POLİTİKA - 08 Kasım 2017 Çarşamba 14:53

AK Parti Tunceli İl Başkanından Kılıçdaroğlu’na “Diktatör” tepkisi

A
A
A
AK Parti Tunceli İl Başkanından Kılıçdaroğlu’na “Diktatör” tepkisi

AK Parti Tunceli İl Başkanı Fatih Tek, "Şayet diktatör görmek isteyenler varsa kendi tarihlerine baksınlar.

AK Parti Tunceli İl Başkanı Fatih Tek, "Şayet diktatör görmek isteyenler varsa kendi tarihlerine baksınlar. Çok fazla dile getirmeye gerek yoktur lakın tek bir gerçeklik her şeyi ifade eder kasetle gelenle halk tarafından seçilen ilk Cumhurbaşkanı yan yana geldiğinde bu halk gerçekliği görür" dedi.


AK Parti Tunceli İl Başkanı Fatih Tek, partisinde düzenlediği basın toplantısında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkındaki “diktatör” benzetmesine tepki gösterdi.


İl Başkanı Tek açıklamasında, “Biz Dersim’den, Tunceli’den sesleniyoruz eğer birileri diktatörleri tanımak istiyorsa diktatörlerin kim olduğunu bilmek istiyorsa buyursun Tunceli’ye, Dersim’e gelsin” dedi.


Ana Muhalefet Partisinin “diktatör” benzetmesiyle halk tabanında yer almaya çalıştığını belirten İl Başkanı Fatih Tek, “Diktatör kimdir, 38’de Dersim’de katliam yapanlar mı, yoksa Dersim dahi diyemeyenler midir? Diktatör kimdir, bir babanın gözleri önünde oğlunu asan mı, yoksa Dersim’in acısına ortak olan mıdır? Diktatör kimdir, 1980 darbesini yapan mı, yoksa halkın derdini dile getiren midir? Diktatör kimdir, Dersimli binlerce Alevi yurttaşı süren mi, yoksa Aleviyi, Kürdü, Romanı, Çerkezi bir araya getirip sorunlarına çözüm sunmak isteyen midir? Diktatör kimdir, 15 Temmuz günü darbeci askerlerin yol açtığı kişi midir, yoksa halkı sokağa çağırıp tankların topların önünde duran yiğit insanlar mıdır” ifadelerini kullandı.


Açıklamasını sürdüren Tek, “Eğer birileri diktatörleri tanımak istiyorsa diktatörlerin kim olduğunu bilmek istiyorsa buyursun Tunceli’ye, Dersim’e gelsin. Dersim 38 kayalıklarını ziyaret etsin, Laç deresini ziyaret etsin. O vakit diktatör kimdir kendisi bilir kendisi tanır. Başbakan olduğu dönemde Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan özür dilediğinde dahi bu halkın acısına ortak olmayanlardır diktatör. Diktatörler Dersim’in orta yerinde kışla binası inşa edip katliamı planlayanlardır. Halkın acısını anlayanlar ise kışla binasını müzeye çevirip toplumsal bellek ve hafıza yaratanlardır. Bizler AK Parti Tunceli ailesi olarak bir kez daha ifade ediyoruz bu kutsal topraklar şahittir bu coğrafya da Kürtçe’nin, Zazaca’nın yasaklandığı günlerden bu günlere geldik. Şayet diktatör görmek isteyenler varsa kendi tarihlerine baksınlar. Çok fazla dile getirmeye gerek yoktur lakın tek bir gerçeklik her şeyi ifade eder kasetle gelen ile halk tarafından seçilen ilk Cumhurbaşkanı yan yana geldiğin de bu halk gerçekliği görür zaten” diye konuştu.


Kendilerine diktatör diyenlere Yunus Emre, Hacı Bektaşı Veli, Pir Sultan, Yörük Ali Efe olarak seslendiklerini kaydeden İl Başkanı Tek, "Biz Türkiye’yiz Biz Adnan Menderesiz, Hacı Bektaşı Veliyiz, Kara Fatmayız Biz Türkiye’nin geleceği için adım atanlarız. Tek partili döneme karşın meydanlar da çoğalan bir olalım, iri olalım diri olalım şiarıyla adım atan Türkiye’nin gelecek tohumlarıyız. Çanakkale’de bir olduk 15 Temmuz’da iri olduk ve bugün diriliyoruz birlik olmak beraber olmak için sesimizi yükseltiyoruz. Necmettin öğretmenin kalemi ile yazıyoruz hayallerimizi ve o hayallerimizi Ak davanın kararlı ve etkin duruşu ile var ediyoruz” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.
Samsun Polis, dolandırıcılara karşı vatandaşları uyardı Samsun Vezirköprü’de polis ekipleri hırsızlık, dolandırıcılık konularında vatandaşları bilgilendirerek uyarıcı broşürler dağıttı. Vezirköprü İlçe Emniyet Müdürü Ahmet Çelik’in de katıldığı çalışmada birim amirleri ile polisler vatandaşları dolandırıcılık olaylarına karşı yüz yüze bilgilendirdi. Emniyet Müdürü Çelik, "Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin” dedi. İlçe merkezinde gerçekleştirilen çalışmalarda broşür dağıtılarak çok sayıda vatandaşa siber güvenlik, KADES, hırsızlık ve dolandırıcılık konuları hakkında yüz yüze bilgi verildi. Gerçekleştirilen çalışmalar çerçevesinde, özellikle dolandırıcılık konularıyla ilgili; pazar yerlerinde, taksi durakları ile kuaförlerde, kahvehaneler ile kafeler de, iş yerleri ve parklarda vatandaşlarla görüşüldü. Yapılan bilgilendirmede, “Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin. Bu kişiler çünkü dolandırıcıdır. Bu kişiler sizleri inandırmak için kimlik ve adres bilgilerinizi hatta kimlik numaranızı dahi söyleyebilir. Bunlara itibar etmeyin. Bankadan aradığını söyleyerek ’kredi kartı aidatınızı ve dosya masraflarınızı iade ediyoruz’ diyerek kart ve şifre bilgilerini isteyen kişilere inanmayın. İnternet sitelerinden alışveriş yaparken dikkatli olun, güvenilir siteleri tercih edin" ifadelerine yer verildi.
Bolu Bolu’da 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi, Bolu’da düzenlendi. Yoğun katılımın olduğu kongrede Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.