EKONOMİ - 25 Şubat 2017 Cumartesi 11:02

Trabzon Katar Emiri’nin yatırımlarını bekliyor

A
A
A
Trabzon Katar Emiri’nin yatırımlarını bekliyor

Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) Başkanı Suat Hacısalihoğlu, Katar Emiri’nin Trabzon’a yapmayı planladığı yatırımları dört gözle beklediklerini söyledi.
Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Şubat ayı meclis toplantısı M. Şadan Eren başkanlığında yapıldı. Toplantıda söz alan ve bu ay içerisinde Ankara’da Türkiye Ekonomi Şurası’na katıldıklarını hatırlatan TTSO Başkanı Suat Hacısalihoğlu, şuraya Cumhurbaşkanı, Başbakan ve 12 bakanın katıldığını ifade ederek “Sayın Cumhurbaşkanımız toplantının sonuna kadar kalarak bizim gözümüzden şehirleri dinledi. Karadeniz bögesindeki 18 il adına sunum yapılması görevi Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası’na verildi. Bizde meclis başkanımızla birlikte katıldık. Ekonomi şurasında gündeme getirdiğimiz konuların başında bölgemizin gelişmesi ile ilgili konuların başında olan turizmle ilgili taleplerimizi ilettik. Sayın Cumhurbaşkanımızın Karadeniz’in özellikle Trabzon’un bir turizm merkezi olması konusunda, bürokrasiye vermiş olduğu talimatla ilgili olarak bugüne kadar ilimize önemli yatırımların geldiğini hepimiz biliyoruz. Bu doğrultuda sağlanan devlet desteklerinde özellikle turizm teşviklerinin hızla verilmesini ve gerçek anlamda bu sektörde altyapının tamamlanmasını ilettik. Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından Katar Emiri Trabzon’a geldiğinde iletilen üç projenin ikisi de turizm ile ilgili idi. Bu projeler Katar Emiri’ne iletildi. Ve en son Katar’a giderken bu projelerin tekrardan kendisine verilmesini istedi. Biz de bu projeleri tekrar Cumhurbaşkanımıza ilettik. Umuyoruz ki en kısa zamanda bu yatırımlar hayata geçer” dedi.
Başkan Hacısalihoğlu, diğer taraftan fındık tarımında verimin artırılması için eski bahçelerin yenilenmesi doğrultusunda Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan hibe destek sağlanması talebinde bulunduklarını hatırlatarak "Fındıkta fiyat istikrar politikası çok önemli. Fiyatların yüksek olduğunu gören diğer komşu ülkeler sürekli fındık dikim alanlarına girmektedirler. Gerek şehrimizde, bölgemizde ve ülkemizde fındıkta birim alandan elde ettiğimiz fındığı verimli hale getirdiğimizde sağlıklı bir fiyat politikası oluşacak, aynı zamanda diğer ülkelerde Türkiye’nin bu istikrarlı politikasına bağlı olarak dikim alanlarını artırmayacaktır. Dünya fındık üretimi yine Türkiye’nin elinde olacaktır. Fındık bizim için çok çok önemli. Hiçbir ithal girdi olmadan tamamen ihracata dönük bir ürün. Özellikle fındık alanlarının yenilenmesi konusunda hibe desteklerin sağlanmasını istedik” diye konuştu.
Hacısalihoğlu, Çay ile ilgili de KDV’nin yüzde 1’e indirilmesi ve bir Çay Kanunu düzenlenmesi isteklerini de Şura’da gündeme getirdiklerini kaydetti.

Karadeniz illerinin ortak sorunu ulaşım
18 ilin bulunduğu Karadeniz Bölgesi’nin ortak sorunlarından birisi olan ulaştırma konusunu şura gündemine taşıdıklarını kaydeden Hacısalihoğlu, şunları söyledi:
“Ulaştırma konusunda demiryolu ve raylı sistem talebi var. Karadeniz sahil bandında yapılacak olan demiryolunun Batum’dan 3. Boğaz Köprüsü’ne kadar zaman içerisinde uzatılmasının ideal olduğu düşüncesini gündeme getirdik. İçten yapılacak demiryolunun da özellikle sahil ile bağlantısının Erzincan-Gümüşhane-Trabzon Demiryolu’nun hayata geçmesini yineledik. Ayrıca, Karadeniz Sahil Yolu’nun çok yoğun olması nedeniyle ki İstanbul’dan Kazakistan’a kadar bu yol kullanılıyor. Belirli bölgelerde aşırı derecede trafik sıkışıklığı oluyor. Bu noktalarda bir an önce çevre yolları bağlantılarının bir an önce yapılması talebinde bulunduk. Cumhurbaşkanımız bu konuları notlarına aldı.”
TTSO Başkanı M.Suat Hacısalihoğlu, “Şu anda 23 ilden oluşan cazibe merkezimiz var. Fakat daha önce, 9. Kalkınma planında 13 il cazibe merkezi olarak belirlenmişti. Trabzon da bunlardan bir tanesiydi. Buradaki 12 ilin 7’si yeni çıkan cazibe merkezi arasında yer aldı. Bunların içerisinde Trabzon, Rize, Samsun, Kayseri ve Konya yok. Bu beş ilinde tekrardan cazibe merkezleri kapsamına alınmak süretiyle etki alanı ve verilerin daha iyi çıkması adına bu düzenlemenen yapılmasını vurguladık. Cazibe merkezleri sadece geri kalmış şehirleri kalkındırmak adına değil Anadolu’da belirli illerin yerelde daha güçlü yönetilmesi ve merkez olması adına yararlı olacağını düşünüyoruz. Biz bunrlarıda talep ettik. İnaniyoruz ki önümüzdeki günlerde Sayın Cumhurbaşkanımız bunlarla ilğili gelişmeleri bizlere müjdeleyecektir” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Trabzon’dan 25 bin istihdam bekliyor
Türkiye Ekonomi Şurasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendilerinden bir talebi olduğunu ifade eden TTSO Başkanı M.Suat Hacısalihoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Geçtiğimiz yıllarda da Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanımızın da her firmanın bir eleman alması önerisi vardı. Bu toplantıda da Sayın Cumhurbaşkanımız her bölgeden konuşmacıdan bölgelerindeki işletmelere ne kadar eleman alınacağı konusunda taahhüt istedi. Bize sıra gelincede, kaç firmamız olduğunu sorusuna, 8 bin 500 üyemiz olduğunu söyledik. Üye sayımız kadar kişiyi işe koyabileceğimizi söyleyince, ‘az’ dedi. Biz, 10 bin olabileceğini iletince de Cumhurbaşkanımız bize 25 bin kişi öngördüğünü ifade etti. Bu doğrultuda biz de şehrimizde istihdam seferberliğini başlattık. Sürekli bu konuda toplantılar gerçekleştiriyoruz. Valiliğimiz, İŞKUR ve SGK ile birlikte toplantılar yapmak süretiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.
Hatay Kızılay Başkanı Hatay’da depremzedelerle iftar sofrasında buluştu Kızılay Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, Hatay Güzelburç’taki Kızılay Yaşam Merkezi’nde depremzedelerle iftar sofrasında bir araya geldi. Ramazan ayının yardımlaşma ruhunu öne çıkaran Yılmaz, son depremzede yuvasına kavuşana kadar desteklerinin süreceğini belirtti. Deprem bölgesinde ilk günden itibaren varlığını hissettiren Türk Kızılay’ı Ramazan ayında da afetzede vatandaşları unutmuyor. Kızılay Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, Hatay’ın Güzelburç bölgesinde bulunan Kızılay Yaşam Merkezi konteyner kentinde vatandaşlarla iftar sofrasında bir araya geldi. "Hatay’da son depremzede yuvasına kavuşup, yastığa başını huzurla koyana kadar biz buradaki vatandaşlarımızın, kardeşlerimizin ellerini bırakmayacağız" Ramazan ayının; rahmet, bereket, yardımlaşma ve iyilik ayı olduğunu belirten Kızılay Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, "Biz bugün burada zor günleri birlikte atlatmaya çalışıyoruz. Türk Kızılay’ı olarak her zaman söylediğimiz bir konu var; son depremzede yuvasına kavuşup, yastığa başını huzurla koyana kadar biz buradaki vatandaşlarımızın, kardeşlerimizin ellerini bırakmayacağız. Ramazan ayındayız, Ramazan ayı; rahmet, bereket, yardımlaşma ve iyilik ayı ama aynı zamanda Ramazan ayı sevdiklerimizle bir araya gelme ve bir sofranın etrafında buluşma ayı. O nedenle biz bugün burada Hatay’da kardeşlerimizle bir ekmeği bölüşeceğiz, beraber iftarımızı açacağız. Birbirimizi dinleyerek bu zor günleri atlatmak adına bir aşama daha ilerlemiş olacağız. Ben zor günlerin geçeceğine inanıyorum. Son 1 sene de gördüğümüz şu ki herkes tünelin ucundaki ışığı görmüş durumda bu da zor günlerin geçeceğine inancı pekiştiriyor. Bu günlerde biz halkımızla bir arada olmaya devam edeceğiz. Tekrar herkesin Ramazanı hayırlı olsun" şeklinde konuştu.