SPOR - 13 Aralık 2017 Çarşamba 16:03

(Özel Haber) Mertcan Çam: "Beni öldürmeye, sakatlamaya çalıştılar"

A
A
A
(Özel Haber) Mertcan Çam: "Beni öldürmeye, sakatlamaya çalıştılar"

Şanlıurfaspor’da kiralık olarak forma giyen Trabzonsporlu futbolcu Mertcan Çam, Şanlıurfaspor Başkanı Emin Yetim tarafından dövüldüğü iddiası ile gündeme oturmuştu.

Şanlıurfaspor’da kiralık olarak forma giyen Trabzonsporlu futbolcu Mertcan Çam, Şanlıurfaspor Başkanı Emin Yetim tarafından dövüldüğü iddiası ile gündeme oturmuştu. Genç oyuncu, yaşadıklarında çaresizliği hissettiğini belirterek, "Beni öldürmeye, sakatlamaya çalıştılar" dedi.


Trabzon’da ailesiyle birlikte yaşayan Mertcan Çam, yaşadıklarından sonra psikolojik destek aldığını belirtti. Yalnız kalmak istemeyen 22 yaşındaki genç oyuncu, yaşadığı o korku dolu anları ve sonrasını İHA muhabirine anlattı.


Çok sıkışık bir durumda olduğu için kulüpten alacaklarını tahsil etmek için Türkiye Futbol Federasyonu’na (TFF) başvurduğunu belirten Mertcan Çam, "Kulüpten alacağım vardı. Alacağımı vermediler. Çünkü aileme ev almıştım. Paramı alırım diye ödemeleri geciktirdik. Başkan vereceğini söyledi, vermeyince ben de menajerim aracılığıyla Türkiye Futbol Federasyonu’na başvurdum. Çünkü müteahhite para vermedik ve evimizi geri aldı. Sinirlenince de TFF’ye başvurdum. Başvurduktan sonra yazı ellerine geldi. Başkan beni odasına çağırdı. Masasının üstünde kağıdım vardı. Onu gördükten sonra ’bu nedir lan’ dedi bana, ondan sonra sert bir tokat attı. Ben de büyüğümdür bir tokat atıp ’niye böyle bir şey yaptın’ diyecek diye düşündüm. Ondan sonra bana yumruk attı. Şok oldum ve bir anda yere düştüm. O devam etti. Yüzümü kapattım. O an tekme atınca küfürler etmeye başladı. Yakamdan tutup kapıya doğru sürükledi. O sırada ’Seni köpek kulübesine bağlayacağım lan it’ dedi. Tartışma devam ederken başkan yardımcısı ve şoförü geldi. Ayırırlar diye düşündüm ama şoförü de bana vurunca yine yere düştüm. O sırada muhasebeci bir ağabeyimiz ’yapmayın başkanım’ derken bir boşluk buldum ve hemen oradan kaçtım. Peşime koştular. Arkamdan arabayla beraber beni takip etmeye çalıştılar" dedi.



"İnşaata, korktuğum köpeklerin arasına gizlendim"


Kaçış sırasında bir inşaata girdiğini ifade eden genç futbolcu, korktuğu köpeklerin arasına gizlendiğini söyledi. Mertcan, "Ben bir inşaata gizlendim ama onlar farklı bir yere gittiler. Zaten köpeklerden korktuğumu herkes bilir. Başkan da biliyordu. Çünkü beni köpek kulübesine bağlamakla tehdit etti. Ben inşaata köpekler arasında gizlendim. Korku olduktan sonra hiçbir şey görmüyor gözünüz. Sonra sürekli iletişim halinde olduğumuz taksici vardı. 15 dakika koşu mesafesindeydi. Trabzon’a beni götürürler diye düşündüm. Üstümde hiçbir şey yoktu. Sadece spor kıyafetlerim vardı. Oraya varınca beni kaçırmalarını istedim. Çok kötü şeyler olduğunu söyledim. Bana ’bizi başkan aradı, seni alamayız’ dediler. Ben de onlara kızdım ve sitem ettim. Kamere kayıtları hepsi var orada zaten. Polisin elinde kayıtlar. Oradan 15 dakikalık bir mesafe daha koştum. Şansıma nöbetçi bir taksici gördüm. Kafamı da kapatmıştım. Çünkü yüzümden kanlar geliyordu. O şekilde beni hiç kimsenin taksiye almayacağını düşündüm. Hiç çaktırmadım. ’Ağabey beni bir arkadaşımın yanına götürür müsün’ dedim. O da götürdü. Taksiyle yanına gittiğim ağabey, benimle çok ilgilendi. Beni Erzincan’a kadar getirdi. Benim telefonum yoktu. Hiçbir şey bilmiyorum. Bakanımız Süleyman Soylu devreye girmiş. Herkes bizi arıyor. Yeter ki Mertcan savcılığa ifade versin gerisini biz halledeceğiz diye" açıklamasını yaptı.



"Beni aldırırlar diye korktum"


Çok kötü bir olay atlattığını belirten Mertcan, "İnşallah böyle bir olay kimsenin başına gelmez. Direkt ağabeyime haber verdim. Anneme ve babama haber vermek istemedim. Çünkü babam iki kere kalp krizi geçirdi. Onlara bir şey olacak diye çok korktum. Yanımda bulunan arkadaşımın telefonuyla aradım ağabeyimi. Zaten o sıra dağlardan gidiyorduk. Her yerde telefon çekmiyor. Olayı anlattım ve o da şok oldu. Avukata ve menajerime haber vermesini istedim. Şanlıurfa’da ve yakın çevrede emniyete gitmedim çünkü onlar beni gittiğim yerde aldırabilirlerdi. O yüzden Erzincan’a kadar dayandım. İlk ifademi ve darp raporunu orada aldım. Ailem geldi ve beni alıp Trabzon’a getirdiler" diye konuştu.



"Beni öldürmeye, sakat bırakmaya çalıştılar"


"Bana yapılan kavga değil başka bir şey" diyen genç oyuncu, "Trabzonluyuz, biz de lise zamanlarında çok kavga ettik ama bu bir kavga değildi. Eşyalarıma el koydular. Beni öldürmeye çalıştılar. Beni sakat bırakacaklardı. Ben buna inanıyorum. Çünkü yüz ifadesinden bunu hissettim. Trabzon’a gelince rahatladım. Arkadaşlarım ve ailem yanımda. Çok değişik bir durumdu" ifadelerini kullandı.



"Çaresizliği hissettim"


Mertcan, daha sonra kendisini araca almayan taksiciden mesaj geldiğini anlatarak, "Beni o gün taksiye almayan ağabey bana mesaj atmış. ’Kusura bakma alamazdım seni. Ama ben şimdi dışarıdayım seni kaçırabilirim’ demiş. Ahmet amcanın bana mesaj atması imkansız, yaşlı bir amca çünkü. Büyük ihtimalle telefonuna el koydular öyle yaptılar. Çok değişik bir şey oldu. Çaresizliği hissettim" dedi.



"Futbolu bilen insanlar böyle bir şey yapmaz"


Futbolu bilmeyen insanların belli olduğunu dile getiren Mertcan Çam, "Futbolu bilen insanlar böyle bir şey yapar mı? Ben TFF’ye verdiğim için kadro dışı bırakırlar sandım. Geri çekmem için şikayeti anlaşırlar sandım. Bu böyledir. Böyle bir şey olacağı ve böyle bir şey yapacakları hiç aklımın ucundan geçmedi bile. Bir de Şanlıurfa’da kimseyi tanımıyorum. Bir takım arkadaşlarımı tanıyorum, bir de başkanı tanıyorum. Dışarıdan birilerinin beni dövdüğünü söylüyor başkan. Beni dışarıdan biri dövse ben kime giderim? Başkanın yanına giderim ki beni korusun diye. Böyle bir şey olabilir mi? Hocam beni arıyor diyor ki ’tekrar buraya gelmez misin?’ Hocam diyorum şaka mı yapıyorsun bana. Daha ailemi aramadı ’geçmiş olsun, bir şeye ihtiyacınız var mı’ diye. İnsan nezaket gösterir. Kendi oğullarına olsa böyle bir şey acaba ne yaparlar? Hukuki süreç başlıyor. Sonuna kadar gideceğim" şeklinde konuştu.



"Hiç kimseden korkmuyorum, bu davadan vazgeçmem"


Mertcan, bu davadan asla vazgeçmeyeceğini vurgulayarak, "Kendimi önüme koyarım, bu davadan vazgeçmem. En yukarıdaki insanları getirsinler, bu davadan vazgeç diye ama geçmem. Sonuna kadar gideceğim. Bu davanın arkasındayız" dedi.



"Tek kalmak istemiyorum"


Günlerini Trabzon’da arkadaşlarıyla birlikte geçirdiğini söyleyen genç futbolcu, "Sabahları sahilde koşuyorum. Akşamları da arkadaşlarımla buluşuyorum. Çünkü tek kalmak istemiyorum. Tek kalınca çok sıkıntı yaşadım. Rüyalarıma girdi yaşadıklarım. Arkadaşlarım ve ağabeyim beni tek bırakmıyor. Tek kalmak istemiyorum ama ne kadar yalnız kalmasam da başını yastığa koyduğu zaman insan düşünüyor. Psikolojik destek de alıyorum. Çünkü kolay bir şey değil. Herkes yanımda, bu durumu atlatacağıma inanıyorum" açıklamasını yaptı.



"Şanlıurfa halkıyla hiçbir sıkıntım yok"


Martcan, Şanlıurfa halkıyla ve Şanlıurfaspor ile bir sıkıntısı bulunmadığını belirterek, "Benim tek sıkıntım bana bu işi yapan kişilerle. Ben Urfaspor’un ekmeğini yedim. İyi paralar kazandım. İsim ve kariyer yaptım. Benim onlarla asla hiçbir sıkıntım olmaz. Menajerim orayla bağlantımı kesecek. Başka takımlar var ama onları da zamanı gelince değerlendireceğiz" diyerek sözlerini tamamladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara “Mahzen-30” operasyonlarında elebaşılığını Doğan Güney’in yaptığı (Yurt Dışı Firar) "Odacılar" olarak bilinen Organize Suç Örgütü çökertildi Batman merkezli 8 ilde Jandarma tarafından düzenlenen “Mahzen-30” operasyonlarında elebaşılığını Doğan Güney’in yaptığı (Yurt Dışı Firar) "Odacılar" olarak bilinen Organize Suç Örgütü çökertildi. Operasyonlarda organize suç örgütünün yöneticilerinden Yonca Onat’ın da aralarında bulunduğu 34 şüpheli yakalandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Batman merkezli 8 ilde Jandarma tarafından düzenlenen “Mahzen-30” operasyonlarında elebaşılığını Doğan Güney’in yaptığı (Yurt Dışı Firar) "Odacılar" olarak bilinen Organize Suç Örgütü çökertildiğini belirterek Operasyonlarda organize suç örgütünün yöneticilerinden Yonca Onat’ın da aralarında bulunduğu 34 şüphelinin yakalandığını kaydetti. "Aziz Milletimizin Bilmesini İsterim ki; hangi büyüklükte olursa olsun organize suç örgütlerini çökertip, adalete teslim edeceğiz. Şafak sökerken de gün batarken de operasyonlarımız devam edecek" diyen Bakan Yerlikaya operasyonla ilgili şu detayları paylaştı: "Batman Cumhuriyet Başsavcılığı, Jandarma Genel Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde; Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığının desteğiyle Batman İl Jandarma Komutanlığınca yapılan çalışmalar sonucu; Batman merkezli Adana, Aydın, Mersin, Hakkâri, Van, Mardin ve İzmir’de eş zamanlı olarak düzenlenen “Mahzen-30” operasyonlarında “Bilişim sistemlerini kullanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık” suçunu örgütlü olarak işleyen organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; Sosyal medya üzerinden sahte kiralık Bungalov ev ilanı vererek dolandırıcılık yaptıkları, mağdurlardan elde ettikleri gelirleri önce yasal bahis platformlarındaki hesaplara, daha sonra bahisten kazanılmış gibi gösterip kendi banka hesaplarına aktararak paranın izini kaybettirmeye çalıştıkları ve toplam 18 bin 635 vatandaşımızı mağdur ettikleri tespit edildi. MASAK ile koordineli yapılan çalışmalar sonucu; suçtan elde edilen mal varlığı değerlerinin aklanması kapsamında; ilk belirlemelere göre 34 milyon 530 bin TL değerinde işlem hacmine sahip, şüphelilere ait 1.283 banka hesabına el konuldu. Operasyonlarda; ruhsatsız tabanca, çok sayıda cep telefonu, sim kart, banka ve kredi kartı ile çok sayıda dijital materyale el konuldu. Batman Cumhuriyet Başsavcılığımızı ve operasyonları gerçekleştiren Kahraman Jandarmamız ile MASAK çalışanlarını tebrik ediyorum. Allah ayaklarına taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle."
Erzincan Dağlarda çiriş otu bereketi Doğu Anadolu Bölgesinde ve Erzincan’da bu günlerde çarşı pazarda sıkça görülen çiriş otu dağlarda yaban hayvanlarının da ilgisini çekiyor. Bahar ayları ile birlikte Erzincan’ın yüksek kesimlerinde ortaya çıkan çiriş otu vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Munzur Dağlarında yerli ve yabancı birçok kişiye rehberlik yapan Murat Aydemir, yaptığı gözlemlerde dağ keçilerinin de çirişi yediğini ifade etti. Dağlarda doğal olarak yetişen çirişten birçok yemek yapıldığını anlatan Aydemir, çirişten yapılan turşunun ayrı bir lezzet olduğunu söyledi. İnsanlar yüzyıllardır yaşamın neredeyse her alanında bitkilerden faydalanıyor. Bazı bitkiler tıbbi faydaları sebebiyle sağlık alanında kullanılırken bazı bitkiler besin bazıları ise boya ya da süs bitkileri olarak kullanılıyor. Çiriş otu da bu bitkilerden bir tanesi. Latincede Asphodelus aestivus L. olarak bilinen ve Zambakgiller familyasına ait olan çiriş otu, çoğu bölgede güllük, dağ pırasası, kirkiş otu, sarı zambak, yabani pırasa ve yeling otu olarak biliniyor. Toplumun büyük bir kısmı bazı hastalıkların tedavisinde tıbbi bitkilere başvuruyor. Bitkisel tedavi yöntemlerinin yan etkilerinin olmadığı ya da daha az olduğu düşünülmesi buna büyük bir etken olarak gösteriliyor. Çiriş otu da bölgede halkın tercih edilen bitkilerin başında yer alır. Çirişten birçok yemek yapılıyor Meryem Badayman, Ekin Dinçel ve Ayla Ünver Alçay tarafından yapılan bir araştırmada çirişin; yabani bir ot olup yenilebilmesinin yanında vitamin, antioksidan, lif ve mineral içerikleri ile vücudu besleyen özelliğe sahip olması sebebiyle yaygın olarak tüketildiği belirtildi. Çiriş otu, Afrika, Arap ülkeleri, Türkiye, Mısır ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen bir bitki türü. Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişiyor. Çiriş otu genel olarak zararsız ve faydaları ile ön planda olan bir bitki olarak biliniyor. Bunun yanında çirişin yaprakları henüz tazeyken de yenilebiliyor. Ayrıca çirişten çorba ve birçok yemek de yapılıyor. Haşlandıktan sonra yumurta ile kavrulması ya da peynirle de karıştırılarak yufka ekmek içinde yeniliyor. Ayrıca kaşila diye adlandırılan bir yemeği de yapılıyor. Sevilen yemeklerden biri olan kaşila, çirişin kaynatılıp, içerisine bulgur katılarak, katılaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılıyor. Katılaştıktan sonra içi çukurlaştırılarak yağ dökülüp ve servis edilip yeniliyor.