SPOR - 06 Kasım 2018 Salı 12:06

Soğuk suda üşüyünce futbolcu olmaya karar vermiş

A
A
A
Soğuk suda üşüyünce futbolcu olmaya karar vermiş

Trabzonspor’un Portekizli sağ kanat oyuncusu Joao Pereira, karakteri gereği kaybetmeyi kabullenemediğini ve maçlardaki hırsının da bundan kaynaklandığını belirterek, “Eşim, maçlardan sonra eve gittiğimde iyi oynamış olsam bile ’O tartışmayı yapmana gerek var mıydı’ gibi şeyler söyleyerek kızar bana.

Trabzonspor’un Portekizli sağ kanat oyuncusu Joao Pereira, karakteri gereği kaybetmeyi kabullenemediğini ve maçlardaki hırsının da bundan kaynaklandığını belirterek, “Eşim, maçlardan sonra eve gittiğimde iyi oynamış olsam bile ’O tartışmayı yapmana gerek var mıydı’ gibi şeyler söyleyerek kızar bana. Ben de fırçaları yememek için sahada daha dikkatli olmaya çalışıyorum” dedi. Pereira, aynı zamanda spor hayatına yüzme ile başladığını ancak suyun soğukluğundan dolayı futbola yöneldiğini söyledi.


Trabzonspor Dergisi’nin Ekim sayında Portekizli oyuncu Joao Pereira’ya yer verildi. Trabzonspor’a gelmeden önce takım ve şehir hakkında pek bir bilgisi olmadığını kaydeden Pereira, “Ancak Bosingwa ve Cardozo’dan dolayı Trabzonspor’u biliyordum. Onlar sayesinde takım ve şehir hakkında bilgi edinmiştim. Trabzonspor’un benimle ilgilenmeye başlamasının ardından eski takım arkadaşım Douglas’la konuştum. O da bana şehrin küçük olduğunu, ancak insanların futbola çılgınca bir aşk duyduğunu söyledi. Ayrıca kulübün büyüklüğünden bahsetti. Geldiğimde de anlatılanların doğru olduğunu gördüm” diye konuştu.


Teknik Direktör Ünal Karaman’ın bordo-mavili kulüpteki üçüncü teknik direktörü olduğunu hatırlatan Portekizli futbolcu, “Her hocamızdan bir şeyler öğreniyoruz. Bizden isteklerini yerine getirmeye çalışıyoruz. Yönetimde bir değişiklik oldu. Başkanımız kulübü zor bir durumda devraldı. Kulübün geleceğe yönelik olumlu adımlar atması gerekiyor. Yönetimimizin de bu yönde çalıştığını biliyoruz. Umarım gelecekte çok daha iyi durumlara geliriz. Kulübümüz çok büyük, tüm zorlukların üstesinden gelebilecek potansiyele sahip. Bir bütün olarak elimizden geleni yapmamız gerekiyor. Hocamız sıkı çalışmayı seviyor ve isteklerini doğrudan bize net bir dille anlatıyor. Maça çıktığımızda kafamızın sahada olmasını ve elimizden gelenin en iyisini yapmamızı istiyor. Ben tüm teknik adamlardan bir şeyler öğrenmeye çalışıyorum” şeklinde konuştu.


Bu sezon için hem kişisel hedefleri hem de Trabzonspor’un hedefleri hakkında da konuşan Pereira, ”Bir önceki sezondan daha iyisini yapmamız gerekiyor. Dolayısıyla geçen sezonu beşinci sırada tamamladığımız için şimdi daha yukarılarda olmamız lazım. Tabii bu kolay değil. Kulübümüz, mazisindeki başarıları dolayısıyla Avrupa’daki herhangi bir şampiyonada olmayı hak ediyor. Bu nedenle oyunumuzu geliştirip bu hedefimizi gerçekleştirmek istiyoruz. Bireysel olarak hedefim ise sürekli oynamak ve takımıma olabildiğince katkıda bulunmak” ifadelerini kullandı.


Trabzonspor öncesi son golünü 4 Eylül 2010’da Beira-Mar ile Sporting Lizbon arasında oynanan ve 1-1 biten karşılaşmada attığının hatırlatılması üzerine yıldız futbolcu, “Futbola başladığım yıllarda daha ofansif bir sağ kanat oyuncusuydum. Kariyerim ilerledikçe daha çok savunmayı ön planda tutan, asist yapmayı düşünen bir oyuncu haline geldim. Tabii gol atmak da güzel. Karabükspor maçında goller attığım için de ekstra mutlu olmuştum. Bu sezon da gol atmak için fırsatlarım oldu ama benim önceliğim takım arkadaşlarıma asistler yapabilmek” dedi.


Portekizli oyuncu, sahada çok hırslı ve konsantrasyonu yüksek bir görüntü sergilemesi ile ilgili olarak ise şunları söyledi:


“Bir futbolcu ve insan olarak kendimi tanımaya başladığımda oturup düşünmeye başladım. Pozitif ve negatif yönlerimi çıkarttım. Pozitif yönlerimi asla kendim ifade etmem, ama negatif olarak sol ayağımın istediğim seviyede olmadığını gördüm, hava toplarında da çok iyi değildim. Buna gol vuruşlarımı da ekleyebilirim. Eksi yönlerim böyleyken bir fark yaratmam gerektiğini düşündüm. Öncelikle bu yorumu diğer oyuncular böyle değil diye yapmıyorum. Her zaman hırslı ve konsantre olmam gerektiğini anladım. Zaten karakterim gereği kaybetmeyi kabullenemiyorum. Bazen hırsım ve kaybetmeyi kabullenememek konsantrasyonumun önüne geçiyor, istemediğim hareketler yapabiliyorum. Kazanmayı çok istiyorum. Her yaptığım hareket bu düşünce yüzünden. Bu nedenle her maça çok yüksek konsantrasyonla çıkıyorum.”


Geçen yıla göre ise ligdeki sakin görüntüsünü eşine bağlayan başarılı futbolcu, “Onunla tanışmadan önce farklı biriydim. Eşim, maçlardan sonra eve gittiğimde iyi oynamış olsam bile “O tartışmayı yapmana gerek var mıydı” gibi şeyler söyleyerek bana kızıyor. Ben de fırçaları yememek için sahada daha dikkatli olmaya çalışıyorum. Şunu da söylemem gerekiyor; beni burada izleyip sert bir oyuncu olduğumu düşünüyorsanız İspanya ve Portekiz’de oynadığım dönemde izleseydiniz neler söylerdiniz bilmiyorum. Saha içinde görünen bir tarafım var ama bir de görünmeyen kısımlarım var. Her zaman kendime şunu söyledim; futbolun içinde çok kaliteli, hatta benden daha iyi ve benim yerime oynayabilecek oyuncular var. Bir şekilde fark yaratmam gerekiyordu. Hırsım ve takıma adanmışlığımın yanı sıra kendime de yatırım yaptım. Kendime ve yaşantıma dikkat etmezsem elimdeki her şeyin bir gün uçup gidebileceğini biliyordum. Bu kurallarım dolayısıyla hem eşim hem de arkadaşlarım bazen kızabiliyor. Örnek vermek gerekirse arkadaşlarımla veya eşimle akşam saatlerinde dışarı çıktığımızda saat 11.00 olunca mutlaka eve dönerim. Çünkü zamanında uyumam ve erken kalkman gerekiyor. Bu duruma arkadaşlarım kızsa bile yanlarından ayrılıyorum. Bunu yapmak zorundayım. Çünkü benim hayatım böyle olmak zorunda. Neyi yapıp neyi yapmamam gerektiğini bilmem lazım. Aynı şekilde düzgün beslenmeliyim. İşime saygı duyuyorum ve gereklerini yerine getirmeye çalışıyorum. Bu durum benim hayatım için de gerekli. Bu şekilde fark yaratmaya çalışıyorum. Ben bugün futbol oynuyorum ve işimi en iyi şekilde yapıyorum. Eğer futbolcu olmayıp itfaiyeci olsaydım bu seferde dünyadaki tüm yangınları söndürmek ve iyi bir itfaiyeci olmak için mücadele edecektim” açıklamasında bulundu.


Spor hayatına yüzme ile başladığını ancak su çok soğuk olunca yüzmeyi bırakıp futbola yöneldiğini belirten Portekizli, “Çünkü soğuk suyu hiç sevmem. İlk zamanlar futbol benim için sadece hobiydi. 16-17 yaşlarındayken bu işi gerçekten yapabileceğimi düşündüm. 18-19 yaşlarında Benfica A Takımı’na yükseldim. En başa dönecek olursak; su sıcak olsaydı belki de başka bir hayatım olacaktı. Ailem beni futbol konusunda destekledi. Hatta tercihi tamamen bana bıraktılar. Hangi sporu istersem yapabilirdim” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Ziraat Türkiye Kupası: Trabzonspor: 3 - Fatih Karagümrük: 2 (Maç sonucu) Ziraat Türkiye Kupası Yarı Final ilk maçında Trabzonspor, sahasında karşılaştığı Fatih Karagümrük’ü 3-2 mağlup etti. Maçtan dakikalar (İkinci yarı) 49. dakikada Visca’nın pasında ceza sahası içinde topla buluşan Fountas, kaleci Sirigu’nin solundan topu ağlarla buluştu. 3-1 74. dakikada Mendy’in sol çaprazdan ceza sahası içine ortasında Visca’nın gelişine vuruşunda top kaleci Sirigu’dan döndü. 81. dakikada sağ taraftan ceza sahası yapılan ortada Trabzonspor savunmasından seken topla buluşan Paoletti’nin şutu ağlara gitti. 3-2 89. dakikada Mendes’in sağ taraftan ceza sahasına ortasında Nasım Sangare’nin kafa vuruşunda meşin top kaleci Uğurcan Çakır’da kaldı. Hakemler: Ali Şansalan, Murat Tuğberk Curbay, Süleyman Özay Trabzonspor: Uğurcan Çakır, Meunier, Mendy, Denswill, Eren Elmalı, Berat Özdemir (Fernandez dk. 86), Bardhi (Umut Güneş dk. 86), Fountas (Onuachu dk. 58), Visca, Pepe (Orsic dk. 90), Enis Destan Yedekler: Muhammet Taha Tepe, Baniya, Umut Bozok, Kerem Şen, Göktan Gürpüz, Arif Boşluk Teknik Direktör: Abdullah Avcı Fatih Karagümrük: Sirigu, Veseli (Nazım Sangare dk. 46), Biraschi, Ceccherini, Levent Mercan, Rohden (Can Keleş dk. 78), Feghouli (Teklic dk. 88), Emre Mor (Paoletti dk. 78), Eysseric, Mendes, Güven Yalçın (Vinicius dk. 56) Yedekler: Emre Bilgin, Emir Tintiş, Salih Dursun, Adnan Uğur, Adnan Uğur, Tarık Tuğyan Teknik Direktör: Tolunay Kafkas Goller: Visca (dk. 15), Denswill (dk. 41), Fountas (dk. 49) (Trabzonspor), Mendes (dk. 22), Paoletti (dk. 81) (Fatih Karagümrük) Kırmızı kart: Enis Destan (dk. 44) (Trabzonspor) Sarı kartlar: Eren Elmalı, Fountas (Trabzonspor), Biraschi, Emre Mor, Levent Mercan, Eysseric (Fatih Karagümrük)
Antalya ALKÜ’de Akademik Atama, Yükseltme ve Ödül Töreni Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi’nin (ALKÜ) gurur günü olan “Akademik Atama, Yükseltme ve Ödül Töreni” eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın katılımıyla yapıldı. Akdağ, “Daha ileriye gitmemiz gerekiyorsa ezber bozmamız gerekiyor. Yeni yöntemlerle ezber bozarak devam etmemiz gerekiyor” dedi. Akademik Atama, Yükseltme ve Ödül Töreni bilim dünyasına büyük katkılarıyla bilinen Yazar Alev Alatlı’nın isminin verildiği konferans salonunun kurdele kesimiyle başladı. Salonun açılış kurdelesini eski Bakan Recep Akdağ, ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan ile protokol heyeti kesti. Açılışın ardından heyet, Alev Alatlı Konferans Salonu’ndaki törene katıldı. “Daha ileriye gitmemiz için ezber bozmamız gerekiyor” Törenin onur konuğu 58, 59, 60, 61 ve 65. hükümetlerde Sağlık Bakanlığı görevini yürüten Recep Akdağ konuşmasında böyle bir törene katılmaktan gurur duyduğunu dile getirdi. Antalya ve Alanya’nın bir Selçuklu kenti olduğunu vurgulayan Akdağ, kadim Selçuklu Devleti’nin hatırasını yaşatmanın da büyük bir öneme sahip olduğunu belirtti. ALKÜ’nün kısa sürede gelişmiş bir üniversite haline geldiğini söyleyen Akdağ, "Bu kıymetli salonumuza değerli yazarımız Alev Alatlı’nın isminin verilmesi hepimizi gururlandırdı. Bilimsel alanda ileriye gitmemiz için akademisyenlerimizin büyük bir önemi var. Daha ileriye gitmemiz gerekiyorsa ezber bozmamız gerekiyor. Yeni yöntemlerle ezber bozarak devam etmemiz gerekiyor. Uzun süre yaptığım bakanlık görevinde yeni uygulamalarla ezber bozarak ülkemize sağlık alanında büyük gelişmeler yaşattık. Bugün burada 115 öğretim üyemizin yeni cübbelerini giyecek olması inanılmaz mutluluk verici bir olay. Bu törende giyilen her cübbenin arkasında annelerin, babaların, eşlerin ve çocukların büyük emeklerinin olduğuna ben bizzat şahidim. Cübbelerini giyen akademisyenlerimize başarılar diler; törenin üniversitemize, ülkemize ve bilim dünyasına hayırlı olmasını dilerim” dedi. “ALKÜ olarak nice başarılara şahit olacağız” Rektör Türkdoğan konuşmasında törenin yapıldığı konferans salonunun düşünce dünyasına ışık tutan mütefekkir yazar Alev Alatlı’nın isminin verildiği bir gün olduğunu vurguladı. ALKÜ Akademik Atama, Yükseltme ve Ödül Töreni’nin büyük bir gurur günü olduğunu söyleyen Rektör Türkdoğan, “Bilime katkı sağlayan 115 akademisyenimizin yükselmelerinin heyecanına şahit oluyoruz. Ülkemizin kalkınması için bilimin ışığında yetişen akademisyenlerimizin yetişmesi kolay olmuyor. Bir akademisyen zamanının çoğunu ailesinden, çocuklarından feragat ederek bilime ayırıyor. ALKÜ çok daha büyük bir üniversite olacak ve nice başarıları hep birlikte kutlayacağız. Bu onurlu başarıyı bizlere yaşatan ailelere ve değerli akademisyenlerimize yürekten teşekkür ediyorum” dedi. Rektör Türkdoğan, Piri Reis tarafından çizilen Alanya ve Alanya Kalesi’nin tablosunu eski Bakan Akdağ’a hediye etti. 115 akademisyen yeni cübbelerini giydi Konuşmaların ardından ALKÜ’lü akademisyenler atama ve yükselme ile yeni cübbelerini giydi. ALKÜ’de 22 profesör, 50 doçent, 43 doktor öğretim üyesi olmak üzere toplamda 115 öğretim üyesi atama ve yükselme ile yeni ünvanlarına erişti. Bunun yanında 15 akademisyene akademik başarı ödülü, 5 akademisyene de tanınırlık ödülü takdim edildi. Öte yandan emekli olan bir akademisyen ve bir idari personele teşekkür plaketi verildi. Unvanlarına kavuşan akademisyenlere cübbelerini eski Bakan Akdağ, Rektör Türkdoğan, protokol üyeleri ve akademisyenlerin aileleri giydirdi. Törenin devamında ALKÜ’nün kuruluşunun 9’uncu yılı dolayısıyla pasta kesimi yapıldı. Akademik Atama, Yükseltme ve Ödül Töreni, toplu hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi. Törene eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın yanısıra Alanya Kaymakamı Dr. Fatih Ürkmezer, Alanya Belediye Başkan Yardımcısı Abdullah Akbaş, ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan, Alanya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mesut Güner, Almanya Federal Cumhuriyeti Antalya Konsolosu Martin Tscherner, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mehmet Kılıç, Prof. Dr. Atıf Bayramoğlu, Prof. Dr. Mehmet Akın, Alanya İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Hüseyin Direk, Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Yılmaz Güler, ALKÜ Genel Sekreteri Dr. Sinan Kartal, akademisyenler ve aileleri katıldı.