GENEL - 19 Ekim 2018 Cuma 14:42

İlk defa bir Diyanet İşleri Başkanı Tunceli’ye geldi, cuma namazını kıldırdı

A
A
A
İlk defa bir Diyanet İşleri Başkanı Tunceli’ye geldi, cuma namazını kıldırdı

İlk defa bir Diyanet İşleri Başkanı Tunceli’ye geldi, cuma namazını kıldırdı.

İlk defa bir Diyanet İşleri Başkanı Tunceli’ye geldi, cuma namazını kıldırdı.


Tunceli’de hutbeye çıkan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, "İslam’ın olduğu yerlerde emniyet olması gerekiyor. Çünkü mümin kendinden emin olan insan demektir. 640’lı yıllarda efendimiz Aleyhissalatu Vesselamın vefatından sonra Diyarbakır’dan, Bitlis’den, Hakkari’den, Şırnak’tan ve Tunceli’den İslam yayılmaya başladı" dedi.


Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, programları kapsamında Tunceli’ye geldi. Erbaş, Tunceli’de ilk önce Vali ve Belediye Başkan Vekili Tuncay Sonel’i ziyaret etti. Vali Sonel, kentte yapılan çalışmalarla ilgili Erbaş’a slayt eşliğinde bilgi verdi.


Vali Sonel’i kentte çok güzel intiba bıraktığı için kutlayan Prof.Dr. Erbaş, “Tunceli’ye ekibiniz ile birlikte hizmet ediyorsunuz. Sayın Cumhurbaşkanımızın sizlere ve tüm Tuncelili kardeşlerimize selamları var. İnşallah elbirliği ile kardeşlerimize hem din hem de nitelikli konularda hizmet ederiz bizde mutlu oluruz onlarda”dedi.


Tunceli’de Diyanet İşleri Başkanı ve ekibini görmekten mutluluk duyduğunu dile getiren Vali Tuncay Sonel ise “Yaklaşık 16 aydır Tunceli Valiliği ve Belediye başkanlığı görevini yapmaktayız. Bu süre içerisin de başta Cumhurbaşkanımızın çok büyük destekleri var. Sizlerin de destekleriyle yörede bir değişim gerçekleşti. Tunceli artık bir huzur şehri. Çok güzel işler çıkıyor" ifadelerini kullandı.



"Diyarbakır’dan, Bitlis’ten, Hakkari’den, Şırnak’tan ve Tunceli’den İslam yayılmaya başladı


Ardından Merkez Paşalar Camiine geçen Prof.Dr. Erbaş, hutbeye çıktı.


Erbaş hutbede,"Okuduğum bu ayet Efendimiz Aleyhissalatu Vesselam’a son inen ayetlerdendir. Efendimiz buyuruyor ki bugün sizin dininizi tamamladım ve üzerinizdeki nimetimi de kemale erdirdim. Din olarak sizlere İslam’ı verdim ondan razı oldum. Bir Müslümana en büyük nimet ne diye sorulduğun da verdiği cevap benim Müslüman olmamdır. Bunu Kur’an’dan biz öğreniyoruz.Efendimiz Aleyhissalatu Vesselam’ın ölümünden 10 yıl geçtikten sonra İslam emniyeti getirmek için yayılmıştır. İslam’ın olduğu yerlerde emniyet olması gerekiyor. Çünkü mümin kendinden emin olan insan demektir. 640’lı yıllarda efendimiz Aleyhissalatu Vesselamın vefatından sonra Diyarbakır’dan, Bitlis’den, Hakkari’den, Şırnak’tan ve Tunceli’den İslam yayılmaya başladı" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Maltepe’de saz üstatları için 30 yıldır bağlama üretiyor Maltepe’de Erzincanlı bağlama ustası Cihan Doldur 30 yıldır saz üstatları için bağlama üretiyor. İstanbul Maltepe’de yaşayan Erzincanlı bağlama ustası Cihan Doldur 30 yıldır saz üstatları için bağlama üretiyor. Halk müziğinin önemli enstrümanlarından biri olan el emeği bağlama üretimi, teknolojik imkanların artması ve çırakların yetişmemesi nedeniyle son demlerini yaşıyor. Maltepe’de küçük bir atölyede 30 yıla yakındır bağlama yapan Cihan Doldur, ağacın cinsine göre ayda ortalama 5-6 bağlama yapıyor. Bağlama yapmak için maun, dut ve kırmızı ardıç ağaçlarını tercih eden Doldur, bazı bağlamaları ise yaklaşık 6 ayda tamamladığını söyledi. Bağlama yapımını aşama aşama anlatan Doldur, zahmetli ve bir o kadarda emek isteyen bir çalışma olduğunu dile getirdi. 30 yıldır Maltepe’de saz üreten Cihan Doldur, “Kursa yazılmıştım, yengemin bir sazı vardı. Kurs sonrası yengem sazını geri isterdi, dolayısıyla çalışamazdım, yapamazdım. Hiç sazım olmamıştı, zaman ve süreç bizi buralara getirdi. 30 yılı aşkındır bu meslekteyim. Bağlama enstrümanı her şeyden önce beni sesiyle cezbettiği için, amcamında bağlama ustası olmasından dolayı onun yanında başladım. Ahşapa dokunmak çok farklı bir şey. Ben bu işi bir. Meslek gibi görmedim, severek yaptığım bir iş bu. Yeni jenerasyon gençlik biraz daha rahat. Buraya geliyorlar ve ilk başlarda hoşlarıma gidiyor. Tozu, zımparayı zorlukları gördükleri zaman geri adım atıyorlar. Bu iş meşakkatli bir iş, bedenen ve ruhen bu işe kendinizi vermeniz gerekiyor. Gençlerimizde kültürümüze ilgi daha az daha çok batı kültürüne yakınlar ama batıdaki gençlere baktığımızda bizim kültürümüze daha çok meraklılar. Müşteri portföy olarak Çin’e, Afrika’ya, Ruslar’a ve Avrupa’nın bir çok ülkesine saz ürettik. Amerikalı bir arkadaş bizlere Muhlis Akarsu’yu anlattı, eserlerini çaldı. Biz utandık açıkçası.” diye konuştu. (AZ-