KÜLTÜR SANAT - 06 Kasım 2018 Salı 09:12

Bin 500 yıllık köprünün kaderi merak konusu

A
A
A
Bin 500 yıllık köprünün kaderi merak konusu

Trabzon’da kentsel dönüşüm yıkımlarında ortaya çıkan bin 500 yıllık tarihi köprünün akıbetinin ne olacağı merak ediliyor.

Trabzon’da kentsel dönüşüm yıkımlarında ortaya çıkan bin 500 yıllık tarihi köprünün akıbetinin ne olacağı merak ediliyor.


Trabzon’un Ortahisar ilçesindeki Pazarkapı mahallesinde süren kentsel dönüşüm yıkımlarında geçtiğimiz yıl ortaya çıkan tarihi köprü ile ilgili nasıl bir karar verileceği merak konusu oldu. 19. yüzyılda kentin ticaret merkezi konumunda olan Moloz mevkiinde çıkan köprüde ortaya çıktığı tarihten itibaren hiçbir çalışma yapılmadı. Bin 500 yıllık köprünün kente kazandırılmasıyla 4 bin yıllık şehrin tarihine ışık tutması bekleniyor.


Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Trabzon Doğal ve Tarihi Değerleri Koruma Derneği Başkanı Yrd. Doç. Dr. Coşkun Erüz, bin 500 yıllık su kemerinin oyuncağa çevrildiğini belirterek Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından tarihi yapının köprü olmadığının belirtildiğini söyledi. Erüz, “Tabakhane Vadisi’nin deniz kısmında mumhane köprüsü var. Mumhane köprüsü tesadüfen üzerindeki binalar yıkılınca birdenbire kendisini açığa çıkarttı. Yoksa kimsenin çıkartmaya niyeti yoktu. Köprü açığa çıktı ve şuanda mumhanenin orada etrafı saçlarla çevrili olarak duruyor. Doğal ve Tarihi Değerleri Koruma Derneği olarak biz de inceleme yaptık” dedi.



“Köprü açığa çıktı ’bu nereden çıktı’ diyorlar”


Köprünün tamamen ortaya çıkartılarak şehre kazandırılması için talepte bulunduklarını dile getiren Erüz, “1810’larda Trabzon’a gelerek seyahat eden bir Ermeni papaz tarafından yazılan bir seyahatname var. Seyahatnamede Mumhane Kapısı’nın önünde bir köprüden ve üzerindeki binalardan bahsediliyor. Yani şuanda yıkılan binaları tarif ediyor. Bundan 200 yıl önceyi bahsediyoruz, bunlar yazılmış. Biz bu köprünün korunması, açığa çıkartılarak o bölgenin ona göre rehabilite edilmesi tarihi dokuyla birlikte turizm, tarih ve kültür şehri Trabzon’a yakışır bir tarihi yapının ortaya çıkartılarak kazandırılması için talepte bulunduk. Ama ne yazık ki Koruma Kurulu’ndan bu köprü değildir, bu bir menfezdir dendi. ’Peki, menfez ne zaman yapıldı?’ diye sorulduğunda, ’Bilmiyoruz herhalde 100 yıldır’ dendi. Peki 100 yıl önce yapılan bir yapı tarihi eser midir? olmaya da bilir deniliyor. ’Köprü açığa çıktı bu nereden çıktı’ diyorlar” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Ünlü yazar Erdem Koleji’nde imza gününe katıldı Okur-Yazar Buluşmaları kapsamında çocuk kitapları yazarı Anıl Basılı, Erdem Koleji’nde söyleşi ve imza gününe katılarak öğrencilerle buluştu. Gaziantep Erdem Koleji, okuma kültürünü geliştirmek amacıyla düzenlediği ‘Okur- Yazar Buluşmaları’ etkinliğinin konuğu okulun kitap okuma listesinde yer alan çocuk edebiyatı yazarı Anıl Basılı oldu. Okul etkinlik salonunda ilkokul öğrencileri ile bir araya gelen yazar Anıl Basılı, öğrencilerle kitaplar üzerine oldukça keyifli bir etkinlik ve söyleşi gerçekleştirdi. Yazar Anıl Basılı, yazarlık deneyimlerini öğrencilerimizle paylaşırken, kitapların yazım hikayesi ve hayal gücü gibi bir çok konu hakkında bilgiler verdi. Söyleşi sonunda 2., 3., 4. ve 5. sınıflar, okudukları kitaplar ile ilgili yazara merak ettikleri soruları sormayı ihmal etmediler. Yazar Anıl Basılı, söyleşi akabinde okulda imza günü etkinliğine katıldı. Coşkulu bir okur kitlesi ile karşılaşan Basılı, yeni çıkan kitabı Dadanık ile öğrencilerin okuma listelerinde bulunan kitaplarını imzalayarak onlarla birebir ilgilendi. Okul yöneticileri, Bu anlamlı etkinliğe katılım gösteren yazar Anıl Basılı’ya teşekkürlerini ileterek çiçek takdim etti. Okulu her yönüyle beğendiğini ifade eden yazar öğrencilerle kitaplar üzerine oldukça keyifli anlar yaşadığını dile getirdi. Erdem Koleji Genel Müdürü Mehmet Örfi Sönmez, kitap okumanın önemine vurgu yapan buluşmalar ve etkinlikler ile öğrencilerin edebi dünyalarını genişletmeye devam edeceklerini kaydetti.
Tunceli Doğu ve Güneydoğuyu Karadeniz’e bağlayan yolda kaya düşmesi ve heyelan tehlikesi Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesini Karadeniz’e bağlayan Tunceli-Pülümür-Erzincan karayolu, kaya düşmesi ve heyelan tehlikesi nedeniyle ciddi risk oluşturuyor. Vatandaşlar, muhtemel bir depremde karayolunun kapanabileceğini belirterek bir an önce önlem alınması çağrısında bulundu. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesini Karadeniz Bölgesine bağlayan en kısa karayolu olan Tunceli-Pülümür-Erzincan karayolu, yılda on binleri aşan sürücü tarafından kullanılıyor. Karayolunun bazı bölgelerinde bariyer olmaması, kaya düşme ve heyelan tehlikesi nedeniyle sürücüler endişeli yolculuk yapmak zorunda kalıyor. Karayolları ekipleri tarafından tehlike oluşturan kayalar zaman zaman alınırken vatandaşlar güzergah boyunca ciddi bir çalışma yapılması gerektiğini belirtti. Karayolunu sık sık kullandığını aktaran Ahmet Yıldız, kayaların yol yapım çalışmalarından dolayı sarsıntıya uğrayıp tehlike oluşturduğunu kaydederek, ’’Kayalar birbirinden ayrılmış, emaneten duruyorlar. Bölgemizdeki yol şu anda çok hareketli. Doğu Anadolu’yu Karadeniz’e bağlayan en kısa güzergah. Ovacık karayolunda kaya düşmesi sonucu bir vatandaşımız hayatını kaybetmişti. Doğu Anadolu’dan Karadeniz’e geçen bütün araçlar bu yolu kullanmaktadır. Bu yol üzerinde bulunan kayaların hepsini ivedi şekilde müdahale edilmesi gerekmektedir” dedi. Bölgede deprem beklendiğini hatırlatan Yıldız, “Depremde bu yolların kapanacağı aşikardır. Kesinlikle kayalar düşebilir, tehlike arz edebilir. Bir an önce önlem alınmalı. Zamanında bazı noktalara bariyerler çekilmişti, genişletme çalışmaları yapılmıştı. Şu an bu yolda kayalarla ilgili bir çalıma yapılması gerekmektedir. Asrın felaketi dediğimiz depremde, deprem illerine Erzincan, Erzurum, Sivas’tan ulaşmak için bu yol kullanılmıştı. Bu yol, bölgemiz için çok önemlidir. Deprem anında bu yol kapalı olsaydı araçlar ve kurtarma ekipleri deprem bölgesine ulaşamayacaktı” diye konuştu.
Samsun Hastane otoparkına GES kuruldu Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin açık otoparkına ve çatısına kurulan güneş enerji santrali (GES) ile hastanenin enerji giderlerinden aylık 7,3 milyon, yıllık ise 88 milyon TL tasarruf edilecek. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülen Kamu Binalarında Enerji Verimliliği Projesi (KABEV) kapsamında Sağlık Bakanlığı Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesine GES kuruldu. Konuyla ilgili bilgi veren İl Sağlık Müdürü Dr. Mustafa Uras, "Ülkemizin enerji ihtiyacı, gelişen ekonomiye bağlı olarak şehirleşme ve nüfus artışının da etkisi ile her geçen gün artmaktadır. Artan ihtiyacın paydaşlarına bakıldığında ülkemizde binalar enerji tüketiminde sanayiden sonra ikinci sırada gelmektedir. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın KABEV Projesi’nin genel hedefi de; kamunun sektöre öncülük ederek enerji tüketiminin azaltılmasını sağlamak, enerji verimliliği çalışmaları kapsamında karbon salınımını azaltarak çevre dostu enerji sistemlerinin aktif edilmesini sağlayarak, farklı sektörlere örnek olmaktır. Bu çalışmalar çerçevesinde ilimizde de Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanemiz projeye dahil edilmiş ve 7 aydır süren altyapı çalışmaları tamamlanarak, hastanemizde ‘Akıllı Enerji Tasarruf Sistemi’ uygulamaya girmiştir. Uygulama çerçevesinde hastane açık otoparkımızın üstü ve bina çatı üstünde uygun noktalar ‘güneş enerjisi santralleri’ ile donatılmış, otopark ve bu açık alanlar bir enerji santraline çevrilmiş; bina içi aydınlatma sistemleri elden geçirilmiş, kullanılan materyaller enerji tasarrufuna uygun olanlarla değiştirilmiş, ısıtma ve soğutma sistemlerimizde iyileştirmeler yapılmıştır. Enerji kullanımını artıran tüm bağlantı ekipmanları yenilenmiş ve bina enerji sistemi otomasyon üzerinden takip edilerek anlık verimlilik takibinin yapılması sağlanmıştır" dedi. "Enerji giderleri aylık 20 milyondan 7,3 milyon düşecek" Hastanenin tasarruf edeceğini ifade eden Müdür Uras, "Sistem sayesinde elektrik, ısıtma, soğutma gibi enerji giderlerine aylık olarak yaklaşık 20 milyon TL harcayan hastanemiz, uygulamaya giren sistem sayesinde yüzde 36,8 tasarruf sağlayacak, bu da aylık 7,3 milyon, yıllık ise 88 milyon TL tasarruf elde edilmesini sağlayacak. Enerjide dışa bağımlığın önlenmesine katkı sağlanmasını da hedefleyen bu çalışma sonucunda hastanemize ait binalarda yıllık ortalama enerji tüketiminden 8 milyon 536 bin 422,28 kilovatsaat tasarruf edilecek ve CO2 emisyonunda yıllık 3 bin 47,09 ton azaltma sağlanarak hastanemiz ‘çevre dostu hastane’ haline gelecek. Bu örnek uygulamasının başarıyla sonuçlanmasından dolayı hem proje kapsamında bize destek olan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımıza hem de süreci yakından takip ederek hızla tamamlanmasını sağlayan hastane yönetimimize teşekkür ediyorum. Örnek enerji tasarrufu uygulamalarımız diğer sağlık tesislerimizde de 2024 yılında adım adım devam edecektir" diye konuştu.