ÇEVRE - 09 Aralık 2017 Cumartesi 11:05

Yaralı kedi kurumun maskotu oldu

A
A
A
Yaralı kedi kurumun maskotu oldu

Tunceli’de askerler tarafından yaralı olarak bulunarak tedavisi için Gıda, Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğüne getirilen kedi, kurumun maskotu haline geldi.

Tunceli’de askerler tarafından yaralı olarak bulunarak tedavisi için Gıda, Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğüne getirilen kedi, kurumun maskotu haline geldi.


Geçtiğimiz hafta Çemişgezek ilçesinde devriye faaliyeti gerçekleştiren jandarma ekipleri, ilçe merkezine 25 kilometre uzakta bacağı kırık bir kedi bularak tedavisi için Gıda, Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğüne getirdi. Veteriner Hekim Ayşegül Kılıç tarafından 10 gündür tedavisi ve bakımı yapılan kedi, kurumun maskotu haline geldi. Kurum çalışanları kediye "Cücü" ismini verdi. Yaklaşık 1 ay daha tedavisi sürmesi beklenen kedinin kurumlarına renk kattığını belirten Veteriner Hekim Aziz Ramazan Güleç, “Biz kedimizi çok sevdik. Çok şirin bir kedi. Hatta kurumumuzun da maskotu oldu. Kurumumuzun tek sevgilisi, tek maskotu bu. Bütün odaları dolaşıyor. Masa masa geziyor. Tam olarak ayağını yere sağlam basması tahmini olarak yaklaşık bir ay kadar sürebilir. Fakat biz kedimizi bırakmayı düşünmüyoruz. Çok alıştık kendisine, biz onsuz, o da bizsiz yapamaz galiba” dedi.


Kedinin tedavi süreci ile ilgili bilgiler veren Gıda, Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürü İlhan Özen, “İlçe Jandarma Komutanlığımıza bağlı ekipler devriye faaliyeti yürütürken yaralı bir kediye rastlamışlar. Jandarma ekipleri 29 Kasım tarihinde yaralı kediyi ilçe müdürlüğümüze getirmişlerdi. Veteriner hekimlerimiz tarafından bacağının kırık olduğu tespit edilen kediye ilk müdahalesi yapıldı. O tarihten bu güne kadar kedinin tedavisi ve bakımı devam etmektedir. Arkadaşlarımız kediye büyük ilgi göstermekteler. Kedi artık kurumumuzun bir parçası, maskotu, bir elemanı gibi. Bütün odaları geziyor. Günlük olarak bakımı ve beslenmesine dikkat edilmektedir. Arkadaşlarımız kediye Cücü ismini takmış. Kedimiz bizimle birlikte adeta mesai yapıyor. Ben öncelikle duyarlılıklarından ötürü İlçe Jandarma Komutanlığımızın ekiplerine ve tedavisini sürdüren personelimize teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Çetinkaya, “Benim mahallem, şehrim, 7/24 hizmete layık” AK Parti Karabük Belediye Başkan Adayı Özkan Çetinkaya, Yeşil Mahalle Taşkent Caddesi’nde düzenlenen iftar programında vatandaşlarla bir araya geldi. Ramazan ayının bereketini ve birlik beraberlik ruhunu pekiştirmek adına düzenlenen buluşmada, Çetinkaya, vatandaşlarla bir araya gelerek sohbet etti. Mahalle sakinleriyle samimi bir atmosferde geçen iftar programında, vatandaşlar da belediye başkan adayıyla fikir alışverişinde bulundu. Konuşmasında, mahalle halkının taleplerini ve beklentilerini dikkate alacaklarını belirten Çetinkaya, Karabük’ü gerçek belediyecilikle buluşturacaklarını ve mahalle sakinlerinin yaşam kalitesini artırmayı hedeflediklerini vurguladı. “Benim mahallem, benim şehrim, 7-24 saat hizmete layık” Çetinkaya, “Şimdi bakın 15 yıl geçmiş. 15 gün değil, 15 saat değil, 15 hafta değil, 15 ay hiç değil tam 15 yıl geçmiş Esentepe ye asfalt atmak seçime 15 gün kala akla gelmiş. Benim şehrimde, benim mahallemde buna layık değil. Benim mahallem, benim şehrim, 7-24 saat hizmete layık. Sizlere söz veriyorum. Her dakika, her saat, hemşehrilerime, şehrime, Karabük’üme hizmet etmenin mücadelesi içerisinde olacağım” dedi. Mahalle sakinleri, Çetinkaya’ya büyük ilgi gösterirken, 1 Nisan sabahında Çetinkaya’yı başkan olarak görmek istediklerini ifade ettiler. Programa AK Parti Karabük Milletvekili Ali Keskinkılıç ve AK Parti Karabük İl Başkanı Ferhat Salt katıldı.
Konya Ramazan’da kilo almamak için metabolizmayı hızlandıran öneriler Diyetisyen Merve Sena Nazlı, oruç tutanlar için metabolizmayı hızlandıran önerilerde bulunarak, “Hamur işleri, yağlı-tuzlu yiyecekler kan şekeri dengesini bozup acıkmaları arttırabilir. Sahur ve iftarda yeterli besin alınmadığı zaman metabolizma yavaşlar ve kilo alımı başlar. Ramazan’da yeterli sıvı tüketimine ve protein ağırlıklı beslenmeye dikkat edilmeli” dedi. Oruç tutmak; bedeni arındırmaya ve sindirim sistemini dinlendirmeye yardımcı olur. Ancak Ramazan ayında yetersiz beslenildiği durumlarda; yorgunluk, susuzluk, baş-mide ağrısı görülebilir. Oruç tutarken bu sıkıntıların yaşanmaması için dengeli beslenmenin önemine dikkat çeken Medicana Sağlık Grubu Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Diyetisyen Merve Sena Nazlı, oruç tutanlar için metabolizmayı hızlandıran önerilerde bulunarak, “Hamur işleri, yağlı-tuzlu yiyecekler kan şekeri dengesini bozup acıkmaları arttırabilir. Sahur ve iftarda yeterli besin alınmadığı zaman metabolizma yavaşlar ve kilo alımı başlar. Ramazan’da yeterli sıvı tüketimine ve protein ağırlıklı beslenmeye dikkat edilmeli” dedi. Ramazan ayında iftarda çok fazla yemek ne kadar zararlıysa, tek öğün ile gün boyu oruç tutmanın da o kadar zararlı olduğunu belirten Diyetisyen Merve Sena Nazlı, "Oruç tutarken dengeli ve ölçülü beslenmeye, ayrıca yeterli sıvı almaya da özen gösterilmesi gerekiyor. Sahur ve iftarda yeterli besin alınmadığı için metabolizma da yavaşlıyor ve kilo alımı daha çok artıyor" diye konuştu. "Sahurda protein içeriği zengin besinler tüketilmeli" Hamur işleri, yağlı-tuzlu yiyeceklerin kan şekeri dengesini bozup, acıkmaları arttırabileceğini ifade eden Merve Sena Nazlı, Sahur öğününde hamur işlerinden uzak durulması gerekiyor. Sahur da protein içeriği zengin olan besinler tüketilmeli. Protein içeriği zengin besinler, gün boyu hem daha enerjik olunmasını sağlar hem de metabolizmanın yavaşlamasını engeller. Çok tuzlu olmayan peynir, yumurta, ceviz-badem-fındık, yeşillik, yoğurt, tam tahıllı ekmeklerin yer alacağı hafif kahvaltı öğünleri tercih edilmelidir" şeklinde konuştu. "İftarı ikiye bölün" İftarda açlığın verdiği hissiyatla çok hızlı yemek yenildiğine dikkat çeken Diyetisyen Merve Sena Nazlı, "Bu da şişkinlik, mide ağrıları, reflü şikayetlerine yol açabilmektedir. Bu şikayetlerin yaşanmaması için iftar öğününün ikiye bölünmesi gerekir. Öncelikle 1-2 bardak oda ısısında su ile başlanmalı, ardından kan şekerinin dengelenmesi için 1 adet hurma tercih edilmelidir. İftara 1 kase çorba ile başlamak, çorba bittikten sonra 10-15 dakika ara vermek fazla kilo alımını önleyebilir. Çünkü beyin doyma emrini yemeklerden 15-20 dakika sonra verir. Bu yüzden yemekleri hızlı yemekten kaçınmak, yavaş ve çok çiğneyerek tüketmek gerekir. Ara verdikten sonra ana yemek, salata, yoğurt, tam tahıllı ekmek gibi sağlıklı karbonhidrat ile devam etmek önemlidir. Ana yemek tercihleri dönüşümlü olarak et, tavuk, balık, kıymalı sebze yemekleri şeklinde olabilir. Ramazanda kuru baklagiller tüketimi oldukça azalmaktadır. Lif kaynağı olan bu grup salatalara ilave edilebilir. Beyaz ekmek, pirinç pilavı gibi glisemik indeksi yüksek olan yiyecekler yerine bulgur pilavı, kepekli ekmek tercih edilmelidir. Kızartma, kavurma gibi sağlıksız pişirme yöntemlerinden uzak durulmalıdır. Tatlı ihtiyacı, şerbetli tatlılar yerine Ramazan ayının vazgeçilmezi olan güllaç gibi sütlü tatlılardan ya da meyve tatlılarından karşılanmalıdır” şeklinde açıklamalarda bulundu. "Çay-kahve, su yerine geçmez" Ramazan ayında önemli konulardan birinin de yeterli sıvı alımı olduğunu vurgulayan Merve Sena Nazlı, "Yeterince sıvı alınmazsa su ve mineral kaybı olarak, bayılma, baş dönmesi gibi sağlık sorunları yaşanabilmektedir. İftar-sahur arasında en az 1,5 litre su içilmesi gerekir. Çay-kahve gibi içecekler su yerine geçmez. Aksine bu tarz içecekler sıvı kaybını daha da arttırmaktadır. Bu yüzden her 1 bardak çay içerken yanında 1 bardak su tüketmeye özen gösterilmelidir. Eğer su içmek zorluyorsa, aromatik olarak içerisine limon, nane, salatalık, tarçın gibi eklemeler yapılmalıdır. Bu sayede de metabolizma hızlandırılabilir. Ayrıca iftardan 1-2 saat sonra hafif bir yürüyüş yapmak metabolizmayı hızlandırarak bağırsakların çalışmasına yardımcı olacaktır” dedi.