GENEL - 09 Temmuz 2018 Pazartesi 09:42

Uçak merakını kafeteryasında gerçekleştirdi

A
A
A
Uçak merakını kafeteryasında gerçekleştirdi

Trabzon’da bir girişimci havalimanı yakınlarında orjinal uçak koltukları ve parçalarını kullanarak "Cookpit’ ismini verdiği bir kafe restoran açtı.

Trabzon’da bir girişimci havalimanı yakınlarında orjinal uçak koltukları ve parçalarını kullanarak "Cookpit’ ismini verdiği bir kafe restoran açtı.


Trabzon Havalimanı mevkiinde uçak parçalarından oluşan kafe-restorana gelenler gördükleri manzara karşısında şaşırırken, iş yeri sahibi Ahmet Eraydın (45) çocukluk hayalini gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadığını belirtiyor.


”Cookpit” adını verdiği kafe-restorana zaman zaman pilotların bile geldiğini ve gördükleri manzara karşısında şaşırıp kaldıklarını belirten Eraydın, her kesimden çok güzel tepkiler aldığını söylüyor.


Konsepti oluşturmanın hiç de kolay olmadığını belirten Eraydın, çocukluk yaşından beri uçaklara ayrı bir ilgisinin olduğunu lise yıllarında Hava Harp Okulu’nu kazanmasına rağmen dedesinin göndermemesi yüzünden okuyamadığını ifade ederek “Uçak merakım çocukluğumdan beri var. Lise yıllarında Hava Harp Okulu’nu kazanmıştım ancak rahmetli dedem beni göndermemişti. O zamandan beri içimde bir uhde vardı. Sonrasında uçak maketi, sivil havacılık merakıyla birlikte hayatımızı devam ettirdik. Sonradan böyle bir girişimin içerisine girmeye çalışınca, oluşturacağımız marka ile hayalimizi bir araya getirmeye çalıştık. Sonuçta ortaya böyle bir şey çıktı” dedi.


İş yerinin havalimanına yakın olmasının projenin gerçekleştirmesinin ana nedeni olduğunu kaydeden Eraydın, “Projeyi harekete geçirmeden önce yaklaşık 1 yıl pazar araştırması yaptık. Trabzon’da mekan bulmak ta çok zor. Epey bir arayışın ardından havalimanının buraya çok yakın olması böyle bir fırsat elimize geçti onu da değerlendirdik. Dolayısıyla havalimanına yakın olması projemizin ana nedeni diyebiliriz. Gelen müşterilerimizin arasında uçaktan korkanlara rastladık. Biz de kendilerine espri mahiyetinde ’Korkmayın yere basıyorsunuz’ diyoruz, bunları bire bir yaşadık. Uçak koltukları dar, burada ise mekan ferah masa aralıkları geniş. Bazı müşterilerimiz orta alanda oturduktan sonra uçak koltuğunda oturmayı tercih ediyor. Olumlu tepkiler var. Daha iyi olması için fikir beyan edenler oldu. Mesela bize, personellerinizin kıyafetini hostes, uçuş ekibinin kıyafeti gibi olsun diyenler oldu. Biz de böyle bir şeyi düşünüyoruz. Geçtiğimiz günlerde bir uçağın kaptan ve kabin ekibi buradaydı, çok mutlu olduk. Onlar da sosyal medyada paylaşıyor duyuldukça mutlu oluyoruz ”diye konuştu.



"Uçak motorunun içinden geçerek kafeye giriyorlar"


Uçak parçalarını son anda şans eseri bulduğunu kaydeden Eraydın, “Uçak parçaları da aynı araba gibi, ikinci eli var. Türkiye’de bu işi yapan birkaç tane firma var. Ancak istediğiniz malzemeyi her zaman bulamıyorsunuz. Arabanın yedek parçasını her an bulabilirsiniz. Binlerce araç hurdaya çıkıyor ancak uçak öyle değil, bir yılda kaç tane uçak hurdaya çıkıyor. İstediğiniz malzemeyi bulamıyorsunuz. Başladığımızda bu malzemelerin hiç biri yoktu. Şansa son anda bir yer ile bağlantıya geçerek temin ettik. İş yerimizin girişine Airbus 330 motorunu yerleştirdik. Müşterilerimiz direkt motorun iç kısmından geçerek restorana giriyor. Bazı müşterilerimiz bunun ne olduğunu soruyor gerçek mi, yoksa yaptırdınız mı diye soran çok oluyor. Hepsi yüzde yüz orijinal. Markamızla konseptimiz birbirine uyumlu olması için yaptığımız bir dekor bu. Havaalanı buradan iki dakikalık bir mesafede. Burayı açtığımız günden beri 4-5 pilotla tanıştık. İçeri girdikten sonra şaşırıyorlar. Bize uçaktaki koltuklar daha dar, sizin koltuklarınız daha geniş diye tebessüm edenler oldu. Sosyal medyada olsun telefon bazında olsun iletişime geçip paylaşıyorlar. Çok hoşlarına gidiyor” şeklinde konuştu.


13 Ocak 2018 tarihinde Ankara-Trabzon seferini yapan Pegasus Hava Yolları’na ait yolcu uçağının Trabzon Havalimanı’na iniş yaptığı sırada pistten çıkarak daha sonra bulunduğu yerden çıkartılarak apronda park etmesiyle ilgili bazılarının "Koltukları o uçaktan mı aldınız?" diye sorduğunu ifade eden Eraydın “O uçak için girişimde bulunduğumda henüz adli soruşturmasının bitmediği bilgisini aldık. Öğrendiğim kadarıyla burada tamir imkânı da yokmuş. İnşallah bir yatırımcı olur yada yerel yöneticilerimiz olur o uçağı çok güzel bir yerde değerlendirir diye düşünüyorum. Ben bu projeye başladığımda bana çok soruldu, ’Bu uçağın koltukları mı, motoru mu?’ diye. Kesinlikle değil. Biz buraya başladığımızda o uçak uçuyordu” ifadelerini kullandı.


Müşterilerden Burak Yılmaz da çok defa uçağa bindiğini ancak buradaki atmosferin çok farklı olduğunu belirterek “Uçağa 20-30 defa bindim. Şu anda ‘ Cookpit’ kafe restorandayız. Aradaki fark, genelde uçak koltukları dar olur burası ise gayet rahat. Trabzon’da bu ilk. Türkiye’nin farklı yerlerinde konseptler var. Böyle bir yerin Trabzon’da ön ayak olması güzel bir şey” dedi.


Körfez ülkelerinden gelen Arap turistler de mekanı çok beğendiklerini adeta uçakta yolculuk yaptıkları hissine kapıldıklarını ifade ettiler.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu Kastamonu Üniversitesi’nde “Yabani Hayvanlarda İlk Yardım ve Rehabilitasyon” çalıştayı düzenlendi Kastamonu Üniversitesi’nde Veteriner Fakültesi ile Orman Fakültesi işbirliği ile “Yabani Hayvanlarda İlk Yardım ve Rehabilitasyon” çalıştayı gerçekleştirildi. Kastamonu Üniversitesi Veteriner Fakültesi Vahşi Yaşamı Araştırma ve Koruma Öğrenci Topluluğu ve Orman Fakültesi Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi Bölümü işbirliği ile Kastamonu Üniversitesi Merkez Kütüphanesi Sezai Karakoç Salonu’nda düzenlenen “Yabani Hayvanlarda İlk Yardım ve Rehabilitasyon” çalıştayını Kastamonu Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Veysel Doğan düzenledi. Çalıştaya, Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF-World Wide Fund for Nature) Türkiye Yaban Hayat Danışmanı Veteriner Hekim Ahmet Emre Kütükçü ve Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Özkan Evcin konuşmacı olarak katıldı. Çalıştayda konuşan Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF-World Wide Fund for Nature) Türkiye Yaban Hayat Danışmanı Veteriner Hekim Ahmet Emre Kütükçü, 1975 yılında kurulan ve birçok alanda faaliyet veren Doğal Hayatı Koruma Vakfı’nın (WWF) tarihçesine kısaca değinerek Türkiye’de ve Dünyada yaban hayatı rehabilitasyonu faaliyetleri hakkında bilgiler verdi. Doğal Hayatı Koruma Vakfı’nın çalışmalarından ve projelerinden de bahseden Kütükçü, yürütülen faaliyetlerin kurtarma, ilk yardım ve tedavi, bakım ve rehabilitasyonun yanı sıra eğitim gibi konuları kapsadığını söyledi. Veteriner Hekim Kütükçü, yaban hayvanlarının immobilizasyonu ve nakilleri hususunda doğru yöntemlerin hassasiyetle kullanılmasının gerekliliğine de vurgu yaptı. Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi Yaban Hayatı Ekoloji ve Yönetimi Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Özkan Evcin ise, yaban hayatı kavramını merkeze alan bir konuşma yaptı. “Yaban Hayatı Yönetimine Genel Bir Bakış” konusunun üzerinde duran Dr. Öğretim Üyesi Evcin, Türkiye’de 160 binden fazla omurgasız hayvan türü, 500’den fazla balık türü, 30 iki yaşamlı, 120 sürüngen, 500’e yakın kuş ve 160 memeli türünü görülebileceğinden bahsetti. Yaban hayatı konusunda katılımcılara video gösterimi yapan Dr. Öğretim Üyesi Evcin, sorulan soruları cevaplayarak sunumunu tamamladı. Türkiye’nin biyoçeşitliliği açısından dünyada önemli bir yere sahip olduğunu dile getiren Dr. Öğretim Üyesi Evcin, bu çeşitliliğin korunması için önlemlerin acilen alınması gerektiğine dikkat çekti. Dr. Öğretim Üyesi Evcin’den sonra yeniden söz alan Veteriner Hekim Ahmet Emre Kütükçü, National Geographic tarafından hazırlanan kurtarma ve nakil sürecinde bulunması gereken kurtarma nakil aracı, narkotik tüfek ve hayvan kurtarma ekipmanlar hakkında bilgi verdi. Yabani hayvanlara hassas davranılması gerektiğini ifade eden Kütükçü, kaya sansarı, kerkenez, alaca baykuş, hazar yılanı, çulluk, leylek, kirpi, bıldırcın kılavuzu, küçük kumru hayvanlarının bakım ve rehabilitasyon yaptıklarını söyledi. Sunumun sonunda canlandırma yapan Kütükçü, yabani hayvanı tutarken uyulması gereken kurallardan bahsetti. Çalıştay Veteriner Fakültesi ve Orman Fakültesi öğrencilerinin sorularının cevaplanmasıyla sona erdi. Çalıştayın ikinci gününde de Ilgaz Dağı Milli Parkı’nda gerçekleştirilen arazi uygulamasında doğa yürüyüşünün ardından yaban hayvanlarının doğrudan ve dolaylı gözlem yöntemleriyle izlenmesi ve fotokapanlar üzerine uygulamalı olarak çalışma gerçekleştirildi. Sahada yaban hayvanlarına ait iz ve dışkıların tespit edilmesi, tanınması ve fotokapan yöntemiyle izlenmesi üzerine Dr. Öğretim Üyesi Özkan Evcin ve Veteriner Hekim Dr. Ahmet Emre Kütükçü tarafından bilgilendirmeler yapıldı.
Kayseri İlk yerli ve milli evirici Solarex Fuarı’nda görücüye çıkıyor Uluslararası sertifikasını alarak tescillenen ilk yerli ve milli evirici Pixel Solar Evirici, 4-6 Nisan 2024 tarihlerinde Solarex İstanbul Enerji Fuarı’nda görücüye çıkıyor. Enerji sektöründe ilk defa bir evirici için sertifika almanın mutluluğunu yaşadıklarını söyleyen Milsan Elektronik Sanayi Tic. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Nursaçan, “Pixel Solar Eviricileri ileri teknolojisinin uluslararası sertifikasını alarak tescillendiğini ve ilk defa enerji sektöründe bir evirici için sertifika alarak dönüm noktasına tanıklık etmenin mutluluğunu paylaşıyoruz. Türkiye’nin merkezine konumlanan ’yerli-milli, yenilikçi’ üretim yönetimi çerçevesinde 2 yıllık yoğun Ar-Ge çalışmalarının ardından, yerli üretim ve tasarım ilkeleriyle geliştirdiğimiz Pixel Solar Evirici ile Türkiye’nin enerji vizyonuna önemli bir katkı sunmaktan gurur duyuyoruz. Bu önemli teknolojik gelişme, sadece yerli üretim ve tasarım alanında değil, aynı zamanda enerji dönüşümü ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine yönelik atılmış önemli bir adımdır. Yoğun Ar-Ge çalışmalarımız, ülkemizin teknolojik altyapısını güçlendirmek ve enerji sektöründe yerli ve milli bir marka oluşturmak amacıyla gerçekleştirildi. Bu proje, sadece teknolojik bir adım değil, aynı zamanda yerli üretim, tasarım ve yazılım ilkelerine sıkı sıkıya bağlı kalarak gerçekleştirilmiştir. Pixel Solar Evirici, sadece enerji verimliliğine odaklanmakla kalmayıp, aynı zamanda sürdürülebilir bir enerji geleceğine katkı sunmaktadır” dedi. “Sanayici olarak üzerimize düşeni yerine getirmenin gururunu yaşıyoruz” Nursaçan, milli gelirin atağa kalkması adına çalışmalarını sürdürdüklerini söyleyerek, "Türkiye Yüzyılı çerçevesinde, ülkemizin enerji sektöründe yerli ve milli üretimin uluslararası gücünü artırarak, milli gelirin atağa kalkmasına katkı sağlamak adına çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu yüksek katma değerli ve ileri teknoloji ürünü, ülkemizin genç mühendisleri ve işçileri ile birlikte ortaya konulmuştur. Bu ürün, uluslararası alanda da rekabet gücümüzü artırarak Türkiye’nin enerji sektöründeki yerini daha da güçlendirecek, ithalatı kısacak, milli gelire ivme katacak bir hamleyi temsil ediyor. Ar-Ge çalışmalarımızın başarısının bir yansıması olarak, invertörlerimiz için ’Yerli Malı Belgesi’ ve uluslararası geçerliliği olan sertifikayı da almış bulunuyoruz. Bu belgeler, ürünlerimizin kalitesini ve yerli üretim niteliğini tescil etmektedir. Bu önemli ürünümüzü, 15-17 Kasım 2023 tarihleri arasında düzenlenen İstanbul Enerji Zirvesi ve Fuarı’nda büyük bir heyecanla tanıttık. Fuarda, sektördeki önde gelen isimlerle buluşarak ürünümüzü detaylı bir şekilde paylaşma fırsatı bulduk ve geri dönüşlerle dolu bir deneyim yaşadık. Hedeflerimize adım adım ilerliyoruz. Biz, Pixel Solar İnvertörleri ile, Türk mühendisliğini global bir marka haline getirme hedefiyle hareket ediyoruz. İthal edilen yüksek teknolojiyi kısa sürede ve emsallerine göre teknik avantajlarla donatarak bu amacımıza adım adım ilerliyoruz” ifadelerini kullandı. Enerji sektörünü daha güçlü bir geleceğe taşımak için çalışmalarını sürdüreceklerini söyleyen Tahir Nursaçan, “Türk mühendisliğini, bir Alman veya Japon mühendisliği gibi dünya çapında tanınan bir marka haline getirmeyi hedefliyoruz. Ürettiğimiz invertörlerle, Türkiye’nin enerji dönüşümü ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine destek olmayı hedefliyoruz. Bu ürünler, Türkiye’nin yüzyıl vizyonuna uyum sağlamak üzere tasarlanmıştır. Yerli ve milli üretimi, yerli ekonomiye katkı sağlamak ve teknoloji alanında bağımsızlığı artırmak açısından önemli buluyoruz. Yerli ve milli üretim, ekonomimizin güçlenmesine, teknoloji bağımsızlığımızın artmasına ve enerji sektöründeki dışa bağımlılığımızın azalmasına katkı sağlamaktadır. Bu gelişmeyi, ülkemizin enerji geleceğine yönelik önemli bir hediye olarak değerlendiriyoruz. İnvertör teknolojisindeki yerli ve milli üretimimizle, enerji sektörümüzü daha güçlü, daha sürdürülebilir bir geleceğe taşımak için çalışmalarımıza kararlılıkla devam edeceğiz. Bu büyük başarıyı sizlerle paylaşmaktan gurur duyuyor, ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını temenni ediyor, tüm dostlarımızı 4-6 Nisan 2024 Solarex İstanbul Enerji Fuarı’nda buluşmaya davet ediyoruz” dedi.
Elazığ Elazığ’da üniversite öğrencilerine ücretsiz iftar veriliyor Elazığ Fırat Üniversitesi bünyesinde eğitim gören öğrencilere Ramazan ayı boyunca ücretsiz iftar veriyor. Elazığ Fırat Üniversitesi (FÜ) ve FÜ Gelişme Vakfı iş birliğiyle Ramazan ayı boyunca üniversitenin yerleşkesindeki Üniversite Evinde bulunan yemekhanede öğrenciler için iftar yemeği çıkarılıyor. Gelişme Vakfı bünyesinde başta akademisyenler olmak üzere hayırsever iş insanlarının da bağışlarıyla günlük ortalama 5 bin kişilik yemek çıkarılıyor. Ramazan boyunca öğrenciler ücretsiz bir şekilde bu imkandan faydalanabilecek. İftar programına Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Yılmaz da katılarak iftarını öğrencilerle birlikte açtı ve kendileriyle sohbet etti. Öğrenciler de kampanyadan dolayı başta üniversite rektörü olmak üzere, akademisyen ve hayırseverlere teşekkürlerini iletti. ’’Kampanyadan dolayı çok memnunuz’’ FÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Yılmaz ise ’’Fırat Üniversitesi bünyesinde Rektör Prof. Dr. Fahrettin Göktaş tarafından yönlendirilmeleri ile kurulmuş olan FÜ Gelişme Vakfımız oldu. Ramazan ayı boyunca da bu iftar menüsünden ücretsiz bir şekilde faydalanması sağlanıyor. Şu anda Üniversite Evinde günlük değişme ile birlikte ortalama 5 bin kişi ücretsiz bir şekilde yemek yemesi sağlanmaktadır. Her gün akademisyenlerimizin, Elazığlı hayırsever iş adamlarının verdiği iftarlarla birlikte il dışından gelen kıymetli öğrencilerimiz burada iftar yapmakta. Bu desteklerle birlikte hem öğrencilerimiz mutlu hem de akademisyenlerimiz aynı şekilde. İnşallah, Ramazan boyunca da öğrencilerimiz bu imkandan faydalanacaklar” dedi. Duydukları memnuniyeti dile getiren Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Fakültesi öğrencilerinden Fırat Kaya, ’’Normalde iftar yemeklerine gelmezdim ama üniversitemizin böyle bir kampanyasından dolayı çok memnunuz ve teşekkür ederiz. Böyle şeylerin yapılması aslında öğrencinin de hoşuna gidiyor. Rektörümüze teşekkür ederiz. Ayrıca hepimiz aşure için geldik, çok teşekkür ederiz’’ diye konuştu. Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü öğrencisi Arife Yılmaz, ’’Bugün, üniversitemizin Ramazan ayı boyunca ücretsiz bir şekilde düzenlediği yemekte hep birlikteyiz. Yemekten dolayı rektörümüze ve akademisyenlere teşekkürlerimizi sunuyoruz’’ şeklinde konuştu.