GENEL - 06 Kasım 2017 Pazartesi 11:33

Milli formayı giyebilmek için Türk vatandaşı olmak istiyor

A
A
A
Milli formayı giyebilmek için Türk vatandaşı olmak istiyor

Sivas’ta yaşayan Iraklı Muaythai dövüşçüsü Yusuf Sabah Qader Al Mustafa, Türk vatandaşı olup Türk milli formasını giymek istiyor.

Sivas’ta yaşayan Iraklı Muaythai dövüşçüsü Yusuf Sabah Qader Al Mustafa, Türk vatandaşı olup Türk milli formasını giymek istiyor.


Irak’ın Kerkük kentinden savaş nedeniyle 2008 yılında ayrılarak Türkiye’ye sığınan Yusuf Sabah Qader Al Mustafa, Irak’ta olduğu gibi Sivas’ta da yaklaşık 5 yıldır Muaythai sporunu sürdürüyor. Türkiye’de katıldığı özel müsabakalarda bir çok madalya elde eden Iraklı sporcu, çok istese de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmadığı için Türkiye adına resmi müsabakalara katılamıyor. Al Mustafa, Türkiye’de katıldığı profesyonel maçlarda 2 altın kemerin sahibi oldu. Tek isteği ise Türk vatandaşlığını alıp milli formayı giyerek Dünya’da ve Avrupa’da ay yıldızlı bayrağımızı en iyi şekilde temsil etmek.


Yusuf Sabah Qader Al Mustafa Türkiye’yi ve Muaythai’yi çok sevdiğini belirterek, “Yaklaşık 5 yıldır Muaythai ile ilgileniyorum. Bir çok özel maçta birinciliğim var. Beş amatör maçta şampiyonluğum var. İki tanede profesyonel Muaythai’de altın kemer şampiyonluğum var. Bu işi ben artık resmi olarak düşünüyorum. Türk’üm Kerküklüyüm. Bir Türk evladı olarak Avrupa’da Türk bayrağını Dünya’da, Avrupa’da dalgalandırmak istiyorum. Tek isteğim bu. Türkiye’de sığınmacı olarak yaşıyorum. 2017 yılına kadar sığınmacı olarak yaşadım. Zaten 9 yıl sığınmacı yaşadığım için Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına başvurum olmuyor” dedi.



"Dünya şampiyonu olabilirim"


Yusuf Sabah Qader Al Mustafa, ”Vatandaşlığa başvuru hakkım oluyor ama 5 yıl daha beklemem lazım. O yüzden de 5 yıl benim için uzun bir süreç oluyor. Beş yılda ben belki dünya şampiyonu olabilirim. Bende bir Türk evladıyım. Dokuz yıldır Türkiye’de yaşıyorum. Türk vatandaşı olup, o görev bana verildiğinde Türk bayrağını dünya’da ve Avrupa’da en iyi şekilde dalgalandırmak istiyorum. Kerkük’te yaşıyordum. Gerçekten orada ciddi savaşlar vardı. Can güvenliğimiz yoktu. 2008 yılında oradan çıkıp Türkiye’ye geldim” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mardin Beş bin yıllık geçmişe sahip olan "Matiate Yer Altı Şehri" gün yüzüne çıkarılıyor GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı tarafından desteklenen, Midyat Belediyesi tarafından yürütülen "Matiate Yer Altı Şehri Projesi" ile Türkiye’nin en büyük yer altı şehirlerinden biri gün yüzüne çıkarılıyor. Midyat’ta bulunan ve yaklaşık 50 bin kişinin yıllarca kapalı yaşayabilecekleri bir alana inşa edilen bu yer altı şehrinin turizme kazandırılmasıyla Mardin’in Midyat ilçesi adına önemli turizm destinasyonlarından biri olması öngörülüyor. Matiate Yer Altı Şehri, Midyat Belediyesi tarafından 2019 yılında başlatılan temizlik çalışmaları ile gün yüzüne çıkmaya başladı. İlk başlarda sığınma amacıyla inşa edildiği düşünülen bu yer altı şehrinin, yapılan araştırmalar sonucunda barınma, soğuk hava deposu, ahır, gömü alanı, tapınak gibi çok farklı işlevler gördüğü ortaya çıktı. Kazı ve temizlik çalışmalarının tamamlanmasıyla birlikte yer altı şehrinin içindeki tünellerin güvenli gezinti yollarına dönüştürülmesi, aydınlatılması ve havalandırılması, yönlendirme ve bilgilendirme tabelalarının yapılması, medeniyetlere ait buluntuların ortaya çıkarılması, yer altında saklı kalmış mekanların yeniden canlandırılması ve düzenlenmesi ile turizme kazandırılması amaçlanıyor. Bu çalışmalar sonucunda çok sayıda ziyaretçiye ev sahipliği yapması beklenen Matiate Yer Altı Şehri’nin, Güneydoğu Anadolu Bölgesi kültür ve turizmi adına önemli bir durak olması hedefleniyor.
Kırıkkale Yağışlar azaldı, kuraklık riski arttı: Çiftçiler modern sistemlerle sulama yapıyor Kırıkkale’de yağışların mevsim normallerinin altında olması sebebiyle yaşanan kuraklık tehlikesine karşı direnen çiftçiler, ekili tarım alanlarında modern sulama sistemi kullanıyor. Kırıkkale’de yağışların önceki yıllara göre az olması sebebiyle yaşanan kuraklık, tarımsal üretimi de olumsuz yönde etkiledi. Karakeçili ilçesinde yaşayan çiftçiler, ekili tarım arazilerini sulamak için modern damlama sistemi kullanıyor. Güneş enerjisi panelleriyle üretilen elektrikle çalıştırılan pompalar sayesinde kontrollü salınan su, tarım alanlarına ulaştırılıyor. "Güneşten faydalanıyoruz" Tarım arazisine özellikle pancar ektiğini belirten Ramazan Alparslan, "Çiftçilik yapıyorum, özellikle pancar ekiyorum. Biraz da soğanım var. Paneli de kurduk, güneşten faydalanıyoruz. 3 yıl oldu, ilk yılı kendini amorti etti. Çok memnunum. Vatandaşlara da tavsiye ediyorum ama maliyetler yüksek. Türkiye’de dolar bazında olduğu için o bizi biraz eziyor. Mevsimler kurak gidiyor. Yağış bekliyoruz, inşallah yağar. Biz de rahatlarız, iki üç gün dinleniriz" dedi. "Su görmezse kurur" Kuraklığın etkili olduğunu ifade eden Emre Doğan, "Kuraklık oldu, yağış olmadı. Kışın da kar görmedik. Bundan dolayı biraz kuraklık var. Sulama ile telafi etmeye çalışıyoruz. Ekinimiz de son aşamasına geldi. Su görmezse kurur. Sulama ile çözüm bulmaya çalışıyoruz. Mazottan dolayı biraz maliyetli de oluyor" diye konuştu. "Yağmazsa çiftçinin işi kötü" Yağmur yağmadığını ifade eden Hasan Cantemur ise, "Gübre atıyoruz, hazırlık yapıyoruz. Arkasından tohum ekeceğiz, yağmurlama sulama yapacağız. Şimdiye kadar yağmurumuz yok. İnşallah bir hafta, 10 gün içerisinde yağarsa çiftçi kazanır. Yağmazsa da çiftçinin işi kötü" şeklinde konuştu.