ASAYİŞ - 12 Eylül 2017 Salı 17:33

Şırnak’ta güvenlik toplantısı

A
A
A
Şırnak’ta güvenlik toplantısı

Şırnak’ta düzenlenen güvenlik toplantısında konuşan 23’üncü Jandarma Sınır Tümen Komutanı Tümgeneral Veli Tarakçı, Şırnak’ta 1984’ten bu yana bin 261 şehit verildiğini belirterek, “40 sene bu topraklar acıyla yoğruldu.

Şırnak’ta düzenlenen güvenlik toplantısında konuşan 23’üncü Jandarma Sınır Tümen Komutanı Tümgeneral Veli Tarakçı, Şırnak’ta 1984’ten bu yana bin 261 şehit verildiğini belirterek, “40 sene bu topraklar acıyla yoğruldu. Bir 40 sene daha acı ile yoğrulmasına güvenlik güçleri olarak müsaade etmeyeceğiz” dedi.


Şırnak 23’üncü Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı tarafından güvenlik korucuları ile güvenlik toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıya, korucuların yanı sıra, 23’üncü Jandarma Sınır Tümen Komutanı Tümgeneral Veli Tarakçı, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Selçuk Yıldırım, Çakırsöğüt 1’inci Jandarma Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Ercan Yaşin katıldı.


Toplantıda konuşan Tümgeneral Tarakçı, güvenlik korucularının güvenlik kuvvetlerinin bir parçası olduğunu belirterek, “Bizim her yerde olduğu gibi Şırnak genelinde güvenlik konusunda 4 ana unsurumuz var. Bizim Rabia’mız 4. Bunlar asker, polis, jandarma ve güvenlik korucularıdır. Dolayısıyla bu dörtlü bu bölgede birbirinden ayrılmaz, birbirinin destekçisi olan ve birbirini gönülden destekleyen 4 ana unsurdur. Bu 4 ana unsurdan biri olan siz güvenlik korucularımızla hem tanışıp hem de görüş alışverişinde bulunmak için bu toplantıyı yaptık. Sizlerle paylaşmak istediğimiz birinci husus, sizler güvenlik kuvvetlerinin bir parçasısınız. Bunu asla unutmayın. Sivil elbise giyiyor olabilirsiniz, farklı yerlerde görev yapıyor olabilirsiniz. Ama Türk Silahlı Kuvvetlerinin ve Türkiye Cumhuriyetinin sistemi bu bölgede sizi kanunla, kanundan aldığı destekle sizleri güvenlik kuvvetlerinin bir parçası yaptı. Yaptığımız her işte, attığımız her adımda Türkiye Cumhuriyetini temsil ettiğimizi aklımızdan çıkarmayacağız” dedi.



“Daima adalet ve merhamet prensibini uygulayacağız”


Devletin adalet ve hakkaniyet temelleri üzerinde büyüdüğünü ifade eden Tarakçı, “Hiçbir zaman devlet adaletsiz olamaz. Devlet Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkese eşit mesafede ve hukuk önünde eşit mesafede davranmak ve bütün faaliyetlerini ona göre yapmak zorundadır. Peki, bunu yaparken güvenlik kuvvetleri ne yapacak. Güvenlik kuvvetleri de devletin bu prensiplerini sahaya yansıtacak. İşte sizler ve bizler bize verilen her türlü görevde devletin adalet ve merhamet prensibini daima uygulayacağız. Bizler hukuksuz iş yapamayız. Bizler kanunsuz iş yapamayız. Devletin, Allah zeval vermesin, bu konuda bizlere verdiği çok büyük bir destek var. Bu destek başta sayın cumhurbaşkanı olmak üzere, sayın başbakanın, hükümet üyelerinin devletin bütün kademelerinin maalesef 40 senedir bu bölgesin başında olan 40 senelik bir belanın temizlenmesi ile ilgili kararlılıktır. Devlet terörle mücadelede son terörist kalana kadar mücadele etmeye devam edecek. Bu konuda devleti kararlılığından hiçbir şey vazgeçiremez. Bunu başta siz değerli korucu kardeşlerimin bilmesini istiyorum. Devlet kesinlikle terörle mücadelede kararlıdır. Ve bundan geri adım atması söz konusu değildir. Suriye’deki Irak’taki hem doğumuzdaki hem batımızdaki olayları beraber bir araya getirdiğiniz zaman buna mecbur olduğumuzu sizler de zaten görürsünüz” diye konuştu.



“Devlet 40 yıldır her türlü metodu denedi”


Devletin 40 yıldır devletin her türlü metodu denediğine dikkat çeken Tarakçı, şunları kaydetti:


“Geçmişte devlet 40 senedir bu mücadelenin içinde her türlü metodu denesi. Her türlü yolu denedi. En son çözüm süreci ile de verebileceği her şeyi verdi. Artık bu saatten sonra devletin bir gram dahi kimseye vereceği yoktur. Ama alacağı çok şey vardır. Devlet bu bölge için yapabileceği maddi manevi her şeyi fazla fazla yaptı. Ama terör örgütü mensupları maalesef bunu anlamadı. Maalesef bunu son derece kötüye kullandı. Bu memleketin menfaati aleyhine kullandı. Ve ne mutlu ki halkımızda bu gerçeği çok açık ve çıplak olarak gördü. Dolayısıyla bizim güvenlik kuvvetleri olarak devletin bu kararlılığını sahaya indireceğiz. Ve devletin adalet ve merhameti ile biz üstümüze düşeni fazlasıyla yapmaya devam edeceğiz. Üstümüze düşen çok açık olarak şu, bütün uyarılara rağmen dağda halen mücadele etme gafletinde bulunan, bu hatada bulunan halen kendisini saçma sapan şeylerle başkasının uşaklığını yapan, yurt dışının taşeronluğunu yapan, halen bu işi yapmaya ısrar ederlerse devletin o demir yumruğunu kafalarında görecekler. Biz bu toprakları kolay elde etmedik. Biz bu toprakları bedava bulmadık. Biz bu toprakları ısmarlama almadık. Bu topraklar bize atalarımızdan yadigar, emanet ve kanlarımızla santim santim elde ettiğimiz, santim santim ele geçirdiğimiz yurt bu. Türk, Kürt, Laz ve Çerkez et ile tırnak olmuşuz.”



“Şırnak’ta bin 261 şehit verildi”


1984’ten beri Şırnak’ta bin 261 şehit verildiğini ifade eden Tümgeneral Tarakçı, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Dolayısıyla sizlerle beraber bu topraklarda sizlerle beraber nice kanlar dökmüşüz. Tabi bu vesile ile hepinizin ailesinden sayısız şehitler var. Bu tümen sizlerle beraber, sizlerin dostları akrabaları, eşleri ile beraber bugüne kadar bin 261 tane şehit vermişiz. Bunun içinde silahlı kuvvetlerimiz, polisimiz, güvenlik korucularımız, memurlarımız, sivil halkımız var. Artık diyoruz ki 40 sene yeter. 40 sene bu topraklar acı ile yoğruldu. Bir 40 sene daha acı ile yoğrulmasına biz güvenlik güçleri olarak müsaade etmeyeceğiz. Vebalimiz var. Atalarımızdan aldığımız vebalimiz var. Onların yüzü suyu hürmetine, doğruluğun, adaletin ve merhametin devletin bekasının yüzü suyu hürmetine borcumuz var. Ve bu borcumuzu bin 261 kişi ile bugüne kadar ödedik. Bundan sonra da ödemeye devam ederiz. Hiçbir sıkıntımız yok. Ama yazıktır, günahtır. Kökü dışarıda olan bu taşeronların bu memleket topraklarına yaptığı günahtır. Bunun için buna müsaade etmeyeceğimize ant içtik. Ve inşallah bu seneden itibaren devletin kararlılığı ile devletin adaleti ile devletim merhameti ile ama devletin demir yumruğu ile biz bu işi sizlerle beraber götüreceğiz. Atalarımız bu kararlığı senelerce önce gösterdiler ve kendi üstlerine düşen her türlü görevi layıkıyla yerine getirdiler. Şimdi sıra bizde.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TBMM İliç Maden Kazası Araştırma Komisyonu ilk toplantısını gerçekleştirdi Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İliç Maden Kazası Araştırma Komisyonu ilk toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıda AK Parti Antalya Milletvekili Atay Uslu komisyon başkanlığına seçildi. Erzincan’ın İliç ilçesindeki maden ocağında meydana gelen toprak kaymasının tüm yönleriyle araştırılarak muhtemel maden kazalarının önlenmesine yönelik tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu, ilk toplantısını yaptı. Toplantıda komisyonun başkanlığına AK Parti Antalya Milletvekili Atay Uslu seçildi. Komisyon başkanvekilliğine AK Parti Bolu Milletvekili Yüksel Coşkunyürek, komisyon sözcülüğüne MHP Antalya Milletvekili Abdurrahman Başkan, katip üyeliğe ise CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül seçildi. Uslu, komisyon başkanı seçilmesinin ardından yaptığı konuşmada, İliç’te yaşanan kazanın Türk milletini derinden üzdüğünü, halen toprak altında bulunan 8 işçiye bir an önce ulaşılmasını temenni ettiklerini söyledi. Kaza anında 10 milyon metreküpten fazla toprak kütlesinin kaydığına dikkati çeken Uslu, işçilerin kurtarılması için olayın ilk anından itibaren tüm kurum ve kuruluşların çalışmaya başladığını, heyelan riski nedeniyle bir süre ara verilen arama kurtarma çalışmalarının halihazırda 24 saat boyunca sürdürüldüğünü belirtti. Uslu, kaza sonrası toprakta, havada, suda kirlenme konusunda spekülasyonlar olduğunu ancak ilgili bakanlıkların gerekli kontrollerde şu ana kadar bir olumsuzluğa rastlanmadığını açıkladığını vurguladı. "Bu tür kazaların olmaması hem de bu kazadaki sorumluların cezalandırılması ve ihmallerin ortaya çıkarılması için güzel bir rapor düzenleyeceğiz" Araştırma komisyonunun Mecliste grubu bulunan tüm partilerin ortak kararıyla kurulduğunun altını çizen Uslu, şunları kaydetti: "Bu komisyonu birlikte kurduk, birlikte çalışacağız. Başkanlığı ben üstlendim ama buradaki her bir arkadaşımız başkandır. Herkes fikrini, talebini, düşüncesini rahatlıkla dile getirebilir. Hep birlikte bu sürecin onarılması ve bundan sonra bu tür kazaların önlenmesi için ne yapılması gerekiyorsa çalışacağız. Milletimizin bize verdiği yükümlülüğü sonuna kadar yerine getireceğiz. Çalışacağız, dinleyeceğiz, yerinde incelemeler yapacağız ve hem bundan sonra bu tür kazaların olmaması hem de bu kazadaki sorumluların cezalandırılması ve ihmallerin ortaya çıkarılması için güzel bir rapor düzenleyeceğiz."
Bolu Gölcük’te bungalovların kiralanması krizi belediye meclisine yansıdı: Gölcük Platformu meclisi bastı Bolu’da Gölcük Tabiat Parkı sınırları içerisinde Bolu Belediyesi tarafından yaptırılan 25 adet bungalovun kiraya verilmesi kararının çıkmasının beklenildiği Bolu Belediyesi Meclisi toplantısına Gölcük Platformu Üyeleri damga vurdu. Şehir merkezine 13 kilometre uzaklıkta olan ve her yıl yaklaşık 1 milyon kişinin ziyaret ettiği Gölcük Tabiat Parkı’na 19 odalı dağ köşkü ile 25 bungalov yapımı ve göl gazinosunun özel işletmeye verilmesi için 19 Aralık 2017’de Bolu Belediyesi Meclis Salonu’nda ihale yapıldı. Bolu Belediyesi tarafından 2018 yılında 7 milyon TL harcanarak, 25 bungalov ev yapıldı. Gölcük Platformu, doğanın yapısının bozulacağı gerekçesiyle dava açtı. 2019 yılında Bolu İdare Mahkemesi projeyi iptal etti. Danıştay, Şubat ayında, proje için verilen iptal kararını bozdu. Projenin tekrar onaylanmasıyla, bungalovların kiralama hakkı Bolu Belediyesine geçti. Bolu Belediye Meclisi Nisan Ayı 2’nci birleşiminde, bungalovların 17 yıllığına kiralanması için hazırlanan gündem maddesi görüşüldü. Tanju Özcan’ı protesto etmeye eşi de geldi Meclis toplantısı öncesinde bungalov evlerin kullanılmasına karşı çıkan Gölcük Platformu, Bolu Belediyesi önünde eylem yaptı. Belediye meclisi başlamadan önce Gölcük Platformu üyeleri meclis salonunu bastı. Oturumun başlamasıyla birlikte Gölcük Platformu üyelerinin slogan ve alkışlı protestoları devam etti. Protesto edenlerin arasından Tanju Özcan’ın eşi Meral Özcan da yer aldı. Gölcük Platformu üyeleri meclis salonundayken gündem maddesi oylamaya sunuldu. Oy birliği ile kararın yeniden Komisyona havale edilmesine karar verildi. "Ben de seni protesto ediyorum, bu akşam eve geç geleceğim" Eşinin kendisini protesto etmesi hakkında konuşan Tanju Özcan, “Bir Belediye Başkanının eşi tarafından protesto edildiği bir olay yaşadık. Bir taraftan demokrasi açısından mutlu oldum. Karı koca aynı düşünmek zorunda değil. Gerçi ben de seni protesto ediyorum, bu akşam eve geç geleceğim. O nasıl demokratik hakkını kullanıyorsa, ben de demokratik hakkımı kullanacağım” sözlerini kullanarak salonda gülüşmelere neden oldu.
Aydın Başkan Tetik şehit yakınları ile bir araya geldi Nazilli Belediye Başkanı Dr. Ertuğrul Tetik Şehitler Haftası’nda şehit yakınlarıyla buluştu. Tetik; Vatanın bütünlüğü ve milletimizin birliği uğruna canlarını feda eden Aziz Şehitlerimize ve yakınlarına şükran ve minnetlerini sundu. Günün erken saatlerinde Eğriboyun Mezarlığında Şehitlik ziyaretinde bulunan Belediye Başkanı Dr. Ertuğrul Tetik, Şehitleri kabirleri başında dualarla andı. Şehitlik ziyareti ardından Şehit Aileleri Derneği Nazilli Şubesi’nde, Dernek Başkanı Jale Keskin ve Şehit yakınları ile birlikte olan Başkan Tetik, son olarak Şehit Polis Memuru Hıdır Canoluk ‘un ailesini evinde ziyaret etti. Nazilli’de ikamet eden Şehit Polis Memuru Hıdır Canoluk‘un ailesini ziyaret eden Başkan Ertuğrul Tetik Şehitlerimizin geride bıraktığı emanetlerin çok değerli olduğunun altını çizdi. Canoluk‘un Ailesine ve tüm şehit ailelerine tekrardan sabır ve başsağlığı dileklerinde bulunan Nazilli Belediye Başkanı Dr. Tetik, “Şehitlerimizin aziz hatıraları için ne yapsak azdır, minnettarız. Bizler bu güzel vatan için canlarıyla ve kanlarıyla destanlar yazan bir milletin evladıyız. Tarihi şan ve şerefle dolu bir milletiz. Atalarımız vatan, millet ve inançları uğruna her türlü zorluğa göğüs germiş, gerektiğinde canlarını vermek için bir an bile düşünmemişlerdir. Ölümün üzerine gözlerini kırpmadan giden, kanlarıyla bayrağımıza al rengini veren şehitlerimiz, geride bize bu cennet vatanı bıraktılar. Ruhları şâd, mekânları cennet olsun. 14-20 Nisan Şehitler Haftasında başta Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere haklarını hiçbir zaman ödeyemeyeceğimiz Aziz Şehitlerimizi minnetle anıyor, ebediyete intikal eden gazilerimize rahmet diliyor, hayatta olan gazilerimize sağlıklı bir ömür temenni ederek, en içten şükranlarımı sunuyorum. Ruhları şad, mekânları cennet olsun" ifadelerini kullandı.