GENEL - 11 Kasım 2018 Pazar 10:03

(Özel) Türkiye Engelliler Konfederasyonu Başkanı İçli’den derneklere birleşme çağrısı

A
A
A
(Özel) Türkiye Engelliler Konfederasyonu Başkanı İçli’den derneklere birleşme çağrısı

Türkiye Engelliler Konfederasyonu Başkanı Turhan İçli, bütün engellilerin birleşmesi gerektiğini belirterek, “Herkes iğne ile kuyu kazıyor suya erişemiyor.

Türkiye Engelliler Konfederasyonu Başkanı Turhan İçli, bütün engellilerin birleşmesi gerektiğini belirterek, “Herkes iğne ile kuyu kazıyor suya erişemiyor. Dolayısıyla şimdi iğne ile kuyu kazmak zamanı değil, güçlerimizi birleştirip kazmalarla küreklerle daha derin kuyular açıp, suya erişme zamanı” dedi.


Tekirdağ’daki engelli dernek başkanları, Süleymanpaşa Belediyesi Toplantı Salonu’nda düzenlenen Engelli Kent Meclisi toplantısında bir araya geldi. Toplantıya Tekirdağ Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Hasan Yılmaz, Türkiye Engelliler Konfederasyonu Başkanı Turhan İçli, Türkiye Sakatlar Derneği Genel Başkanı Şükrü Boyraz’ın yanı sıra Tekirdağ’ın merkez ve ilçelerinde bulunan engelliler dernekleri katıldı. Türkiye Engelliler Derneği Konfederasyonu Başkanı İçli, yaptığı konuşmada, “Türkiye’de engelliler ne zaman birlikte bütün engel grupları beraber hareket etmişler, güçlerini birleştirmişlerse ve meydanlara çıkmışlarsa, yani demokratik bir baskı grubu rolü oynamışlarsa, demokratik hak arama yollarını kullanmaya karar vermişlerse o zaman engelliler alanında gelişmeler meydana gelmiş, o zaman siyaset kurumu engellileri hesaba katmaya başlamış. Ne zaman dağınıklık, çok seslilik, parçalanmışlık olmuşsa o zaman engelli haklarında gerilemeler, duraklamalar olmuş. Bunun o kadar çok kanıt var ki. 1960’lı yıllarda bile öyle zembille gökten inmedi bu haklar, engelli gruplarının mücadelesi sayesinde bir takım haklar verilmeye başlandı” dedi.


Engellilerin daha önce de kendi aralarında birleştiklerini ifade eden İçli, “1991 yılında engelliler kendi aralarında birleştiler ve hükümete karşı, hükümetin duyarlı hale getirilmesi, kamuoyunun duyarlı bir hale getirilmesi için mücadeleye geçtiler. Zincirli eylemler, Anıtkabir’e yürüyüşler, maskeli yürüyüşler, imza kampanyaları, eylem ve etkinliklerle seslerini duyurmaya çalıştılar ve işte bu mücadelelerin sonucunda ilk yasalaştırma çalışmaları 1996-97 yıllarında 571, 572, 573. sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile çıkarılmasında başlamış oldu. Yine 2005’ten önceki süreçte, 2002’den önce hazırlamış olduğumuz bir yasa teklifini Mecliste sunduk. Ecevit hükümeti zamanında gündemin 13. sırasını işgal ediyordu ama 2002’de erken seçim kararı ile yeniden gündeme getirmek için mücadelelere başladık, yeniden Meclise geldi ve 2004 yılında 13 ilde yürüyüşler gerçekleşti. Birçok eylemler yapıldı. Bu eylemlere Sayın Başbakanın, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın bir otelde yanıtı ‘Engelliler yasasını yakında Meclise sunuyoruz’ oldu. Bu mücadelelerin ürünü olarak Meclise geldi bu yasa ve 2005 yılında da bütün partilerin oy birliği ile büyük lobi faaliyetleri sonucu oybirliği ile geçti. Yani bütün bu gelişmelerin arkasında birilerinin güçlerini birleştirmeleri ve mücadele etmeleri yatıyor” diye konuştu.



“Kendi alanlarında bir şeyler yapmaya kalkışması, bu hareketi çok parçaladı”


Çok fazla engelli derneğinin ortaya çıkmasının bu hareketi zayıflattığını da ileri süren İçli, “Fakat 2007’den sonra alanda bir duraklama, bir gerileme görülüyor. Çok fazla tesir edilmiyor, uygulamada çok ciddi sıkıntılar meydana geliyor. Bunun nedeni de engellilerin 2004 yılından sonra çıkan 5253 sayılı Kanun’a göre her türlü çeşitli dernek kurabilmelerine karşı çok sayıda engelli derneğinin Türkiye piyasasına çıkması ve bunların da birbirlerine irtibatsız olarak dayanışmada olmayarak kendi alanlarında bir şeyler yapmaya kalkışması bu hareketi çok parçaladı, çok zayıflattı ve etkisizleştirdi. Şu anda İçişleri Bakanlığı kayıtlarına göre 2 bine yakın engelli örgütü var. Türkiye’de bunların bir bölümü aktif, bir bölümü pasif ama bunlar kağıt üstünde veya hayatta görülüyor. Şimdi bu engellilerin hepsi kendine göre hepsi doğru ve iyi işler yapıyor. Tabii istismarcı grubu dışarıda bırakıyor. Bir de bu alanı suistimal edenler var. Bunlar şu an konumuz değil ama herkes kendi çapında çalışıyor” ifadelerini kullandı.


İçli, güçleri birleştirme zamanı olduğunu ifade ederek, “Dündü galiba Şükrü arkadaşımın bir benzetmesini ödünç olarak kullanıyorum. Herkes iğne ile kuyu kazıyor suya erişemiyor. Dolayısıyla şimdi iğne ile kuyu kazmak zamanı değil, güçlerimizi birleştirip kazmalarla küreklerle daha derin kuyular açıp, suya erişme zamanı. Onun için güçlerimizi birleştirmemiz gerekiyor. Bu dağınıklığa son verelim. Nasıl verebiliriz, nasıl bir örgüt modeli deneyebiliriz diye 2 yıl önce bir çalıştay yaptık İstanbul’da. 2 gün sürdü bu çalıştay. 80 dolayında engelli temsilcisi katıldı. Çeşitli örgütlerden 2 gün boyunca harıl harıl tartıştık ne yapabiliriz diye, yani bu kadar dağınıklığı tek bir amaca nasıl yönlendirebiliriz diye, biz meclisler fikrine ulaştık. Yani her ilde o ilde yaşayan, faaliyet gösteren engelli örgütleri bir araya gelsinler, o ilin meclisini oluştursunlar, bu meclisler temsilcilerini seçsinler, Türkiye engelliler meclisini oluştursunlar. Türkiye engelliler meclisi hükümet ile muhatap olurken, 10 milyon engelli adına ve bütün 2 bine yakın engelli STK’sı adına muhatap oldukları zaman arkalarında büyük bir güç bulunacak. O gücü hissettirecekler. O zaman hükümetlerin güç karşısında kayıtsız kalması mümkün değil. Bunun için meclisler sistemine yeni bir model olarak başvurmamız gerektiğini düşündük. Sonra peki nasıl kaynak oluşturacağız? Bu kadar ili nasıl gezeceğiz, bu paraları nereden bulacağız diye düşünürken Avrupa Birliği Delegasyonu Sivil Ağlar diye hibe çağrısı çıktı. O günlerde ve biz buna bu fikri meclisler fikrini projelendirerek sunduk, ilk 5’in arasına girdi proje ve kabul edildi. 3,5 yıllık bir proje olarak şu anda gerçekleştiriliyor” diye konuştu.



“Sahaya çıkmaya başladık”


İl il gezdiklerini dile getiren İçli, “Bundan bir buçuk ay önce sahaya çıkmaya başladık. Doğu, Güneydoğu, Güney Ege bölgelerinde şu an örgütlenmiş durumdayız. Doğudan Bingöl’den, Ağrı’dan, Van’dan, Erzurum, Erzincan, Tunceli oralardan başladık. Dönerekten geldik Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, Osmaniye gibi bazı arkadaşlarımız, biz ikimiz Şükrü bey ile Edirne ve Tekirdağ’da bu işi yaparken, şu anda aynı amaç için bazı ekiplerimiz de Uşak, Kütahya, Afyon, Denizli bölgesindeler. Denizli ve Afyon meclisleri kuruldu. Biz Edirne’yi kurduk. Bugün ve yarın da diğer iller Uşak, Kütahya, Tekirdağ’da kurulmuş olacak. Böylece 26 ilde engelli meclisleri kurulmuş olacak. Bu meclislerde biz güçlerimizi, akıllarımızı, deneyimlerimizi, olanaklarımızı birleştireceğiz. Ortak bir demokratik gücü meydana getireceğiz. Önceliklerimizi, sorunlarımızı tartışacağız. Otizmden engellilerin sorunlarına, bedensel engellilerin sorunlarını, bütün engel gruplarının yol haritasını belirleyeceğiz. Bunları yasal önermelere dönüştüreceğiz. Sonra da hükümetlerle bunları paylaşacağız. Yasallaştırmak için bütün engellilerin ortak gücü olarak mücadele edeceğiz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bayrampaşa’da "ayak ezme" tartışması kanlı bitti: 1 ölü Bayrampaşa’da bir esnafın kardeşi, aracıyla başka bir esnafın oğlunun ayağını ezdi. Şahıs hastane masraflarını karşılamayınca esnaflar arasında çıkan bıçaklı kavgada, ayağı ezilen kişinin babası hayatını kaybetti. Kavga anı güvenlik kamerası tarafından kaydedildi. Olay, 22 Nisan tarihinde sabah 10.00 sıralarında, Bayrampaşa Yenidoğan Mahallesi’nde yaşandı. İddiaya göre, geçtiğimiz ay, restoran işletmecisi Adem G.’nin kardeşinin kullandığı araç, aynı caddede beyaz eşya dükkanı işleten Ercan K.’nın oğlunun ayağını arabayla ezdi. Kazada, aracın içinde bulunan Adem G., hastane masraflarını ödemedi. Bunun üzerine Adem G. ile Ercan K. arasında tartışma çıktı. Tartışma, bir süre sonra kavgaya dönüştü. Ercan K., Adem G. ve beraberindeki iki kişinin bıçaklı saldırısına uğradı. Ercan K., o esnada kardeşi Cengiz K.’yı aradı. Dükkana gelen Cengiz K. ise bıçak darbelerinden kendini korudu. İki çocuk babası Ercan K. (47), kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Kavga anı ise güvenlik kamerası tarafından kaydedildi. Ercan K.’nın cenazesi, defnedilmek üzere Giresun’a götürüldü. Şüphelilerin daha önce de bıçaklı saldırı girişiminde bulundukları öğrenildi. Öte yandan konuyla ilgili polis ekipleri çalışma başlattı. Çalışmalar çerçevesinde, Ercan K. ve oğlu Anıl K.’nın Adem G. ve Metin G. ile aralarında daha önceden alacak verecek nedeniyle husumet bulunduğu öğrenildi. Çalışmalar kapsamında Adem G. ile kuzeni olduğu belirlenen Metin G. isimli şüpheli şahıslar aynı gün polis ekiplerince yakalanarak gözaltına alındı. Konu ile ilgili yakalanan şüpheli şahıslar, “kasten öldürme” suçundan sevk edildikleri adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.