POLİTİKA - 22 Temmuz 2017 Cumartesi 13:22

İçişleri Bakanı Soylu: "Hiçbir Alman şirketi ile ilgili soruşturma söz konusu değildir"

A
A
A
İçişleri Bakanı Soylu: "Hiçbir Alman şirketi ile ilgili soruşturma söz konusu değildir"

Tunceli’ye gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Yaklaşık 10 aydır bu mahalde 186 terörist etkisiz hale getirdik.

Tunceli’ye gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Yaklaşık 10 aydır bu mahalde 186 terörist etkisiz hale getirdik. Bu önemlidir. Bir terör örgütünden değil, yaklaşık 3 terör örgütünden etkisiz hale getirildi. Burada hangi adımı attığımız çok iyi biliyoruz" dedi. Ayrıca Bakan Soylu, hiç bir Alman şirketi ve yatırımcı ile ilgili araştırma ve soruşturmanın sözkonusu olmadığını aktardı.


İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Tunceli Valiliği ziyaretinde Vali Tuncay Sonel’le görüşmesinin ardından açıklamalarda bulundu.


Necmettin öğretmene yapılanın hunharca cinayet olduğunu dile getiren Bakan Soylu,"Tunceli gereken cevabı verdi. Hem terör örgütlerine gerekli cevabı verdi, hemde Tunceli’den beklenen cevabı verdi. Tunceli’de biraz öncede de Valimiz, güvenlik kuvvetlerimiz hep birlikte değerlendirme yaptık. Bundan önceki geliş tarihim 1 Marttı, Bugün temmuzdayız. Marttan bugüne Tunceli’de hangi noktadayız Tunceli’de. 1 Martta Tunceli’de yaptığımız toplantıda aldığımız ve almayı planladığımız tedbirlerde hangi noktadayız. Bütün bunları masaya yatırdık ve değerlendirdik. Özellikle bir teşekkür etmek isterim. Hükümetimize, buradaki arkadaşlarımıza ve tüm güvenlik birimlerimize teşekkür etmek isterim. Burada 1 Mart’ta konuştuğumuz tedbirlerin yüzde 90’ınını gerçekleştirdik. Bir kısmını gerçekleştirmişiz, bir kısmını ihale aşamasına çıkarmışız. Bir kısmının yapımının tamamlanmasına erişmişiz. Bu kısa bir süre içerisinde ortaya koyulan iradenin nasıl yansıtıldığının en önemli göstergesidir" dedi.



10 ayda bu mahalde 186 terörist öldürüldü


Terörle ciddi şekilde mücadele edildiğini ve edilmeye devam edeceğinin altını çizen Bakan Soylu, ”Bu konuda arkadaşlarımızın büyük bir inancı söz konusu. Bu inancı hep birlikte yaşıyoruz. Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızın arkadaşlarımıza olan güvenini tekrar arkadaşlarımıza ilettik. Tekrar bir değerlendirme gerçekleştirdik. Yaklaşık 10 aydır bu mahalde 186 terörist etkisiz hale getirdik. Bu önemlidir. Bir terör örgütünden değil, yaklaşık 3 terör örgütünden etkisiz hale getirildi. Burada hangi adımı attığımız çok iyi biliyoruz. Bu özellikle Tunceli içinde söylüyorum, ekonomisinin canlanmasına, üniversitesinin bilimle çok daha iyi bir şekilde bir araya gelmesini sonuçlar üretmesini, esnafımızın bereketini çok daha iyi bir şekilde buluşmasına sebebiyet verecek. Gençlerimizi, çocuklarımızın yarınlarına umutla bakabilmesine sebep teşkil edecek. İddiamız ve hedefimiz bellidir, bu iddia ve hedef çerçevesinde yürüyoruz. Memleketin bütün zenginliklerini ve güzelliklerini hep beraber kucaklayacağız. Bunun bir şekilde engellemek isteyenler olacaktır. Buda bu coğrafyanın kaderidir. Ama bu bizim üzerimize biçilmeye çalışılan ve bize aslında hiç uymayan, kültürümüze, insanlığımıza ve medeniyetimize uymayan bu elbiseyi de hep beraber hem kabul etmeyeceğiz, hem de uyan ve yakışan elbiseyi diktik ve dikmeye de devam edeceğiz” diye konuştu.



"Hiçbir Alman şirketle ilgili soruşturma söz konusu değildir"


Almanya ile ilgili sürece değinen Bakan Soylu, ”Türkiye’de hiçbir Alman şirketi ile ilgili herhangi bir araştırma ve soruşturma söz konusu değildir. Türkiye bu konuda özellikle yabancı sermaye konusunda çok uzun yıllardan beri bir çizgi güzergahında yürümektedir. Türkiye sadece kendi yatırımlarına ev sahipliği yapan bir ülke değildir. Aynı zamanda bütün bölge coğrafyasının ulaşım mekanizması ve yeridir. Bunun da farkındayız, bu farkındalığı devam ettiriyoruz. Şu açıktır, kendisi buraya yatırım getirmiş, istihdam üretmiş, Türkiye’ye güvenen bütün yabancı yatırımı sağlayan ülkelerin şirketlerini güvende hissettirmek bizim temel görevimizdir" şeklinde ifade etti.



"Türkiye tehdit edilecek bir ülke değildir"


15 Temmuz öncesi ve sonrası özellikle Türkiye’de FETÖ ile ilgili şirketler olduğunu da aktaran Bakan Soylu, "Bunlar Türk şirketleridir. Bunlarla ilgili soruşturmalar, araştırmalar gerçekleştiriliyor. Bunların özellikle tüm dış dünya ile yazışmaları da vardır. Biz başka ülkelere sorarız, başka ülkeler İnterpol üzerinden bize sorarlar, bilgi alma mahiyetinde. Onun dışında Türkiye’nin bu konuda rutin ve stantard işlemler dışında bir işlem söz konusu değildir. Bunun için özellikle Türkiye ile ilgili ben işin güvenlik boyutuyla alakalı değerlendirebilirim. Net olarak ifade etmek istiyorum ki, Türkiye’de yatırım yapan hiçbir şirketle ilgili soruşturma ve araştırma söz konusu değildir. Bunun üzerinden Türkiye’yi bir alana hapsetmek, hareket kabiliyetini daraltmak isteyenler varsa, yıllardır ticaret partnerliğini yaptığımız ülkelerde bu konuda kendi sorumluluklarını ortaya koymalıdır. Beklentimizi budur. Türkiye ayakları üzerinde duran bir ülkedir, tehdit edilecek bir ülke değildir. Kolay kolay vazgeçilebilecek ve kolay kolayda vazgeçecek bir ülke değildir” diyerek sözlerini tamamladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.