POLİTİKA - 23 Mart 2017 Perşembe 15:46

Başbakan Yıldırım Tunceli’de

A
A
A
Başbakan Yıldırım Tunceli’de

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, referandum çalışmaları kapsamında Tunceli’de düzenlenen mitingde halka hitap etti.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, referandum çalışmaları kapsamında Tunceli’de düzenlenen mitingde halka hitap etti. Dersim olayları üzerinden Kılıdaroğlu’na yüklenen Yıldırım, ”Kılıçdaroğlu Dersim’in adını bile anmaktan korkuyor. Belki Kemal Kılıçdaroğlu diye söyleyince tanımayanlar olabilir. Doğduğunda Kemal Karakurt’tu, daha sonra soyadını da değiştirdi" dedi.


Tunceli’ye gelen AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, partisinin düzenlediği mitingde konuştu. Yıldırım, ”İnanıyorum ki 16 Nisan’da bahara ulaşacağız, şehirler, haneler, gönüller şenlenecek. 16 Nisan için inşallah bir milat olacak. Bugün 24 gün kaldı. Tunceli demokrasi şenliğine hazır mıyız, büyük Türkiye’nin kapılarını sonuna kadar açacak mıyız. Türkiye’nin 2023 hedeflerine aydınlık yarınlarına yürümeye hazır mıyız” diyerek “Evet” cevabını aldı.


"15 Temmuz hain darbe kalkışmasından sonra bu meydanları hiç boş bırakmadınız" diyerek vatandaşlara teşekkür eden Başbakan Yıldırım, Dersim olaylarına değindi. Kılıçdaroğlu’nun Dersim’in adını bile anmaktan korktuğunu söyleyen Yıldırım, ”Ne diyor Tunceli, ne diyor Dersim, yiğit yiğittir, kadını da, erkeği de yiğittir, merttir vatanseverdir. 15 Temmuz sonrasında Tunceli bunu bütün dünyaya gösterdi. Biz birlikte Türkiyeyiz. Alevi, Sünni, Türk, Kürt hepimiz kardeşiz. Bu ülke hepimize yeter. Vatandaşlarımızın hepsi birinci sınıftır. Türkiye’de ikinci sınıf vatandaş yok, hiçbir zaman da olmadı. Tek bir insanımızın gönlünün kırılmasına, hakkının zayi olmasına asla izin vermedik, bundan sonra da vermeyeceğiz. Geçmişte bir çok haksızlık ve yanlışlıklar oldu. Bunu biliyoruz. Dersim olaylarının bu topraklarda yaşayan insanlara ne kadar büyük acılar yaşattığını biz bilemeyiz, ama bizim dedelerimiz yaşadı. Biz diyoruz ki bizden sonrakiler yaşamasın. O günün tek parti yönetimi CHP ‘Dersim bir çıban başıdır’ dedi ve buradaki vatandaşlarımızı yok ettiler, acımasızca üzerlerine bomba yağdırdılar. Yaşlarını büyütüp idam ettiler. Şimdi o günlerle yüzleşmek için gelin geçmişin acılarını saralım diye ana muhalefet partisine, onun genel başkanına Kemal Kılıçdaroğlu’na ‘Bir öz eleştiri yap. Dersim’de yaşanan o vahşeti tekrar bir öz eleştiriyle bu ülkenin gündemine getirelim’ dediğimizde adını bile anmaktan korkuyor. Bu toprakların çocukları. Belki Kemal Kılıçdaroğlu diye söyleyince tanımayanlar olabilir. Doğduğunda Kemal Karakurt’tu, daha sonra soyadını da değiştirdi” şeklinde konuştu.



“Tek bir insanımızı terör örgütlerine, cinayet şebekelerinin insafına bırakmayacağız”


16 Nisan’da bir seçim yapmadıklarını aktaran Yıldırım, ”CHP, MHP ve AK Parti olarak seçimlere girmiyoruz. Ülkenin geleceğini milletin, gençlerimizin, kadınlarımızın geleceğini daha güzel, daha aydınlık, daha fazla kalkınmış Türkiye’nin inşası için bir adım atıyoruz. Buradan Tunceli’den sesleniyorum. Burası benim topraklarım, ben bu topraklarda gözümü dünyaya açtım. Munzur dağının kuzeyinde biz, güneyinde Tunceli var. Biz komşuyuz, kardeşiz. Alevi kültürü ile yaşamış. O iklimden gelmişiz, hoş görüyü bilen bir kardeşinizim, adım bile onu ifade ediyor. Onun için Tunceli’de yaşayan Alevi, Sünni tüm kardeşlerimize gün bir olma, diri olma ve birlikte Türkiye olma zamanıdır diyorum. Hangi partiye gönül verirseniz verin, bugün Türkiye’nin geleceği için Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, muasır medeniyetler hedefi için bir olmamız, beraber olmamız gerekiyor. 80 milyon vatandaşımızın hepsini aynı muhabbetle sevdik. Her meşrebini zenginliğimiz olarak gördük. Bütün ret ve inkar politikalarını sona erdirdik. Ayrıca milyonlarca sığınmacıyı bağrına basan Türkiye, önce kendi vatandaşlarıyla bütünleşmeseydi bugün dünyanın vicdanı haline gelmezdi. Türkiye’nin hiçbir evladını kaybetmeye asla rızamız olamaz. Tek bir insanımızı terör örgütlerine, cinayet şebekelerinin insafına bırakmayacağız. Her vatandaşımız siyaset yoluyla kendini ifade edecek. Bu topraklarda bir daha kardeş kavgasına, bir daha Dersim vahşetine, o acılara izin veremeyeceğiz. Dersim’e bu acıları yaşatanı da tarih sorgulayacak. Türkiye’nin her köşesine bahar aynı coşku, heyecanı getirecek. Bizim için Konya, Yozgat, Sakarya ne ise Erzincan, Tunceli, Batman da odur. Ayrımcılık yapan hiç kimse saflarımız da yer alamaz. Bu toprakların ruhunu iyi bilirim. Bizim hamurumuz beraber karılmıştır. Kim ki bizim birliğimizi bozmaya çalışırsa, onun özü bu milletin hamurundan değildir. Türkiye’de bu topraklarda her renk, her kültür, her inançtan hepimiz kardeşçe yaşadık. Bu vatan, bu ülkü zulümden kaçanların barındığı bir yurt oldu. Orta çağ, engizisyon can havliyle kaçan Yahudiler bu topraklar da hayat buldu. Hitler faşizminden kaçan bilim adamları Türkiye’de kendine yer buldu.Hocalı’da Azeri kardeşlerimiz katliama maruz kalınca onlara kucak açan yine Türkiye oldu” diye konuştu.



“Kabuk bağlayan yaraları kanatanlara itibar etmeyin”


Bazılarının Türkiye’ye vakit kaybettirmek, yapılacak hizmetin önünü kesmek dışında hiç bir şey yapmadığını dile getiren Başbakan Yıldırım, ”Bugün de Türkiye’nin önünü açacak bu önemli, projeye ve değişime hayır demeyi marifet zannediyorlar. Onları bırakalım kendi haline, biz işimize ve önümüze bakalım. Hayali olmayanlara daha fazla zaman ayırmayalım. Kabuk bağlayan yaraları kanatanlara itibar etmeyelim. Türkiye’nin, Tunceli’nin, Batman’ın yani sizin iradeniz bundan böyle 16 Nisan değişikliğiyle beraber iradeye, yönetime yansıyacaktır. 2002’den bu tarafa milli iradeyi üstün kılmak için hep mücadele verdik. Cumhurbaşkanını seçtirmediler yılmadık, mücadele verdik, yetmedi 17-25 Aralık, gezi olayları ve asker kılığına girmiş teröristler, FETÖ’cüler 15 Temmuz’da darbe yapmaya kalktılar. Milletin üzerine silahlarla, tanklarla, toplarla, uçaklarla saldırdılar. Ama benim milletim eline ay yıldızlı bayrağı alıp meydanlara indi. Bu aziz millet alçaklara gereken dersi verdi. Demokrasiyi kurtardı, darbecileri yendi. Hiç merak etmeyin, zerre kadar endişeniz olmasın biz sadece yaradanın huzurunda eğiliriz. Başka hiç kimsenin huzurunda eğilmeyiz. Devlet bugün birçok reformlara imza attı. Türk, Kürt ayrımını ortadan kaldırdık. Artık isteyen Kürtçe de konuşur ve yayın da yapar. Kürt edebiyatıyla, enstitüleri açıldı. 16 Nisan’da ülkenin geleceği için tarihi bir gün yaşayacağız. O gün inşallah gür bir şekilde ‘Evet’ diyeceğiz. Büyük Türkiye’nin kapılarını sonun kadar aralayacağız” şeklinde konuştu.



“Artık terörün kökünü kazıyacağız”


Yapılan çalışmanın millete hizmetin önündeki engelleri kaldırma harekatı olduğuna değinen Yıldırım, ”Yıllardır bu bölgeler, terör bahane edilerek hep geri bırakıldı. Bu değişiklikle beraber bu bölgelerde de artık terörün kökünü kazıyacağız. Buna yemin ettik ve milletimizi bu beladan kurtaracağız. Alevi kültürünün önemli önderleri Hacı Bektaş Veli adını üniversiteye verdik. Türkiye’de vatandaşımızın yüzünü güldürecek onu duyacağı geçmişi ne varsa yasaktı. Tunceli bundan sonra yapılacak bir çok eserlerle daha güzel bir geleceğe yürüyecek. 80 milyon biriz, beraberiz ve kardeşiz. Hiçbir terör örgütü bu kazanımlarımıza zarar veremeyecektir. Demokrasiye karşı yapılan girişimlere, terörle mücadele vatandaşımız bizimle beraber. Geçen İstanbul’da Doğu ve Güney Doğu kanaat önderleri, iş adamları ve din adamlarıyla bir araya geldik. Güçlü ve kararlı bir şekilde terörün karşısında olduklarını gördüm ve çok büyük mutluluk duydum. Bunu gururla ifade ediyorum. BU topraklar da hiç kimse acı istemiyor. Muş’ta, Bingöl’de, Iğdır’da Tunceli’de ve Elazığ’da gittiğimiz her yerde vatandaşlarımız bizi bağrına bastı. Meydanların coşkusu ve kararı bizi çok mutlu etti. Bugün de siz bizi samimi bir şekilde karşıladınız. Bu topraklarda yükselen barışın kardeşliğin ve güvenin coşkusudur. Terörle mücadele, milletin huzuru, milletin güvenliği için canla başka yapılan bir mücadeledir. Bu mücadelede hep yanımızda durdunuz. Teröre, teröristlere asla geçit vermeyeceğiz. HDP denen parti maalesef milleti aldattı. Meşru siyasetin dışına çıktı. 7 Haziran’da kendilerine milletin verdiği fırsatı kullanamadılar ve Kandil’in güdümüne girdiler. Terör örgütleriyle aralarını asla bir mesafe koyamadılar ve kaybettiler. Çünkü halkı aldattılar. Ama bölge insanın bedel ödemesine kaybetmesine biz izin vermeyeceğiz. Siz kazanacaksınız, Türkiye kazanacak” diye konuştu.



"Bu anayasa Erdoğan için değil, her doğan için"


Türkiye’nin her köşesinin adım adım kalkınacağını söyleyen Yıldırım, "Devlet tüm imkanlarıyla vatandaşının yanında olacak, destek verecek ve önünü açacak. Bu zamana kadar yaptığınız her işi milletimiz için yaptık. Bu başarı sizin başarınızdır. Sizlerle iftihar ediyoruz. 24 Ocak’ta Tunceli’nin de içinde bulunduğu 23 ili cazibe merkezi ilan ettik. Daha fazla iş yeri açılacak, daha fazla insan iş ,aş sahibi olacak ve Türkiye kazanacak, bölge kazanacak. 23 ilimizden bir ay içerisinde 100 milyarlık yatırım teklifi geldi. 400 binden fazla istihdam imkanı geldi. İnşallah kısa sürede bu yatırımlar harekete geçecek ve Tunceli’de bundan nasibini alacak. Bunlar içerisinde Tunceli’ye 200 milyonluk bir yatırım talebi var. AK parti söz verdi mi yapar. Bizim yaptıklarımız ortada" diye konuştu.


16 Nisan’da Tunceli’ye doğal gaz müjdesi veren Yıldırım, ayrıca Tunceli’nin en büyük ilçesi Çemişgezek ve Pertek’e de doğal gaz çalışmasının başlatılacağını ifade etti.


16 Nisan’da bu ülkeyi her türlü ağırlıklarından kurtarmak için, aydınlık bir geleceğe taşımak için ’evet’ demeye hazır olduklarını aktaran Yıldırım, "Büyük acılar yaşatmış darbe artığı bu anayasadan artık kurtulma vakti geldi. Sırtımızdan vesayetçileri atacağız ayağımızdaki zincirlerden kurtulacağız. Her şey insan için ve Türkiye için olacak. Bu anayasa ’Tayyip Erdoğan’ için yapılıyor diyorlar. Külliyen yalan. Bu anayasa değişikliği Erdoğan için değil, her doğan içindir. Şimdi söz ve karar milletin" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.
Bayburt Bayburt’ta 4 kişinin yaralandığı trafik kazası güvenlik kamerasına yansıdı Bayburt’ta iki otomobilin çarpıştığı ve 4 kişinin yaralandığı trafik kazası, güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza, Bayburt merkez Tuzcuzade Mahallesi, Sıla Kent Konutları önünde meydana geldi. Kazada ikisi sürücü olmak üzere toplam 4 kişi yaralandı. Camları, aynaları paramparça olan, kaput kısmı tamamen hurdaya dönen iki aracın karıştığı kaza ise etrafta bulunan iş yeri güvenlik kameralarına yansıdı. Bayburt merkez Köprülü Kavşak yönüne seyir halinde bulunan 69 AG 003 plakalı otomobil, şehir merkezi istikametine gelen 69 AS 030 plakalı otomobile dönüş yaptığı esnada çarptı. Çarpmanın etkisiyle yoldan çıkan otomobil etrafta marketin, evlerin bulunduğu yola devrildi. 69 AS 030 plakalı otomobil içerisinde bulunan 1’i sürücü 3 kişi, 69 AG 003 plakalı otomobildeki sürücü yaralandı. Market çalışanlarının ve etraftan geçen vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Devrilen otomobilde sıkışan bir kişi ve diğer 2 yaralı araçtan çıkarıldı, sağlık ekiplerince yaralılara ilk müdahaleleri olay yerinde yapıldı. Yaralılar ambulanslarla Bayburt Devlet Hastanesine tedavileri yapılmak üzere götürüldü. Hurdaya dönen otomobil, olay yerine çağrılan çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı. İş yeri güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilen görüntülerde, anayoldan gelen 69 AG 003 plakalı kırmızı aracın, hatalı dönüş yapan 69 AS 030 plakalı araca sert bir şekilde çarptığı görüldü.
Erzincan Erzincan’da tarım bölümü öğrencileri hem öğreniyor, hem üretiyor Erzincan’da meslek lisesi öğrencileri okulun bahçesindeki serada fide yetiştiriciliği yaparak hem öğreniyor hem de ekonomiye katkı sunuyor. Tarım bölümü öğrencileri, serada teorik eğitimlerini uygulama fırsatı buluyor. Erzincan İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün destekleri ile kurulan seralarda sebze fidesi üretim faaliyeti 2020 yılında başlayarak Tarım Alanı öğretmen ve öğrencileri tarafından kurulduğu yıl 30 bin sebze fidesi üretimi gerçekleştirildi. 2021 yılında Covid-19 nedeniyle uzaktan eğitim yapıldığı için, sebze ve aromatik bitki fidesi üretim faaliyetleri öğrencilerin okulda olmaması nedeniyle Tarım Alanı öğretmenleri tarafından yapıldı. Okul serasının üretim kapasitesi, pandemi olmasına rağmen, 2021 yılında iki katına çıkarılarak 60 bin adet fideye ulaştı. 2022 yılında ise mevcut serada tam kapasiteye ulaşılarak 90 bin sebze ve aromatik bitki fidesi üretildi. 2023 yılında da serada 95 bin fide üretimi yapıldı. Bu sene ise 110 bin fide üretimi yapıldı. Serada, domates, biber, hıyar, kabak, kavun, karpuz, lahana, patlıcan ve 3 cins aromatik bitki olarak reyhan, kekik, fesleğen üretimi olmak üzere toplamda 35 farklı tür fide üretimi yapılıyor. Üretimde yerelde halkın lezzet olarak en çok tercih ettiği ata tohumları kullanılmaya özen gösterilirken, ticari anlamda üretim yapmak isteyenler için yüksek verimli hibrit türlerin de üretimi gerçekleştiriliyor. Kullanılan tohumların genelde ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 30 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticiler için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı vatandaşlardan oldukça rağbet görüyor. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi Tuba Bakartepe, “Biz derste gördüğümüz teorik işlemleri serada uygulayabiliyoruz. Serada fidelerimizi yetiştiriyoruz. İlaçlaması, gübrelemesi, sulaması hep bizim elimizden geçiyor. Organik gübreyle kendimizin yetiştirdiği fideleri halkımıza sunuyoruz.” dedi. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Başyardımcısı Abdullah Çiftçi’de, “Okulumuzun üretim üssü olan seramızdayız. Bu serada öğretmen ve öğrencilerimizle 100 binin üzerinde fide üretilmiş durumda. Kullanılan tohumların genelinin ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 20 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticilerimiz için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı halkımızın talebi fazla olmaktadır. Ayrıca üretilen fideler sosyal projeler dahilinde ihtiyaçlı ailelere ücretsiz olarak verilerek, öğrencilerimiz nezaretinde söz konusu ailelerin üretim faaliyeti yapmaları ve ailelerin geçimlerine katkı sağlamaları hedeflenmektedir." dedi.