GENEL - 06 Ağustos 2018 Pazartesi 11:20

Süryani vatandaşının örnek köy mücadelesi

A
A
A
Süryani vatandaşının örnek köy mücadelesi

Şırnak’ın Silopi ilçesinde köye dönüş projesi kapsamında 35 yıl aradan sonra tekrar köyüne dönen Süryani vatandaşı Pitrus Karatay, 7 yıl içerisinde yaptığı tarımsal faaliyetlerle köyün gözdesi oldu.

Şırnak’ın Silopi ilçesinde köye dönüş projesi kapsamında 35 yıl aradan sonra tekrar köyüne dönen Süryani vatandaşı Pitrus Karatay, 7 yıl içerisinde yaptığı tarımsal faaliyetlerle köyün gözdesi oldu. Karatay, köye dönmesiyle birlikte 7 yıl içerisinde 5 binden fazla meyve fidanı dikerek, köyü tekrar eski günlerine döndürmek için çalışmalarını sürdürüyor.


Şırnak’ın Silopi ilçesinde ’Köye Dönüş Projesi’ kapsamında 35 yıl aradan sonra köyüne dönen Süryani vatandaşı, 7 yıl içerisinde yaptığı tarımsal faaliyetlerle çevresine örnek oldu. Cudi Dağı eteklerindeki Suryani köyü Aksu’da 2009 yılında İçişleri Bakanlığınca yürürlüğe konulan ’Köye Dönüş Projesi’ kapsamında Fransa’dan 35 yıl aranın ardından köyüne geri dönen Süryani vatandaşı Pitrus Karatay (63) köyde endüstriyel tarımı uygulayarak köylülere öncülük etti. Köyünden 35 yıl önce ayrılan 6 çocuk babası Karatay, Fransa’daki iş yeri ve dükkanlarından bazılarını satarak tek başına köyüne dönerek tarım alanında yatırım yaptı.


Süryani vatandaşı Pitrus Karatay, her zaman içinde bir eksiklik olduğunu ve köyünü özlediğini söyledi. Karatay, "Böyle bir fırsat bulunca da gelmek istedim. En önemli amacım ülke ve çevre ekonomisine destek sağlamaktır. Bölgede örnek bir köy ortaya çıkarmak için çalışmalarımız sürüyor, Yavaş yavaş bu semereleri de görmeye başladım. Çevremdeki insanlarda son iki yıl içerisinde fıstık dikmeye başladı" dedi.


Köyünde endüstriyel tarımı uygulamak isteyen Karatay, arıcılığın yanında fıstık, ceviz, zeytin, üzüm ağacından oluşan 5 binden fazla fidanı toprakla buluşturarak örnek köy hayalini gerçekleştirmek istiyor. Köyde Süryanilerin kültürel mimarisine uygun 800 metrekare üzerinden 3 katlı ev yapan Karatay, kendisiyle beraber 27 akraba ve köylü, köye dönüş yapmak için resmi prosedürlerin sonuçlanmasını beklediğini ve halihazırda onay alan 5 evin yapımının son aşamaya geldiğini söyledi.


Köyden 2 kilometre uzaklıktaki kaynaktan borular döşeyerek damlama sistemi ile fidanlarını sulayan Karatay, 7 yıl içerisinde fidanlarının meyve verme aşamasına geldiğini kaydetti. Asıl mesleği terzilik olan Karatay, 35 yıl içerisinde Fransa’da belli bir yaşam tarzı elde ettiğini fakat her zaman köyüne dönmeyi hayal ettiğini anlattı.


Köye Dönüş Projesi ile birlikte bu fırsatı değerlendirdiğini belirten Karatay, “Her zaman içimde bir eksiklik vardı ben köyümü özlüyordum. Böyle bir fırsat bulunca da gelmek istedim. Çocuklarım tabi ki alışkın olmadıkları için gelip görüp tekrar geri gittiler. Ama ben 7 yıldır burada endüstriyel tarımı uygulamak istedim. Devlet katkısı almadan bütün masrafları kendi imkanımla yaptım yaklaşık 6 milyon lira masraf yaptım. Amacım tekrar köyümüzü yeşillendirip canlandırmak bölgeye örnek bir köy sunmak. Kültürümüzle, sanatımızla tekrar köyümüzde var olmak istiyoruz. Avrupa’dan edindiğimiz tecrübelerle, gördüğümüz, öğrendiğimiz yaşayışı burada tarımı hayvancılığa kendi kültürümüzle birleştirerek bir yaşam biçimi ortaya çıkarmak istiyoruz. Şöyle bir görüşüm var, diyorum ki, eğer bir yerde su, toprak ve güneş varsa insan her şeyi yapabilir yapamıyorsa kabahat kendisinindir. Bana arkadaşlarım tanıdıklarım diyorlar yarı şaka yarı ciddi ’sen kaç yıl daha yaşayacaksın?’ bunları ekiyorsun, boşu boşuna dikiyorsun başkaları yiyecek’ diye bende diyorum ki benim yediğim incir, nar, üzümü ben dikmedim cevizleri belki 100 yıl önce dedemin dedesi dikmişti. Biz yedik bugüne kadar. Bu ektiklerimizi de artık bizden sonraki nesil yiyecek” ifadelerini kullandı.


Cudi’nin Silopi’ye bakan tarafının çok verimli topraklar olduğuna işaret eden Karatay, 50 arı kovanının yanında 2 bin fıstık, bin ceviz, bin asma, 800 zeytin ve diğer meyve fidanlarıyla birlikte 5 binden fazla meyve fidanı ektiğini bunların yüzde 99’unun da tuttuğunu çoğunun önümüzdeki yıl meyve verecek duruma geleceğini kaydetti.


Her 200 ceviz ağacının bir köyü rahatlıkla geçindirebileceğini belirten Karatay, “En önemli amacım ülke ve çevre ekonomisine destek sağlamaktır. Bölgede örnek bir köy ortaya çıkarmak için çalışmalarımız sürüyor. Buradaki insanlar çok hazırcı durumundalar pek üretmeyi sevemeyen bir yapıya sahip bende onları teşvik etmek istiyorum. Yavaş yavaş bu semereleri de görmeye başladım. Çevremdeki insanlarda son iki yıl içerisinde fıstık dikmeye başladı” diye konuştu.


Burayı dişi ve tırnağıyla, traktörlerle taş ve toprak çekerek bu seviyeye getirdiğini söyleyen Karatay, şartlar ne olursa olsun burada örnek bir endüstriyel tarım ve köyü oluşturacağını kaydetti. Karatay, ölene kadar köyünden ayrılmayacağını, Fransa’da çeşitli hastalıkları olduğunu köye geldikten sonra bütün hastalıklarının kaybolduğunu anlattı.


Kendisinin köye yerleşmede öncülük ettiğini ve köydeki çalışmanın ardından 5 evin son aşamaya geldiğini anımsatan Karatay, köylülerden 27 evin başvurusunun onaylama aşamasında olduğunu, onlarında köye yerleşmesiyle hep birlikte örnek bir köy oluşturacaklarını söyledi.


Köyle ilgili birçok projeyi hayata geçireceğini ifade eden Karatay, şunları söyledi:


“Benim aklımda köyle ilgili birçok proje var, ileride hindi çiftliği kurup köydeki gençlere bir iş imkanı sağlamak istiyorum. Hindiler buradaki çekirgeleri yeseler 6 aydan sonra kesilecek kıvama gelirler. Örnek bir köy projesinden hareketle gençlik gruplarını buradaki ilçe kaymakamlığından izin alarak Fransa’ya götürmek, oradaki kültürü tarihi gördükten sonra köye getirmek turlar düzenlemek gibi birçok projem var”.


Halihazırda huzurlu bir ortamın olduğunu ve bunun devam etmesi gerektiğine işaret eden kaydeden Karatay, köye 7 yıl içerisinde harcadığı paranın ölene kadar ailesine yeteceğini fakat köyde topluma iyi bir miras bırakmak için böyle bir yola başvurduğunu sözlerine ekledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.
Bayburt Bayburt’ta 4 kişinin yaralandığı trafik kazası güvenlik kamerasına yansıdı Bayburt’ta iki otomobilin çarpıştığı ve 4 kişinin yaralandığı trafik kazası, güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza, Bayburt merkez Tuzcuzade Mahallesi, Sıla Kent Konutları önünde meydana geldi. Kazada ikisi sürücü olmak üzere toplam 4 kişi yaralandı. Camları, aynaları paramparça olan, kaput kısmı tamamen hurdaya dönen iki aracın karıştığı kaza ise etrafta bulunan iş yeri güvenlik kameralarına yansıdı. Bayburt merkez Köprülü Kavşak yönüne seyir halinde bulunan 69 AG 003 plakalı otomobil, şehir merkezi istikametine gelen 69 AS 030 plakalı otomobile dönüş yaptığı esnada çarptı. Çarpmanın etkisiyle yoldan çıkan otomobil etrafta marketin, evlerin bulunduğu yola devrildi. 69 AS 030 plakalı otomobil içerisinde bulunan 1’i sürücü 3 kişi, 69 AG 003 plakalı otomobildeki sürücü yaralandı. Market çalışanlarının ve etraftan geçen vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Devrilen otomobilde sıkışan bir kişi ve diğer 2 yaralı araçtan çıkarıldı, sağlık ekiplerince yaralılara ilk müdahaleleri olay yerinde yapıldı. Yaralılar ambulanslarla Bayburt Devlet Hastanesine tedavileri yapılmak üzere götürüldü. Hurdaya dönen otomobil, olay yerine çağrılan çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı. İş yeri güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilen görüntülerde, anayoldan gelen 69 AG 003 plakalı kırmızı aracın, hatalı dönüş yapan 69 AS 030 plakalı araca sert bir şekilde çarptığı görüldü.
Erzincan Erzincan’da tarım bölümü öğrencileri hem öğreniyor, hem üretiyor Erzincan’da meslek lisesi öğrencileri okulun bahçesindeki serada fide yetiştiriciliği yaparak hem öğreniyor hem de ekonomiye katkı sunuyor. Tarım bölümü öğrencileri, serada teorik eğitimlerini uygulama fırsatı buluyor. Erzincan İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün destekleri ile kurulan seralarda sebze fidesi üretim faaliyeti 2020 yılında başlayarak Tarım Alanı öğretmen ve öğrencileri tarafından kurulduğu yıl 30 bin sebze fidesi üretimi gerçekleştirildi. 2021 yılında Covid-19 nedeniyle uzaktan eğitim yapıldığı için, sebze ve aromatik bitki fidesi üretim faaliyetleri öğrencilerin okulda olmaması nedeniyle Tarım Alanı öğretmenleri tarafından yapıldı. Okul serasının üretim kapasitesi, pandemi olmasına rağmen, 2021 yılında iki katına çıkarılarak 60 bin adet fideye ulaştı. 2022 yılında ise mevcut serada tam kapasiteye ulaşılarak 90 bin sebze ve aromatik bitki fidesi üretildi. 2023 yılında da serada 95 bin fide üretimi yapıldı. Bu sene ise 110 bin fide üretimi yapıldı. Serada, domates, biber, hıyar, kabak, kavun, karpuz, lahana, patlıcan ve 3 cins aromatik bitki olarak reyhan, kekik, fesleğen üretimi olmak üzere toplamda 35 farklı tür fide üretimi yapılıyor. Üretimde yerelde halkın lezzet olarak en çok tercih ettiği ata tohumları kullanılmaya özen gösterilirken, ticari anlamda üretim yapmak isteyenler için yüksek verimli hibrit türlerin de üretimi gerçekleştiriliyor. Kullanılan tohumların genelde ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 30 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticiler için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı vatandaşlardan oldukça rağbet görüyor. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi Tuba Bakartepe, “Biz derste gördüğümüz teorik işlemleri serada uygulayabiliyoruz. Serada fidelerimizi yetiştiriyoruz. İlaçlaması, gübrelemesi, sulaması hep bizim elimizden geçiyor. Organik gübreyle kendimizin yetiştirdiği fideleri halkımıza sunuyoruz.” dedi. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Başyardımcısı Abdullah Çiftçi’de, “Okulumuzun üretim üssü olan seramızdayız. Bu serada öğretmen ve öğrencilerimizle 100 binin üzerinde fide üretilmiş durumda. Kullanılan tohumların genelinin ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 20 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticilerimiz için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı halkımızın talebi fazla olmaktadır. Ayrıca üretilen fideler sosyal projeler dahilinde ihtiyaçlı ailelere ücretsiz olarak verilerek, öğrencilerimiz nezaretinde söz konusu ailelerin üretim faaliyeti yapmaları ve ailelerin geçimlerine katkı sağlamaları hedeflenmektedir." dedi.