GENEL - 11 Mart 2018 Pazar 16:56

Kendisi gibi olan hastaların hayatını kolaylaştırmak için kitap yazdı

A
A
A
Kendisi gibi olan hastaların hayatını kolaylaştırmak için kitap yazdı

Yaklaşık 14 yıl önce geçirdiği rahatsızlık sonucu yürüyemez ve konuşamaz hale gelen 1 çocuk annesi 48 yaşındaki Sibel Aşçı, geliştirilen bilgisayar programı sayesinde yaşadıklarını yazdığı kitabının imza gününde sevenleriyle bir araya geldi.

Yaklaşık 14 yıl önce geçirdiği rahatsızlık sonucu yürüyemez ve konuşamaz hale gelen 1 çocuk annesi 48 yaşındaki Sibel Aşçı, geliştirilen bilgisayar programı sayesinde yaşadıklarını yazdığı kitabının imza gününde sevenleriyle bir araya geldi.


Trabzon Sanat Evi’nde “Hayata bir Buse” isimli kitabının imza gününde sevenleriyle bir araya gelen Sibel Aşçı’nın en büyük destekçisi ise bilgisayar mühendisi kızı Buse Sakallıoğlu. Kızı Buse Sakallıoğlu’nun desteğiyle sevenleriyle iletişim kuran Aşçı, en büyük üzüntüsünün çok sevdiği öğretmenlik mesleğini yapamamak olduğunu belirtirken, kitabı okuyanlardan çok güzel yorumlar aldığını söyledi. Aşçı, “Hastalığım başlangıcında en çok üzüldüğüm konu öğretmenlik mesleğini bir daha yapamayacak olmamdı. Bu kitabı yazmamın nedeni boş durmamak bir nebze olsa öğretmenlik mesleğini sürdürüp insanlara örnek olmak, mesajlar verebilmek ve öğretici olmaktı. Benim en büyük şansım kızımdı. İstedim ki başka insanların şansı da ben olayım. Sanırım bunu da başardım. Kitabı okuyan kişilerden öyle güzel yorumlar aldım ki bunlar hem beni mutlu etti hem de çok duygulandırdı. Ben bana kalanlarla da çok mutluyum. Kitapta yazdığım gibi işitme, görme, zihinsel engelli de olabilirdim. Allah kullarını çekebilecekleri farklı sınavlarla sınıyor. Önemli olan bu sınavdan geçerli not alabilmek. Hayat çok kısa. Hayatı güzel yaşamalıyız. Evet, ben yaşadığım olumsuzlukları unutmadım. Fakat bugün bunların üzerimdeki etkisi yok denecek kadar az. Bugünkü mutluluğumu başta kızıma borçluyum” dedi.


Aşçı, Amerikalı bilim adamı, matematik ve fizik profesörü Stephen W. Hawking gibi vücudunu hareket ettiremeyerek geliştirilen özel bilgisayar sayesinde düşüncelerini bilgisayar ekranına yansıtıyor.


Sibel Aşçı, 34 yaşındayken baş ağrısı şikayeti ile doktora gitti. Kontrolünde doktorlar kendisine ağrı kesici vererek evine gönderdi. Ancak bir hafta sonra Aşçı, vücudundaki trombosit fazlalığından dolayı beynine pıhtı atması sonucu boynundan aşağısı felç oldu ve konuşamaz hale geldi. 14 yıldır bu şekilde yaşayan ve tekerlekli sandalyeye mahkum olan Sibel öğretmenin en büyük yardımcısı ise kızı Buse Sakallıoğlu oldu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Başkan Mustafa Önsay’dan Milletvekili Kasap’ın Şehir Hastanesi açıklamasına tepki AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay, Saadet Partisi Kütahya Milletvekili Ali Fazıl Kasap’ın "Şehir Hastanesi göstermelik açıldı" şeklindeki sözlerine sert tepki gösterdi. Basın toplantısı düzenleyen Önsay, Kasap’ın Kütahya’ya yapılan her hizmetti "Görmezden gelip" kıyasına eleştirdiğini ifade etti. Önsay, "Bütün emekleri görmezden gelip, üstünü kapatıp, ’AK Parti’ye gol atacağım’ diye ’Tayyip Bey’e laf edeceğim’ diye gelip Kütahya Şehir Hastanesini konuşmak bence bu şehre yapılmış büyük bir kötülüktür. Bu noktada tekrar uyarıyorum, bunu yapmasınlar, yoksa bu ifadelerimi daha da sertleştireceğim" diye konuştu. Önsay, Kasap’ın geçmişte de Kütahya Zafer Havalimanı yatırımını da sürekle eleştirerek, şehri zor durumda bıraktığını dile getirdi. Önsay, "Bugün duyuyoruz, bir tane Kütahya milletvekilimiz ‘Ya oradaki makineyi buraya mı getiriyorlar? ‘ diyor. Şunu anlamaları gerekiyor, yani sen bir milletvekili olarak mesele nedir, burada yapılan iş nedir, bunu bir konuşmadan araştırman lazım. Burada kamu - özel ortaklığı ile yapılmış bir hastane var ve bu hastane Sağlık Bakanlığı’na devredildi. Şu anda Sağlık Bakanlığı yönetiyor, yani Sağlık Bakanlığı hem Evliya Çelebi Eğitim Araştırma Hastanesine hem Şehir Hastanesine sahip ve biz bugün bir başhekimle ikisini beraber yönetiyoruz. Burada yapılan işi başka türlü göstermeye çalışmak hakikaten büyük bir aciziyet. Biz vekilimizden şunu beklerdik. Bütün bunlar konuşulurken halk ‘Devlet Hastanesi yıkılıyor, neden yıkılıyor?’ dediğinde ‘ben defalarca bunun önüne geçtim, burası depreme dayanıksız, burayı bir an önce yıkın, yıkmıyorsunuz diye hükümeti eleştirmiştim, en sonunda yıktılar’ diye söylemesi lazım ama onun yerine Şehir Hastanesine bir şekilde kara çalma noktasına gidiyor. İşte Kütahya’nın problemi bu, yani bu şehre bir şey kazandırma noktasında muhalefetin, iktidarın, vekillerin, muhalefetin il başkanları, iktidarın il başkanları, teşkilatlar, tamamen aynı hedefte yürümesi lazım, seçim bitmiş daha on gün olmuş yirmi gün olmuş, bir seçim yokken bile, yakın gelecekte bir seçim gözükmezken bile, bir siyaset yapıyorum diye Şehir Hastanesini karalamanın, bu şekilde hareket etmenin, ben bir anlamı olduğunu düşünmüyorum. Bunlar şehre zarar veriyor. Şimdi yine başladı, duymuşsunuzdur, görüyorsunuzdur, bizim Türkiye’nin her yerinde Kütahya’daki Zafer Havalimanı’na benzer birçok havalimanı var ama bunların hiçbirisi Türkiye’de gündem olmazken sağ olsun bizim bu muhalefet olduğunu söyleyen vekiller sayesinde, sanki Türkiye’de Zafer Havalimanı’ndan başka o konumda olan başka bir yapı yokmuş gibi devamlı bunu ortaya çıkararak örnek haline getirdiler. Şimdi 23 ilde Şehir Hastanesi var. Hiçbir ilde Şehir Hastanesi, efendim şöyle mi oluyor, oraya hasta gidince böyle mi oluyor şeklinde söylentiler yokken, bizim burada bu başladı. Bu yanlış arkadaşlar, bunu yapmayalım. Bu şehre bunu yapmaya Kimsenin hakkı yok. Sonra biz Kütahya’dan bir taleple gittiğimizde bize bürokrasi diyor ki, ‘Sizin orada zaten bir havalimanı yaptık başımıza gelmeyen kalmadı’ şimdi de, ‘Bir Şehir Hastanesi yaptık, başımıza gelmeyen kalmadı’ diyecekler. Buna ne hakkınız var, bu nasıl bir memleket sevdasıdır. Bu nasıl Kütahya’yı sevmektir. Bu nasıl Kütahya’ya hizmet etmektir. Ben bunu hiç anlamıyorum. Bunu ne Afyon milletvekili yapar, ne Eskişehir milletvekili yapar, ne Uşak Milletvekili yapar. Bunu yaparsa ancak maalesef Kütahya milletvekilleri yapar. Yazıktır ya, bu şehri bu şekilde kötülemeye, bu şekilde kötü örneklerin şehri haline getirmeye izin vermeyelim. Bu kadar Zafer Havalimanı’nı kötüledin eline ne geçti senin. Çok şükür Sağlık İl Müdürlüğümüz çalışanlarımız büyük bir gayretle bugün orayı açıp öbür gün diğerini kapatıp, ertesi gün orada işe devam ettirebilirler. Ne yaşadık, hiçbir şey yaşamadık ama bütün bu gayretleri bütün bu emekleri görmezden gelip üstünü kapatıp AK Parti’ye gol atacağım diye Tayyip Bey’e laf edeceğim diye gelip Kütahya şehir Hastanesine konuşmak bence bu şehre yapılmış büyük bir kötülüktür. Bu noktada tekrar uyarıyorum, bunu yapmasınlar yoksa bu ifadeleri daha da sertleştireceğim. Biz bu şehre yeni bir hastane yapmak istiyoruz, 8 yataklı bir hastane hedefimiz var. Bir şey söyleyeceksen bununla ilgili söyle, bir artı koymak için çalış. Olan her şeyi yok saymak, olan her şeyi kötülemekle bu milletin bu Kütahya’nın moralini bozmaktan başka yaptıkları hiçbir şey yok. 10 yıldan beri bu şehir, Şehir Hastanesi bekliyor, açıyoruz, aynı gün tezvirata başladılar. Yok ‘Seçimi alelacele açtılar’ ne alakası var. Biz orada 28 Mart’ta gelip açılış töreni mi yaptık. AK Parti bayrakları mı astık, ne yaptık yani. Eğer biz acele açacak olsaydık Sayın Cumhurbaşkanımız Buraya geldiğinde 28 Şubat’ta açardık" ifadelerini kullandı.