YEREL HABERLER - 24 Mart 2017 Cuma 15:42

Başkan Genç ’Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ panelinde konuştu

A
A
A
Başkan Genç ’Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ panelinde konuştu

Trabzon’un Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, KTÜ İlahiyat Fakültesi’nin düzenlediği ’Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ konulu panele konuşmacı olarak katıldı.

Trabzon’un Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, KTÜ İlahiyat Fakültesi’nin düzenlediği ’Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ konulu panele konuşmacı olarak katıldı.


Öğrencilere neden böyle bir zamanda cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin getirilmek istendiğini anlatan Başkan Ahmet Metin Genç, parlamenter sistemin millet iradesini koruyamadığını ve sık sık yaşanan darbelerle demokrasinin kesintiye uğratıldığını kaydederek cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde ise tek patronun millet olacağını söyledi. Yeni sistemde cumhurbaşkanının halkın en az yüzde 51 oyuyla seçildiğini bu nedenle darbe ihtimalinin ortadan kalktığını anlatan Genç, "Öncelikle biz anayasamızdaki yönetim sistemi değişikliğini gerçekleştiriyoruz. Türkiye, zaman zaman kesintiye uğrasa da demokratik cumhuriyet rejimiyle yönetiliyor. Şimdi biz bu demokratik cumhuriyet sistemi içinde yönetim değişikliğine gidiyoruz. Parlamenter sistemden başkanlık sistemine geçiyoruz. Şimdi böyle bir zamanda neden böyle bir değişikliğe gidiliyor diye halkımız soruyor. Üç dönemdir tek başına iktidar olan AK Parti neden böyle bir değişikliğe gidiyor? Tek başına çözülemeyen meseleler mi var? Tek başına iktidar olsanız da devlet mekanizması içinde muktedir olamama gibi bir durum söz konusudur. Daha önceki yıllarda halkımızın seçimle iktidara getirdiği partiler darbelerle iktidardan uzaklaştırıldı. 1960, 1970, 1980 ve 1998’deki 28 Şubat postmodern darbesiyle seçilmiş iktidarlar hükümetten uzaklaştırıldı. Bu değişikliğin temel sebebi şudur. Ülkemize demokrasiye geçildiği andan itibaren hiçbir zaman milli irade devletin bütün kademelerine tam olarak hakim olamadı. Yani, devlet mekanizması içinde milli iradenin erişemeyeceği kapalı alan olmuştur. Buna, ister bürokratik oligarşi diyelim, askeri yapı diyelim, ister derin yapı diyelim. Bu milli irade ne zaman o kapalı devreye erişip orayı milli irade alanına geçirmek istese o liderlerin sonu hazin olmuştur. Rahmetli Menderes ve Özal gibi..." diye konuştu.


Demokratik yönetim sistemlerinden olmasına rağmen parlamenter sistemin milli iradeyi koruyamadığını belirten Başkan Genç, buna örnek olarak da 15 Temmuz’da yaşanan hain darbe girişimini göstererek sözlerini şöyle sürdürdü:


“Son örneğini 15 Temmuz’da hep beraber yaşadık. Milli irade korunamadığı zaman iki sonuç ortaya çıkar. Ya millet iradesine sahip çıkar ya da darbe olur. Son örnekte, millet sistemin koruyamadığı iradesine kendisi sahip çıktı. 15 Temmuz’dan sonra Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile birlikte oturup konuştular ve artık parlamenter sistemin koruyamadığı milli irade yerine, milli iradenin doğrudan halk tarafından seçileceği ve çok yetkiyle donatılmış bürokraside, daha etkin, daha hızlı karar alınabilen ve tam hakim olunabilen bir sisteme geçme gerekliliğinde karar kıldılar. Yeni sistem iddia edildiğinin aksine yine demokratik bir yönetim sistemidir. Yasama, yürütme ve yargı yine ayrı olacak. Yani tek adamlık sistemi değildir. Burada tek patron millettir. Tamamen milletin iradesine giden bir sisteme geçeceğiz. Ve sürekli istikrarlı bir sistem olacak, hiçbir zaman da koalisyonlar krizler olmayacak. Şu anda gelen sistemde halkımıza iki tercih sunuyoruz. Bir tercihte doğrudan başkanı ve hükümeti seçecek diğer tercihte hükümetin icra edeceği kanunları uygulayacak millet meclisini seçecek. Burada yetki millete geçiyor. Şu anda devlet merkezli bir yönetim sistemi var. Gelecek sistem ise milleti merkeze alan bir sistem olacak. Yani devleti esas alan yönetim sisteminden milleti esas alan yönetim sistemine geçeceğiz.”


AK Parti Trabzon Milletvekili Salih Cora ise yeni sisteme muhalefet edenlerin neden ’Hayır’ dediklerinin altını dolduramadıklarını belirterek şöyle konuştu:


İnsan bilmediğinin düşmanıdır. Evet’i de Hayır’ı da iyi tanımalıyız. Biz seçim çalışması yaparken ’Hayır’ diyen hemşerilerimize de rastlıyoruz. Onlara şunu sorduğumuz zaman çift başlı hükümet olsun mu? Hayır diyor. Cumhurbaşkanına yargılanma yolu açılsın mı diyoruz, ’Evet’ diyor. O zaman referandumda ne oyu vereceksin? ’Hayır’ vereceğim diyor. Maalesef ideolojik bir saplantıyla ’Hayır’ diyorlar. Evet oyu verecekler de ise daha bilinçli bir seçmen kitlesi görüyoruz. ’Hayır’ diyenler, bizim değiştirmediğimiz maddeleri, değiştiriyormuşuz gibi anlatıyorlar, değiştirdiğimiz maddeleri ise çarpıtarak anlatıyorlar. Ben bütün kalbimle önermiş olduğumuz bu hükümet sisteminin Türkiye’nin lehine olduğuna inanıyorum, bunun için de çalışmaları yapıyoruz.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman Minik eller mesleki kurslarla hayal ettiklerini üretti Adıyaman’ın Sincik ilçesinde Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü tarafından ana okul ve ilkokul öğrencilerine, “Minik eller büyük hayaller" etkinlikleri kapsamında etkinlik odaklı tanıtım çalışmaları yapıldı. Sincik ilçesinde geleneksel sanatlar ile kültürel mirasın tanıtılması, öğrencilerde yeni ilgi alanları oluşturulması ve yeteneklerini keşfetmeleri amacıyla Hayat Boyu Öğrenme Kurumları, “Minik eller, büyük hayaller” adlı etkinlik kapsamında Sincik Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü tarafından ana okul ve ilkokul öğrencilerine yönelik etkinlik düzenlendi. Sincik Halk Eğitimi Merkezi plastik çamur ve alçı şekillendirme mesleki kursu Usta Öğreticisi Mehmet Özbek, Sincik Anaokulu öğrencileri ile buluştu. Öğrencilere çamurdan nasıl eşya ve figürler yapabileceklerini anlattı. Öğrenciler önce dinledi sonra da uygulamalı olarak hayal ettikleri figürü çamurdan yapmaya çalıştılar. Doyasıya eğlendi, sıralarının kendilerine gelmesi için sabırsızlıkla beklediler. İlk defa seramik özel çamuru ile tanışan öğrenciler minik elleri ile güzel çalışmalar yaptı. El Sanatları mesleki kursu Usta Öğreticisi Seval Altıntel, Sincik İlkokulu öğrencileri ile buluştu. Çocukların ilgisini çekecek kitap ayracı yapımını çocuklara gösterdi. Daha sonra ise ellerine malzemelerini alan çocuklar parçaları birleştirerek çok güzel kitap ayraçları yaptı. Giyim Teknolojileri mesleki kursu ve aynı zamanda El Sanatları kursu Usta Öğreticisi Ülkiye Taner ise, Sincik Çatbahçe İlkokulu ana sınıfı öğrencileri ile buluştu. Çocuklar ile birlikte ay yıldızlı bayrağımızı simgeleyen toka ve rozet yapımı aşamaları tek tek anlattı. Makası eline alan çocuklar öğreticilerinin yönlendirmeleri ile böyle güzel bir çalışmaya ortak oldular. Sincik Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü ile beraberindeki idareciler Sincik ilçesinin en uzak noktası olan Aksu Köyünde yer alan 2 ilkokulda okuyan öğrenciler ile piknik yaptı. Aksu köyünde yapılan piknikte çocuklar yöresel oyunlarını oynadılar, ip atladılar ve yakan topu oynadı. Çocuklara bu tür oyunlarda oynamaları için çeşitli hediyeler verildi, ikramda bulunuldu. Öğrenciler bu eğlenceli zaman zarfında bol miktarda hatıra fotoğrafı çekti.
Muğla İŞKUR Muğla İl Müdürlüğü İstihdam Teşvikleri için sahada Muğla Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü, Muğla, Ortaca, Datça, Bodrum ve Fethiye Ticaret ve Sanayi Odası üyesi işverenlerine ve hizmet sektörünün öncü firmalarına yönelik istihdam teşvikleri hakkında bilgilendirme toplantıları düzenledi. İşverenlerin yoğun katılım gösterdiği toplantılar, Muğla Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü Zahide Altınok’un katılımıyla gerçekleşti. İl Müdürü Altınok, toplantılarda yaptığı konuşmada, İŞKUR’un temel hedeflerinden biri olan istihdama vurgu yaparak, “2023 yılında 32 bin kişinin işe yerleştirilmesine aracılık ederek, 60 bin açık iş ilanı aldık. İŞKUR’un aktif işgücü programları kapsamında 2024 yılının ilk 3 ayında 160 programda yaklaşık 500 kişi işbaşı eğitim programıyla iş hayatına kazandırıldı” dedi. Bölge istihdamının önemine değinen Altınok, istihdam kapsamında uygulanan teşvik ve işbaşı eğitim programlarının, işverenlerin işçi maliyetlerindeki yükünü hafiflettiğini belirtti. Altınok kadın istihdamına dikkat çekerek, kadınların işgücüne katılım ve girişimciliğinin desteklenerek artırılması ve bu yolla kadın istihdamının geliştirilmesini amaçlayan ‘İŞ Pozitif’ projesi hakkında bilgi verdi. Engelli istihdamı, nitelikli işgücü kursları, işbaşı eğitim programları ile ilgili Kurum hizmetleri hakkında sunum yapan Altınok, işverenlerden gelen soruları yanıtladı.
Elazığ Elazığ’da süne ile mücadele çalışmaları başladı Elazığ’da buğdayın ana zararlısı olan süne ile mücadele çalışmaları başladı. Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ve Diyarbakır Zirai Mücadele Enstitüsü Müdürlüğü teknik personeli tarafından buğdayın ana zararlısı olan süne ile mücadele çerçevesinde İl genelinde hububat alanlarında süne sürvey çalışması başlatıldı. Bu kapsamda 16 ekipten olan 54 teknik personelin hasat zamanına kadar çalışmalarını sürdüreceği bildirildi. Tarım ve Orman İl Müdürlüğü’nden yapılan çalışmada, “Dünyada ve ülkemizde temel besin maddesi olan buğdayın ana zararlısı olan süne (Eurygaster spp.) verim ve kaliteyi olumsuz yönde etkileyen en önemli etmendir. Süne popülasyon yoğunluğunun yüksek olduğu yer ve yıllarda mücadele yapılmaması durumunda yüzde 100’e varan oranlarda zarar meydana gelmektedir. Bu çerçevede her yıl düzenli olarak ilimiz genelinde hububat ekili alanlarda aralıksız survey ve kontrollerimiz yapılmaktadır. 2023 yılı içerisinde Diyarbakır Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü ile koordineli olarak yürütülen süne mücadelesi kapsamında 563 bin 860 da alanda Süne Sürvey çalışması yapılarak, 294 bin 583 da alanda kimyasal ilaçlamaya karar verilmiş 116 bin 320 da alanda üreticilerimiz tarafından kimyasal ilaçlama yapılmıştır. Yapılan mücadele çalışmaları sonucunda buğday da emgi oranı yüzde 2 nin altına düşürülmüştür. 2024 yılı süne mücadelesi çalışmaları kapsamında da binlerce dekar hububat ekim alanlarında sünenin verdiği zararı en alt seviyede tutmak için çalışmalar yıl boyunca aralıksız olarak yürütülecektir. Süne kıymetlendirme çalışmaları kapsamında 2024 yılı Nisan ayı içerisinde 16 ekip oluşturularak 54 teknik personel ile mücadeleye esas olacak surveylere başlanmıştır. Hasada kadar olan dönemde survey çalışmaları devam edecek olup, çiftçilerimize zararlının durumu hakkında gerekli bilgilendirme ve duyurular yapılacaktır” denildi.
Şırnak Terörden temizlenen dağlarda yetişen otlar adeta şifa deposu Şırnak’ta güvenlik güçlerinin başarılı operasyonları ile teröristlerden temizlenen dağlarda artık güvenli bir şekilde gezilebilirken, vatandaşlar bahar mevsiminin gelmesi ile birlikte şifalı otları toplamak için dağlara akın ediyor. Beytüşşebap ilçesinde 3000 rakımlı karla kaplı dağlarda bahar aylarında yetişen endemik bitkiler bölge halkı tarafından hastalıklarda şifa olarak da kullanılıyor. Hengedan, bik ve ment otlarının yanı sıra, çevr, luşk, kenger, heliz, alilo ve daha birçok bitkinin yetiştiği dağlara giden vatandaşlar, günlerce topladıkları bitkileri at sırtında köylerine getiriyor. Zorlu yolculuk 2 gün sürüyor. 6 kilometre boyunca atların sırtında dağa çıkan köylüler, kamp kurup geceyi dağlarda geçiriyor. Sabahın ilk ışıklarıyla bitkileri toplamaya başlayan köylüler, kilolarca otu toplayıp at sırtına yükleyerek köylerine getiriyor. Kimi topladığı bitkileri satarken, kimisi de kış aylarında tüketmek için saklıyor. İlkbahar aylarında yalnızca 20 gün ömrü olan bu bitkileri toplama mesaisi günlerce devam ediyor. Dağlarda şifalı otları toplayan Servet Ermağan, topladıkları bitkileri guatır ve kanser tedavisinde kullandıklarını söyledi. Ermağan, "Sabah yola çıktık, 6 kilometre yol geldik. Burada pancarları toplayıp evimize götürüyoruz. Bu bitkiler guatır ve kanser ilacı olarak kullanılıyor’’ dedi. Caner Gükçe isimli genç ise, "Günler önce buraya çıkıyoruz. Dün kamp kurduk, uyuduk, sabah pancar topladık. Her sene olduğu gibi bu yıl da geldik. Kimisi topladıklarını satıyor, kimisi ilaç olarak götürüyor’’ diye konuştu.
Antalya Teleferik kazasında hayatını kaybeden Memiş Gümüş ve ailesinin kabine biniş anları görüntüleri ortaya çıktı Antalya’da yaşanan, bir kişinin ölümü ile 17 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan Tünektepe Teleferik kazasına dair güvenlik kamerası görüntüleri, olayın ayrıntılarını ortaya çıkardı. Görüntülerde, kazada hayatını kaybeden Memiş Gümüş ile yaralı olarak kurtulan ailesinin kabine bindiği anlar da kayıt altına alınırken yolcuların uyarıları ve kazadan sadece saniyeler önce yapılan müdahaleler dikkat çekiyor. Antalya’daki Tünektepe Teleferik kazasında, güvenlik kamerası görüntüleri son anda yapılan uyarıları ve kazanın detaylarını gözler önüne serdi. Güvenlik kamerası görüntülerinde, kazadan önceki beş dakika içinde, yolcuların üst istasyonda teleferik görevlilerini teknik bir sorun olduğuna dair uyardıkları görülüyor. İlk uyarıdan sonra teleferik, 25 saniye süreyle durduruluyor; ancak daha sonra tekrar çalıştırılıyor. Bu sırada, Avukat Memiş Gümüş ve ailesinin de içinde bulunduğu kabin, harekete geçtikten 50 saniye sonra, halat geçemediği için direğe takılarak kaza meydana geliyor. İhmal, kazaya sebep olan ana etkenlerden biri Kazaya ilişkin güvenlik kamerası görüntülerinde, yolcuların ve operatörün etkileşimleri net bir şekilde gözlemleniyor. Operatör Serkan Yellice, yolcuların uyarısı üzerine teleferiği kısa bir süre durdurmasına rağmen, yeterli kontrolleri yapmadan sistemi tekrar çalıştırıyor. Bu durum, kazanın yaşanmasına sebep olan ana etkenlerden biri olarak değerlendiriliyor. Kaza sonrası ikinci rapor hazırlanıyor Teleferik kazasının ardından olay yersi savcısının ikinci kez inceleme yaptığını açıklayan Av. Figen Çalıkuşu, hazırlanan yeni rapor sonrasında, ANET’in önceki yönetim kurulu başkanı, mevcut Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz’ün avukatlarının, tekrar tutuklanma kararına itiraz edeceklerini söyledi. Çalıkuşu, "Bu rapor üzerine itiraz tekrar yapılacak. Savcı ikinci kez inceleme yaptı. İlk ön rapor vardı, tekrar bilirkişilerle olay yerine gidildi. Çok detaylı, uzun zamana yayılan bir inceleme yapıldı. Yeni bir rapor çıkacak, cinayet bürosunun döktüğü görüntüler de yeniden incelenecek. Mesut Kocagöz’ün çıkması gerekiyor. Kepez halkı Mesut beyi belediye başkanı olarak seçti, burada menfaatleri dengelemek lazım. Kamuoyunun menfaati aynı zamanda belediye başkanından hizmet almaktır. Kusuru olmadığı açık. Böyle bir dosya varken, Serkan Yellice’nin dosyayı kararttığı ortadayken, neden bu dosyanın üstüne gidilmiyor?" dedi.