SAĞLIK - 27 Eylül 2017 Çarşamba 17:00

Çocuklara zorla yemek yedirmek obeziteye sebep oluyor

A
A
A
Çocuklara zorla yemek yedirmek obeziteye sebep oluyor

Çocuk Gelişim Uzmanı Özge Selçuk Bozkurt, “Katı gıdaya geçildikten sonra çocuklara zorla fazladan yedirilen yemekler ileride obeziteye sebep oluyor” dedi.

Çocuk Gelişim Uzmanı Özge Selçuk Bozkurt, “Katı gıdaya geçildikten sonra çocuklara zorla fazladan yedirilen yemekler ileride obeziteye sebep oluyor” dedi.


Canbebe, “Anneler ile Geleceğe” isimli sosyal sorumluluk projesinin ikinci seminerini Trabzon Ortahisar Belediyesine ait Çok Amaçlı Salon’da gerçekleştirdi. Sunuculuğunu tiyatro sanatçısı Seren Fosforoğlu’nun yaptığı seminerde Çocuk Gelişim Uzmanı Özge Selçuk Bozkurt, Bebek Hemşiresi Esra Ertuğrul ve Beslenme Uzmanı Yeşim Özden Gün, 0-36 ay dönemindeki bebeklere ait pek çok konuyu izleyicilerle paylaştı. Çocuk Gelişim Uzmanı Özge Selçuk Bozkurt, özellikle annelerin beslenmesine dikkat etmesi gerektiğini vurgulayarak, "Konumuza emzirmeden başlıyoruz, çünkü emzirme çok önemli. Doğru emzirme nasıldır, ne yapılmalıdır, aylara göre çocuk gelişimi nasıl olacak, bu dönemde annelerimiz nasıl beslenecek, nelere dikkat edecek? Bunları kapsayan 0-36 ay, hamilelikten başlayan süreci ele alan bir seminer düzenliyoruz” diye konuştu.



“Katı gıda ile birlikte sofra adabı öğretilmeli, zorla fazladan yemek yedirilmemeli”


Çocukların katı gıdaya geçişinden sonra artık sofra adabını yavaş yavaş öğrenmesi gerektiğine değinen Bozkurt, “Çocuklar yemek yerken, yemek yerine çevreleriyle daha fazla ilgilendiklerini görüyoruz. Çocuklarda 6 ay itibariyle artık ek besinlere, katı gıdalara doğru geçiş dönemi başlıyor. Bunlar anne sütünün haricinde tamamlayıcı gıdalar oluyor. Çocuk yemeğini yerken anneler bazen çocuğun yemeğin tadını sevmediğini düşünerek onu bir şekilde oyalamayı tercih ediyor. Bunlar genelde tablet, televizyon, telefon olabiliyor. Hâlbuki bizim istediğimiz artık sofra adabının kurulması. Yani çocuk artık masaya oturmalı, annenin, babanın olduğu yerde olmalı ve kendi tabağından sorumlu olmalı. Bu dönemde dikkati tamamen tabağında olmalı. ‘Çocuğa ne kadar yedirirsek kardır’ olayını çok yapıyoruz. Hâlbuki bedeni ve beyni zaten verilecek olan yemek miktarını belirler. Bizim kararımıza göre olmamalı. Yapılan araştırmalara göre bu durum obeziteye sebep olabiliyor. Çünkü çocuk bilinç dışında bir şeye takılıyor, istemsizce yemek yiyor. Oto kontrolü gelişmeden istemsiz bir şekilde yediği için doyma sınırını bilemiyor. Böyle durumda daha fazla kalori alıyor. Bizim isteğimiz çocuğun severek yemesi. Peki, ne yapabiliriz? Kendi kendine yemeye fırsat vermeliyiz. Yemeğini yesin, tadına baksın, o yemekten zevk alsın. Eğer zevk alarak yerse hepsinin tadına ayrı ayrı bakacaktır. Örneğin sofrada salatalık vardır, çocuk bunu hatırlayacak tat çağrışımı yapacak. Havucu, yoğurdu her birinin tadını hatırlayarak, isteyerek ve aklına getirerek yiyecek. Dolayısıyla tat gelişimi desteklenecek. Bizim istediğimiz 6-12 ayda tat gelişiminin desteklenmesi. Eğer bu şekilde yaparsak çocuğumuz sofraya oturduğu zaman neyi ne kadar yemesi gerektiğini kendi sınırlarıyla belirleyecektir” dedi.



"Kucakta taşıma, çocuklarda geç yürümeye sebep olabilir"


Çocukların yürüme döneminde geç yürüme nedenlerine de değinen Bozkurt, “Özellikle çocukların 12-18 ay dönemi yürüme evresidir. Bu evrede çocuklarda merak dönemi başlar. Yürümenin gecikmesinin birçok nedenleri vardır. Örneğin yürütecin uzun süre kullanımıyla birlikte hep parmak ucuna basması sebep olabilir. Çocuğun temkinli yapısından dolayı olabilir. Sürekli kucakta taşınan çocuklarda kasların gelişimine fırsat verilmediği için geç yürüme olabilir. Dolayısıyla bu dönemde çocuğumuzun yürümesinde gecikme oluyor. Yürümenin gecikmesi demek etrafı incelemenin o merak evresi 12-18 ayında ötelenmesi demektir. Bu dönemde çocuk özgürce keşfedecek ve kurcalayacaktır. Farkındalık da artacak. Yürüme eğer bu sebeplerle gecikmeye uğrarsa merak evresi de gecikecek ve dolayısıyla çocuğun algılarında da ileriye doğru kayma gözükecektir” diye konuştu.



“Çocuklara nesnelerin isimlerini tek tek öğretmeyin”


Çocukların 4 aydan sonra dil gelişiminin yavaş yavaş geliştiğine dikkat çeken Bozkurt, “Çocukların dil gelişim dönemi 4 ay itibariyle başlıyor. 8 ay civarında çocuklarda aynı hecenin tekrarı başlar. Baba, gaga diye. Siz baba deyince durup sizi dinler. Her zaman alıcı dil dediğimiz yani sizin söylediğinizi anlama becerisi çocuklarda erken gelişir. İfade edici dil yani konuşma dili geç gelişecektir. 12 ay civarında çocukta artık özgür olarak anne baba kelimesi ortaya çıkar. Yani babayı gördüğünde baba, anneyi gördüğünde anne, ablayı gördüğünde abla demesi gibi. 18 ayda artık bizim beklediğimiz kelime sayısı 4 ile 10 arasındadır. 2 yaşına geldiği zaman ise çocuk artık isim ve fiilleri birleştirerek bir cümle oluşturabilir. İki kelimelik cümle bizim için yeterli. Üç yaşa gelip hala iki kelime kuramıyorsa o zaman bir uzmanla görüşmekte fayda var. Annelere tavsiyemiz etraftaki nesneleri çocuğa tek tek göstermeyin. Örneğin bak kedi, bak bu da köpek gibi ifadeler kullanmayın. Çocuğun beynini tek tek kelimeye alıştırmayın. İletişime geçerken cümleler kurun. Arka arkaya elmayı öğreteceksek, elmayla ilgili 5 tane cümle kurun” diyerek sözlerini sonlandırdı.


Seminerin sonunda katılan anne ve anne adaylarına çekilen kura ile çeşitli hediyeler verildi. Çocuk yetiştirmenin gereği bilimsel temelleri anlatmak ve sağlıklı nesillerin gelişimine katkıda bulunabilmek üzere hayata geçirilen proje yoğun ilgi gördü. Anneler ve anne adayları için konusunda uzman kişileri annelerin ayağına kadar götüren proje, 2017 sonuna kadar 9 ilde 14 farklı lokasyonda 14 bin anne ve anne adayına ulaşmayı hedefliyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki deprem anı güvenlik kamerasında Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki depremin ardından, Tokat Sulusaray ilçesi Belediye Başkanı Davut Kılıç, ilçede herhangi bir olumsuz durumun bulunmadığını söyledi. Öte yandan deprem anı güvenlik kameralarına yansıdı. AFAD tarafından açıklanan bilgilere göre, saat 01.06’da merkez üssü Sulusaray ilçesi olan 4,7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem, 9,97 kilometre derinlikte kaydedildi. Sarsıntı Sivas ve Yozgat illerinden de hissedildi. Depremi hisseden vatandaşlar büyük bir panik yaşayarak kendilerini dışarı attı. Deprem anı iş yerlerinin güvenlik kameralarına yansırken Tokat Sulusaray Belediye Başkanı Davut Kılıç, açıklamalarda bulundu. Başkan Kılıç, şu ana kadar herhangi bir olumsuz durumun olmadığını fakat dikkatli olunması gerektiğini söyledi. “Yıkılan, hasarlı bir bina yok” Kılıç, ilçede yıkılan ve hasarlı bir binanın olmadığını ifade ederek, “Saat 01.06’da Sulusaray ilçe merkezli 4,7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Şu ana kadar herhangi bir olumsuzluk yok. Yıkılan, hasarlı bir bina yok. Herhangi bir can kaybı ve yaralanma da yok. Köylerimizde de sorun yok. Özellikle vatandaşlarımız bu gece, dikkatli, uyanık olmasını ve mümkünse bu geceyi dışarda geçirmeleri önemli. Vatandaşlarımızı dikkatli olmaları konusunda anons yaparak uyarıyoruz. Deprem ülkemizin gerçeği. İlçemiz de Kuzey Anadolu fay hattına yakın bölgede bulunuyor. Hepimize geçmiş olsun” dedi. Vatandaşlar ise depremi hisseder hissetmez kendilerini evden dışarı attıklarını belirtti.
İstanbul İstanbul’da taksiciler öldürülen meslektaşları için toplandı İstanbul’da yüzlerce taksici Sarıyer’de gasp edilip öldürülen meslektaşları Yaşar Yanikyürek için bir araya geldi. İstanbul’un çeşitli noktalarında bir araya gelen taksicilerin katılımıyla, yol kenarında ölüme terk edilen Yaşar Yanıkyürek’in cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı gasilhanesine getirildi. İstanbul’da taksisine aldığı yabancı uyruklu iki şahıs tarafından öldürülüp Sarıyer’de yol kenarına atılan Yaşar Yanıkyürek için yüzlerce meslektaşı bir araya geldi. İstanbul’un farklı noktalarında toplanan taksiciler bir araya gelerek Yaşar Yanıkyürek’in cenazesinin Zincirlikuyu Mezarlığı’na getirilmesine eşlik etti. Farklı noktalarda toplanan taksiciler Beyoğlu’nda bir araya gelerek konvoy halinde Zincirlikuyu Mezarlığı’na hareket etti. Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemleri aldı. Zincirlikuyu Mezarlığı önünde toplanan taksiciler burada basın açıklaması yaptı. Konuyla ilgili konuşan İstanbul Taksi Şoförleri Derneği Başkanı Deniz Dündar, “Bugün 14.30 sularında Anadolu Yakası’ndan aldığı yolcu ile Avrupa Yakası Sarıyer Tarabya, bizim Madenler dediğimiz bölgede yabancı yolcusu tarafından katledilen Yaşar Yanıkyürek abi için bütün meslektaşları olarak, arkadaşları olarak buradayız. Cenazemizi yalnız bırakmadık. Bu bizim ilk cenazemiz değil, görünene göre son cenazemiz de olmayacak. İki üç ay önce İzmir’de Oğuz Erge kardeşimiz, yaklaşık 9-10 ay önce Yıldıztabya, Gaziosmanpaşa’da Samet Kubiloğlu kardeşimiz, ondan 1 sene öncesine kadar Aydın Altun abimiz, bu ne ilk ne de son. Biz bir an önce yetkililerden taksicilerin can ve mal güvenliği için ivedi bir şekilde çalışma yapmalarını arzu ediyoruz. Bugün Yaşar abi için buradayız, cenazemizi gasilhaneye teslim ettik. Yarın Feriköy Mezarlığında öğle namazına müteakip defnedip son görevimizi yerine getireceğiz ama bunun son olup olmadığını bilmiyoruz. Ne yazık ki evden helalleşerek çıkıyoruz. Bir an önce yetkililerden, kabinli araç ya da başka bir çözüm bekliyoruz. Buna yetkililer, İstanbul’da taksiyi yönlendiren UKOME kurulu karar verecek. Bizler dernekler olarak, daha önce büyükşehir belediyesine bunun müracaatını yaptık. Bu ilk değil son değil. Biz helalleşerek çalışmak istemiyoruz. Bizler huzur, güven içinde çalışmak istiyoruz. Bizler STK’lar olarak sizler için her şeyi yapıyoruz. Bu işin hızlanması için sizlerin de bir an önce müracaatta bulunmanız gerekmektedir. Lütfen bizim sesimizi artık duyun. Lütfen bizi ciddiye alın" ifadelerini kullandı. "Azrailimizi yanımızda taşıyoruz" Ölümlerin artık son bulması için yetkililerin önlem almasını isteyen ve evden helalleşerek çıkıyoruz diye belirten Deniz Dündar, "Bugün bu, yarın bir başkası, kimi taşıdığımızı bilmiyoruz. Azrailini yanında taşıyan bir meslek grubu haline geldik. Bütün yetkililere, özellikle taksici dostu cumhurbaşkanımıza sesleniyorum; Sayın Cumhurbaşkanım lütfen bu çığlığımızı, bu haykırışımızı duyun” şeklinde konuştu.
İstanbul İstanbul’da taksiciler öldürülen meslektaşları için eylem yaptılar İstanbul’da bir grup taksici bir araya gelerek, öldürülen taksici Yaşar Yanıkyürek için ve son zamanlarda taksicilere yönelik artan sözlü şiddet ve cinayetleri, kötü şartları protesto etmek için eylem yaptı. İstanbul Sarıyer’de 34 TFY 89 plakalı taksinin şoförü Yaşar Yanıkyürek, otomobilinde önce gasp edildikten sonra bıçaklanarak yol kenarına atılmıştı. Bu duruma tepki gösteren bir grup taksici bir araya gelerek, son zamanlarda taksicilere yönelik artan sözlü şiddet ve cinayetler, kötü şartları protesto etti. Göztepe Köprüsü önünde toplanan taksiciler, Beşiktaş Meydanı önüne kadar konvoy yaptı. Göztepe Köprüsü önünde basın açıklaması yapan taksiciler, ardından Beşiktaş Meydanı’na doğru yolu çıktı, oradan tekrar Göztepe Köprüsü’ne gelen taksiciler protestoyu sonlandırdı. Durumla ilgili konuşan taksici Osman Balıkçı, "Burada bugün toplandık, iyi bir şey için toplanmak isterdik ama maalesef ki kötü bir olay için toplandık. Sevdiğimiz bir taksici ağabeyimiz Yaşar ağabeyimiz bugün hakkın rahmetine kavuştu. Bir vatandaş Ataşehir’den binip Sarıyer tarafına gidiyor ve ağabeyimizi katlediyor. Bu üzücü haberi aldıktan sonra bütün taksi camiası olarak toplandık. Şimdi de güzergahımız olarak buradan çıkacağız, artık sesimizin duyulmasını istiyoruz. Biz senelerdir gece çalışıyoruz, burada arkamda duran bütün abilerim, arkadaşlarımız hepsi evlerine ekmek parası götürmek için gece sabaha kadar çalışıyorlar ve hiçbir güvencemiz yok, bugün de gördük ki bu kadar basit bir şekilde, üstelik gündüz vakti bir abimizi kaybettik. Yaşar abimiz hakkın rahmetine kavuştu ancak bu ne ilk ne de son olacak gibi duruyor, burada toplanmamızın amacı sadece insanlara zarar vermek ya da bir şeyleri engellemek değil, sadece sesimizi duyurmak için buradayız. Buradaki bütün arkadaşlar da bu saatten sonra sadece can güvenliklerini ve Yaşar abimiz gibi bir son olmaması için ellerinden geldiğince birbirlerini kolladıkça da bir şeylerin olmasını istiyorlar ama maalesef olmuyor. Buradan yetkililere sesleniyoruz, bugün bir abimizi daha kaybettik, Yaşar Yanıkyürek ağabeyimiz bıçaklanarak katledildi. Bunların yaşanmaması için yetkilileri de artık göreve bekliyoruz. Şu anda Göztepe köprüsü altından çıkacağız, Beşiktaş güzergahında kimseyi rahatsızlık vermeden sessiz bir protesto yapacağız, bu sessiz çığlığımızı lütfen duyun. Toplamda yaklaşık 600-700 araçlık bir grup olacak" ifadelerini kullandı.