- 12 Eylül 2018 Çarşamba 10:42

Yarım asır sonra, köye dönüş

A
A
A
Yarım asır sonra, köye dönüş

Tunceli’de köylerinden yarım asır önce göç edip, Avrupa, ABD ve İstanbul’da yaşamaya başlayan 57 kişi kurdukları derneklerde bir araya gelerek geri dönmek için ilk adımı attı.

Tunceli’de köylerinden yarım asır önce göç edip, Avrupa, ABD ve İstanbul’da yaşamaya başlayan 57 kişi kurdukları derneklerde bir araya gelerek geri dönmek için ilk adımı attı. Ayrıldıkları köyün yakınlarında modern bir köy kurmak için arazi satın alan 57 kişiye ev yapmaları için tapuları verildi.


Pülümür ilçesine bağlı Kayırlar ve Sarıbudak köylerinden çeşitli nedenlerle 1950 ve 60’lı yıllarda göç eden vatandaşların bir bölümü Avrupa ve Amerika gibi ülkelere giderken bir bölümü de Türkiye’de İstanbul başta olmak üzere farklı kentlerde yaşamaya başladı. Bir süre sonra kurulan Pülümür Kayırlar ve Sarıbudak Köyü Sosyal Yardımlaşma Dayanışma Kültür ve Kalkındırma Derneği vasıtasıyla bir araya gelen her iki köy sakinleri, memleketlerine dönmeye karar verdi. Köylerinin ilçeye uzak oluşu, altyapı ve ulaşım sorunlarının çok külfetli olacağını düşünen vatandaşlar, kaymakamlık ve belediyenin de desteğiyle Pülümür ilçe merkezine yakın bir yerde 60 dönümlük arazi satın alarak parselasyon işlemlerini tamamladı. İşlemin ardından tapularını da alan 57 kişi ev yapmayı planladıkların araziye giderek incelemede bulundu.



"Modern bir köy kurmak istiyoruz"


Yıllar sonra memleketlerine geri dönmenin mutluluğunu yaşadıklarını belirten Dernek Başkanı Ali Rıza Belek, “Yaklaşık 40 yıl önce doğduğumuz topraklardan çeşitli nedenlerden dolayı göç etmek zorunda kaldık. Ama gönlümüz hep doğduğumuz yerlerdeydi. Hep buranın özlemini çekiyorduk. Köylülerimizle bir araya geldik ve artık yeter dedik. Madem ki eski köylerimizde bir ev kurma, tekrar eski haline getirme olanağımız yok o halde köyümüze en yakın yerde, Pülümür ilçemizin yakınında bir köy kuralım dedik. Burada 60 dönümlük bir arazi aldık. Toplamda 61 adet 600 metrekare civarında parselasyon çalışması yaptık. 57 köylümüze tapularını gururla, neşeyle dağıttık. Biz artık buraya yerleşmek istiyoruz. Bu topraklarda yaşamak istiyoruz. En geç bir, bir buçuk yıl içinde aldığımız arsalarda inşaat yaparak modern bir köy kurmak istiyoruz” dedi.



Mutluluklarını dile getirdiler


İstanbul’da yaşayan Selvi Akdeniz ise,"Burada arsa satın aldık çok mutluyuz. Bundan sonra Bodrum, Fethiye, Akdeniz’e değil memleketimize gelmek istiyoruz”ifadelerini kullandı.


New York’ta yaşayan Doğuş Şahin de köy derneği sayesinde arsa satın alarak ev yapmayı planlayanlar arasında yer alıyor.Şahin, “Geçmişimiz bizim için çok önemli. Buraya gelmeden önce köklerim yok gibiydi. Ancak şimdi çok mutluyum”diyerek duygularını aktardı.


Köyünden 1951 yılında göç ettiğini ifade eden İstanbul Bağdat Caddesi’nde restoran işletmeciliği yapan Mustafa Gül’de,"İstanbul’da çalıştım. Almanya’ya gidip döndüm. Bağdat Caddesi’nde restoran çalıştırıyorum. Buraya dönmek istiyorum. İnşallah burada mutlu olacağız” diye konuştu.



"Artan bir nüfus konuşuyor olacağız"


Pülümür’ün 1980’li yıllarda 28 bin civarında nüfusu olduğunu hatırlatan Belediye Başkanı Müslüm Tosun, “Ancak sonrasında her geçen gün azalan bir nüfusla karşı karşıya kaldık. 2017 yılı nüfus sayımında ilçemizin köylerle beraber nüfusu 3 bin 65. Bu proje bizi umutlandırdı. Umut ediyorum ki bundan sonra tersine evrilen bir nüfusla karşılaşacağız. Artan bir nüfusu konuşuyor olacağız. Bu proje diğer derneklerimize, köylerimize örnek olur diye umuyorum” şeklinde konuştu.



Kaymakam Fidan: "Sizin önünüzü açacağız”


Köylülerin tapu dağıtım törenine katılan Pülümür Kaymakamı Ömer Faruk Fidan ise, “Bize düşen sorumluluğun farkındayız. Elimizden geleni yapacağımızı taahhüt ediyoruz. Bu bizim vazifemiz. Biz görevimizi yapacağız sizin önünüzü açacağız. Siz de köyünüzde, memleketinizde bir hane yapacaksınız. Çocukluğunuzun, gençliğinizin, hatıralarınızın olduğu bu topraklarda yaşama fırsatınız olacak. Pülümür’ün canlılığı da artacak geri dönüşler başlayacak” diye ifade etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Naci Görür: "Çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız" Hatay’ın İskenderun ilçesinde söyleşiye katılan jeolog ve deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, depreme dirençli yerleşim alanların oluşturulması gerektiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Naci Görür, depremin vurduğu Hatay’ın İskenderun ilçesinde vatandaşlarla bir araya geldi. Görür, İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen ‘İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ söyleyişine katıldı. Türkiye’de 13,6 milyon önce deprem mekanizmaların oluştuğunu ifade eden Prof. Dr. Görür, depremleri durdurmanın mümkün olmadığını, toplum olarak depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorunda olduğunu söyledi. “Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı dün olduğu gibi toprağa veremeyiz" Deprem mekanizmasının Türkiye’de 13,6 milyon önce oluştuğunu söyleyen Prof. Dr. Görür, “Bizim ülkemizde bu faylar 13,6 milyon seneden beri deprem oluşturmaya devam ediyor. Biz depremleri durduramayız, bu mümkün değil çünkü bu mümkün değil. Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı, dün olduğu gibi toprağa veremeyiz. O halde yapılacak bir şey bilgi, aydın ve çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız. Bunları yaparsak deprem sorununu büyük ölçüde hallederiz” dedi. “İskenderun tarafına gelen kıta biraz büküldüğü ve eğildiğinde o bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor” Deprem sonrası İskenderun sahilindeki çökme konusuna değinen Prof. Dr. Görür, “İskenderun’da bazı yerler çökmüş ve batıyor. Neden batıyor konusu fayla ilgili bir durumdur. Bin yıl önce Bingöl ilinin Karlıova’dan gelen doğu fayı, yanal hareket ederken İskenderun’daki fay biraz eğiliyor. İskenderun tarafına gelen kıta biraz bükülüyor ve eğiliyor. O kısımda bir duvar ve diklik oluşturuyor. Burada düşey atılım meydana geliyor ve fay niteliği doğuruyor ve batıyor. Bu nedenle de bir bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor. Deniz seviyesinin göreceli olarak işlenmesi anlamına gelir” ifadelerini kullandı. İskenderun ilçesinde düzenlenen ’İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ temalı konferansa yer bilimci Naci Görür’ün yanı sıra; İskenderun İlçe Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, Belen İlçe Belediye Başkanı İbrahim Gül ve İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Levent Hakkı Yılmaz katıldı.
İstanbul Sadettin Saran: "Göreve gelirsek Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" Fenerbahçe Başkan Adayı Sadettin Saran, 48 saat içinde 500 imza toplayabildiklerini belirterek, "Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" dedi. Fenerbahçe Başkanlığına adaylığını açıklayan İş İnsanı Sadettin Saran, Faruk Ilgaz Tesisleri’nde düzenlediği lansmansa kongre üyeleriyle bir araya geldi. Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu eski Başkanı Vefa Küçük de toplantı da yer alarak Saran’a destek verdi. Fenerbahçe’yi şampiyon yapmak için çalışacaklarını aktaran Saran, adaylık süreci ile ilgili bilgiler vererek, "Kasım ayında Ali Koç ile buluştum. Maddi manevi çok büyük emek verdiniz, bu işi öğrendin, devam edeceksen biz arkandayız ancak devam etmeyecekseniz biz bu işi çok iyi yaparız ve göreve talibiz dedim. O da, ’Çok iyi yapacağına ben de inanıyorum’ dedi. Kulüp bilançolarına, defterlere bakmamız için resmi olarak aday olmamız gerekiyordu. Takım şampiyonluğa gidiyor, kongre sürecine de sokmak istemiyoruz ama madem öyle dedik 48 saatte büyük teveccühle 500 imzayı topladık. Bunun için de çok teşekkür ediyoruz. Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız. Hem saha içinde hem saha dışında mücadele ediyoruz. Oyuncularımıza uzanan elleri kırmasını biliriz" ifadelerini kullandı. "Fenerbahçe hepimizindir" Fenerbahçe için birlik beraberlik mesajı beren 59 yaşındaki iş insanı, "Fenerbahçe hiçbir şahsa ait değildir. Fenerbahçe sizindir Fenerbahçe bizimdir. Fenerbahçe hepimizindir" diyerek sözlerini noktaladı. Saran’ın konuşmasının ardından Kongre Üyeleri yoğun alkışlarla destek verdi.