TEKNOLOJİ
BUTEKOM tarafından yürütülen BUTEXCOMP projesi tamamlandı 19 Nisan 2024 Cuma - 16:10:53 Teknik tekstil ve kompozit malzeme sektörlerinde faaliyet gösteren KOBİ’lerin, küresel pazarlarda rekabetçiliğini güçlendirme hedefiyle Bursa’da hayata geçirilen BUTEXCOMP Projesi tamamlandı. BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Muhsin Koçaslan, “Akademik Bilgiyi Üretimle Daha Fazla Buluşturmak İstiyoruz” diye konuştu. Avrupa Birliği ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın ‘Rekabetçi Sektörler Programı’ çerçevesinde finansal olarak desteklenen, BTSO tarafından BUTEKOM çatısı altında yürütülen Kompozit Malzeme ve Teknik Tekstil Prototip Üretim ve Uygulama Merkezi Projesi (BUTEXCOMP) faaliyetlerini tamamladı. Toplantıya BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Muhsin Koçaslan, Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, BUTEXCOMP Proje Operasyon Koordinasyon Birimi Direktörü Prof. Dr. Mehmet Karahan’ın yanı sıra proje paydaşları ile iş dünyası temsilcileri katıldı. “BUTEKOM, çok daha güçlü bir yapıya kavuştu” BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Muhsin Koçaslan, Bursa’nın yüksek teknolojili ve katma değerli üretim hedefleri doğrultusunda dönüşümünü başarıyla gerçekleştiren, bununla birlikte ürün ve pazar çeşitliliği ile Türkiye’nin dünyaya açılan kapısı konumunda olduğunu ifade etti. Bursa’nın ürettiği mal ve hizmetlerin 200’ü aşkın ülkeye ve gümrük bölgesine ulaştığını kaydeden Koçaslan, “Kilogram başı ihracatımız 4,5 dolar seviyesinde. İhracatımız 17 milyar doları, dış ticaret fazlamız 8 milyar doları aştı. Ancak küresel rekabetteki dönüşüm hızı, bugüne kadar başardıklarımızın da ötesine geçmemizi zorunlu kılmaktadır. Değişimin kazananları arasında yer almak istiyorsak en değerli varlık olan bilgiyi katma değer oluşturacak bir akılla üretimde de kullanmak zorundayız.” dedi. Gelişmiş ekonomilerin akademik bilginin ticari değere dönüşmesinde hızlandırıcı etki yapan modeller geliştirdiğini belirten Muhsin Koçaslan, “Dünyada geçerli olan bu iş modelinin Bursa’daki karşılığı ise 2008 yılında Uludağ Tekstil İhracatçılar Birliği bünyesinde kurulan BUTEKOM olmuştur. 2013 yılından itibaren Odamızın da iştirakiyle bünyesinde mükemmeliyet merkezlerini barındıran BUTEKOM, proje ile çok daha güçlü bir yapıya kavuştu” diye konuştu. “Sektörlerimizin rekabet gücü arttı” BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Muhsin Koçaslan, BUTEKOM’un katma değerli üretim hedefleri doğrultusunda, binlerce firmanın, yüzlerce akademisyenin, doktora öğrencilerinin, AR-GE merkezlerinin aynı çatı altında birlikte çalıştığı eşsiz bir ekosistem oluşturduğunu söyledi. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın destekleriyle iki büyük güdümlü proje ve bir IPA projesi gerçekleştirdiklerini belirten Muhsin Koçaslan, şunları kaydetti; “Bakanlığımızın uhdesinde gerçekleştirdiğimiz BUTEXCOMP projesiyle de yüzlerce firmamız, tanı analizi, dönüşüm parametrelerinin belirlenmesi, tasarım, danışmanlık ve eğitim hizmetlerinden faydalandı. Proje kapsamında strateji yol haritasını belirleyen tekstil ve kompozit kümemiz de yakın zamanda tüzel kişilik kazandı. Oda olarak bu doğrultuda sektörlerimizin rekabet gücünü artırmak için üniversite-sanayi işbirliğinin somut projeler ile hayata geçirilmesine büyük önem veriyoruz. BUTEKOM’a kazandırdığımız yetkinliklerle temel araştırmadan prototiplemeye kadar tüm ürün geliştirme aşamalarını gerçekleştirebilmekteyiz. Üniversitelerimizin ve özel sektörümüzün örnek birlikteliği üreticilerimize önemli bir rekabet avantajı sağlayacaktır. Bu hedef doğrultusunda çalışmalarımızı artırmayı hedefliyoruz. Türkiye’nin en köklü ve en güçlü odalarından biri olan Bursa Ticaret ve Sanayi Odası olarak üniversite-sanayi işbirliğinin geliştirilmesi noktasında yapılacak tüm çalışmalarda işbirliği ve desteğe devam edeceğiz.” “Ekonomideki hedeflerimiz için çok önemli bir proje” Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Bursa’da üniversite-sanayi iş birliği adına örnek bir projenin gerçekleştirildiğini belirterek, önümüzdeki süreçte benzer çalışmaların hayata geçmesiyle elde edilecek katma değerin daha da artacağına inandığını söyledi. Prof. Dr. Yılmaz, “Üniversite sanayi iş birliği birçok sorunun çözümü. Üniversitenin bilgi birikimiyle sanayinin dinamizmini bir araya getirmemiz gerekiyor. Bunu sağladığımız zaman katma değerli üretim kabiliyeti artmış bir ekonomi ortaya çıkacak. Bursa Uludağ Üniversitesi olarak öncelikli alanlarımız içerisinde akıllı ve yenilikçi malzemeler geliyor. Dolayısıyla projenin kendisi doğrudan doğruya bizim yetkinlik alanımızı kapsıyor. Bu projelerin ekonomimiz için önemi çok fazla. Projede önemli bir rol oynayan BTSO’yu tebrik ediyorum. Biz de kendilerine katılarak buradaki ilişkiyi daha dinamik hale getirmek istiyoruz. Projenin ortaya çıkışı, kurgulanışı, alınışı ve sonuçlanması süreçlerinin hepsinde emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. BUTEXCOMP Proje Operasyon Koordinasyon Birimi Direktörü Prof. Dr. Mehmet Karahan ise, tedarik işlemleri ve teknik destekle birlikte yaklaşık 42 aylık sürecin nihai değerlendirmesini ve bu süreçte projeden elde edilen kazanımları gerçekleştirdiği sunumla katılımcılara aktardı. Toplantı, açılış konuşmalarının ardından Dr. Ersin Üresin’in moderatörlüğünde ‘Yeni Nesil Malzeme Teknolojileri ve Sürdürülebilirlik’ paneliyle devam etti. Panel sonrasında “Yeşil Ürün ve Rol Model Programlarında” yer alan firmaların başarı öyküleriyle toplantı sona erdi.
19 Nisan 2024 Cuma - 14:19 14 yaşındaki çocuk geri dönüşüm malzemeleriyle teknolojik aletler yaptı Hakkari’nin Derecik ilçesinde yaşayan Aram Kaynak, 2 yıl önce hobi olarak başladığı çalışmayla şimdi teknolojik aletler yapıyor. Sınırın sıfır noktasında bulunan Derecik ilçesinin Yeşilova köyünde yaşayan Yeşilova Mehmetçik Ortaokulu 7. sınıf öğrencisi Aram Kaynak, atık malzemelerden yaptığı robotik malzemelerle büyük beğeni topladı. İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Aram Kaynak, 12 yaşından beri robotik malzemelerle uğraştığını ifade ederek, “İlk başlarda mekanik ve robotik bir şeyler yapmak istiyordum. Gerçekten kendime inancım tamdı. İlk başlarda deneme olarak bir helikopter yaptım ve ilk deneyimim başarılı geçti. Daha farklı şeyler denemek istedim. Artık ilgim daha fazla artmaya başladı. Kendimi daha çok geliştirmek için belediye başkanımızdan tam destek aldım. Yardımları oldu. Govend (Halay) Dergisi de bu konuda bana imkanlar sundu. Buradan Belediye Başkanı Hasan Dinç ve Govend Dergisi yetkililerine teşekkür ediyorum” dedi. Derecik Belediye Başkanı Hasan Dinç ise seçimden dolayı çok yoğun bir süreç geçirdiklerini hatırlatarak, “Bu süreç içerisinde yanımızdaki ve yöremizdeki güzellikleri görmek epey zor oldu. Ancak bir güzellik var ki görmemek, görememek imkansızdı. Aram Kaynak kardeşimizin bu çaba ve gayreti karşısında sessiz kalamazdık. Hem Derecik Belediyesi olarak hem de güzide dergimiz Govend Dergisi olarak kendisinin maddi manevi destekçisi olacağımızı yineliyorum. Biz burada bunun için varız. Nice diyarlarda nice umutlar var. Umuyorum ki nerede bir umut varsa sesi duyulur ve gereken neyse yapılır. Biz Derecik Belediyesi ve Govend Dergisi olarak ayrıca şahsım adına başta Aram Kaynak kardeşimiz olmak üzere ümitvar olmamızı sağlayan herkese destek çıkacağımızın sözünü veriyoruz" ifadelerini kullandı. (MSA-Y)
Doğalgaz Sındırgı’nın merkezine ulaştı
30 Mart 2024 Cumartesi - 15:27 Doğalgaz Sındırgı’nın merkezine ulaştı Balıkesir’in Sındırgı ilçesi jeotermalle ısınmadan sonra ikinci çevreci enerji doğalgazla buluştu. Doğal şehir Sındırgı’da vatandaşlar ekonomik ve çevreci bir şekilde ısınmalarını sağlayan Jeotermal ısınmanın bulunmadığı bölgeler başta olmak üzere doğalgaz çalışmaları başladı. Kısa bir süre içerisinde alt yapı çalışmalarının tamamlanması ile birlikte evlerde doğalgaz ateşi yanmaya başladı. Camikebir ve Kurtuluş mahallesinde başlayan çalışmalar ilçe merkezinin tamamına yayılması planlanıyor. Doğalgaz gibi alt yapıya inen çalışmaların sıkıntılı süreçler doğurduğunu belirten Sındırgı belediye başkanı Ekrem Yavaş “ Sındırgıda jeotermalle ısınmayan bölgelerle alakalı nasıl bir çözüm bulunabilir, odun pahalandı, kömür pahalandı, yaşlıyım götüremiyorum, getiremiyorum diyen insanlara bir müjdede vermek için Bismillah dedik AKSA gazla birlikte Sındırgıda doğalgazla ısınma dönemini de başlattık. Yollar kazıldı, çamur oldu, vatandaşlarımızla birlikte belirli bir mağduriyet yaşadık. Ama şimdi ısınma sisteminin devreye alınması ile birlikte de üstünü kapatmaya başlıyoruz. Sındırgı’da Jeotermal çok önemli bir noktada. Yüzde 65’ine yakın evimiz bugün jeotermalle ısınıyor. Yapılan doğalgaz çalışması birinci etapta Bağlariçi olarak bildiğimiz mezarlığın üst tarafları yani güney kesimi. Kocakonak mahallemizde de imar planı projesi tamamlandığı gibi çalışmalar başlayacak. İmar planı olmayan bir yerde de doğalgaz çalışması yapılamıyor. Yüklenici firmada kısa bir sürede çalışmalarını tamamladı ve 1. Etapta ısınma hizmeti de başladı. Vatandaşlarımız memnun bizler memnun. İnşallah yeni dönemde ilçe merkezinin tamamına en kısa sürede doğalgazı ulaştıracağız. Yani Sındırgı’nın bütününü kapsayan bir protokolümüz var. Sadece bu bölge değil ama birinci bölge burası ikinci, üçüncü olarak yani 3 yıl içinde Sındırgı’nın tamamı doğalgazla buluşmuş olacak. Doğalgaz asıl lazım olan kısmı sanayidir. Yani buraya BOTAŞ marifetiyle şimdiki taşımayla gelen doğalgazı boru sistemiyle gelmesini sağlamak en büyük önceliğimizdir. Çünkü o geldikten sonra yapılacak salça fabrikasında, turşu fabrikalarında ısıya dayanıklı olarak tarımsal üretim yapma sanayi sistemlerinde mutlaka doğalgaza ihtiyaç var. Doğalgaz bir bölgedeki istihdam demek. İş demek Sanayilerin daha büyük olarak buraya gelmesi anlamına geliyor. Çünkü sanayici yatırımcı doğalgazı olmayan bir yere yatırım yapmayı tercih etmiyor. Bizler de bunu sağlamak imkânları her alanda arttırmak adına çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Doğalgazın evler kullanılması büyük sevinçle karşılandı Hülya Can “Doğalgazı yeni kullanmaya başladık. Ve de performans olarak harika. Ocak çok güzel, ısı yönünden kaloriferden 100 kat farklı. Çok farklı, çok güzel. En azından tertemiz. Emeği geçen herkese çok teşekkür ederiz. Hani bu kadar güzel olacağını beklemiyorduk açıkçası. Biz daha öncesi kalorifer sistemiyle ısınıyorduk. İyiydi ama kömür maliyeti, kirliliği, uğraşması, doğal gaz daha güzel daha temiz. Yıllardır bekliyorduk. Sağolsun belediyemizde diğer emeği geçen herkese teşekkür ederiz yani çok güzel bir çalışma oldu. Hani ekip olarak da çok güzel çalıştılar bizi de yormadılar. Ve komşularımda hani çevrem olarak herkes çok memnun doğalgazın gelmesinden.” sözlerine yer verirken Şükrü Ekici “Bundan 7-8 sene önce aynı duyuyorduk biz bunu da taşımalı, aynı taşımalı yine de bekliyorduk. Sıcak suya bağlatmadım petekleri şeyleri döşeyeli ben 4-5 sene oldu döşettim. Kaloriferi yakmadım doğalgaz gelecek diye. Bekledik umudumuz gerçekleşti yani“ şeklinde konuştu. Aşçı İsmail Küçük “Yeni işyerimize, Sındırgıya doğalgaz geldi. Şu anda bizde iş yerimize doğalgaz bağlantılarına başladık. Önümüzdeki günlerde, abone olduk. Önümüzdeki günlerde biz artık yemeklerimizi doğalgazla pişirmeye çalışacağız yani. Tüpten kurtulacağız, telaşlı iş. Ama bundan sonra doğalgaz olunca daha rahat bir sisteme geçeceğiz. Vanayı açacağız, yemeklerimizi doğalgazla pişirmeye devam edeceğiz. Yani Sındırgıya beklediğimiz doğalgaz gelmiş oldu. Bizde bundan sonra yemeklerimizi doğalgazla pişireceğiz” dedi.
Karya -Farma’dan dünya sıfır atık gününde önemli açıklama
30 Mart 2024 Cumartesi - 13:22 Karya -Farma’dan dünya sıfır atık gününde önemli açıklama Aydın Adanan Menderes Üniversitesi Teknokent’te faaliyetlerini sürdüren ve Aydın ve Ege Bölgesi’ndeki organik ve endemik bitkiler üzerinde yaptığı çalışmalarla gündeme gelen Karya-Farma son çalışmasını ‘30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü’nde açıkladı. Atık olarak görülen incir, zeytin ve okaliptüs yaprakları ile kanatlı yumurtalarının atık olan kabuklarının bileşenleri ile yaptığı tarımsal gübrenin, gübre ve tarım sektöründe dikkat çeken bir yenilik olduğu belirtildi. Karya Farma HBX Ar-Ge’nin uzun süredir devam eden bu çalışmasına ilişkin test sonuçlarının oldukça başarılı olduğunu belirten Bilimsel Araştırmalar Projeleri Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Başlık, patentini de aldıkları bu yeni ürünün tarım ve gübre sektörünün yanı sıra başta Özbekistan olmak üzere Azerbaycan, Kazakistan ve Kırgızistan’ın dikkatini çektiğini belirtti. Başta sağlık olmak üzere çevre, hayvancılık ve tarım alanında yaşanan sorunlara yönelik akılcı bilimsel çözümler üreten ve 18 yıllık süreç içerisinde spesifik ve stratejik 17 patente imza atan Karya Farma HBX AR-GE bu kez okaliptüs dalları ve yaprakları ile zenginleştirilmiş incir ve zeytin yaprağı bileşimli sıvı ve pelet gübre üretti. HBX AR-GE BAP (Bilimsel Araştırmalar Projeleri) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Başlık, akıllı tarım ürünleri üretiminde Aydın’ın birçok bölgesinde yaygın bir şekilde bulunan okaliptüs ağacını da kullanarak zeytin ve incir yaprağı özlü zenginleştirilmiş sıvı ve katı gübre projesine patent almayı başardıklarını açıkladı. Bir süredir devam eden çalışmalarında pilot uygulamanın gerçekleştirildiği serada üretilen ürünlerin yapılan analizlerinin oldukça mutlu edici sonuçlar verdiğini belirten Başlık, “HBX-TBT projesi yani Tarımsal Biyo Teknoloji yöntemi uygulamaları ile geliştirilen naturel sıvı ve katı gübreler için özel bir sera alanı yapımı çalışmalarına hız verildi. Meydana gelecek olan akıllı sera alanı içerisinde damlama yöntemi ile naturel sıvı gübre ve zeminde de katı gübre kullanılarak deyim yerindeyse ilaç gibi etkili sebze ve meyveler üretimi hedeflenmektedir. Türki Cumhuriyetleri Devletleri’nde bu projenin ilgi görmesi bizi ayrıca çok heyecanlandırdı. Pilot uygulamasını gerçekleştirdiğimiz 4.5 dönüm arazide yeni ürünümüzün oldukça başarılı sonuçlar verdiği görüldü” diyerek patenti alınan bu çalışma ile de Aydın’ın milli meyvesi incir ve zeytinin ayrıca değer kazandığını söyledi. “Yumurta kabukları da değerlendirildi” HBX AR-GE Projeleri Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Başlık, "Buluşumuz kanatlı hayvanların yumurtalarından elde edilen yumurta kabuklarını zeytin ve incir yaprağı özüyle beraberinde geliştirilmiş bir formülasyondan ibarettir. Ülkemizde yıllık yaklaşık 16 milyar adet sadece tavuk yumurtası üretildiği göz önüne alınırsa diğer kanatlılar ile beraber bu rakam çok ciddi sayılara ulaşmaktadır. Bahsedilen yumurta kabukları için dünya genelinde bir hesap yapılırsa milyonlarca ton kabuk geri dönüşüme uğramadan atık olarak bırakılmaktadır. Yumurta kabuklarının hammadde olarak kullanımı sayesinde mineral ve vitamince zengin yumurta kabuklarının geri dönüştürülmesi sağlanabilmektedir. Yapılan bilimsel araştırmalarda tarımsal alanlarda azotlu gübre kullanımındaki aşırı artış sonucu üretilen besinlerde nitrat ve nitrit artışına neden olduğu, üretilen bu besinleri yiyen kişilerin kansere yakalanma riskinin arttığı tespit edilmiştir. Bu sebeple Avrupa’nın birçok ülkesinde kimyasal gübre kullanımı yasaklanmıştır. Kimyasal gübreler ve toprağa atılan kimyasallar sadece zararlı haşerelere zarar vermekle kalmayıp, çevrede bulunan kuşlara, arılara diğer zararsız böceklere ve faydalı mikroorganizmalara zarar vermekte onları öldürmektedir. Bu nedenle hem insanların sağlığı hem da tabiatın dengesi için önümüzdeki doğallığa çok önem verilmelidir” dedi. “Sadece Aydın’da 30 milyon zeytin ve incir ağacı var” Kutsal kitaplarda adından söz edilen incir ve tarihten bu yana barış ve sağlığın simgesi olmuş zeytin ağacının en fazla olduğu illerin başında gelen Aydın’da bu ağaçların sadece meyvesi değil yapraklarının da ekonomik değeri olması gerektiğini kaydeden Başlık, incir ve zeytin yaprağı üzerindeki araştırmalarından her geçen gün yeni sonuçlar aldıklarını belirtti. HBX AR-GE Projeleri Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Başlık; "Okaliptüs yaprakları zararlı sineklere, haşerelere karşı çok iyi bir kovucu özelliğe sahip ve güçlü bir antiseptik olması bakımından diğer bileşenlere uyum sağlamıştır. Zeytin ve İncir ağacı bakımından Aydın İlimizde yaklaşık 33 milyon civarında ağaç varlığına sahip oluşumuz bu projeyi hayata geçirmemize en büyük etken olmuştur. Maalesef göz göre göre bu yapraklar yakılarak imha edilmektedir. Oysa ki faydaları hakkında literatüre girmiş binlerce bilimsel makale bulunmaktadır. Elimizi taşın altına koyarak önce bunlardan naturel sıvı ve katı gübre projesi hayata geçirilerek patentledik. Sonrasında akıllı sera projemize büyük bir heyecanla adım attık" ifadelerine yer verdi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu:
30 Mart 2024 Cumartesi - 11:38 Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu: Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 2023 yılı son çeyreğinde elektronik haberleşme sektörü operatör gelirlerinin 70,1 milyar TL’ye ulaştığını açıklayarak, “2023 yılında bir önceki yıla göre tam tamına yüzde 72,3’lük rekor bir artış yaşanarak toplam gelir 224 milyar TL’yi aştı. Ayrıca tüm işletmecilerin yatırımları bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 68,6 gibi önemli oranda artarak 2023 yılında 52,4 milyar TL’ye ulaşmış durumda. Yapılan yatırımlarla birlikte mobil abone sayısı da 92,2 milyona ulaşırken bunun 84,9 milyonunu ise 4,5G aboneleri oluşturdu” dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Bilgi Teknolojileri İletişim Kurumu (BTK) tarafından yayınlanan 2023 yılı dördüncü çeyreğine ilişkin “Türkiye Elektronik Haberleşme Sektörü 3 Aylık Pazar Verileri Raporu”nu açıkladı. 2023 yılı dördüncü çeyreğinde BTK tarafından yetkilendirilen 466 şirket ve 848 yetki belgesi bulunduğunu belirten Uraloğlu, ayrıca toplam 8 adet yetkilendirilmiş elektronik sertifika hizmet sağlayıcısı bulunduğunu söyledi. Söz konusu elektronik sertifika hizmet sağlayıcılarının 2023 sonu itibarıyla 7,3 milyon elektronik imza ve 964 bin mobil imza olmak üzere toplam 8,3 milyon elektronik sertifika oluşturduğunu belirten Uraloğlu, Türkiye’nin haberleşme altyapısının taleplere hızlı bir şekilde uyum gösterdiğini kaydetti. “Toplam abonelerin yüzde 92’si 4.5G kullanıcısı” Bakan Uraloğlu, 2023 yılı sonu itibariyle mobil abone sayısının 92,2 milyona, mobil abone yaygınlığının da yaklaşık yüzde 108’lere çıktığını belirterek, “Mobil abonesi olan 84,9 milyon vatandaşımız, 2016 yılında hizmete başlayan 4,5G aboneliğine geçmiş durumda. Hatta 4,5G hizmetinin toplam abonelerin yüzde 92’sini oluşturduğunu görüyoruz. Makineler arası iletişim (M2M) abone sayısı ise 9,3 milyona ulaşarak yıllık bazda yüzde 15,4 büyüme göstermiş durumda. 2023 sonu itibari ile taşınan toplam mobil numara sayısı ise 177,3 milyonu geçmiş olup 2023 yılı içinde taşınan mobil numara sayısı ise 10,2 milyona ulaştı” dedi. Uraloğlu, sabit hatlarda numara taşınabilirliği uygulamasının başladığı 10 Eylül 2009 tarihinden 31 Aralık 2023 tarihine kadar toplam 2 milyon 609 bin 377 adet numaranın taşıma işlemi gerçekleştiğinin de altını çizdi. “562 bin kilometre fiber altyapıya ulaştık” Bakan Uraloğlu,Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak internet altyapısında gerçekleştirilen çalışmaların ve yatırımların meyvesini almaya başladıklarını belirterek, genişbant internet abone sayısının geçen yıla göre yüzde 3’e yakın artarak 93,3 milyona çıktığını bildirdi. Uraloğlu, 2023 yılında bir önceki yıla kıyasla yüzde 8,6 civarında artışla 562 bin kilometre fiber altyapıya ulaşıldığını da vurgulayarak, “Fiber internet abone sayısı da geçen yıla göre tam tamına yüzde 20’lik artışla 6,8 milyona ulaştı. Şimdi vatandaşlarımızla birlikte daha büyük hayaller kurmamız ve bunları gerçeğe dönüştürmek için çalışmamız gereken bir dönemdeyiz. Şu anda toplam 562 bin kilometre olan fiber uzunluğumuzu bu yılın sonuna kadar 600 bin kilometreye ulaştırmayı planlıyoruz. 4 yıl içerisinde ise fiber uzunluğumuzu 850 bin kilometreye taşıyacağız” ifadelerini kullandı. Genişbant internet kullanımı 260,3 GByte yükseldi Bakan Uraloğlu, fiber altyapı ile birlikte internete hızlı erişim sağlamasının yanında vatandaşların internet kullanımını da artırdığına dikkati çekerek, 2022 yılının son çeyreğinde sabit genişbant abonelerinin ortalama aylık veri kullanımının 243 GByte olduğunu, 2023 yılının son çeyreğinde ise bu rakamın 260,3 GByte’a yükseldiğinin altını çizdi. Uraloğlu, 4.5G altyapısı kullanan mobil abonelerin ise 2022 yılı dördüncü çeyreğinde 14,8 GByte olan veri kullanımının 17,2 GByte’a ulaştığını aktardı. “Rekor bir artış yaşanarak toplam gelir 224 milyar TL’yi aştı” Uraloğlu, 2023 yılı son çeyreğinde elektronik haberleşme sektörü operatör gelirlerinin 70,1 milyar TL’ye ulaştığını açıkladı. 2023 yılının tamamında ise gelirlerin 244 milyar TL’ye ulaştığını belirten Uraloğlu, “2023 yılında bir önceki yıla göre tam tamına yüzde 72,3’lük rekor bir artış yaşanarak toplam gelir 224 milyar TL’yi aştı. Ülkemizin haberleşme altyapısına en fazla yatırım yapan ve en büyük şirketleri olan Türk Telekom ve mobil operatörler özelinde gelirlerin yüzde 80’e yakın arttığını da görüyoruz. Yatırımları incelendiğinde, Türk Telekom ve mobil operatörler özelinde önceki yıla göre sektörde yapılan yatırım tutarı yaklaşık yüzde 85 artarak 41,2 milyar TL’ye ulaşmış. Haberleşme sektöründe yaptığınız yatırım her zaman misliyle sizlere döner” şeklinde konuştu. Haberleşme altyapısına 2023’te 52,4 milyar TL yatırım Bakan Uraloğlu, yine yatırım yaparak büyümek ve altyapısını geliştirmek için çalışan diğer operatörlerin de net satış gelirlerinin 2023 yılında yüzde 53 gibi önemli oranda artarak 53,6 milyar TL’ye çıktığını belirterek, “Diğer operatörlerimizin altyapı için yaptığı yatırım tutarı 11,2 milyar TL’yi buldu. Ancak tüm işletmecilerin yatırımları bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 68,6 artarak 52,4 milyar TL olmuş durumda” diye konuştu. “Mobil şebekelerde aylık kullanım süresi 477 dakikaya çıktı” Uraloğlu, yılın son çeyreği itibari ile mobil şebekelerde aylık ortalama kullanım süresinin 477 dakikaya, sabit şebekelerde ise 100 dakikaya çıktığına işaret ederek, “Mobil ve sabit şebekelerdeki ses trafiğine bakıldığında, yaklaşık 4,6 milyar dakikası sabit şebekelerden kaynaklanan toplam 321,4 milyar dakikalık trafiğin yüzde 98,6’sının mobil şebekelerde başlatıldı” dedi.
Bayraktar TB3 SİHA, 27 saat havada kaldığı 26. test uçuşunu başarıyla tamamladı
29 Mart 2024 Cuma - 21:34 Bayraktar TB3 SİHA, 27 saat havada kaldığı 26. test uçuşunu başarıyla tamamladı Baykar’ın milli ve özgün olarak geliştirdiği Bayraktar TB3 SİHA, 27 saat havada kaldığı 26. test uçuşunu da başarıyla tamamladı. Yerli elektro-optik sistem ASELFLIR-500 ile havalanan milli SİHA, 27 saatlik uçuşu sırasında gökyüzünde toplam 4 bin 600 kilometre mesafe kat etti. Baykar tarafından milli ve özgün olarak geliştirilen Bayraktar TB3 SİHA, 27 saat uçuş gerçekleştirdiği 26. uçuş testini de başarıyla gerçekleştirdi. Bayraktar TB3, Tekirdağ’ın Çorlu ilçesindeki AKINCI Uçuş Eğitim ve Test Merkezi’nde gerçekleştirilen 26. test uçuşunda orta irtifada kesintisiz olarak 27 saat 19 dakika havada kaldı. 28 Mart günü saat 09.40’da başlayan uçuş, Bayraktar TB3’ün tekerlerinin piste değdiği 29 Mart saat 12.59’da başarıyla tamamlandı. Sınıfının en iyisi olan ASELFLIR-500 Elektro-Optik Sistem ile orta irtifadaki sistem ve dayanım performansının ölçüldüğü testlerin tamamını başarıyla geçti. Bayraktar TB3, 27 saatlik uçuşu sırasında gökyüzünde toplam 4 bin 600 kilometre mesafe kat etti. Toplam uçuş 224 saat oldu Bayraktar TB3 SİHA bugüne kadar gerçekleştirilen test uçuşlarında toplam 224 saat havada kaldı. TEI tarafından yerli olarak geliştirilen PD-170 motoruyla havalanan milli SİHA, 20 Aralık 2023’te gerçekleştirilen uzun uçuş testinde yere inmeden 32 saat havada kalmış ve gökyüzünde 5 bin 700 kilometre yol kat etmişti.
ASO’da “İkinci Yüzyılda Yapay Zeka” paneli düzenlendi
29 Mart 2024 Cuma - 16:23 ASO’da “İkinci Yüzyılda Yapay Zeka” paneli düzenlendi Ankara Sanayi Odası’nda (ASO), alanında birçok uzman ismin de katıldığı “İkinci Yüzyılda Yapay Zeka” paneli düzenlendi. Ankara Sanayi Odası’nda Zafer Çağlayan Meclis Salonu “İkinci Yüzyılda Yapay Zeka” paneline ev sahipliği yaptı. Alanında birçok isimin de katıldığı panelde, “Yazılım” ve “Endüstri 4.0” gibi konu başlıkları masaya yatırıldı. Bunun yanı sıra yapay zekanın insan hayatını nasıl kolaylaştırabileceği ve hukuk alanındaki entegrasyonu da panelde tartışıldı. Panele; ASO Meclis Üyesi Oğuz Yılmaz, Prof. Dr. Olgun Değirmenci, Dr. Cenk Deniz Mendi, Dr. Zümrüt Müftüoğlu, özel bir firmada teknik müdür pozisyonunda çalışan Serkan Kalınöz ve söz konusu alanlarda çalışmalarda bulunan öğrenciler ile akademisyenler katıldı. ASO Yazılım Sanayi Komitesi Başkanı Nuray Başar, burada yaptığı konuşmada, “Yapmış olduğumuz etkinlikler, ziyaretler sonucu üye sayımızı tamamlayarak Nace kodu 62.01.01 olan meslek mensupları için ‘35-Bilgisayar Sanayi Yazılım Meslek Komitesinin’ kuruluşunu 5 yıl önce gerçekleştirdik. Bugün 600’e yaklaşan üye sayımızla Ankara Sanayi Odasının en büyük komitelerinden birisi olmanın haklı gururunu yaşıyoruz” ifadelerini kullandı. Komitenin, sektörel çalışmaların yanı sıra sosyal sorumluluk alanında da öncülük oluşturduğunu belirten Başar, şunları kaydetti: “Bu bağlamda; toplumsal cinsiyet eşitliğini öncelikleri arasına aldı. Birleşmiş Milletler Kadın Erkek Fırsat Eşitliği sözleşmesinin imzalanması için bir ön çalışma yapıp yönetim kurulumuza sundu. Yönetim Kurulumuzun desteği ve çalışmaları ile birlikte Weps sözleşmesini imzaladık. Türkiye’de ilk kez bir Oda bu sözleşmeyi imzalamış oldu. Oluşturduğumuz çalışma grubu ile birlikte projeler üretmeye çalışıyoruz. Weps sözleşmesi Komitemizin gurur kaynağıdır.” Dijitalleşmenin hayatın her alanında olduğunu ifade eden Başar, yenilikçi teknolojiler çağında olduklarını aktardı. “Yapay zeka iş hayatında ciddi bir gündem olarak yerini aldı” Endüstri 4.0 ile birlikte sanayide, üretimde dijitalleşmenin ne denli önemli olduğunu bir kez daha anladıklarını söyleyen Başar, “Yapay zeka artık gerek günlük yaşamımızda gerekse iş hayatımızda ciddi bir gündem olarak yerini aldı. Geleceği yakalayabilen, çağın teknolojisini kendine uyarlayabilen, ülkemiz için üretebilen insanlar için bizler de kendimize vazife çıkarıp çalışmalara başladık” diye konuştu. “Yapay zekayı hayatımızın her alanında hisseder olduk” Yapay zekanın önemine işaret eden Başar, “Beğenelim, beğenmeyelim ya da kabul edelim, etmeyelim güvenlik, sağlık, tarım, enerji, madencilik, ulaşım, sanayi, ürün pazarlama gibi yaşamın bütün alanlarını temelden değiştirme gücüne sahip olmasıdır. İnsanlık tarihindeki en önemli bilimsel gelişme olarak nitelendirilen yapay zekanın her geçen gün hayatımızdaki yerini daha fazla hisseder olduk” açıklamasında bulundu. Türkiye’de yapay zeka yol haritası ile ilgili çalışmalarında başlatıldığına dikkati çeken Başar, şöyle konuştu: “Bu çalışmaların hedefi gerçekleştirmeye yönelik olması için beraberinde işgücü, eğitim ve teknoloji ayaklarında yapılması gerekenler vardır. Yaşam boyu öğrenme, firmaların endüstri 4.0’a uygunluğu, üniversite - sanayi işbirliği, okullarda müfredatın güncel tutulması, finansmana kolay erişim gibi birçok konu başlığını burada sayabiliriz.” Prof. Dr. Olgun Değirmenci ise yaptığı konuşmada, “Sanayi devriminden sonra ABD ve İngiltere’de yönlendirilmesinde farklılıklar vardır. Sanayi devriminden sonra İngiltere’de işçi ücretleri düştü. ABD’de arttı. Aynı devrim. Niye bir yerde düşürdü diğer yerde arttırdı? Yaklaşım farklılığından dolayı” dedi. Dr. Cenk Mendi ise “Biz yapay zeka enstitüsü olarak Ar-Ge koordinasyonu yapmak, yapay zeka ekosistemini katalizasyon görevi görmek üzerine kurulmuş bir enstitüyüz. Cumhurbaşkanlığı yapay zeka stratejilerinde de esasında tanımlanmıştır. Bu görevlerin bir kısmı da yapay zeka enstitüsüne verilmiş durumdadır” diye konuştu. Dr. Zümrüt Müftüoğlu ise şu ifadelere yer verdi: “Son yıllarda yapay zekayı deneyimledikçe maalesef zorlukları o kadar tartışıyoruz ki hemen hemen her platformda fırsatlarını gölgede bırakıyor oldu. Aslında fırsatlarına baktığımız zaman özellikle pandemi süreci ile birlikte biliyorsunuz birçok ülke dijitalleşme takvimini öne almak durumunda kaldı. Türkiye Cumhuriyeti de aynı aksiyonu almak zorunda kaldı. Dijitalleşme dediğimiz zaman da en önemli unsurlardan bir tanesi yapay zeka teknolojilerinin artık rutin hayatımıza entegre olmasıydı.” Serkan Kalınöz ise, “Teknolojiye karşı bir direnç ve teknolojiye adapte olamama gibi bir korku. Dolayısıyla bu gibi durumla sıkça karşılaşıyoruz. En altta çalışan işçi tabakasından herkesle konuşarak bu projelerin sizlerle bir zoru yok. Önemli olan süreçleri iyileştirmek. Sizin işinizi kolaylaştırmak. Nerede kullanılacağını çok öngöremiyorlar” dedi. Oğuz Yılmaz ise yaptığı konuşmada, Avrupa Birliği müktesebatına vurgu yaptı. Dünyadaki yapay zeka alanındaki gelişmeleri işaret eden Yılmaz, Türkiye’nin bu alanda önemli işlere imza attığını söyledi.
Millî helikopter motorunda önemli bir eşik daha aşıldı
29 Mart 2024 Cuma - 11:58 Millî helikopter motorunda önemli bir eşik daha aşıldı TEI, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün (SHGM) süreçlerini başarıyla tamamlayarak yerli ve millî havacılık motorlarının tip sertifikasyonu için gerekli olan “Tasarım Organizasyonu Onayı”nı (TOO) almaya hak kazanarak, havacılık motoru tasarımı yetkinliğini kanıtladı. TOO için SHT-21/EASA Part 21 mevzuatına göre sistematik, planlı, risk yönetimini merkeze alan bir yaklaşım ile organizasyon ve süreçlerin prosedürlerinin oluşturulması, personel yetkinliklerinin geliştirilmesi, yetki ve sorumlukların tanımlanması gerekiyor. SHGM tarafından ilgili mevzuata uygunluk konusunda yapılan denetimler sonucunda TEI’nin uluslararası sertifikasyon kriterlerine uygun tasarım yetkinliği tescillenmiş oldu. Yerli ve millî olarak geliştirdiği motorların sertifikasyonunu bu yetki kapsamında yürütecek olan TEI, Türkiye’de sivil havacılık motorları sertifikasyonu için TOO onayı alan ilk şirket oldu. SHGM tarafından TEI’ye verilen, “Tasarım Organizasyonu Onayı” hakkında değerlendirmede bulunan Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Türkiye’nin ilk Tasarım Organizasyonu Onayı (TOO) alan kurumu olmayı başaran TEI, bu haberle hepimizi gururlandırdı. Gayretleri ve özverileriyle süreçte emekleri olan TEI yönetimini ve çalışanlarını tebrik ediyorum. İnanıyorum ki, savunma sanayii kuruluşlarımız, daha nice önemli başarılara imza atacak. Gayemiz bir; “Türkiye Yüzyılı, Savunmanın Yüzyılı” olacak.” GÖKBEY Helikopteri’ne güç verecek Türkiye’nin ilk millî helikopter motoru TEI-TS1400’ün uluslararası sivil sertifikasyon süreci, TOO sonrasında tip sertifikasyonu süreci ile tamamlanacak. TEI, millî motor projelerinin yanı sıra, 2018 yılından bu yana A400M askerî kargo uçaklarında kullanılan TP400 motorlarına sunduğu parça bakım hizmeti ile EASA (Avrupa Sivil Havacılık Ajansı) tarafından verilen Part 145 Bakım Organizasyonu Onayı’nı da almıştı. Millî motorlar alanındaki bir kilometre taşını daha geride bırakan TEI, Türkiye’nin askerî ve sivil havacılık alanında ihtiyaç duyduğu motorları sertifikalı olarak geliştirerek, ülkemizin motor alanındaki özgürlüğü ve global ölçekteki rekabetçiliği açısından önemli roller üstlenmeye devam edecek.
Excalibur E650 ve E750 masaüstü oyun bilgisayarları binlerce konfigürasyon seçeneği sunuyor
29 Mart 2024 Cuma - 11:46 Excalibur E650 ve E750 masaüstü oyun bilgisayarları binlerce konfigürasyon seçeneği sunuyor Türkiye’nin teknoloji markası Casper, oyun tutkunları için özel olarak ürettiği Excalibur dizüstü bilgisayar modelleriyle kısa sürede sektörde adından söz ettirmeyi başardı. Bu kez son teknolojilerle desteklenen Excalibur E650 ve Excalibur E750 masaüstü modelleriyle, oyun sektörünün nabzını tutan Excalibur gücü, verimliliği ve performansı kullanıcılarına sunmaya devam ediyor. Gelişen teknoloji ile birlikte ortaya çıkan yapay zekanın günlük hayatta kullanılan elektronik cihazlara entegre olmasıyla, oyun dünyasının geleceği tamamen yeni bir dönüşüm içerisine girdi. Daha güçlü işlemciler, daha yüksek çözünürlüklü grafik kartları ve hızlı depolama birimleri, oyun deneyimini her geçen gün daha etkileyici hale getiriyor. Excalibur ise başarısını kanıtlayan gaming dizüstü bilgisayarlarının yanı sıra ürettiği masaüstü modelleriyle son teknolojiyi kullanıcılarına sunmaya devam ediyor. Casper’ın güvencesi, Intel ve NVIDIA’nın gücüyle, tamamen oyuncuların beklentilerine göre şekillenen Excalibur E650 ve Excalibur E750, masaüstü bilgisayar dünyasına yepyeni bir soluk getiriyor. Her bütçeye uygun binlerce konfigürasyon seçeneği Tercihlerine uygun bir masaüstü bilgisayar oluşturmak ise genellikle mümkün olmuyorken, profesyonel olmayan yollarla tasarlanan ya da toparlanan bilgisayarlar da oyuncuları tatmin edemiyor, yarı yolda bırakabiliyor. Casper’ın oyuncuların tercihlerine göre ürettiği anakart, kasa, güç kaynakları ve soğutma sistemleri ısı ve performans testlerinden geçerek güvenle kullanıcılarla buluşuyor. Dünyanın en büyük üreticileriyle iş birliği yapan Casper, en üst kalite ürünlerin uyumlu şekilde çalışabilmesi için kişiye özel üretimin performans ve ısı testleri gerçekleştirerek yapıldığı profesyonel ortamda üretiliyor. Binlerce çeşit arasından konfigürasyonu oyuncular tarafından yapılabilen E650 ve E750, Intel’in en güçlü ve en yeni işlemcileriyle üstün performansı, NVIDIA’nın en güncel ekran kartlarıyla da üst düzey grafik gücünü oyunculara sunuyor. Üstelik kullanıcılar, bu iki üstün performansı istediği çeşit anakart, HDD, SSD veya RAM seçenekleri ile konfigüre edebiliyor. Aynı zamanda Casper.com.tr üzerinden 11.00’a kadar verilen siparişlerin hepsi aynı gün içerisinde kargoya sevk ediliyor. Yapılan konfigürasyon her ne olursa olsun, alınan her bir Excalibur masaüstü bilgisayarın yanında Excalibur RGB oyuncu klavye ve mouse seti de hediye olarak veriliyor. Oyuncuların özgürlüğünü yansıtan RGB tasarım Masaüstü modeller, sadece gamerların renkli dünyasına hitap etmekle kalmıyor, ayrıca profesyoneller için de göz yormayan bir tasarımı barındırıyor. Cam yan panelin şeffaflığında tüm donanımların göz önünde olmasıyla dikkat çeken Excalibur E650 ve E750 masaüstü bilgisayarları, türünün modern tasarım öncüsü olarak üretilirken ısı dayanımı ile güçlendirilmiş temperli, RGB yan cam paneli ve metal kasasıyla dayanıklılık konusunda da iddialı. Yoğun renklere sahip 3 adet 120 mm özel RGB fan ile zengin soğutma sistemini yeni modelinde kullanıcılarına sunan Excalibur, E650 modelinde birer adet 2.0 ve 3.0 USB port bulundururken E750 modelinde ikişer adet 2.0 ve 3.0 USB port girişine yer veriyor. Ayrıca ek bağlantı opsiyonu sunan masaüstü modeller, RGB fan kontrol tuşu ile de renkleri kolayca değiştirme olanağı tanıyor. Ömür boyu ücretsiz servis hizmeti Excalibur’da Oyun teknolojileri ve profesyonel programlar gelişim gösterdikçe, bilgisayar donanımları giderek daha da ileriye taşınıyor. Oyuncular ve profesyonellerin güç ve performans konusunda tercihi olan Excalibur, cihazlarında sunduğu ömür boyu performans garantisi ile kullanıcı deneyimini olumsuz etkileyen sorunların önüne geçiyor. Jet ve Turbo Servis hizmetleri ile kullanıcılarına hızlı çözümler sunan Excalibur cihazlarda; fan ve toz temizliği, termal macun değişimi, klavye ve ekran temizliği, aksesuar ve bileşen kontrolleri, performans ölçümleri, fiziksel ve sistemsel kontrolleri, risk raporlama yapıyor ve güncelleme desteği de sağlıyor. Web sitesinden talep oluşturularak kullanılabilen hizmetler sayesinde Excalibur kullanıcıları, ev ya da iş yerinden çıkmadan cihazlarını teknik servise ulaştırma imkânı da buluyor.
Türkiye’nin ilk astronotu Gezeravcı Uşak’ta gençlerle buluştu
28 Mart 2024 Perşembe - 15:22 Türkiye’nin ilk astronotu Gezeravcı Uşak’ta gençlerle buluştu Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ile Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı, ‘Gençlik Buluşmaları’ kapsamında Uşak Üniversitesinde öğrencilerle bir söyleşi gerçekleştirdi. Recep Tayyip Erdoğan Kongre ve Kültür Merkezinde gerçekleşen etkinliğe Uşak Valisi Dr. Turan Ergün, Uşak Milletvekilleri Opr. Dr. İsmail Güneş ile Fahrettin Tuğrul, Uşak Belediye Başkanı Mehmet Çakın, Rektör Prof. Dr. Ekrem Savaş, il protokolü, akademik ve idari personel ile öğrenciler yoğun ilgi gösterdi. Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Rektör Prof. Dr. Savaş, Uşak Üniversitesi ailesi olarak Bakan Mehmet Fatih Kacır’ı ve ülkemizin ilk astronotu olan Alper Gezeravcı’yı ağırlamanın coşkusunu yaşadıklarını söyleyerek ‘‘Önemli bir buluşmaya ev sahipliği yapıyoruz. Türk milleti için bir gurur kaynağı olan Alper Gezeravcı, Cumhuriyetimizin 100. Yılında, ülkemizin uzay çalışmalarında yeni bir sayfa açılmasına öncülük etmiştir. Türkiye’nin ilk astronotu olan çok kıymetli Alper Gezeravcı’nın burada olması bizlere ve gençlerimize bilim, teknoloji, uzay ve havacılık alanındaki potansiyelimizi hatırlatıyor. Uzay keşifleri ve havacılık teknolojileri, ülkemizin geleceği için büyük bir öneme sahiptir. Gençlerimize bu alanda ilham vermek ve onları teşvik etmek, ülkemizin uluslararası alanda daha da güçlenmesine katkı sağlayacaktır’’ dedi. Kacır: ‘‘Türkiye’nin en önemli kuvvet çarpanı, inançlı genç ve dinamik nüfusudur.’’ Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır konuşmasında Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı’yı gençlerle buluşturduklarını ve bugün de Uşak Üniversitesinde olmaktan mutlu olduklarını belirtti. Türkiye’nin ‘Milli Teknoloji’ hamlelerini ve ‘Uzay Bilim Misyonu’nu anlatan Bakan Kacır, Türkiye’nin en önemli kuvvet çarpanı inançlı, genç ve dinamik nüfusu olduğunu söyleyerek ‘‘Yenilikçi teknolojiler genç insanların oluşturduğu takımlardan çıkıyor. Biz gençleri desteklediğinizde gençler önemli projeler yapıyor. Gençliğimizin önünü açmaya devam ederek, Allah’ın izniyle Milli Teknoloji Hamlesi hedeflerimize bir bir ulaşacağız. Son yılarda Milli Teknoloji Hamlesinde elde ettiğimiz kazanımlar, Türkiye’nin kritik teknolojileri kendi imkanlarıyla geliştirebilen, üretebilen ve rekabetçi bir şekilde dünyaya ihraç eden bir ülke olma yolculuğu hep sizler gibi gencecik insanların sayesinde oldu’’ ifadelerini kullandı. Özellikle son yıllarda savunma sanayisi ve uzayla ilgili yapılan çalışmaların tam bağımsız Türkiye için çok önemli olduğunu ifade eden Bakan Kacır, Gezeravcı’nın uzaya gidişinin bilimsel bir misyon olduğunun da altını çizerek Gezeravcı’nın uzayda 13 bilimsel deney yaptığını ve bu çalışmaların Türk gençlerine ilham olması için yapıldığını anlattı. Bakan Kacır’a konuşmasının ardından Vali Dr. Turan Ergün ve Rektör Prof. Dr. Ekrem Savaş tarafından teşekkür plaketi takdim edildi. Astronot Gezeravcı: ‘‘Gençlerimize özgüven kaynağı olabilecek bir hedef koydum’’ Yoğun ilgi gören etkinlikte öğrencilerle bir araya gelerek bir söyleşi gerçekleştiren Milli gururumuz Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı, ‘‘Gençlerimize özgüven kaynağı olabilecek bir hedef koydum’’ diyerek astronot olma yolculuğunu ve uzay istasyonunda geçirdiği süre zarfında yaşadığı tecrübeleri anlattı. Gezeravcı, Türkiye Uzay Ajansı ve kurumlar tarafından yürütülen süreci internet sayfası üzerinden incelemeye başladığını aktararak; ‘‘Yaklaşık 4 sayfalık gereklilik listesindeki tüm kriterleri karşıladığımı fark ettim. O güne dek hayal dahi etmekten uzak durduğum bir konuda, ülkemizin 100’üncü yılında geleceğimizin teminatı olacak gençlerimize özgüven kaynağı olabilecek bir hedef koydum. Bu işi yapmış olan ve hâlâ yapmakta olan astronotların, ajansların, otoritelerin kaynaklarını okumaya çalıştım. Daha sonra başvurumu gerçekleştirdim. Pek çok testten geçtim ve seçildim. Sonrasında uzaya gitmek için ‘Türk Astronot ve Bilim Misyonu’ eğitimini aldım. 193 ülke arasında insanını uzaya taşıyabilmiş ve uzayda bilim misyonu yürütebilmiş 22’nci ülke olduk” diye konuştu. ‘Yeni bir Türkiye Yüzyılına’ imza atmanın heyecanını gençlerle paylaşmaktan dolayı mutlu olduğunu ifade eden Gezeravcı ‘‘Gençler bizim en büyük zenginliğimizdir. Potansiyelinizden şüphe duymayın. Size ‘yapamazsın, başaramazsın’ diyenleri dinlemeyin ve arkanızı dönüp yolunuzda yürümeye devam edin’’ dedi. Gezeravcı konuşmasının ardından gençlerden gelen soruları cevapladı. Etkinlik, Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı’ya teşekkür plaketi takdiminin ardından fotoğraf çekimi ile sona erdi.
Kapadokya Üniversitesi’nden tarihi başarı
28 Mart 2024 Perşembe - 11:19 Kapadokya Üniversitesi’nden tarihi başarı Kapadokya Üniversitesi İnsansız Hava Aracı Sistemleri Uygulama ve Araştırma Merkezi, havacılık alanında önemli bir başarıya imza attı. Üretilen İHA, +25kg kompozit gövde yapısıyla Türkiye’de ilk kez üretilerek tescil sertifikası alan ilk İHA-2 oldu. Üretilen İnsansız Hava Aracı (İHA), İHA-2 kategorisinde ve +25kg kompozit gövde yapısıyla Türkiye’de ilk kez Kapadokya Üniversitesi tarafından üretilerek tescil sertifikası alan ilk İHA-2 olarak tarihe geçti. Tescil sertifikasını Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nden (SHGM) alan Kapadokya Üniversitesi İnsansız Hava Aracı Sistemleri Uygulama ve Araştırma Merkezi, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından “İnsansız Hava Aracı Üreticisi” resmiyeti kazanarak Sanayi Sicil Belgesi de aldı. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Havacılık Programları Koordinatörü Samet Gençağ, “İnsansız Hava Aracı Uygulama ve Araştırma Merkezimiz tarafından üretilen insansız hava aracı İHA-2 kategorisinde yer alan, 27 kilogram maksimum kalkış ağırlığına sahip. Bu hava aracımız tamamen üniversitemiz bünyesinde bulunan araştırma ve uygulama merkezimiz tarafından geliştirilmiştir. Tasarımı, üretimi ve tescillenmesi tamamen üniversitemiz tarafından gerçekleştirilmiştir. Üretmiş olduğumuz bu hava aracı Türkiye’de bir üniversite tarafından üretilmiş ve tescili alınmış ilk İHA-2 sınıfı hava aracı olma özelliğine sahiptir. Üniversitemizin kabiliyetleri ve mevcut imkanları doğrultusunda ürettiğimiz bu hava aracıyla Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından üretici belgesi almış bulunmaktayız. İlerleyen süreçlerde seri üretime geçmeyi hedeflemekteyiz. Bu aracımız şu an eğitim amaçlı üretilmiştir, çeşitli varyasyonları bulunmaktadır. Bu varyasyonlar tarımsal alanlarda ilaçlama, görüntü alma ve hava trafik yönetimi gibi eğitim dışında farklı uygulamaları da bulunmaktadır. Şu an İHA-2 sınıfında olan hava aracımızı ilerleterek 150 kilogram ve üstü olan İHA-3 sınıfı bir hava aracı üretmek ve ilerleyen aşamalarda içerisinde kontrol eden bir insanın olmadığı ancak insan taşıyan hava taksi projemiz de bulunmaktadır" dedi. Öğr. Gör. Emin Tugay Kekeç ise, "İHA-2 kategorisinde geliştirdiğimiz insansız hava aracında tasarım, üretim ve montaj kısımlarını da tamamen üniversitemiz uygulama, araştırma merkezimiz imkanları dahilinde öğrencilerimizle birlikte gerçekleştirdik. Dokümantasyon tarafı da tamamen bize ait. İHA’da kullandığımız ekipmanlar, özellikle hafifliği ve dayanma açısından kompozit yani karbonfiber ve alışımı, türevleri, malzemeler kullandık. Bunların tasarımını ve üretimini de tamamen üniversitemiz bünyesinde gerçekleştirdik. İnsansız hava aracımız değişken faydalı yük sistemiyle birlikte farklı uygulama alanlarında kullanımı mümkündür. Ek olarak ilerleyen dönemlerde kargo taşımacılığı gibi alanlarda da değiştirilebilir bir mekanizmayla bu sistemi aktif hale getirebileceğiz" diye konuştu.
OEDAŞ seçim hazırlıklarını tamamladı
28 Mart 2024 Perşembe - 10:38 OEDAŞ seçim hazırlıklarını tamamladı Elektrik dağıtım şirketi OEDAŞ, 31 Mart’ta yapılacak Mahalli İdareler Genel Seçimleri (Yerel Seçimler) boyunca güvenli ve sürdürülebilir enerji arzı sağlamak için hazırlıklarını tamamladı. Hem saha hem de ana kontrol merkezinde görev alan ekiplerin sayısını artıran OEDAŞ, il ve ilçe seçim kurullarının olduğu bölgeler başta olmak üzere belirlediği 79 kritik noktada da hat ve trafoların bakımını gerçekleştirdi. Afyonkarahisar, Bilecik, Eskişehir, Kütahya ve Uşak’ta elektrik dağıtım hizmeti sağlayan Osmangazi Elektrik Dağıtım AŞ (OEDAŞ), 31 Mart’ta yapılacak Mahalli İdareler Genel Seçimleri (Yerel Seçimler) öncesinde hazırlıklarını tamamladı. OEDAŞ, oy verme işleminin başlayacağı 31 Mart saat 08.00’den itibaren hem sahada hem de ana kontrol merkezinde görev alan ekiplerin sayısını artıracak. Olası bir arıza durumunda ilk etapta ana kontrol merkezi devreye girecek ve SCADA sistemi ile uzaktan müdahale gerçekleştirecek. Yerinde müdahale gereken durumlarda ise arıza, bakım ve onarım ekipleri en kısa sürede çalışma yaparak enerji arzını yeniden sağlayacak. Ekipler, 1 Nisan sabah 08.00’e kadar teyakkuz halinde olmaya devam edecek. Seçim sonrasında da planlı kesinti yapılmayacak OEDAŞ seçim öncesinde ayrıca, aralarında il ve ilçe seçim kurullarının olduğu bölgeler başta olmak üzere belirlediği 79 kritik noktadaki hat ve trafoların bakımlarını tamamladı. Şirket, Ramazan ayı boyunca planlı kesinti yapmayacağını daha önce duyurmuştu. Dolayısıyla seçimi takip eden günlerde de planlı kesinti yapılmadan enerji arzı sağlanacak. Vatandaşlar olası bir arıza durumunda veya diğer talepleri için 7 gün 24 saat kesintisiz hizmet veren ‘ALO 186 OEDAŞ Çözüm Merkezi, ‘OEDAŞ 186’ mobil uygulaması, internet sitesi ve e-posta üzerinden OEDAŞ ile iletişime geçebilir.