiğini anlamamız gerekiyor”
Sürdürülebilirlik düşüncesinin yerleşmesi gerektiğine vurgu yapan İstanbul Gelişim Üniversitesi Rektör V. Prof. Dr. Öztaş, “Nasıl sürdürülebilir bir toplum, bir yaşam biçimi, bir ekonomi, bir toplumsal hayat kurgulanabilir, bir kere hepimizin aynı sayfaya, aynı zihniyete, aynı tutuma, aynı tavra sahip olması ile bu mümkün. Önce bizim farkına varmamız gerekiyor. Önce küresel ısınmayı neden belirli bir derecenin altında tutmamız gerektiğini, neden mikro plastikleri engellememiz gerektiğini, neden daha az tüketmemiz gerektiğini anlamamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.

“Amacımız sürdürülebilir bir dünya” diyen Prof. Öztaş, “Bunu tek başına bireyci çabalarla sağlamanız mümkün değil. Mutlaka iş birliği yapmanız lazım. Bireysel düzeyde bilincimizi artıracak, çeşitli paydaşlarımızla eğitim, araştırma, topluma hizmet konusunda birlikte faaliyetler düzenliyoruz” şeklinde konuştu.

“İnsanoğlunun ihtiyaçları sınırsız olmamalıdır, olamaz”

Prof. Dr. Nail Öztaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“İktisada giriş kitaplarının tamamına yakınında giriş cümlelerinden biri şudur; ‘İnsanların ihtiyaçları sonsuzdur kaynakları ise kıttır.’ Böyle bir tanımla sürdürülebilir bir ekonomi kurmanız mümkün değildir. Bu çok açgözlü bir tanımdır. İnsanoğlunun ihtiyaçları sınırsız olmamalıdır, olamaz. Daha çok satın aldığınızda daha çok tükettiğinizde daha çok yediğinizde daha çok giydiğinizde daha iyi bir hayatınız olmuyor. Çok daha problemli bir hayatınız oluyor.”

“İnsan kanaatkâr bir varlıktır”
İnsanın kanaatkâr bir varlık olduğunu ifade eden Prof. Dr. Öztaş, “Amacımız sürdürülebilir bir dünya. Biz bütün canlıları kendi arzularımız isteklerimiz istikametinde yok etme hakkına sahip değiliz. Bu gündelik yaşam biçiminin oturtulması lazım. Bu insanoğlunun hemfikir olması gereken çok acil bir konu. Bu anlamda eğitim çalışmaları, Ar-ge, topluma hizmet çalışmaları, İGÜ Topluma Hizmet Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Aslıhan Güzin Selçuk önderliğinde çalışmalarına devam ediyor” diyerek sözlerini tamamladı.

Sürdürülebilirlik Haftası boyunca üniversite tarafından gerçekleştirilen etkinlikler ve eğitimlerle ilgili yapılan açıklama ise şu şekilde:
“İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Topluma Hizmet Koordinatörlüğü ‘Sürdürülebilirlik Haftası’ kapsamında birçok etkinliğe imza atıyor. Edirne Mimar Sinan Ortaokulu'na özel öğrenciler için 2 adet sınıf kurarak haftaya başlayan İstanbul Gelişim Üniversitesi Topluma Hizmet Koordinatörlüğü, Beylikdüzü Yaşam Vadisi’nde, Öğr. Gör. Tekmil Sezen Göksu ile Yürüyüş, Arş. Gör. Binnur Güldalı ile Nefes ve Farkındalık Eğitimi, Uzm. Diyetisyen Dilara Serarslan ile Sağlıklı Beslenme Eğitimi, Öğr. Görevlisi Nurcan Esin ile İlk Yardım Eğitimi düzenleniyor.

“Sürdürülebilirlik Haftası” kapsamında, İSTAÇ Atık Dönüşüm Atölyesi’nde Atıklardan Dönüşüm Atölyesi, Selma Sucu ile Eşya Dönüşüm Atölyesi, Emine Kuşçul ile Baskı Atölyesi, Öğr. Görevlisi İbrahim Levent Demirçakmak ile El Yapımı Erişte Yapım Atölyesi, Öğr. Görevlisi Murat Mutlu Tokay Ekşi Mayalı Ekmek Yapım Atölyesi, Trakya Tıbbi ve Aromatik Bitkiler ortağı Yunus Emre Erkli ile Tıbbi Bitkiler Atölyesi gibi birçok atölye çalışması da gerçekleştiriliyor.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Nilüfer Afet Merkezi envanterini güçlendirdi Nilüfer Belediyesi’nin kente kazandırdığı Nilüfer Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi, envanterine 22 adet son teknoloji kentsel arama ve kurtarma malzemeleri daha ekledi. Hayat kurtaran malzemeler hakkında bilgi alan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, “Deprem, her zaman gündemimizde ve çalışmalarımızı bu doğrultuda yapıyoruz” dedi. Nilüfer Belediyesi’nin 2017 yılında kente kazandırdığı, bünyesindeki simülasyon odaları ve envanteriyle Türkiye’de ilklere sahip olan Nilüfer Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi, bir yandan çalışmalarını titizlikle sürdürürken, bir yandan da envanterine son teknolojiye sahip, hayat kurtaran yeni malzemeler ekliyor. Kentte yaşanan afet ve acil durum niteliği taşıyan tüm olayların 7 gün 24 saat takip edildiği merkez, yeni kentsel arama ve kurtarma malzemelerini bünyesine katarak daha donanımlı hale geldi. Sismik enkaz altı dinleme cihazı, havalı enkaz kaldırma seti, enkaz altı görüntüleme kamerası, termal kameralı drone, spiral hortumlu duman tahliye fanı, aydınlatma, taşlama, kesme, kırma aletleri gibi 22 adet malzemeyi envanterine ekleyen merkez, afet ve acil durum anlarında artık daha nitelikli hizmet verecek. Başkan Şadi Özdemir: "Halkın bilinçlenmesi önemli" Deprem başta olmak üzere her türlü afetle mücadeleye büyük önem veren, deprem parkları ve deprem lojistik merkezi gibi projeler hayata geçirmeyi planlayan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir de, Nilüfer Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi’ne giderek, kentsel arama ve kurtarma malzemelerini yerinde inceledi. Nilüfer Belediyesi Sivil Savunma Amiri ve İş Güvenliği Uzmanı Fatih Işık’tan malzemeler hakkında detaylı bilgi alan Başkan Şadi Özdemir, halkın afet ve acil durum öncesi, sırası ve sonrasında yapılacaklar hakkında bilinçlenmesinin önemine değindi. Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Nilüfer Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi’ndeki kullanım ömrünü tamamlamış aletleri yenilediklerini, ayrıca envantere yeni malzemeler de kazandırdıklarını belirtti. Nilüfer Belediyesi’nin afet ve acil durum konusundaki bilincinin yüksek olduğuna dikkat çeken Başkan Şadi Özdemir, “Bu merkezde hem afetle mücadelede halkın her an hazır olması için eğitimler veriliyor hem de kentteki afet ve acil durum niteliğindeki durumlar 7 gün 24 saat takip ediliyor. Halkın bu merkezde verilen eğitimlere katılarak, bilinçlenmesi çok önemli” dedi. Deprem parkları ve lojistik merkezi Muhtemel bir deprem sonrasında hızlı müdahaleyi sağlamak ve kargaşayı önlemek adına deprem parkları ve deprem lojistik merkezi gibi önemli projeleri kente kazandırmayı hedeflediklerini de ifade eden Başkan Özdemir, “Deprem sonrası, en az iki günlük acil ihtiyacın içinde olduğu, temel yaşam malzemelerinin yer aldığı mekanlar oluşturmayı düşünüyoruz. Deprem sonrası alet ve edevat ihtiyacı da çok yüksek oluyor. Basit aletlerle birçok insanın hayatını kurtarmak mümkünken, eksiklerden dolayı birçok insan yaşamını yitiriyor. Bu nedenle deprem lojistik merkezi yapma hedefimiz var. Deprem anında ihtiyaç duyulabilecek her türlü alet ve edevata sahip bir mekan oluşturmayı, afet sonrası ihtiyaç bölgelerine hızlıca eriştirilmesini hedefliyoruz” diye konuştu. Bursa’nın bir deprem kenti olduğunu, Nilüfer’de alüvyonlu toprakların yer aldığını hatırlatan Başkan Şadi Özdemir, depremin her zaman gündemlerinde olduğunun altını çizdi. Başkan Şadi Özdemir, “Çalışmalarımızı, bu bilinçle yapacak, tedbirlerimizi alacağız. Yeni planlamalarda, kentsel dönüşüm çalışmalarında fay hatlarını dikkate alacağız. Önemli olan Nilüferliler’in deprem konusunda bilinçli olması. Biz, her zaman onların yanındayız” ifadelerini kullandı.
Bursa Bursa’da ’21. Yüzyılda Öğretmen Olmak’ konulu panel düzenlendi Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Bursa Uludağ Üniversitesi’nin iş birliğinde gerçekleştirilen "21. Yüzyılda Öğretmen Olmak" konulu panel Merinos AKKM Orhangazi Salonunda gerçekleştirildi. Programa Bursa İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Ahmet Alireisoğlu, Bursa Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Salih Çepni, Gazi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şeref Tan, Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İrfan Erdoğan, İl Milli Eğitim Müdürlüğü idarecileri, akademisyenler ve öğretmenler katıldı. Panelin açılışında konuşma yapan Bursa İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Ahmet Alireisoğlu şunları söyledi: "20. yüzyılın başında Cumhuriyetin temel dinamiğini, temel enerjisini sağlamış olan öğretmenlerdi. Bunu eğitim tarihi okumalarımızdan biliyoruz. Yeni bir yüzyılın başındayız, coğrafyada yalnızız ve güçlü olmak zorundayız. Çocuklarımızı daha iyi ve nitelikli yetiştirmek zorundayız. Aramızdaki iletişimi ve anlaşma şekillerini güçlendirmek durumundayız. Okullarımızda, çalışma iklimlerimizde, iyi bir iletişim platformu içerisinde çocuklarımıza güçlü bir değeri ulaştırmak zorundayız. Bunun için güçlü olmak ve kendimizi yenilemek durumundayız. Ülkemizdeki çalışma sektörleri arasında kendini sürekli geliştiren, kararlılık, istek ve heves içerisinde olan en fazla kitlenin öğretmenlerimizin olduğunu düşünmekteyim. Bu anlamda gerçekten diğer çalışma alanlarından farklıyız, daha istekliyiz, daha hevesliyiz. Dolayısıyla ciddi anlamda kültürel dönüşüm, insanların şehre ayak uydurmaları, yeni çocukların, yeni insanların sürekli içerisinde varoluşlarını tamamlamak bunların tamamı bizlerden geçiyor. Bu anlamda güçlü olmak durumundayız. Türkiye’nin önemli büyükşehirlerinden, önemli kurucu başkentlerinden birindeyiz. Dolayısıyla bu etkinlik çok değerli. İnanıyorum ki yapılacak tüm çalışmalar, Bursa’mızın eğitiminin daha nitelikli, daha güzel, öğretmeninin daha mutlu olmasına katkı sunacak. Bugün burada panelist olarak aramızda bulunan değerli üniversite hocalarımıza ve çalışmamızda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum." dedi. Panelde konuşma yapan Bursa Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Salih Çepni, "Uludağ Üniversitesi olarak gerçekten Türkiye’ye örnek olabileceğimiz iş birlikleri yapıyoruz. Sizlerin eğitim öğretim sürecinde problem olarak gördüğünüz her şeyi biz eğitim fakültesinde bir proje olarak kabul edip sizlerle birlikte projeleri yürütüyoruz. Bugün burada Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğümüzün kurmuş olduğu Öğretmen Akademisi ile güzel bir çalışma içindeyiz. Fakültemize yeni bir program geldiğinde o programdaki tüm becerileri, tüm kavramları bizler akademik olarak çalışıyoruz. Öğretmen Akademisi kapsamında yürütülen çalışmaları da çok gecikmeden, geciktirmeden Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğümüzle iş birliği içerisinde yürüterek Bursa’mızın öğretmenlerine bu konuda kısa sürede farkındalık kazandırmış olacağız. Bursa İl Milli Eğitim Müdürümüz Ahmet Alireisoğlu başta olmak üzere projede emeği geçen herkese teşekkür ediyor, başarılar diliyorum." dedi. Panelde "Geçmişten Günümüze Geleceğe Öğretmen Olmak" konusu üzerine konuşma yapan Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İrfan Erdoğan 20. ve 21 yüzyılında eğitim, öğretim ve öğretmenliğin gelişim süreçlerinden, Prof. Dr. Şeref Tan ise Türk Milli Eğitim Sisteminde Gelişimsel Ölçme ve değerlendirmeden bahsetti. Panel, etkinliğin düzenlenmesinde vermiş olduğu desteklerden dolayı ‘Özel Arena Eğitim Kurumları ve Kurucusu Celal Arslan ‘a teşekkür edilmesi, konuşmacılara çiçek ve plaket takdiminin ardından sona erdi.