YEREL HABERLER - 26 Temmuz 2017 Çarşamba 09:10

İlkokul mezunu mikser ustasından mühendisler dahi yardım alıyor

A
A
A
İlkokul mezunu mikser ustasından mühendisler dahi yardım alıyor

Yaklaşık 30 sene demir işleri ve makine parçaları üzerine çalışan Yılmaz Şapçı, Uşak merkez Kaşbelen köyündeki atölyesinde tek başına büyük işlere imza atıyor.

Yaklaşık 30 sene demir işleri ve makine parçaları üzerine çalışan Yılmaz Şapçı, Uşak merkez Kaşbelen köyündeki atölyesinde tek başına büyük işlere imza atıyor. Uşak’ta sıfırdan beton mikseri yapabilen tek usta olma özelliğine sahip olan ilkokul mezunu Şapçı’dan mühendisler bile yardım alıyor.



Yılmaz Şapçı (45), Uşak’a 7 kilometre mesafede bulunan eski adı Mende yeni adı Kaşbelen köyünde 5 yıldır çeşitli makineler üretiyor. Şapçı ortaya çıkardığı işlerle taş ocağı ve inşaat sektöründe faaliyet gösteren mühendislerin ve işverenlerin takdirini kazanmış durumda. 1993 yılından beri bu işi yapan Şapçı, konuyla ilgili olarak şunları söyledi; "Çelik çatı üzerine çalışıyorduk daha sonra beton firmasında işe girdim, Uşak’ın en büyük beton firmasıydı. Mühendislerimizden faydalanarak işimde kendimi geliştirdim. Yıllardır bu işi yapıyorum, beş senedir de kendi dükkanımı çalıştırıyorum. Her türlü işi yapıyorum, taş ocakları, beton mikserleri, kamyon kasaları, kamyon damperleri, su tankerleri, kazanlar bütün bunları sıfırdan çiğden yapabiliyorum. Tek başıma çalışıyorum, yetişebildiğim kadarıyla. Bu işte kendimi geliştirdiğim için bana bu iş bir oyun gibi geliyor, çocuk oyuncağı gibi demeyelim ama oyun gibi geliyor, o kadar zevk alarak yaptığım bir iş"



Kamyonların üzerine monte edilen mikser kazanları sıfırdan imal edebilen Uşak’taki tek ustanın kendisi olduğunu vurgulayan Şapçı, konuyla ilgili olarak bir anısını şu şekilde anlattı; " Gene bir taş ocağında çalışıyorum, mühendis arkadaşlar şantiyede atölyedeler, kazanların içinin herisleri bitmiş(betonu karıştırmaya yarayan helezon yaylar) beni çağırdılar taş ocağından, dediler yardımcı ol, ’Biz bunu çözemiyoruz sen daha önce değiştirmişsin hatta iki tane komple sıfırdan kazan yapmışsın, biz bunu nasıl yaparız, bizim personele, atölye grubuna tarif et veya göster de bunu çözelim’ dediler. İşte o zaman arkadaşlara tarif ettim. Tabi mühendis bunu autocad programında çiziyor ve için herislerin ölçüleri santim santim tutuyor, ölçüyü veriyor şu açıda keseceksin diyorlar o zaman tutuyor ama bunun iki gün çizimini yapıp bir gün de kaynağını yapalım dedik mi o zaman iş aksıyor, bu sefer ne yapmak lazım manuel de bunu çözmek lazım aynı şu anki çalışma sistemim gibi. Kazanın içi çift sarım oluyor, sarımın birini şu an yapıyorum, haftaya Pazar’da diğer sarımını yapacağım. İkisini bir günde yetiştiremediğimize göre işten de kalmaması için bugün buna yol vereceğiz çalışacak haftaya kadar, haftaya gelecek diğer sarımını değiştireceğiz."



Kaşbelen Köyünün etrafındaki maden işletmelerinin de kendisini ilk tanıdıklarında böyle bir potansiyele sahip olduğunu bilmediklerini ve kendisini küçük gördüklerini söyleyen Şapçı; "Köy yerindeki demirci dükkanı ne olur? Tırmıkçı, dirgenci olur, diye düşünüyor. İşten anlasa sanayide olur ne işi var köyde? gibi fikir yürütüyorlar. Yanında çalışan formenler kepçenin kovası, bomu kırıldığında Yılmaz ustaya yaptıralım diyorlar patron da ’Pulluk mu kaynattırıyorsunuz?’ diyor. ’Yok’ diyorlar ’Bu adam yıllarca bu işi yaptı’, gönderiyorlar ve yaptığım işlere hayran kalıyorlar. Şu anda işini yaptığım Sirge’deki taş ocağında da ilk önce kepçe kovası yaparak kendimi kanıtladım." dedi.



İşini severek yapan ve kendisini geliştirmek için her zaman uğraş içinde olan Şapçı yine önemli bir işi başardıktan sonra kendisine öğrenimini soran mühendisle arasında geçen diyoloğu şu ifadelerle anlattı; " Çalışmış olduğum firma Eskişehir tornacılar sitesini yapıyor, prefabrik olarak yapıyor, prefabrik merdiven kalıpları var, arkadaşlar bunların açılarını projeye göre bir türlü tutturamadılar. Yine mühendisimizin biri projeyi bana verdi,’ Bak bakalım yapabilir misin?’ dedi. Baktım bu basit dedim, yaparım. Kalıp çiğden yapılacak, sıfırdan. Kalıbı yaptım, hazırladım, mühendis kontrole geldi baktı ve çok güzel olmuş, bu kadarını beklemiyordum, ’Sen lise mezunu musun?’ dedi. Ben orta ikiden terk dedim, halbuki ilkokulu 7 senede bitirdim ama yine aynı yere varıyor."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Doğan: "Girdi maliyetleri yüzünden çifti üretimden vazgeçmektedir" Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, finansal sorunlarla mücadele eden çiftçinin girdi maliyetleri nedeniyle üretimden vazgeçtiğini söyledi. Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Doğan, temel gıda ürünlerinin üretimiyle doğrudan ilişkili olan ve küresel gıda güvenliğinin sağlanmasında kritik bir role sahip olan tarım sektörünün sorunlarına değindi. Doğan, "Gübre, tohum, ilaç ve yakıt gibi girdi maliyetlerindeki artış, tarımsal üretim maliyetlerini yükseltmekte ve üreticilerin kar marjlarını azaltmaktadır. Finansal sorunlarla mücadele eden çiftçi üretimden vazgeçmektedir. Su kaynaklarının azalmasıyla birlikte yaşanan kuraklık ve yanlış su kullanımı, özellikle sulama gerektiren tarım alanlarında verim kayıplarına neden olmaktadır. Toprak erozyonu, arazi parçalanması ve mülkiyet sorunları gibi arazi sorunları tarım arazilerinin verimli kullanımını engellemektedir. Adil fiyatlarla pazarlanmayan ürünler ve dağıtım kanallarına erişimde yaşanan zorluklar gibi pazarlama ve lojistik sorunlardan dolayı üreticiler ürünlerini satmakta zorlanmaktadır. Yaşanan finansal sorunlarla modern tarım teknikleri ve makineleşmeye kaynak ayıramayan üretici, üretim verimliliğini ve kalitesini arttıramamaktadır" dedi. Doğan, şöyle devam etti: "Tarımsal üretimin büyümesi için devlet destekleri ve tarım sigortası gibi mekanizmalar güçlendirilmeli, üreticiler piyasa dalgalanmalarına karşı korunmalıdır. Su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımına yönelik adımlar atılmalı, su yönetimi ve sulama tekniklerinde iyileştirmeler yapılmalı, su tasarrufu teşvik edilmelidir. Toprak koruma uygulamaları ve arazi planlaması gibi alınacak önlemler tarım arazilerinin verimliliğinin artırılmasına yardımcı olacaktır. Tarım ürünlerimizin ulusal ve uluslararası pazarlara erişimini kolaylaştıracak lojistik ve pazarlama altyapısının geliştirilmesi için gerekli araştırmalar ve çalışmalar yapılmalıdır. Tarımsal üretim tekniklerinin modernizasyonu için verilecek destekler ve üreticilere yönelik eğitim programları, sektörün rekabet gücünü artıracaktır. Tarım sektörünün karşılaştığı sorunların giderilmesi ve sürdürülebilir tarımsal üretim sağlanması için tüm paydaşların işbirliği içinde hareket etmesi gerekmektedir."
Uşak Bakan Bayraktar açıkladı: "Göktepe 1’ adını verdiğimiz yeni bir kuyu kazmaya başlıyoruz" Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraklar, "Dün akşam itibarıyla ‘Göktepe 1’ adını verdiğimiz yeni bir kuyu kazmaya başlıyoruz. Bu bir keşif kuyusudur, arama kuyusudur. Şu anda Sakarya gaz sahasının daha kuzeybatısında bir sahada bu arama faaliyetimize başladık. Çok yeni başladık" dedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dr. Alparslan Bayraklar, bir dizi ziyaret ve inceleme için Uşak’a geldi. Sektör Temsilcileri ile İstişare Toplantısı’na katılan Bayraktar, yaptığı konuşmada “2020 yılında Cumhuriyet tarihinin en büyük keşfini çok şükür yaptık. Sakarya gaz sahasında bugün 3,7 milyon metreküp günlük gaz üretiyoruz ama daha yolun başındayız. İnşallah oradaki gaz üretimimizi günlük 40 milyon metreküpe çıkaracağız. Bu sayede bugün 1,4 milyon haneye yeten oradaki doğal gaz üretimimiz 15 milyon haneye kadar çıkacak yani nerdeyse 60 milyonluk nüfusun kullanabileceği doğal gazı kendimiz üreteceğiz” dedi. Bakan Bayraktar, Sakarya gaz sahası yakınlarında yeni keşfedilen gaz kuyusundan bahsederek, "Dün akşam itibarıyla ‘Göktepe 1’ adını verdiğimiz yeni bir kuyu kazmaya başlıyoruz. Ramazan ve Uşak’ın bereketiyle, bu kuyumuzdan önümüzdeki birkaç hafta içerisinde yeni bir keşif ve ilave bir rezerv inşallah buluruz. Bütün çalışmamız, gayretimiz bu yönde olacak. Dolasıyla Göktepe 1 kuyumuz da bu anlamda hayırlı olsun. Bu bir keşif kuyusudur, arama kuyusudur. Şu anda Sakarya gaz sahasının daha kuzeybatısında bir sahada bu arama faaliyetimize başladık. Çok yeni başladık. İlk kez kamuoyunda sizlerle paylaşmış olduk” dedi.
İstanbul Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "İstanbul’un ikinci bir 5 yıla daha tahammülü yok” Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Eskiden gelen bir sermaye var, o sermayeden yiyerek 5 yıl daha idare edebilirsiniz ama ikinci bir 5 yıla daha İstanbul’un tahammülü yok. İnşallah İstanbul 31 Martta gerçek belediyecilik diyecek" dedi. Ümraniye Belediyesi tarafından Ümraniye Nikah Sarayında Doğu ve Güneydoğu iftar programı düzenlendi. Programa, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Ümraniye Kaymakamı Abdulaziz Aydın, Ümraniye Belediye Başkanı İsmet Yıldırım, İlçe Başkanı Salim Çetinkaya ve çok sayıda vatandaş katıldı. Programda konuşan Yılmaz, Büyükşehirler arasında yatırım oranı en fazla azalan ilin İstanbul olduğunu ifade etti. “Kimlikleri siyasetin malzemesi haline dönüştürmüyoruz” Programda konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Hiçbir zaman kimlik siyaseti yapmıyoruz. Kimlikleri siyasetin malzemesi haline de dönüştürmüyoruz. Kimliklere sonuna kadar saygılıyız ama kimlik siyaseti yapmıyoruz. Kimliklerimizin ve farklılıklarımızın ötesinde geniş bir ortak zeminimiz var. Aynı tarihten gelen, aynı değerleri paylaşan ve aynı gelecek ufkuna sahip, kederde, tasada ve sevinçte bir olan bir milletiz” ifadelerini kullandı. “Sağlam bir temele oturmayan bir masaydı” Cumhurbaşkanlığı seçiminde oluşan muhalefet masasına değinen Cevdet Yılmaz, “Tabiri caizde 7 düvel birleşti, olmadık masalar kuruldu. Ne oldu seçimden sonra? Masa kaldı mı ortada? Dağıldı gitti. Sağlam bir temele oturmayan bir masaydı. Hatta bazı insaflı muhalifler seçimden sonra ‘iyi ki biz kazanmamışız’ dediler” ifadelerini kullandı. “İstanbul’un ikinci bir 5 yıla daha tahammülü yok” 31 Mart seçimlerine değinen Yılmaz, “Büyükşehirler arasından yatırım oranı en fazla azalan il hangisi olmuş biliyor musunuz? İstanbul. Bir önceki dönem AK Parti döneminde yatırımların toplam harcamalar içinde oranı yüzde 55. Bu dönemde ne olmuş diye baktığınızda yüzde 38’e düşmüş. Tam 17 puan yatırımlarda bir düşüş olmuş. Bundan daha güzel bir gösterge olamaz. Laf ile bunu kapatabilir misiniz? Şovlarla, polemiklerle, kutuplaştırıcı bir takım söylemler ile bu gerçeğin üstünü örtebilir misiniz? Örtemezsiniz. İstanbul’un çok ciddi anlamda yatırıma ihtiyacı var. 5 sene yatırım yapmadan idare edebilirsiniz. Eskiden gelen bir sermaye var, o sermayeden yiyerek 5 yıl daha idare edebilirsiniz ama ikinci bir 5 yıla daha İstanbul’un tahammülü yok. İnşallah İstanbul 31 Martta gerçek belediyecilik diyecek” şeklinde konuştu.
Ordu Ordu’da yaklaşık bin 500 üniversite öğrencisi iftar sofrasında buluştu Ordu İl Müftülüğü tarafından üniversite öğrencilerine yönelik iftar programı düzenlendi. Programa, yaklaşık bin 500 üniversite öğrencisi katıldı. Ordu İl Müftülüğü tarafından ildeki üniversite öğrencilerine yönelik iftar programı düzenlendi. Müftülük hizmet binası bahçesinde düzenlenen iftar programında öğrencilere, Osmanlı Devleti dönemi geleneği olan ‘diş kiraları’ verildi. Programda, din görevlileri tarafından ilahiler okunurken, dualar da edildi. İftar programı hakkında açıklamalarda bulunan Odu İl Müftüsü Dr. İsmail Çiçek, “Bugün artık klasik hale gelen 3’üncü yılımızı öğrencilerle birlikte iftar programı ile geçiriyoruz. Binin üzerinde üniversiteli arkadaşımız bizlere eşlik ettiler. Osmanlı Dönemi’nden gelen ‘diş kiraları’ vardı, bir tarafından onları dağıttık, diğer taraftan ikramlarımız oldu. Hocalarımız tarafından ilahiler seslendirildi. İstedik ki üniversite öğrencilerimiz il müftülüklerimizi ziyaret edebilsinler, müftülerimize dokunabilsinler ve müftülüğümüzü tanıyabilsinler. Onlar bizi camilerde ziyaret ediyorlar, bir de müftülükte ziyaret etsinler istedik, onlar bizim genç neslimiz ve geleceğimiz. Biz hep onlar için dua ediyoruz. Bu ikrama katılan ve destek veren tüm kardeşlerime teşekkür ediyorum” diye konuştu. Programa Ordu Valisi Muammer Erol, Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, AK Parti Ordu Milletvekili Mustafa Hamarat, Milliyetçi Hareket Partisi Ordu Milletvekili Naci Şanlıtürk, protokol üyeleri ve yaklaşık bin 500 üniversite öğrencisi ile vatandaşlar katıldı.