GENEL - 25 Şubat 2018 Pazar 15:36

Şırnaklılardan Mehmetçiğe mektup

A
A
A
Şırnaklılardan Mehmetçiğe mektup

Şırnak’ta Zeytin Dalı Harekatı’na katılan askerlere destek ve moral vermek amacıyla mektup yazma kampanyası başlatıldı.

Şırnak’ta Zeytin Dalı Harekatı’na katılan askerlere destek ve moral vermek amacıyla mektup yazma kampanyası başlatıldı.


Şırnak’ta 15 Temmuz Milli İrade ve Demokrasi Derneği (MİDDER), Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK), Suriye’nin Afrin bölgesindeki terör unsurlarına yönelik sürdürdüğü Zeytin Dalı Harekatı’na katılan askerlere moral vermek amacıyla mektup kampanyası başlatıldı. “MİDDER Mehmetçik’e yazıyor” adıyla başlatılan kampanya çerçevesinde, dernek binası önünde stant kuruldu. Vatandaşlar, kampanyaya yoğun ilgi gösterdi.


MİDDER Şırnak Şube Başkanı Hacı Fidan, Mehmetçiğe manevi destek amaçlı kampanya başlattıklarını belirterek, “Bizde Şırnaklılar olarak, 15 Temmuz Milli İrade ve Demokrasi Derneği olarak böyle bir kampanyada bulunduk. Vatandaşlarımız ve yönetimimiz Afrin’e selamlarını, manevi desteklerini mektuplarına dökerek, askerlerimize gönderiyoruz. Ülkemizin güneyinde yaklaşık bir yıldır, Fırat Kalkanı operasyonu, Afrin operasyonu olsun büyük bir mücadele verilmektedir. Bu mücadele istiklal ve istikbal sınır güvenliğimizi koruma mücadelesidir. Bizlerde sivil toplum kuruluşları olarak bu mücadelenin sonuna kadar arkasındayız. Bu mücadelelerde hayatını kaybeden Mehmetçiklerimize de Allah rahmet eylesin, ailelerine de baş sağlığı diliyoruz” dedi.


Şırnaklı Necmettin Atan ise, “Geçmiş tarihimizden bu güne kadar hep zaferler, destanlar yazan Osmanlı torunlarıyız. Bugün bakıyoruz geçmiş tarihimizi lekelemeye çalışan küstah ve insanlıktan nasibini almamış bir terör örgütü çıkmış vatanımızı ve milletimizi bölmeye çalışıyor. Bizi korkutmak için isim değiştirmişler. Bir kez daha kendimizi bunlara tanıtma ve tarihimizi hatırlatma gereğini duyuyoruz. Bu terör örgütü kirli ittifaklarını Suriye’de göstermeye başladı. Bunlara bir Osmanlı tokadı vurma zamanı gelmiştir” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.