“14 Kasım Dünya Diyabet Günü” olması sebebi ile Medical Park Uşak Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Selahattin Çakıroğlu önemli bilgiler verdi.
İç Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Selahattin Çakıroğlu şeker hastalığının dünyada pandemi halinde yayıldığına dikkat çekerken, 2020 yılında hedeflenen değerlere bu dönemde ulaşıldığını söyledi. Çakıroğlu; “Her yıl yüzde 13,5 oranında diyabet hastası ortaya çıkmaktadır. Bunun %5 tip 1 diyabet , %95 tip 2 diyabettir. Daha çok orta yaş sınıfında görülmektedir. Ancak ömür uzadığı için daha ileri yaşlarda da diyabet sayısı artmaktadır. Günümüzde tip 2 diyabet çeşitli nedenlerde artış göstermektedir. Bu nedenlerin başında düzeltilebilen nedenler ve düzeltilemeyen nedenler olarak ikiye ayrılır. Düzeltilebilen nedenler hastanın kilosunun ayarlanması, yaşam tarzını değiştirmesi günde en az 30 dakika eforlu olarak yürümesi, kolestrol değerlerinin normal sınırlarda tutulması, beslenme de karbonhidratlardan uzak durulması sayılabilir. Düzeltilemeyen nedenler arasında genetik faktörler, geçirilmiş viral enfeksiyonlar ( kabakulak vs. ) pankreasın beta hücrelerinin tahrip olmasıyla ortaya çıkmaktadır” dedi.
Diyabetten korunmak için de önerilerde bulunan İç Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Selahattin Çakıroğlu, belirli periyotlarda özellikle orta yaş kesimlerinin kan şekerlerini ölçtürmelerini söyledi. Çakıroğlu; “kan şekerinin (açlık 100 mg/dl üzerine çıkmaması, tokluk 126 mg/dl) üzerine çıkmaması diyabetik cemiyetlerinin önerileri doğrultusunda kan şekeri, kolestroller, tiroid fonksiyon testlerinin mutlak bakılması, gerekirse daha ileri tetkikler yapılması uygundur. Ülkemizde diyabet oldukça yaygındır. Bu Nedenle hem ekonomik hem insan sağlığı üzerinde kötü sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Diyabet hastalarında makro ve mikro komplikasyonlar hızla çoğalmaktadır. Günümüzde Ateroskloratik kalp hastalığı, böbrek yetmezliği, diyabetik retinopati ve en önemlisi diyabetik ayak ortaya çıkmaktadır. Bu gibi komplikasyonlar insan hayatını tehdit etmektedir.
Bu şartlar altında diyabet cemiyetleri ve sağlık bakanlarının bu konuya eğilmesi uygundur. Koruyucu Tedbirler yanında tıbbı tedavide uygulanması gereklidir.” dedi.
