POLİTİKA - 09 Mart 2017 Perşembe 22:26

Bakan Yılmaz: "Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi demokrasiye dayalı bir sistemdir"

A
A
A
Bakan Yılmaz: "Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi demokrasiye dayalı bir sistemdir"

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, "Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi daha çok demokrasiye dayalı bir sistemdir.

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, "Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi daha çok demokrasiye dayalı bir sistemdir. Daha çok milli iradeye dayalı bir sistemdir. Halktan daha çok destek almayı gerektirir. Geçmişte biz yüzde 34’le bu ülkeyi yönettik, yüzde 44’le yüzde 49’la yönettik. Bundan sonra hiç kimse yüzde 34 alarak bu ülkeyi yönetemeyecek" dedi.
Bakan Yılmaz, Sivas’ın Şarkışla ilçesi ziyaretinin ardından il merkezine gelerek 15 Temmuz şehidi 4. Sınıf Emniyet Müdürü Münir Murat Ertekin’in Yenidoğan Mahallesi’nde yaşayan ailesine taziye ziyaretinde bulundu. Bakan Yılmaz, ziyaretin ardından Organize Sanayi Bölgesi’ne geçerek bazı fabrikaları ziyaret edip çalışmalar hakkında bilgi aldı. Yılmaz daha sonra Sivas Valiliği tarafından Cumhuriyet Üniversitesi Çok Amaçlı Salonu’nda düzenlenen toplantıya katıldı. İş adamları ile bir araya gelen Bakan Yılmaz,"Önümüzde bir halk oylaması var. Halk oylaması niçin yapılıyor? Türkiye daha iyi olsun daha iyi bir yönetime kavuşsun diye yapılıyor. Gerçekten Türkiye bununla daha iyi bir yönetime kavuşur mu? Daha iyi bir üretime kavuşur mu? Türkiye’de istikrar olur mu? Yabancı yatırımcı gelir mi? Biz bu anayasa değişikliğini bu süreçte geçirdik ve son iki ayda 1 milyar dolara yakın yabancı yatırımcı geldi. Demek ki bu sistemin Türkiye’ye istikrar getireceğini, Türkiye’de yönetimin belli olacağını, Türkiye’yi kimin yöneteceği hakkında bir sıkıntı olmayacağı şeklinde yabancı yatırımcıya güven verdi ki 1 milyar dolara yakın yatırım Türkiye’ye geldi. Ne yapmak lazım. Şimdi bunu artırmak lazım. Bu yatırımı artırmak için Türkiye’de istikrarın süreciğine dair hem yerli yatırımcıyı hem de yabancı yatırımcıyı ikna etmek lazım" dedi.

"Ülkeyi yönetebilmek için yüzde 50 oy almak gerekecek"
Cumhuriyetin, demokrasinin ve Cumhurbaşkanının halk oylamasıyla seçilmesinin önemli bir kazanım olduğunu ifade eden Yılmaz, "Onlar kadar önemli olan bir başka kazanım da Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi olacaktır. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi daha çok demokrasiye dayalı bir sistemdir. Daha çok milli iradeye dayalı bir sistemdir. Halktan daha çok destek almayı gerektirir. Geçmişte biz yüzde 34’le bu ülkeyi yönettik, yüzde 44’le yüzde 49’la yönettik. Bundan sonra hiç kimse yüzde 34 alarak bu ülkeyi yönetemeyecek. Yüzde 46 alarak da, yüzde 49 da alarak yönetemeyecek. Bu ülkeyi yönetebilmek için minimum yüzde 50 oy almak lazım. Bu milletten yüzde 34 alıp bu ülkeyi yönetmek mi daha demokratiktir. Daha demokrasiye uygundur. Daha milli iradeye uygundur. Yoksa yüzde 50 oy alınca mı? Daha demokratik, daha milli iradeye uygun güçlü bir hükümet olur. Hiç şüphesiz ki yüzde 34’lerin, 40’ların olduğu bir yerde yüzde 50 oy alabilmek, halkın desteğini alabilmek muhakkak ki daha demokrasiye uygundur. Başka hiçbir gerekçeye gerek kalmadan daha demokratik bir rejimin yanında yer almak istiyor musun? İşte 16 Nisan’da sandıkta ’evet’ vermemiz lazım" diye konuştu.

"Uzlaşmanın yolu referandumdan geçiyor"
Türkiye’de uzlaşma istediklerini aktaran Yılmaz, "Uzlaşmanın yolu, birlikte yaşamanın yolu inanın ki 16 Nisan’daki referandumdan geçiyor. Niçin? Çünkü hiçbir partinin yüzde 50 oyu yok. Bir başka partiyle uzlaşmaya bir başka partinin değerlerine yakınlaşmaya hatta milletin değerlerini kucaklamaya ihtiyacı var. Biz bu anayasa değişikliğini milletin önüne getirirken Milliyetçi Hareket Partisi ile uzlaştık. Yüzde 50 oy alabilmek içinde mutlaka Cumhurbaşkanı diğer partilerle uzlaşacak, kucağını açacak toplumun 80 milyonunun hepsini kucaklayacak" şeklinde konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.