POLİTİKA - 15 Haziran 2021 Salı 11:03

Devlet Bahçeli'den önemli açıklamalar

A
A
A
Devlet Bahçeli'den önemli açıklamalar

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Türkiye’nin haklı beklentileri, meşru öncelikleri ve milli hassasiyetleri ABD Başkanı’na ve muhatap ülkelere tüm berraklığıyla aktarılmıştır” dedi.

Partisinin grup toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulunan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı Joe Biden ile görüşmesi konusunda yaptığı açıklamada, “Cumhurbaşkanımız NATO zirvesine katılmış, bir program çerçevesinde devlet ve hükümet başkanlarıyla bir araya gelmiştir.

Günlerdir beklenen Sayın Cumhurbaşkanı’yla ABD Başkanı Biden arasındaki görüşme 45 dakikalık süre zarfında gerçekleşmiş, ardından da iki ülke heyetleri bir masa etrafında buluşmuştur. Biden ilk açıklamasında çok iyi bir görüşme yaptıklarına temas etmiş, daha sonra da Sayın Cumhurbaşkanı ikili görüşmede meseleleri yapıcı bir şekilde ele aldıklarını, görüşmenin de son derece yararlı ve samimi bir havada geçtiğini vurgulamıştır.

Her alanda saygı ve çıkara dayalı etkin işbirliği hedefi kapsamında ABD’yle doğrudan diyalog kanallarını daha da canlandırma konusunda mutabık kalınmıştır. Türkiye’nin haklı beklentileri, meşru öncelikleri ve milli hassasiyetleri ABD Başkanı’na ve muhatap ülkelere tüm berraklığıyla aktarılmıştır” ifadelerini kullandı.

“Türkiye’nin terörle mücadelede tek başına bırakılması hem trajik bir yanlış hem de ittifakın ilke ve esaslarıyla terstir”

Bahçeli, “Görülmüştür ki terör örgütleri konusundaki ikircikli tavır müttefik ülkelere ne yazık ki katılaşmış ve kalıplaşmış bir şekilde egemenlik kurmuştur. Küresel barış ve istikrar çabalarını sekteye uğratacak, geniş bir yelpazede ihtilafa neden olacak bu çarpıklıkla, NATO’nun yeni güvenlik konseptinin nasıl bağdaşacağı başka bir tartışma konusu olarak önümüzde durmaktadır.

Demokrasinin yara aldığı, yapısal sorunların kökleştiği, ülkeler arası güvensizliğin dünya üzerinde kamçılandığı bir dönemde, Türkiye’nin terörle mücadelede tek başına bırakılması hem trajik bir yanlış hem de ittifakın ilke ve esaslarıyla terstir. Sorun çözme mekanizmalarının küresel ve bölgesel düzeyde güçlendirme amacı bugüne kadar sadece lafta kalmıştır” şeklinde konuştu.

“Türkiye’nin bu dayanışmanın içinde mi yoksa dışında mı kalacağı geleceğin dünyasını şekillendirecektir”

Devletin yanında olduklarını ve alınacak kararların ise arkasında olacaklarını belirten MHP Genel Başkanı Bahçeli, “NATO Zirvesi’nin açıklanmış sonuçları ve bu sonuçların ortaya çıkaracağı yeni ilişkiler serüveni ne olursa olsun, Türkiye kararlılığından taviz vermeyecektir. Biz devletimizin yanındayız, alınmış ve alınacak her kararın arkasındayız.

Batı dünyası, kendi içinde demokratik dayanışmanın güçleneceği bir aşamaya geçerken, Türkiye’nin bu dayanışmanın içinde mi yoksa dışında mı kalacağı geleceğin dünyasını şekillendirecektir. Çaresiz değiliz. Çare milletin hamiyet ve dirayetidir. Yurtsuz değiliz. Üzerinde yaşadığımız şehit yadigarı topraklar ebedi yurdumuzdur. Hamd olsun sahipsiz değiliz, sahibimiz Allah’tır. Ve Allah’tan başka galip yoktur.

Milli birlik ve beraberlikle hakkı tutup kaldıracağız. Ayrık otlarını temizleye temizleye, aramıza saçılan nifak tohumlarını çürüte çürüte Türkiye’yi istikbale heyecanla taşıyacağız. En büyük gücümüz inancımızdır. İnandığımız sürece Allah’ın izniyle zafer bizimdir” açıklamasında bulundu.

“Türkiye ile ABD arasında soğuk rüzgarların estiğini bilmeyen, bu soğukluğu hissetmeyen neredeyse kalmamıştır”

Bahçeli, “Bizim üzerinde durduğumuz asıl gündem konusu ise Türkiye’nin müttefikleriyle olan ilişkilerinin muhasebesi, müzakeresi, eğer mümkünse nasıl bir mutabakatla bağlanacağı meselesidir. Özellikle Türkiye ile ABD arasında soğuk rüzgarların estiğini bilmeyen, bu soğukluğu hissetmeyen neredeyse kalmamıştır. İki ülke arasında kaygan bir zemin oluşturan kalın buzların çözülmesi samimi dileğimizdir.

ABD Başkanı Biden’in 6 Haziran 2021 tarihinde Washington Post’a yazdığı bir makalede, ‘Avrupa gezisinde, dünya demokrasilerini yeniden bir araya toplamayı ve harekete geçirmeyi hedeflediğini’ açıklamıştır. Bunun nasıl olacağı, hangi vasıtaların kullanılacağı, Türkiye’nin bu dünya demokrasileri içinde nasıl bir yer tutacağı tartışılması gereken bir muamma olarak karşımızdadır” şeklinde konuştu.

“Biden’in Türkiye’yi nasıl ve hangi seviyede bir müttefik gördüğü de belirsizliğini korumaktadır”

Biden’in Türkiye’yi nasıl ve hangi seviyede bir müttefik gördüğünün belirsizliğini korumakta olduğunu dile getiren MHP Genel Başkanı Bahçeli, “ABD’nin müttefiklerine ve ortaklarına taahhütlerini yenileyeceğini söyleyen Biden’in, Türkiye’yi hangi kategoride değerlendirdiği de merak ettiğimiz bir husustur. Bahsi geçen bu ortaklar arasında PKK/YPG’nin olup olmadığı henüz ve somut biçimde açıklığa kavuşmuş değildir.

Biden’in Türkiye’yi nasıl ve hangi seviyede bir müttefik gördüğü de belirsizliğini korumaktadır. Zirve öncesi, Türkiye’yi ilzam eden, haksız sözlerle eleştiren ABD Dışişleri Bakanı, peşin hükümlere, husumetle perçinlenmiş heveslere anlaşılan teslim olmuştur. 8 Haziran 2021’de, ABD Senatosu’nda konuşan bu bakan ya cahil ya da küstahtır Türkiye’nin NATO müttefiki gibi davranmadığını, S-400 almasının ve Doğu Akdeniz’deki adımlarının rahatsız edici olduğunu yüzsüzce ifade etmiştir.

ABD Dışişleri Bakanı, ülkemizde insan hakları ve gazetecilerin durumu konusunda da ciddi endişe taşıdıklarını söylemiştir. Bizim endişelerimizin mahiyetini, şüphelerimizin içeriğini bir öğrense bu bakanın dışarıya çıkacak mecalinin olmayacağını cümle alem görür ve şahit olurdu” açıklamasında bulundu.

“Türkiye’nin kuyusunu kazıyorlar, sözde Ermeni soykırım yalanına sarılıyorlar, sonra dönüp NATO diyorlar”

Devlet Bahçeli, “Türkiye’nin NATO müttefiki gibi davranmadığını iddia eden ABD’nin hangi örgütlerle fiili ittifak ve dayanışma içinde olduğunu yalnızca biz değil, günü geldiğinde beşeri vicdan ve tarih anlata anlata bitiremeyecektir.

Arkamızdan dolanıyorlar, müttefiklik edebiyatı yapıyorlar. Teröristlerle iş tutuyorlar, stratejik ortaklıktan bahsediyorlar. Türkiye’nin kuyusunu kazıyorlar, sözde Ermeni soykırım yalanına sarılıyorlar, sonra dönüp NATO diyorlar. 15 Temmuz darbecilerini koruyorlar, Pensilvanya’da FETÖ’yü barındırıyorlar, utanmadan, sıkılmadan, yüzleri kızarmadan demokrasi ve hukuk alanlarında ahkam kesip bize parmak sallıyorlar.

Bilmiyorlar ki, yalanlarla çevrili bir ortamda güvenin evi yoktur. Zira yalan dönüş ihtimali olmadan kapanan çıkış kapısıdır. Kaybedilen bir güveni açmanın anahtarı da yoktur” diye konuştu.

“Biden, bu grad füzelerinin PKK'nın eline nasıl geçtiğiyle ilgili bir durum tespiti yapmış mıdır?”

ABD Başkanı Joe Biden’a ABD menşeli silahlar teröristlerin elinde kurşun atarken, NATO müttefikliği hiç düşünülüp düşünülmediği sorusunu yönelten Bahçeli, şu şekilde devam etti:

“Geçen hafta PKK/YPG terör örgütü, Suriye’nin Tel Rıfat Bölgesi’nden Afrin’de kurulu bulunan Şifa Hastanesi’ne saldırdı. Dikkat ediniz, bu saldırıyı grad füzeleriyle ve top atışlarıyla gerçekleştirdi. Tedavi gören 14 masum sivil hayatını kaybederken 32 sivil de yaralandı.

Aklı sıra dünya demokrasilerini bir araya getirmeyi amaçlayan Biden, bu grad füzelerinin PKK'nın eline nasıl geçtiğiyle ilgili bir durum tespiti yapmış mıdır? Ya bu ülkenin Dışişleri Bakanı, terör örgütünün top bataryalarına nasıl sahip olduğunu itiraf edecek kırıntı da olsa bir ahlaka, bir izana, bir vicdana sahip midir?

ABD menşeli silahlar teröristlerin elinde kurşun atarken, NATO müttefikliği hiç düşünülmüş, hiç hesaba katılmış mıdır? Geçiniz bu bayağı oyunları, bırakınız sonu gelmez oyalamaları. NATO, bugüne kadar Türkiye’nin hangi güvenlik ihtiyacına cevap vermiştir? Sormayalım mı, sorup da cevap aramayalım mı?” dedi.

“Türkiye NATO misyonlarına samimiyetle uymuştur”

“15 Temmuz’da başkentimiz hainler tarafından bombalanırken, bu NATO neredeydi?” diye soran MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Türkiye, NATO misyonlarına en çok destek olan ilk beş ülke arasındayken, ortak bütçeye en fazla katkı sağlayan ilk sekiz ülkeden de birisidir. İttifak’ın en büyük ikinci ordusu Türk ordusudur. Türkiye NATO misyonlarına samimiyetle uymuştur.

En son olarak Türkiye’nin kilit bir role sahip olduğu ifade edilen Afganistan bunlardan birisidir. NATO’nun güncel tehditlerine uyum konusunda tereddüt yaşamayan ülkemizle, hangi vahim sorunlar karşısında dayanışma içine girilmiştir? 15 Temmuz’da başkentimiz hainler tarafından bombalanırken, bu NATO neredeydi? Ne yapıyordu? Neyin hazırlığı içindeydi? Bu sorunun da peşine düşmeyelim mi? Failleri deşifre etmeyelim mi?

Güney sınırlarımızda terör devleti kurulması hedeflenirken, NATO’da birlikte silah tuttuğumuz ülkelerin sırtımıza namertçe ateş açtığını söylemeyelim mi? Uzaktan bakılınca saf mı görünüyoruz? Elimize vurup ekmeğimizi alacaklarını mı sanıyorlar? Tarihte böylesi gaflete düşenlere kahramanlıkla perçinlenmiş iman dolu kalplerin neler yaptığını, hayatı ve dünyayı nasıl zindana çevirdiğini bilmeyen varsa bilenlere sorsun, yok onlar da bilmiyorsa öğrenmek için sıralarını beklemeye şimdiden koyulsunlar” açıklamasını kaydetti.

“Türkiye’ye teslim edilmeyen F-35’lerin Yunanistan’a verilme teklifi hangi mantığın, hangi maksadın mahsulüdür?”

MHP Genel Başkanı Bahçeli, konuşmasına şu şekilde devam etti:

“Türkiye, NATO’nun eşit bir müttefikidir, en azından biz böyle değerlendiriyoruz. İrademiz Brüksel’deki NATO karargâhına devredilmiş değildir. Nitekim kimden silah alıp almayacağımızın mevzu bahsi NATO’nun bileceği, tayin edeceği bir konu da olamayacaktır. ABD’nin Türkiye’yi savunmasız bırakma konusundaki gizli niyeti zehirli meyvelerini 15 Temmuz gecesi vermedi mi? Az kalsın Türkiye işgal edilmeyecek miydi? Peki, dost dediklerimiz neredeydi? Hangi senaryoları yazıyorlardı? Türkiye’deki muhalefet cenahını kışkırtıp iktidar havucuyla tutsak alanların sorarım sizlere, neresi dosttur?

Nereleri müttefiklik ruhuyla uyuşmaktadır? Ekonomik tetikçilerini üzerimize salıp istikrarsızlık fitilini tutuşturanların nesine güveneceğiz? Rusya’dan silah almayın diyorlar, tamam da ihtiyaç duyduğumuz silahları siz verdiniz mi? Üretiminde ortak olduğumuz ve parasını peşinen ödediğimiz F-35’leri gasp ederken aklınız neredeydi? Neyin peşindeydiniz? ABD’nin Senato Dışilişkiler Komitesi Başkanı’nın hazırladığı tasarıyla, Türkiye’ye teslim edilmeyen F-35’lerin Yunanistan’a verilme teklifi hangi mantığın, hangi maksadın mahsulüdür? Türkiye’ye karşı uygulanan baskı ve yaptırım politikalarının bu haliyle devamı iki ülke arasındaki ilişkileri çok yönlü zedeleyecektir” dedi.

“Doğu Akdeniz’deki adımlarımızdan rahatsız oluyorlarmış, varsın olsunlar, onları rahatsız etmek bize düğün bayramdır”

Bahçeli, “Aynı ABD, sorun yaşadığı başka ülkelerle müzakere ve diplomasi kanallarını açık tutarak ülkemize çifte standart uygulamıştır. Doğu Akdeniz’deki adımlarımızdan rahatsız oluyorlarmış, varsın olsunlar, onları rahatsız etmek bize düğün bayramdır. Hatta münhasır ekonomik bölge ilanı etmek için de fazla beklemeye gerek kalmamıştır” diyerek açıklamasını sonlandırdı.

Yunus Emre Kartal
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Eskişehirspor’un 18 yıldır gollerinin sesi olan adam işine ve siyah-kırmızıya duyduğu aşkı anlattı Aralarında 3 büyüklerden takımında bulunduğu birçok kulüpten aldığı teklifleri reddederek, Eskişehirspor’un attığı golleri 18 yıldır seslendiren Gökhan Güldaş, "7 yaşından beri Eskişehirspor taraftarıyım. O gol anonslarını yaparken gönülden yapıyorum. Yani sadece anons olsun diye değil, canı gönülden, seve seve, içten gelerek yaptığım için bence bu kadar başarılıyım" dedi. Eskişehirspor’un yaklaşık 18 yıldır gol anonslarını yapan Gökhan Güldaş, işini ve Eskişehirspor sevgisini anlattı. Gol atan futbolcunun adını anons ettikten sonra destekleyen Eskişehirspor taraftarına, ’Teşekkürler Efsane’ diyerek karşılık veren Güldaş’ın lakabı da ’Teşekkürler Efsane’. Yeri geldiği zaman A Milli Futbol Takımı’nın da gol anonslarını yapan Gökhan Güldaş, taraftarı olduğu takımın maçlarını ilgiyle takip edip, hasta dahi olsa mikrofonun başındaki yerini daima alıyor. Görevli olduğu 18 yıl boyunca aralarından 3 büyüklerden bazı takımlarında olduğu kulüplerden dolgun maaşa iş teklifleri alan 46 yaşındaki Güldaş, Eskişehirspor aşkından bunların hepsini hiç düşünmeden reddetti. Aynı zaman da bir otobüs firmasında yöneticilik yapan Gökhan Güldaş, sağlığı el verdikçe Eskişehirspor’un gollerini seslendirmeyi devam etmek istiyor. "Eskişehirspor gibi büyük bir camianın içinde olmak benim için mutluluk ve gurur verici” İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine işe başlama hikayesini anlatan Gökhan Güldaş, "Bu işe tamamen tesadüf eseri başladım. Eski stadyumdayken bir gün anonsçunu gelmeyeceğini söyleyerek bana çıkıp çıkmayacağımı sordular. Ben de seve seve yapacağımı ifade ettim ve sonrasında artık bu işi benim sürdüreceğimi belirttiler. Çok heyecanlı bir işti. İlk çıktığımda acaba yapabilir miyim, acaba olacak mı diye düşündüm. Çünkü Eskişehirspor gibi büyük bir camianın içinde olmak benim için mutluluk ve gurur verici bir işti. Ondan sonra tabii ki ister istemez heyecanımı yenmeye başlasam da her maç benim için ayrı bir heyecan, ayrı bir gurur verici olmaya başladı. Her maçta her yapmış olduğum hazırlıklarda da üstüne bazı şeyleri biraz daha koyarak bugünlere kadar geldik" dedi. "7 yaşından beri Eskişehirspor taraftarıyım" 39 yıldır Es-Es taraftarı olan Güldaş, Eskişehirspor gol attığında yaşadığı sevincin sesine ve taraftara yansıdığını belirtirken sözlerine şöyle devam etti: "7 yaşından beri Eskişehirspor taraftarıyım. O gol anonslarını yaparken gönülden yapıyorum. Yani sadece anons olsun diye değil, canı gönülden, seve seve, içten gelerek yaptığım için bence bu kadar başarılıyım. Mümkün olduğu kadar dikkat etmeye çalışıyorum. Sadece sesime değil, herkes gibi kendi sağlığımı da göz önünde bulunduruyorum. Zaten sağlığımız olduktan sonra gerisi geliyor. Şükürler olsun bir Allah vergisi, bugüne kadar sesimde bir sıkıntı olmadı. Bundan sonra da olmayacağını düşünüyorum inşallah." "Unutamadığım anılarımdan birisiydi" Eskişehirspor’un, Galatasaray maçındaki anısını anlatan Gökhan Güldaş, "Eskişehirspor, Süper Lig’deyken Galatasaray maçında ilk yarı Koray Arslan’ın attığı golle öne geçmiştik. İkinci yarının başlamasına yakın arka tarafta elimi yüzümü yıkamaya gitmiştim. Tam o sırada ikinci yarı başlamış, başlar başlamaz tribünlerin gol anonsuyla odama geri geldim. Herkese sorduğumda golü Koray Aslan’ın attığını dile getirdiler. Ben de ilk golü onun attığını bildiğimi belirterek tekrardan ikinci golü kimin attığını sordum. Daha ikinci yarının başlamasının 30. ya da 40. saniyesi falandı. O kadar heyecanlanmıştım ki. Bu unutamadığım anılarımdan birisiydi. Maç bittikten sonra gol anonsunu geç yaptığım için Koray Arslan’dan özür dilerim. O da ’Çok güzel oldu’ dedi, kendi aramızda esprileştik" dedi. "Ediz, ’Gökhan abi izin verirse yaparım, vermez ise yapmam’ dedi" Güldaş son olarak 5 Eylül 2012 yılında hayatını kaybeden Ediz Bahtiyaroğlu ile olan anısını şöyle anlattı: "Rahmetli Ediz Bahtiyaroğlu’yla güzel bir anım var. Yine eski stadyumdayız. Futbolcular ısınmaya çıkarken o sırada Bahtiyaroğlu yanıma geldi, hal hatır sordu ve muhabbet ettik. Maçtan önce futbolcuların flaş röportajları oluyordu. Özel bir televizyon kanalı o zamanlar Bahtiyaroğlu ile röportaj yapmak istedi. O da ’Gökhan abi izin verirse yaparım, vermez ise yapmam’ dedi. Ondan sonra döndüler bana baktılar Ardından ben de şaşkın bir ifadeyle, ’Ediz şu anda müsait değil’ diyerek muhabbetini yapmıştım. Tabii ki sonra röportaj yaptık ama onunla böyle güzel bir anım olmuştu."
İstanbul Esenyurt’un yolları bakımlı ve modern bir görünüme kavuştu Esenyurt Belediyesi, ilçe genelinde eskiyen ve bozulan yollara asfalt kaplama çalışması yaparak vatandaşların rahatça seyahat etmelerini sağlamanın yanı sıra mahalleleri de yeni bir görünüme kavuşturuyor. İlçe genelindeki çalışmalarını hummalı bir şekilde sürdüren Esenyurt Belediyesi, Akevler Mahallesi 1069. Sokak ve Mevlana Mahallesi 1990. Sokak’ta asfalt serim çalışmaları yaptı. Esenyurt’un dört bir yanında çalışmalarını devam ettiren ekipler hem vatandaşların sağlıklı ve konforlu bir şekilde seyahat etmelerini sağlıyor hem de mahalleleri yeni bir görünüme kavuşturuyor. Çalışmalardan duydukları memnuniyeti dile getiren ilçe sakinleri Esenyurt Belediyesi’ne teşekkür ederken, belediye yetkilileri ise benzer çalışmaların hız kesmeden devam edeceğini açıkladı. “Artık rahat bir şekilde seyahat edecekler” Esenyurt Belediyesi bünyesinde kontrol mühendisi olarak görev yapan Ozan Bahadır çalışmaların hummalı bir şekilde devam ettiğini belirterek şunları söyledi: “Esenyurt genelinde çalışmalarımız hızla devam etmektedir. Bugün de vatandaşlarımızdan gelen yoğun talep üzerine Akevler Mahallesi 1069. Sokak ve Mevlana Mahallesi 1990. Sokak’ta asfalt serim çalışmaları yaptık. Bu çalışmalarımız sonucu vatandaşlarımız artık daha rahat ve güvenli bir şekilde seyahat ederken, mahallelerimiz ise bakımlı ve modern bir görünüme kavuşmuş oluyor.” “Anında geri dönüş sağlıyorlar” Mahalle sakini Ercan Akın ise Esenyurt Belediyesi’nin vatandaşın taleplerine anında cevap verdiğini belirterek “Bir vatandaş olarak belediyeyi aradık ve bölgede yaşanan sorunu kendilerine ilettik. Arkadaşlar talebimize hemen geri dönüş yaparak asfalt çalışmalarına başladı. Başarıyla yürüttükleri çalışmalardan dolayı Esenyurt Belediyesi’nden memnunuz. Emeği geçen herkese hem kendim hem de mahallem adına teşekkür ederim” dedi.
Karabük Safranbolu Ali Büyüközdemir ile değişime hazırlanıyor AK Parti Safranbolu Belediye Başkan adayı Ali Büyüközdemir, “1 Nisan sabahı, Allah nasip eder de, Belediye Başkanlığına layık görülürsem, makam kapısını çıkartacağım. Bizim kapımız tüm Safranbolulu hemşehrilerimize açık olacak.” ifadelerine yer verdi. Safranbolu’yu gerçek belediyecilik ile buluşturacak projelerinden tek tek bahseden ve hepsini yapacağını aktaran Büyüközdemir, "Geçtiğimiz günlerde Karabük’e gelen Cumhurbaşkanımız ve AK Parti Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan, ‘Safranbolu’nun bende yeri çok ayrı, biz Safranbolu’yu da, Safranboluluları da çok seviyoruz. Belediyeyi kazanın, her türlü desteği vereceğiz.’ dedi. 5 yıllık vizyon projeler ile Safranbolu’ya değer katacak eserler kazandırmak istiyorum. Göreve geldiğim zaman, kimseyi dışlamadan, kayırmadan, ayrıştırmadan yönetim sağlayacağız.” şeklinde konuştu. Safranbolu’yu Safranbolularla hep birlikte ayrıştırmadan birleşmek suretiyle yöneteceklerini ifade eden Büyüközdemir; ” Şu anda Safranbolu’da partiler üstü bir ittifak söz konusu. Daha öncesinde Safranbolu’ya hizmet etmiş farklı siyasi partilerde görev almış hatta halihazırda görevi devam eden kıymetli siyasi büyüklerimiz dahi bize güvenlerini ifade ediyorlar, desteklerini ifade ediyorlar. Safranbolu halkı birlik ve beraberliği önemseyen bir halk. Yerel seçimlerde özellikle siyasi partiye, genel siyasete bakmıyorlar. Kişi odaklı bir tercih yapıyorlar. Biz yapacağımızın her hizmetin temeline istişareyi, fikir alışverişini koyacağız. Proje kitapçığımızın içerisinde yer alan projelerin tamamı Safranboluluların hayali ve bize vermiş olduğu fikirlerin derlenmesi sonucu ortaya çıkmıştır. Sokak sokak gezdik, esnaflarımızı kapı kapı dolaştık. Her birinin önerilerini, fikirlerini, tavsiyelerini aldık ve neticede ortaya bu proje kitapçığı çıktı. Herhangi bir siyasi partiye aidiyetten ötürü ayrıştırmayacağız. Bize destek verip vermemesinden ötürü kimseyi ötekileştirmeyeceğiz. Kimseyi eleştirmeyeceğiz. 31 Mart’ta Safranbolulular bizi bu görevi layık görürlerse biz Safranbolu’ya hizmet etmeye talibiz. O yüzden gücümüzü Safranbolulardan aldığımızdan kendimizi güçlü hissediyoruz. Daha mutlu hissediyoruz. Kimseyi ayrıştırmayacağız. Kimseyi ötekileştirmeyeceğiz. Hiçbir mahallemizi diğer mahallemizden farklı bir yerde tutmayacağız. Her yere eşit hizmet etmek için var gücümüzle çalışacağız. Her mahallenin her sokağın ihtiyaçlarını ayrı ayrı belirleyip o mahalleye özgü çalışacağız. Safranbolu’nun en çalışkan personeli olacağım” dedi. Başkan Adayı Büyüközdemir teleferik projesini çok önemsediğini ifade ederek, “Safranbolulularda bu projeyi duyduktan sonra çok heyecanlandılar. Ben Sarıçiçek Yaylası’nı Safranbolu’nun gökyüzüne açılan balkonu olarak ifade ediyorum. Esentepe bölgemizden Sarıçiçek bölgemize teleferik projemizi gerçekleştireceğiz. Teleferikten indikten sonra bir seyir terası olacak. Hemşehrilerimizin ve turistlerimizin keyifli vakit geçirebilecekleri alanlar olacak. Yürüyüş parkurları, bisiklet alanları olacak. Piknik yapabilecekleri mesire alanları olacak. Restoranlar olacak. Burada konaklama da mümkün olacak. Bungalov evlerimiz olacak. Bu evlerde sıcak havuzlar olacak. Call Center’ı belediyenin bünyesinde kuracağız. Safranbolulular burada kendilerine bir iş imkanı bulacaklar. Safranbolu istihdam ofisi oluşturacağız. Sahadayken işveren işçi bulamıyoruz diyor. İşçi iş bulamıyoruz diyor. İstihdam ofisi ile amaçladığımız şey işverenler işçi taleplerini Safranbolu Belediyesi’nin istihdam ofisine bildirecek. İstihdam Ofisinin web sitesinde iş ilanlarının akışlarını sağlayacağız. İş arayan Safranbolulularda oradan bakıp kendilerine uygun işlere başvurabilecekler. İşverenlerde kendi aradıkları niteliklere uygun işçiye daha kolay ulaşabilecekler. Safranbolu’da işsizlik kalmayacak. Safranbolu göç verir değil göç alır hale gelecek” dedi.
Antalya Türkiye turizmde 2024 yılına damga vuracak: "Tarihimizde ilk defa erken rezervasyonda İspanya’nın önüne geçtik" Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Kaan Kavaloğlu, turizmde 2024 yılına ilişkin beklentileri açıkladı. Kavaloğlu, “WORLD Travel Market, Utrecht Fuarı’ndaki sinyaller son derece olumluydu. EMITT’te de aynı olumlu hava vardı. Berlin fuarına gittik ve durum orada tamamen şekillendi. Ve biz tarihimizde ilk defa erken rezervasyonlarda İspanya’nın önüne geçtik. Mart ayı itibarıyla yaklaşık 1,5 milyon Alman, Antalya’da tatil yapmak için erken rezervasyon yaptırdı. Bu çok önemli bir veri. İngiltere pazarı da çok iyi gidiyor. Eğer Rusya-Ukrayna savaşı sona ermezse bu sene Alman tatilciler Rusları geçebilir” dedi. Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Kaan Kavaloğlu, turizmde 2024 yılına ilişkin beklentileri açıkladı. Antalya’ya gelen turist sayısının bu yıl yeni bir rekor kırabileceğini vurgulayan Kavaloğlu, “Ana pazar sıralamasında birinci sırada Almanlar ikinci sırada Ruslar yer alır. Üçüncü pazar yine İngiltere olacak ve İngilizler bu yıl 1,5 milyon kişiyi bulacaktır. Totalde ise Antalya bu yıl 17 milyon turist bandını geçer. İsrail turizm pazarı da bizim ilk 10 pazarımız içindeydi ancak bölgede yaşananlar nedeniyle İsrail turizm pazarını tamamen yok sayıyoruz” diye konuştu. Kavaloğlu, turizmde yeni planları ise şöyle anlattı: “Şimdi TÜBİTAK ile ‘astro turizm’i konuşuyoruz. Turist Antalya’ya gelecek hem tatil yapacak hem de gökyüzü hareketlerini izleyecek. Bu coğrafyada buna çok uygun alanlar var. Mesela vegan grupları ağırlayacağız. Onlara göre mönüler hazırlayacağız. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın hazırladığı festivaller çok etkili ve içi dolu. Çok kısa sürede bu festivaller için ülkemize gelen turistleri ağırlayacağız. Süreci doğru şekilde yönetirsek neden festivaller ülkesi olmayalım?”
İstanbul Beşiktaş’taki feci kazada entübe edilen genç kızın sözlüsü konuştu: "Kazadan sonra araçtan bile inmedi" Dolmabahçe’de motosikletiyle seyrettiği esnada yasak yerden “U” dönüşü yapan hafif ticari araca çarpması sonucu ağır şekilde yaralanan ve yoğun bakımda entübe edilen 25 yaşındaki genç kızın sözlüsü konuştu. Kaza anının kameralara yansıdığı ve sürücünün adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı olayla ilgili Mustafa Subaşı, “Kendisi hiçbir pişmanlık hissiyatı yaşamamıştır. Hiçbir şekilde ailesini ve bizleri arayıp özür dilemedi” dedi. Subaşı, sözlüsünün parmağındaki söz yüzüğünü kendi boynuna asıp uyanacağı günü bekliyor. Beşiktaş Dolmabahçe Caddesi üzerinde geçtiğimiz hafta Pazartesi günü saat 02.10 sıralarında yaşanan kazada, Kuruçeşme’de garson olarak çalıştığı ünlü bir restorandan çıkan 25 yaşındaki Semanur Hacıoğlu, 34 GDU 632 plakalı motosikletine binerek yola koyulmuştu. Genç kız Dolmabahçe istikametine seyrettiği esnada 17 ST 964 plakalı hafif ticari araca yandan çarpmıştı. Çarpmanın etkisiyle motosiklet sürücüsü Hacıoğlu yola savrulmuştu. Kazayı gören çevredeki vatandaşlar bir yandan yardıma koşarken bir yandan durumu polis ve sağlık ekiplerine bildirmişti. İhbar üzerine olay yerine gelen polis ekipleri yolda güvenlik önlemi alırken, sağlık ekipleri de yerde yatan yaralıya müdahalede bulunmuştu. Genç kız hastanede yaşam savaşı veriyor İlk müdahalenin ardından ağır yaralı Hacıoğlu, ambulansla Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alınmıştı. Hastaneye kaldırılan Hacıoğlu’nun durumunun ağır olduğu ve entübe edildiği öğrenilmişti. Olayla ilgili çalışma başlatan Beşiktaş İlçe Emniyet Müdürlüğü polisleri, kazaya neden olan hafif ticari aracın sürücüsü Alpay Ö.’yü (47) gözaltına alarak polis merkezine götürmüştü. Burada ifadesi alınan ve “taksirle yaralama” suçundan adli işlemi yapılan Alpay Ö. adliyeye sevk edilmişti. Sürücü adli kontrolle serbest bırakıldı Mahkemeye çıkartılan sürücü Alpay Ö.’nün yurtdışına çıkış yasağı konularak adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığı ortaya çıkmıştı. Yaşanan kaza anı ise güvenlik kameralarına saniye saniye yansımıştı. Görüntülerde hafif ticari araç yasak yerden “u” dönüşü yaptığı esnada motosikletli genç kız araca yandan çarpıyor. Çarpmanın etkisiyle kız yere düşerken araç sürücüsü ise birkaç metre ilerleyip duruyor. Bir taksi sürücüsü ise durup araçtan iniyor. “Kendisi hiçbir pişmanlık hissiyatı yaşamadı, ailesini ve bizleri arayıp özür dilemedi” Öte yandan olayla ilgili konuşan genç kızın sözlüsü Mustafa Subaşı, “Semanur motosikletle sol şeritte seyir halindeyken hafif ticari aracın, en sağ şeritten yasak olmasına rağmen ‘u’ dönüşü yaparak bir anda geçmesiyle kaza gerçekleşti. Semanur acil bir şekilde hastaneye götürüldü. Şahıs kesinlikle araçtan hiçbir şekilde inmeyip daha sonra da hastaneye gelip yardımda bulunmadı. Kendisi hiçbir pişmanlık hissiyatı yaşamamıştır. Hiçbir şekilde ailesini ve bizleri arayıp özür dilemedi. Şikayette bulunduk, olay görüntülerini aldık ama hiçbir sonuç alamadık. Kendisine denetimli serbestlik ve yurtdışı yasağı konuldu. Söyleyecek hiçbir şey bulamıyorum. Demek ki biz birine zarar vermek isteyeceğimiz zaman bu kişiyi araçla onun üstüne kırarak, canını hiçe sayarak bunu yapabiliriz. Sonrasında da elimizi kolumuzu sallayarak dışarıda gezebiliriz. Ben bundan bunu çıkartıyorum” dedi. “9 gündür kendisini yoğun bakımda, bilinci kapalı şekilde entübe edildi” Subaşı, “9 gündür kendisini yoğun bakımda, bilinci kapalı şekilde entübe edildi. Olayın tekrardan savcılığa gitmesini, kamera görüntülerinin izlenmesini istiyoruz. Her şey zaten apaçık ortadadır. Şahsın dışarıda birine tekrar zarar vermesinin önlenmesini istiyoruz. Semanur için adalet istiyoruz. Olayın yerinde kız arkadaşım canıyla cebelleşirken bazı kendini bilmez dışarıdaki insanlar cebine girip telefonunu çalmaya yeltenip, sonucunda başarılı da oldular. Olayı esnasında telefonunu da çalmışlar. Beni bir telefoncu aradı böyle bir telefonu satmaya geldiler diye bahsetti” diye konuştu. Subaşı, sözlüsünün parmağındaki söz yüzüğünü kendi boynuna asıp uyanmasını bekliyor.