ASAYİŞ - 16 Mart 2017 Perşembe 15:01

Başhekimin doktorun kolunu kırdığı iddiası

A
A
A
Başhekimin doktorun kolunu kırdığı iddiası

Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde şiddete maruz kaldığını ve kolunun kırıldığını öne süren doktor, bunu yapanın ise hastane başhekimi olduğunu iddia etti.

Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde şiddete maruz kaldığını ve kolunun kırıldığını öne süren doktor, bunu yapanın ise hastane başhekimi olduğunu iddia etti. Başhekim, psikolojinin bozulduğu gerekçesi ile basın açıklaması yapmayınca hastane yönetimi, iki hekim arasında yaşanmış bir tartışmanın doktor tarafından bu boyutlara getirilip kuruma mal edilmeye ve kuruma karşı karalama kampanyasına dönüştürülmeye çalışıldığını öne sürdü.


Çorlu Özel Reyap Hastanesi Tüp Bebek Merkezi Sorumlu Hekimi Dr. Kemal Yıldız, hastane başhekiminin saldırısına uğradığını ve yaşadığı arbede sırasında kolunun kırıldığını öne sürdü. Hastane yönetimi ise, olayın taraflarından Başhekim Hıdır Yüksel’in olay nedeniyle psikolojisinin bozulduğunu ve basın açıklaması yapamayacağını kaydederek, yönetim kurulu adına açıklama yaptı. Açıklamada, olayın ticari kaygılarla büyütüldüğünü öne sürülerek, konunun yargıya intikal ettirildiği ve hukuki süreç başlatıldığı kaydedildi.



"Başhekim saatini, gözlüğünü çıkartıp bana saldırdı"


Alçılı koluyla evinde istirahat eden Dr. Kemal Yıldız, "Ben yaklaşık olarak 5 yıldır Çorlu’da görev yapıyorum. Özel Reyap Hastanesi Tüp Bebek Merkezi sorumlu hekimiyim, aynı zamanda kadın doğum uzmanı olarak çalışıyorum. Bu 5 yıllık süremin dolması itibariyle biz yönetimle sözleşme yenilememe kararı aldık. Belli konularda anlaşamadık. Bunun üzerine ortak bir karar aldık. Son bir ayımı çalışıp ayrılacaktım. Fakat geçtiğimiz pazartesi günü ayın 13’ünde Tıp Bayramından bir gün önce tatsız bir olay yaşandı. Başhekimlik odasına çağırdılar, gittim. Gittiğimde hasta yakınları da oradaydı. Hasta yakınları ile başhekim, tartışma halindeydi, ister istemez kendimi bir tartışma ortamının ortasında buldum. Daha sonra başhekim, hastalara ve hasta yakınlarına bağırarak odadan çıkarttı. Ardından saatini önlüğünü gözlüğünü çıkararak üzerime saldırdı. Orada hastalarımın eşi hastamın kayınvalidesi odadan beni çıkartıp beni oradan kurtardılar. Ardından devlet hastanesine geçtim, darp raporu aldım. Bu son dönemde devlet hastanesi ve karakol arasında çok yıprandım. Mesleki olarak hayatımın en sıkıntılı günlerini yaşıyorum diyebilirim" dedi.



"Bu yapılan ilk değil"


Başından geçen olayın hastane başhekiminin adının karıştığı ilk darp vakası olmadığını da öne süren Dr. Kemal Yıldız, "Benim daha önce de bildiğim başhekimin farklı hastane personeline doktor, hemşire teknisyen 3-4 kişiye darp uyguladığı kişiler var. Bunları şahitleriyle birlikte söyleyebilirim. 2 tanesinin de zaten halihazırda mahkemesi devam ediyor. İnsanların büyük bir kısmı da bu şiddetten, bahsedemeden ya hala çalışıyor ya da ayrılmış vaziyetteler. Sosyal medyada kendi kolumun kırıldığını paylaştığımda altındaki yorumlardan sessiz kalan insanların neler yaşadığını daha net bir şekilde görebiliriz. Bu konuyla ilgili hukuki süreci başlattım, şikayette bulundum. Sonuna kadar takip edeceğim, hakkımı arayacağım. Eğer bunu başlatmasam, kendime saygımı yitiririm, hekimlik mesleğime saygımı yitiririm, akşam eşimin yüzüne bakamam çocuklarımın yüzüne bakamam" diye konuştu.



Tomografi raporunu gösterdi


Başhekim tarafından kolunun kırıldığını öne süren Yıldız, "Ben sesimi çıkarttım o cesareti gösterdim. Cesaret gösteremeyen bir şekilde iş bağını kopartmış olan veya hala devam eden mağdur olan insanlar var. Onlar benim bu paylaşımın altına ufak ufak yorumlar yapmaya başladılar. Hatta bazıları o paylaşımı beğenmeye bile korkuyor. Ben ihtarname çektim oradaki görevim sona erdi. El bileğimde kırık olduğuna dair tomografi raporum var. Bu rapor darp sonucu ne olduğunu, hukuki boyutu yansıtan bir rapor. Ne kadarlık kırık olduğu, ne kadarlık fonksiyon kaybına sebep olduğu ile ilgili bir rapor bu" ifadelerini kaydetti.



Görgü tanığı yaşananları anlattı


Olayın görgü tanığı olduğunu öne süren Mücella Çakır adlı hasta yakını da, "Ben odaya girdiğimde doktor beyi başhekimin elinden aldım. Doktorla başhekimin arasına girerek tırnaklarımla ikisini birbirinden ayırdım. Ben sadece doktoru öldürüyorlar diye bağırdım. Ben bu işin arkasındayım. Böyle bir rezaletin arkasındayım. Benim çocuklarım da mağdur kaldı" dedi.



Hastane yönetiminden açıklama


Hastane yönetimi de olaya ilişkin basın toplantısı düzenledi. Toplantıda hastane yönetimi adına açıklama yapan Başhekim Yardımcısı Dr. İbrahim Oktay, başhekim tarafından darp edildiğini öne süren Dr. Kemal Yıldız’ın Çorlu Devlet Hastanesinden aldığı ilk raporun sağlam darp olmadığı yönünde olduğunu ve bu raporun ellerinde olduğunu kaydederek, olayın ticari kaygılarla yapılmış bir karalama kampanyası olduğunu öne sürdü.



"Başhekimin psikolojisi bozuldu"


Konunun muhatabı olan Başhekim Op. Dr. Hıdır Yüksel’in basın açıklaması yapıp yapmayacağının sorulması üzerine Oktay, "Başhekimin yaşananlardan dolayı psikolojisi bozuk, basın açıklaması yapacak durumda değil. Konuyu yargıya intikal ettirdik ve hukuki süreç başladı" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
İstanbul Freni tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.