YEREL HABERLER - 22 Nisan 2016 Cuma 11:36

Genç'ten Turizm Uyarısı

A
A
A
Genç'ten Turizm Uyarısı

Trabzon’un son yıllarda turizmde ciddi atılımlar içine girdiğini belirten Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, bu nedenle kıyasıya rekabetin yaşandığı turizmde Trabzon’un imajının kötülenmeye çalışıldığını söyledi.
Yabancı ülkelerin Türkiye’nin turist potansiyelini kendilerine yönlendirmek için Türkiye’yi terörle anılan ülkeler konumunda göstermeye çalıştığını belirten Başkan Genç bu nedenle çok dikkatli davranılması gerektiğine vurgu yaptı.
Turizm sektörünün Trabzon ekonomisi için can suyu haline geldiğini kaydeden Başkan Genç, diğer şehir ve ülkelerle rekabet edebilmek için beş yıldızlı konaklama tesisleriyle birlikte çok kaliteli bir hizmet sunmak gerektiğini ifade ederek, "Şehrimiz ve Ortahisarımız için büyük bir girdi ve istihdam alanı oluşturan turizm sektöründe bu canlılığı devam ettirmeliyiz. Doğa, deniz, tarih, kültür, gezi ve yayla turizmi gibi değişik turizm kollarında Trabzon çok büyük bir potansiyele sahip bir şehir. Bu gibi turizm alanlarında esnafından, taksicisine, konaklama tesislerinden, turizm işletmelerine kadar turistlerimize en iyi hizmeti sunarak şehrimizi cazibe merkezi haline getirmeliyiz. Onların her türlü şikayetini ve isteğini değerlendirip çözüm yolları oluşturursak turistlerimizin şehrimize, Ortahisarımıza olan ilgisini de diri tutmuş oluruz ve turizmdeki cazibemizi kaybetmeyiz. Turistlerimize en iyi hizmeti sunup onların memnuniyetini elde edersek bu sektörde de kalıcılık sağlamış oluruz. Eğer sürdürülebilir bir turizm planlaması oluşturursak uzun vadede turizmde sıkıntı yaşamamız söz konusu olmaz. Böylece turizm ekonomimiz için can suyu haline gelir" şeklinde konuştu.
"KENDİ AYAĞIMIZA KURŞUN SIKMAYALIM"
Geçtiğimiz yıl 450-500 bin civarında Arap turistin Trabzon’a geldiğini hatırlatan Başkan Genç, 2016 yılında da 700 bin civarında Arap turistin Trabzon’a gelmesinin beklendiğini söyledi. Genç "Bu rakam çok ciddi bir rakamdır. Turist miktarını artırmak için ne gerekiyorsa yapmalıyız. Turistlerimizi küstürüp kendi ayağımıza kurşun sıkmamalıyız. Bu nedenle herkesin gelen turistlere yardımcı olması ve dürüst davranması çok büyük bir önem arz ediyor. Turizmle birlikte konaklama, otelcilik, taksicilik vb sektörlerde de canlılık yaşanıyor. Buna bağlı olarak turizm sektörüyle doğrudan ya da dolaylı olarak bağlantılı alanlarda da büyük bir dinamizm yaşıyoruz. Konaklama ve yemek sektöründe de turistlerden ciddi gelir sağlanıyor. Hizmet kalitemizi ve standartlarımızı yükselterek bu sektörden ciddi gelirler sağlayabiliriz. Çünkü Trabzon eşsiz doğal güzellikleriyle, yaylalarıyla, gerekse tarihi ve kültürel değerleriyle bu potansiyele sahiptir. Sanayi ve tarım imkanlarımız kısıtlı olduğu için şehrimizin bu turizm potansiyelinden en iyi şekilde yararlanmalıyız. Bu konuda herkesime beledimize, esnafımıza, vatandaşlarımıza, bütün STK’larımıza ve işletmecilerimize büyük görevler düşüyor. Trabzon’un bütün katmanları işbirliği yapıp, turistlerimizi başka şehirlere ve ülkelere kaptırmamalıyız" diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Enflasyonda düşüşe ’yeşillik’ desteği Eskişehir’de yeşillik üretimi yapan çiftçiler, 9 günlük Ramazan Bayramı tatilinden dolayı semt pazarlarının kurulamadığını ve buna bağlı olarak ürünlerin fiyatlarının düştüğünü belirtti. Geçtiğimiz pazar günü biten 9 günlük Ramazan Bayramı tatili insanları mutlu ederken bazı üreticilerin ise işleri sekteye uğradı. Pazarlara yeşillik satışı yapan Eskişehirli çiftçilerin ürünleri kurulmayan semt pazarlarından dolayı ellerinde kaldı. Haftanın neredeyse her günü kentin çeşitli yerlerindeki pazarlara yeşillik sevk eden çiftçiler, 9 günlük süreçte zorluk çekti. Çiftçinin elinde yüklü miktarda mal kalmasına bağlı olarak fiyatlar yarı yarıya düştü. “Malın kalması demek veya yetişkin bir ürünün tarladaki heba olması demek” 9 günlük tatilin çiftçi için çok uzun olduğunu belirten Yeşil Sakarya Üreticiler Başkanı Süleyman Buluşan, “9 günlük bayram tatili. Ülkemizin tarımsal olarak belki bize çok büyük zararı var. Ama bu sadece hani turizme, faydası olan bir konu. Örneğin şimdi bugün bayram öncesi biliyorsunuz Ramazan ayı dolayısıyla veya söylentilere göre marul mesela pazarlarda 30 liraya kadar çıktı. Ama bunun arz ve talep meselesi olduğunu hepimiz unutuyoruz. Çünkü bizim malımız hiçbir zaman için rayiç fiyatı kendi kendine yükseltemez. Burada her şeyden önce planlı üretim ve bunlar akabinde de gelen 9 günlük bayram tatili sürecinde, tabii tatile gidenler için belki çok hoş bir seda ama biz üreticiler için çok büyük sıkıntı. Çünkü neden? Günde mesela şu araç her gün çıkması gerekiyor. Her gün giden bir araç bir anda 9 gün kımıldamıyor. Bu tarlada malın kalması demek veya yetişkin bir ürünün tarladaki heba olması demek. Kaldı ki ekonomisinde de çok büyük etki yapıyor. Neden? Biz mesela şu anda en büyük sıkıntımız tarladaki işçi. Tarladaki işçiye hemen dönüş yapabilmesi için parasını ödeyebilinmesi için ekonomi dokuz gündür durdu. Ama işçi ne yapıyor burada, devam ediyor. Mevcut olarak bütün ürünlerde yarı yarıya bir fiyat farkı var. Bunun işte sebebi bir kere bir anda malın depoda stokta durup dururken hepsi birden çıkması. 15-20 gün önce, 30 lira civarlarında olan bir marul, şu anda 20 ile 15 liraya düştü. Bu tarlada 10 lirayken 5 liraya düştü” dedi. “Pazarlar kapalı, üretici, ürettiği ürünü satamadı” Çiftçi Kadir Yavaş ise üreticilerin ürünlerini satmamasından dolayı fiyatların düştüğünü belirtirken şöyle konuştu; “9 günlük tatil süresince bu havaların da sıcak gitmesiyle Türkiye genelinde olan yeşil grupların hepsi yetiştiği için bir de millet tatilden yeni çıktı. Arz talep meselesi de azaldı. Bu yüzden yani istekler azaldı biraz. Bunlar da fiyatlarda düşüşe neden oldu. Bayramdan önce yani maksimum yüksek satışlarda şu an yarı yarıya gerileme var. Bu havaların ısınmasıyla birlikte olan bir şey. Bir de 9 günlük bayram süreci olunca sevkiyat olmadığı için bütün mallar birbirini sıkıştırdı Türkiye genelinde. Pazarlar kapalı, üretici, ürettiği ürünü satamadı, pazarlayamadı. Ya elinde varsa dışarıya attı ve de bekletti, bir şeyler yaptı, bir şekilde. Herkesin ürünü yetiştiği için mecbur sıkıntılı bir dönem oldu.”
Ankara ABB Başkanı Yavaş: "5 yılda ortaya çıkan asıl faaliyet raporu, temsilciler tarafından değil, bu kez milletimizin kendisi tarafından rekor oyla onaylandı" Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, "Çalışmalarımız, hizmetlerimiz, yönetim anlayışımız ve yaklaşımımız ile 5 yılda ortaya çıkan asıl faaliyet raporu, temsilciler tarafından değil, bu kez milletimizin ta kendisi tarafından oylandı ve rekor oyla onaylandı" dedi. Ankara Büyükşehir Belediyesi Nisan ayı Meclis Toplantısı’nın 5. birleşimi, Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş başkanlığında yapıldı. Ankara Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonu’nda yapılan toplantıda Büyükşehir Belediyesi, ASKİ ve EGO Genel Müdürlüğünün 2023 yılı faaliyet raporları görüşülerek, oy çokluğuyla kabul edildi. Büyükşehir Belediyesi Meclis Toplantısın’da Başkentlilere ve Meclis üyelerine seslenen Yavaş, 5 yıl önce göreve başlarken Ankara’yı ortak akılla yöneterek, şeffaf, katılımcı ve hesap verebilir bir yönetim anlayışını hâkim kılacaklarını vadettiklerini belirterek, "Hangi bölgeden ne kadar oy alındığına bakmadan, kimseyi ayırt etmeden, herkese eşit ve adil bir şekilde hizmet edeceğimizi belirtmiştik. Çöp projelere para harcamadan, insan sağlığı ve insan hayatını önceleyen işlere imza atacağımızı, kimseyi aç ve açıkta bırakmayacağımızı ifade etmiştik. Ankara’nın tarımına, sanayisine, altyapısına, turizmine, kültürüne ve sanatına iz bırakacak işlere imza atacağımızı söylemiştik. Tüm bunların ardından milletimiz bize Ankara’ya 5 yıl hizmet etme görevini vermişti" ifadelerini kullandı. "25 yılda yapılan yeşil alanı 5 yılda Ankara’ya kazandırdık" Yavaş, 5 yıllık süreçte eski dönemde olduğu kadar köprü, kavşak ve alternatif yollar yaptıklarını belirterek, altyapıda eski döneme oranla iki kat daha fazla yatırım gerçekleştirdiklerini vurguladı. 25 yılda yapılan yeşil alanı 5 yılda Ankara’ya kazandırdıklarına işaret eden Yavaş, "Belediyeye ait hiç kreş yoktu, 25 tane açtık. Hiç teknoloji merkezi yoktu, 5 tane açtık. 2013 yılından beri hiç otobüs alınmamıştı, 416 adet aldık. Mola evleri, spor tesisleri, kütüphaneler, yeni aile yaşam merkezleri açtık. AŞTİ’yi, balık halini, yıllardır kullanılamaz halde duran Altınpark Yüzme Havuzu’nu yeniledik. Başta Ulus bölgesi olmak üzere tarihi ve kültürel alanda Ankara’ya on yıllarca hizmet edecek restorasyon ve yenileme çalışmaları gerçekleştirdik" diye konuştu. "Doğal gaz desteği ile evlatlarımızı üşütmedik" Kırsal kalkınma alanında gerçekleştirdikleri çalışmalarla tarımın, çiftçinin ve üretimin yanında olduklarını vurgulayan Yavaş, sosyal belediyecilik anlayışıyla gerçekleştirdikleri projelere ilişkin şu bilgileri paylaştı: "Türkiye’de ilk olan doğal gaz desteği ile evlatlarımızı üşütmedik. Türkiye’de ilk olan aylık et desteği ile onları proteinsiz bırakmadık. Kırtasiye, sınav ücreti ve servis desteği ile eğitimlerinde yanlarında olduk. 918 köye internet bağlatarak pandemide uzaktan eğitim almalarını sağladık. SMA testleri, çocuk tarama testleri ve yeni başladığımız diyabet sensörü dağıtımı ile evlatlarımızın doğumundan itibaren yanlarında olacağımız bir sistem kurduk. Öğrenci abonmanı ile Türkiye’nin en uygun öğrenci ulaşımını Ankara’da uyguladık. Öğrenci evlerinde su ücretlerine yüzde 50 indirim yaptık." "Sokaklarda alnımız ak, başımız dik yürüyebildik" "İşte, biz bu şekilde 5 yılımızı tamamladıktan sonra en hassas, en doğru, en adaletli ve en kudretli teraziye çıktık" diyen Yavaş, 2024 yerel seçimlerine işaret ederek konuşmasına şöyle devam etti: "Yaptığımız projeler ve uyguladığımız belediyecilikle nasıl sokaklarda alnımız ak, başımız dik yürüyebildiysek, çok şükür ki millet iradesinin terazisinden de alnımız ak ve başımız dik olarak çıktık. Çalışmalarımız, hizmetlerimiz, yönetim anlayışımız ve yaklaşımımız ile 5 yılda ortaya çıkan asıl faaliyet raporu, belediye meclisi üyeleri tarafından değil, bu kez milletimizin ta kendisi tarafından oylandı ve rekor oyla onaylandı. Yüzde 60’ın üzerindeki rekor oy oranımız, ilçe belediye başkanlıklarındaki başarımız, Meclis çoğunluğumuz ve rakibimizle aramızdaki yaklaşık 30 puanlık fark, yüce Türk milletinin aklının ve duygularının vesikası, bizim ise onur nişanemiz oldu."
İstanbul Tuzla’da şehit ve gazi ailelerine vefa yemeği düzenlendi Tuzla Belediyesi, 14-20 Nisan Şehitler Haftası kapsamında şehit ve gazi ailelerine özel vefa yemeği düzenledi. Şehit ve gazi ailelerine yönelik düzenlenen vefa yemeğinde Başkan Bingöl, masaları tek tek gezerek karanfil dağıttı. Ayyıldız Sosyal Tesisleri’nde düzenlenen programa Tuzla Belediye Başkanı Av. Eren Ali Bingöl ve eşi Ayşegül Bingöl, İstanbul Milletvekili Ali Gökçek, şehit ve gazi aileleri katıldı. Yemeğe gelen misafirlerin masalarını tek tek gezip onlarla hasbihal eden Başkan Bingöl, “Vatanımız ve bayrağımız için verilebilecek en büyük fedakarlıklardan birini yapmış şehitlerimizin ailelerinin yanında olduğumuzu hissettirmemizden daha önemli bir şey yok. Onlar her şeyin en iyisini hak ediyorlar” dedi. “Şehit ailelerimize, gazilerimize ve gazi ailelerimize hizmet etmek daha büyük bir onur” Başkan Bingöl, “Tuzlalı komşularımıza hizmet etmek büyük bir onur ama şehit ailelerimize, gazilerimize ve gazi ailelerimize hizmet etmek daha büyük bir onur. Özellikle şehitlerimize Allah’tan rahmet, geride kalanlarına sabır diliyoruz ama bunun devamında da onları unutmadığımızı hissettirmemiz lazım. Vatanımız ve bayrağımız için verilebilecek en büyük fedakarlıklardan birini yapmış şehitlerimizin ailelerinin yanında olduğumuzu hissettirmemizden daha önemli bir şey yok. Gerçekten büyüklerimizin kardeşi, evladı, küçüklerimizin de abisi olarak bundan sonra onlar için hizmet ettiğimizi ve onların yanında olduğumuzu hissettireceğiz. Onlar her şeyin en iyisini hak ediyorlar” şeklinde konuştu. Ayşegül Bingöl ise “Bugün burada olmak benim için çok anlamlı ve her biriyle tanıştığıma şeref duydum. Daha çok bir arada olacağımız nice günler göreceğiz” dedi. Kıbrıs Gazisi Osman Yıldız da bu programı düzenlediği için Eren Ali Bingöl’e teşekkürlerini ileterek, ailelerin bir araya gelmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.