GENEL - 24 Şubat 2018 Cumartesi 09:48

Taş ve suyun 8 asırlık kadim dostluğu

A
A
A
Taş ve suyun 8 asırlık kadim dostluğu

Tokat’ta 1250 yılından kalma Selçuklu Eseri olan Hıdırlık Köprüsü, kenti ikiye bölen ve üzerinde bulunduğu Yeşilırmak Nehri’ne 8 asra yakın bir süredir dostluk yapıyor.

Tokat’ta 1250 yılından kalma Selçuklu Eseri olan Hıdırlık Köprüsü, kenti ikiye bölen ve üzerinde bulunduğu Yeşilırmak Nehri’ne 8 asra yakın bir süredir dostluk yapıyor.


Selçuklu’nun en önemli sultanlarından birisi olarak sayılan Alaaddin Keykubat’ın 3 torununun 13’üncü yüzyılda devleti birlikte yönettiği dönemde yapılan Hıdırlık Köprüsü, günümüze kitabesiyle birlikte ulaşmış tek köprü olarak biliniyor. 5 kemere sahip ve yapıldığı döneme göre çok büyük bir şekilde inşa edilmiş olan Hıdırlık Köprüsü, bugüne kadar ciddi bir tadilata ihtiyaç duymamış, sağlamlığıyla da bölgede yaşanan büyük depremlere rağmen ayakta kalabilmiş önemli eserlerden birisi olarak dikkat çekiyor.


Hıdırlık Köprü’sünün zamanını aşan teknik özelliklere sahip bir köprü olduğunun altını çizen Yerel Tarihçi Hasan Erdem, o dönemde zamanın yük arabası olan kağnıların geçebileceği büyüklükte köprüler inşa edilmesine rağmen bu köprünün üzerinden günümüzde bile 2 otobüsün rahatlıkla yan yana geçebileceğini söyledi. Erdem,"Hıdırlık Köprüsü, Selçuklu döneminde yapılmış ve Selçukludan günümüze ulaştığı bilinen tek kitabeli köprü. Yani başka bir kitabeli eser yok. 1250 yılında yapılmış bir köprü. Yaklaşık 780 yıldır hizmet veren ve bu süre içerisinde de zamanını aşan teknik özelliklere ve büyüklüğe sahip bir köprü. Yapıldığı günden itibaren de önemli bir restorasyon geçirmemiş. Sadece bazı yerlerde ufak tefek onarımlar var. Bununla birlikte de depremlerde de ki Tokat depremselliği yüksek bir bölge, her hangi bir zarar görmemiş bir köprü. Sultan Alaaddin Keykubat Selçuklu’nun en önemli sultanlarından. Sultan Alaaddin Keykubat’ın zehirlenerek öldürüldükten sonra Mahperi Hatun’dan olma çocuğu 2’nci Gıyaseddin Keyhüsrev tahta geçiyor. Onun kadar güçlü, iradeli ve düzgün bir yönetim sergileyemeyen 2’nci Gıyaseddin Keyhüsrev, 1243 yılında Kösedağ Savaşı’nda bir mağlubiyet yaşıyor ve Selçuklu’daki gerileme dönemi başlıyor. Kendinden sonra yerine 3 tane çocuğu geçiyor ortak bir iradeyle. Aynı zamanda taht kavgaları da başlıyor Selçuklu’da. Bura 3 kardeşin hükümranlığı döneminde yapılan bir köprü ve kitabede de 3 kardeşin ismi geçiyor. Yine kendi adını taşıyan bir oğlu ve Alaaddin, Rükmeddin olmak üzere 3 oğlunun ismi kitabede yer alıyor. Kitabesi de dönemin özellikleri yansıtan eşsiz bir anıt şeklinde. Hem hat tekniği olarak hem de bugüne kadar ulaşması bakımından mükemmel bir eser" şeklinde konuştu.


Yöre insanı tarafından Taşköprü olarak da adlandırılan Hıdırlık Köprüsü’nün manevi açıdan çok değerli olduğunu söyleyen Menderes Özer ise "Buradan kimler geçti, kimler geçti. Nice sultanlar geçti, nice beyler geçti, nice valiler geçti, nice kaymakamlar geçti. Dedem geçti, babası geçti, O’nun torunları geçti, O’nun çocukları geçti. Nesiller boyu bu köprüyü kullandık. Şimdi ise işte tarihi yansıtan güzel bir köprümüz" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya ALKÜ’de Akademik Atama, Yükseltme ve Ödül Töreni Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi’nin (ALKÜ) gurur günü olan “Akademik Atama, Yükseltme ve Ödül Töreni” eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın katılımıyla yapıldı. Akdağ, “Daha ileriye gitmemiz gerekiyorsa ezber bozmamız gerekiyor. Yeni yöntemlerle ezber bozarak devam etmemiz gerekiyor” dedi. Akademik Atama, Yükseltme ve Ödül Töreni bilim dünyasına büyük katkılarıyla bilinen Yazar Alev Alatlı’nın isminin verildiği konferans salonunun kurdele kesimiyle başladı. Salonun açılış kurdelesini eski Bakan Recep Akdağ, ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan ile protokol heyeti kesti. Açılışın ardından heyet, Alev Alatlı Konferans Salonu’ndaki törene katıldı. “Daha ileriye gitmemiz için ezber bozmamız gerekiyor” Törenin onur konuğu 58, 59, 60, 61 ve 65. hükümetlerde Sağlık Bakanlığı görevini yürüten Recep Akdağ konuşmasında böyle bir törene katılmaktan gurur duyduğunu dile getirdi. Antalya ve Alanya’nın bir Selçuklu kenti olduğunu vurgulayan Akdağ, kadim Selçuklu Devleti’nin hatırasını yaşatmanın da büyük bir öneme sahip olduğunu belirtti. ALKÜ’nün kısa sürede gelişmiş bir üniversite haline geldiğini söyleyen Akdağ, "Bu kıymetli salonumuza değerli yazarımız Alev Alatlı’nın isminin verilmesi hepimizi gururlandırdı. Bilimsel alanda ileriye gitmemiz için akademisyenlerimizin büyük bir önemi var. Daha ileriye gitmemiz gerekiyorsa ezber bozmamız gerekiyor. Yeni yöntemlerle ezber bozarak devam etmemiz gerekiyor. Uzun süre yaptığım bakanlık görevinde yeni uygulamalarla ezber bozarak ülkemize sağlık alanında büyük gelişmeler yaşattık. Bugün burada 115 öğretim üyemizin yeni cübbelerini giyecek olması inanılmaz mutluluk verici bir olay. Bu törende giyilen her cübbenin arkasında annelerin, babaların, eşlerin ve çocukların büyük emeklerinin olduğuna ben bizzat şahidim. Cübbelerini giyen akademisyenlerimize başarılar diler; törenin üniversitemize, ülkemize ve bilim dünyasına hayırlı olmasını dilerim” dedi. “ALKÜ olarak nice başarılara şahit olacağız” Rektör Türkdoğan konuşmasında törenin yapıldığı konferans salonunun düşünce dünyasına ışık tutan mütefekkir yazar Alev Alatlı’nın isminin verildiği bir gün olduğunu vurguladı. ALKÜ Akademik Atama, Yükseltme ve Ödül Töreni’nin büyük bir gurur günü olduğunu söyleyen Rektör Türkdoğan, “Bilime katkı sağlayan 115 akademisyenimizin yükselmelerinin heyecanına şahit oluyoruz. Ülkemizin kalkınması için bilimin ışığında yetişen akademisyenlerimizin yetişmesi kolay olmuyor. Bir akademisyen zamanının çoğunu ailesinden, çocuklarından feragat ederek bilime ayırıyor. ALKÜ çok daha büyük bir üniversite olacak ve nice başarıları hep birlikte kutlayacağız. Bu onurlu başarıyı bizlere yaşatan ailelere ve değerli akademisyenlerimize yürekten teşekkür ediyorum” dedi. Rektör Türkdoğan, Piri Reis tarafından çizilen Alanya ve Alanya Kalesi’nin tablosunu eski Bakan Akdağ’a hediye etti. 115 akademisyen yeni cübbelerini giydi Konuşmaların ardından ALKÜ’lü akademisyenler atama ve yükselme ile yeni cübbelerini giydi. ALKÜ’de 22 profesör, 50 doçent, 43 doktor öğretim üyesi olmak üzere toplamda 115 öğretim üyesi atama ve yükselme ile yeni ünvanlarına erişti. Bunun yanında 15 akademisyene akademik başarı ödülü, 5 akademisyene de tanınırlık ödülü takdim edildi. Öte yandan emekli olan bir akademisyen ve bir idari personele teşekkür plaketi verildi. Unvanlarına kavuşan akademisyenlere cübbelerini eski Bakan Akdağ, Rektör Türkdoğan, protokol üyeleri ve akademisyenlerin aileleri giydirdi. Törenin devamında ALKÜ’nün kuruluşunun 9’uncu yılı dolayısıyla pasta kesimi yapıldı. Akademik Atama, Yükseltme ve Ödül Töreni, toplu hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi. Törene eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın yanısıra Alanya Kaymakamı Dr. Fatih Ürkmezer, Alanya Belediye Başkan Yardımcısı Abdullah Akbaş, ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan, Alanya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mesut Güner, Almanya Federal Cumhuriyeti Antalya Konsolosu Martin Tscherner, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mehmet Kılıç, Prof. Dr. Atıf Bayramoğlu, Prof. Dr. Mehmet Akın, Alanya İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Hüseyin Direk, Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Yılmaz Güler, ALKÜ Genel Sekreteri Dr. Sinan Kartal, akademisyenler ve aileleri katıldı.