GENEL - 13 Haziran 2018 Çarşamba 13:55

TİSAD ailesi iftarda buluştu

A
A
A
TİSAD ailesi iftarda buluştu

Turizm İşletmecileri ve Seyahat Acenteleri Derneği geleneksel iftar yemeğinde Maçka’da buluştu.

Turizm İşletmecileri ve Seyahat Acenteleri Derneği geleneksel iftar yemeğinde Maçka’da buluştu.


Programa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Davut Çakır, Ulaştırma ve Denizcilik Bölge Müdür Yardımcısı Avni Sağır, Uzungöl Turizmini Yaşatma Derneği Başkanı Mustafa Akyüz, Doğa ve Tarihi Değerleri Koruma Derneği Başkanı Coşkun Eruz, Fotoforum Derneği Başkanı Ali Kahveci, çok sayıda davetli ve dernek üyeleri katıldı.


İftar yemeği sonrası bir konuşma yapan TİSAD Başkanı Murat Çavga, “Kurulduğumuz günden beri geleneksel olarak sürdürdüğümüz iftar programlarımıza katılımlarından dolayı üyelerimize ve misafirlerimize teşekkür ederiz. Turizm ile ilgili bir STK olarak bir masanın etrafında bu kadar kalabalık toplanabilmek şehrimiz turizm geleceği için umut verici bir durum. Bizler bu ortamlardan aldığımız güç ile yönetici arkadaşlarımızla birlikte fedakârlıkla çalışıyoruz. Gayretimiz gelecek nesillere güzel bir turizm altyapısı bırakmak için gerekli bilgileri toplayıp ilgili mercilere çözüm için ulaştırmaktır” dedi.



"İftarımızı Sümela’ya dikkat çekmek için Maçka’da düzenledik"


“Bu yıl iftarımızı özellikle Maçka’da düzenledik” diyen Çavga “Sümela Manastırı ile ilgili bir farkındalık oluşturmak gayretindeyiz. 3 yıldır kapalı olan şehrimizin hatta bölgemizin en önemli turistlik değeri Sümela Manastırı’nın açılış süresi ile ilgili hala net bir açıklama yapılmadı. Bu konuda basında her daim farklı açıklamalar duymaktayız. Valilik sitesine baktığımızda planlanan iki proje ihalesinin bir tanesinin yapılmadığını diğerinin ise yüzde 60 seviyesinde ilerlediğini görüyoruz. Ortadoğu ve iç pazarda turizm açısından yoğun ilgi gören bölgemizin sahip olduğu Sümela ve benzeri turistlik varlıklarının bir an evvel faaliyete alınarak alternatif pazar arayışlarımızda kullanımımıza sunulması gerekmektedir” diye konuştu.


Maçka Esnaf Odası Başkanı Hüseyin Konak ise yaptığı konuşmada “Sümela Manastırı’nın üç yıldır kapalı oluşu başta 1. Nolu taşıyıcılar kooperatifi üyeleri olmak üzere tüm Maçka esnafımızı olumsuz etkilemektedir. Resmi rakamlara göre Sümela manastırı için 2015 yılında Maçka’dan 85 bin araç geçerken 2017 yılında bu araç sayısı 50 bine düşmüştür. Bu düşüş esnafımızı zor durumda bırakmıştır. Bu konu ile ilgili net bir açıklama bekliyoruz” şeklinde konuştu.


Doğa ve Kültürel Değerleri Koruma Derneği Başkanı Coşkun Eruz da “Vazelon ve Kuştul Manastırı gibi alternatifleri hizmete alınmadan Sümela Manastırı’nın kapalı kalışı ve tadilatının uzun sürüşü şehrimiz için önemli bir durum” derken, Uzungöl Turizmi Yaşatma Derneği Başkanı Mustafa Akyüz ise “Uzungöl’den Sümela’sına, Sera Gölü’nden Atatürk Köşkü’ne kadar bir elin parmakları gibidir. Bu değerleri birbirlerinden ayırmamız mümkün değildir” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.