GENEL - 12 Mayıs 2017 Cuma 14:22

Afgan mültecilerin dramını ve insan kaçakçılığını konu alan film Trabzon’da gösterime girdi

A
A
A
Afgan mültecilerin dramını ve insan kaçakçılığını konu alan film Trabzon’da gösterime girdi

Afgan mültecilerin rol aldığı “Sessiz Gözyaşları” filmi Trabzon’da gösterime girdi.

Afgan mültecilerin rol aldığı “Sessiz Gözyaşları” filmi Trabzon’da gösterime girdi. Yaklaşık 3 yılda tamamlanan film Trabzon’da çekilirken filmde 100 kadar Afgan mülteci rol aldı. Film bugün itibariyle Trabzon’da bir sinema salonunda gösterime girerken, ilk günde filme beklenen ilgi olmadı.


Afganistan’dan 19 yıl önce İran’a buradan da türlü zorluklarla Türkiye’ye gelen ve Trabzon’a yerleşen Afganistanlı yönetmen Abbas Mohammadi, Afgan mültecilerin desteği ile Trabzon’da Afgan mültecilerin dramını ve insan kaçakçılığını konu alan bir film çekti. Yaşanmış bir hikayeden hareketle çekilen filmde insan kaçakçılığı ve Afgan mültecilerin dramının yanı sıra organ mafyası ve madde bağımlılığı konularına da vurgu yapılıyor.


Abbas Mohammadi (39) Taliban’ın neden olduğu iç savaş nedeniyle 1998 yılında Afganistan’ın Mezar-ı Şerif kentinden henüz 15 yaşında ailesi ile birlikte türlü zorluklarla İran sınırını geçerek Maşhad kentine yerleşti. Burada 6 yıl sinema eğitim alan Mohammadi, ilk filmini de burada çekti. Sovyet-Afganistan Savaşı’nı anlatan ve bir Afgan annesinin dramını konu alan ’Anne’ isimli filmin ardından Mohammadi’nin sinemaya olan tutkusu hiç bitmedi. Ekonomik sorunlarla boğuşan Mohammadi, ailesi ile birlikte 2 yıl önce de Maşhad’dan yine türlü zorluklarla Türkiye’ye gelerek Trabzon’a yerleşti.


Abbas Mohammadi, ülkesinden önce İran’a buradan da Avrupa’ya gitmeye çalışan Afgan mültecilerin yaşadıkları dramları ve insan kaçakçılarının acımasızlıklarını gözler önüne sermek için 3 yıl önce ’Sessiz Gözyaşları’nı çekmek için hazırlıklara başladı. Filmin yapımcısı, senaristi, yönetmeni ve oyuncusu olan Abbas Mohammadi en büyük desteği ise ailesinden ve Trabzon’da kendisi gibi mülteci olarak yaşayan Afganlar’dan gördü.


Trabzon’da çekilen filmde 100 mülteci rol aldı.


Mohammadi’nin tek kamera ile gerçekleştirdiği filminin çekimlerinde kameramanlığı ve montajı 22 yaşındaki oğlu Rouhollah, ışıkçılığı eşi Habibe (37) ve minik oyunculuğunu ise 8 yaşındaki kızı Freşte Mohammadi yaptı. Trabzon’un bir çok noktasında çekilen film 3 yılda tamamlanırken, filmde Afgan mültecilerin dramının yanı sıra organ mafyası ve madde bağımlılığı konularına da vurgu yapıldı.


Filmin yönetmeni Abbas Mohammadi, yaptığı açıklamada “Filmde eski dönemde Afganistan’da yaşanan savaşlar, göç ve insan kaçakçılığı konusu var. Daha önceden de böyle film çekme düşüncem vardı Türkiye’de geldik dolayısıyla burada filmi çektik. Şu anda ilk gösterime Trabzon’dan başlıyoruz. Herkesi bu film izlemeye davet ediyoruz Türk olsun Afgan kardeşlerimiz olsun. Bu filmde mültecilerin sorunları yasak yollardan gelişleri sırasında karşılaştıkları zorlukları ele aldık. Filmdeki oyuncular tam olarak profesyonel değil kendilerini burada eğittik öğrettik. Filmin yapımı üç yıl sürdü 2 saatlik bir film. Filmde 100 fazla kişi rol aldı. Filmde Türk, İranlı arkadaşlarımız da var. Film Trabzon, Akçaabat’da çekildi. Bazı bölümlerini arşivlerden kullandık. Filmin ilk çekimini Trabzon’da yaptık ilk gösterimini yine Trabzon’dan başlattık. Bundan sonrası için Afganistan olmak üzere farklı ülkelerde gösterime girmesi için çalışıyoruz. Bu film benim 7 filmimdir” dedi.


Filmde rol olan en küçük oyuncu olan yapımcı Abbas Mohammadi’nin kızı Fereshteh Mohammadi de film rol almaktan son derece mutlu olduğunu belirterek “Filmin ilk başlarında çok zorluk çektim zaman zaman hatalarım oldu ancak sonradan bu hataları yapmamaya başladım . Yani oyunculuk için çok çaba sarf ettim. Filmde Afgan halkının sorunlarını oynadığım için çok mutluyum. İlk defa filmde oynadım. Filmin en küçük oyuncusu benim. Filmi babam yaptı ben de oynadım. İlerde oyuncu olmayı düşünüyorum. Şu anda Trabzon’da ilkokul 3 sınıfta okuyorum” diye konuştu.


Bugün itibariyle sinemada gösterime sunulan film beklenen ilgiyi görmezken, film 1 hafta Trabzon’da gösterime sunulacak.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara “Mahzen-30” operasyonlarında elebaşılığını Doğan Güney’in yaptığı (Yurt Dışı Firar) "Odacılar" olarak bilinen Organize Suç Örgütü çökertildi Batman merkezli 8 ilde Jandarma tarafından düzenlenen “Mahzen-30” operasyonlarında elebaşılığını Doğan Güney’in yaptığı (Yurt Dışı Firar) "Odacılar" olarak bilinen Organize Suç Örgütü çökertildi. Operasyonlarda organize suç örgütünün yöneticilerinden Yonca Onat’ın da aralarında bulunduğu 34 şüpheli yakalandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Batman merkezli 8 ilde Jandarma tarafından düzenlenen “Mahzen-30” operasyonlarında elebaşılığını Doğan Güney’in yaptığı (Yurt Dışı Firar) "Odacılar" olarak bilinen Organize Suç Örgütü çökertildiğini belirterek Operasyonlarda organize suç örgütünün yöneticilerinden Yonca Onat’ın da aralarında bulunduğu 34 şüphelinin yakalandığını kaydetti. "Aziz Milletimizin Bilmesini İsterim ki; hangi büyüklükte olursa olsun organize suç örgütlerini çökertip, adalete teslim edeceğiz. Şafak sökerken de gün batarken de operasyonlarımız devam edecek" diyen Bakan Yerlikaya operasyonla ilgili şu detayları paylaştı: "Batman Cumhuriyet Başsavcılığı, Jandarma Genel Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde; Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığının desteğiyle Batman İl Jandarma Komutanlığınca yapılan çalışmalar sonucu; Batman merkezli Adana, Aydın, Mersin, Hakkâri, Van, Mardin ve İzmir’de eş zamanlı olarak düzenlenen “Mahzen-30” operasyonlarında “Bilişim sistemlerini kullanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık” suçunu örgütlü olarak işleyen organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; Sosyal medya üzerinden sahte kiralık Bungalov ev ilanı vererek dolandırıcılık yaptıkları, mağdurlardan elde ettikleri gelirleri önce yasal bahis platformlarındaki hesaplara, daha sonra bahisten kazanılmış gibi gösterip kendi banka hesaplarına aktararak paranın izini kaybettirmeye çalıştıkları ve toplam 18 bin 635 vatandaşımızı mağdur ettikleri tespit edildi. MASAK ile koordineli yapılan çalışmalar sonucu; suçtan elde edilen mal varlığı değerlerinin aklanması kapsamında; ilk belirlemelere göre 34 milyon 530 bin TL değerinde işlem hacmine sahip, şüphelilere ait 1.283 banka hesabına el konuldu. Operasyonlarda; ruhsatsız tabanca, çok sayıda cep telefonu, sim kart, banka ve kredi kartı ile çok sayıda dijital materyale el konuldu. Batman Cumhuriyet Başsavcılığımızı ve operasyonları gerçekleştiren Kahraman Jandarmamız ile MASAK çalışanlarını tebrik ediyorum. Allah ayaklarına taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle."
Erzincan Dağlarda çiriş otu bereketi Doğu Anadolu Bölgesinde ve Erzincan’da bu günlerde çarşı pazarda sıkça görülen çiriş otu dağlarda yaban hayvanlarının da ilgisini çekiyor. Bahar ayları ile birlikte Erzincan’ın yüksek kesimlerinde ortaya çıkan çiriş otu vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Munzur Dağlarında yerli ve yabancı birçok kişiye rehberlik yapan Murat Aydemir, yaptığı gözlemlerde dağ keçilerinin de çirişi yediğini ifade etti. Dağlarda doğal olarak yetişen çirişten birçok yemek yapıldığını anlatan Aydemir, çirişten yapılan turşunun ayrı bir lezzet olduğunu söyledi. İnsanlar yüzyıllardır yaşamın neredeyse her alanında bitkilerden faydalanıyor. Bazı bitkiler tıbbi faydaları sebebiyle sağlık alanında kullanılırken bazı bitkiler besin bazıları ise boya ya da süs bitkileri olarak kullanılıyor. Çiriş otu da bu bitkilerden bir tanesi. Latincede Asphodelus aestivus L. olarak bilinen ve Zambakgiller familyasına ait olan çiriş otu, çoğu bölgede güllük, dağ pırasası, kirkiş otu, sarı zambak, yabani pırasa ve yeling otu olarak biliniyor. Toplumun büyük bir kısmı bazı hastalıkların tedavisinde tıbbi bitkilere başvuruyor. Bitkisel tedavi yöntemlerinin yan etkilerinin olmadığı ya da daha az olduğu düşünülmesi buna büyük bir etken olarak gösteriliyor. Çiriş otu da bölgede halkın tercih edilen bitkilerin başında yer alır. Çirişten birçok yemek yapılıyor Meryem Badayman, Ekin Dinçel ve Ayla Ünver Alçay tarafından yapılan bir araştırmada çirişin; yabani bir ot olup yenilebilmesinin yanında vitamin, antioksidan, lif ve mineral içerikleri ile vücudu besleyen özelliğe sahip olması sebebiyle yaygın olarak tüketildiği belirtildi. Çiriş otu, Afrika, Arap ülkeleri, Türkiye, Mısır ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen bir bitki türü. Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişiyor. Çiriş otu genel olarak zararsız ve faydaları ile ön planda olan bir bitki olarak biliniyor. Bunun yanında çirişin yaprakları henüz tazeyken de yenilebiliyor. Ayrıca çirişten çorba ve birçok yemek de yapılıyor. Haşlandıktan sonra yumurta ile kavrulması ya da peynirle de karıştırılarak yufka ekmek içinde yeniliyor. Ayrıca kaşila diye adlandırılan bir yemeği de yapılıyor. Sevilen yemeklerden biri olan kaşila, çirişin kaynatılıp, içerisine bulgur katılarak, katılaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılıyor. Katılaştıktan sonra içi çukurlaştırılarak yağ dökülüp ve servis edilip yeniliyor.