ÇEVRE - 18 Eylül 2018 Salı 09:19

Uşak Valiliğinden ’şarbon’ bilgilendirmesi

A
A
A
Uşak Valiliğinden ’şarbon’ bilgilendirmesi

Uşak Valiliği son dönemde ülke genelinde yaşanan “şarbon hastalığı” na karşı bilgilendirmede bulundu.

Uşak Valiliği son dönemde ülke genelinde yaşanan “şarbon hastalığı” na karşı bilgilendirmede bulundu.


Valilikten yapılan yazılı açıklamada şarbon hastalığının tanımı, risk grupları, buluşma yolları ve korunma yöntemleri açıklandı.


Şarbon hastalığı tıp dilinde Antraks olarak bilinen, Bacillus anthracis adlı bir bakterinin sebep olduğu bir hastalık olarak belirtilen açıklamada keçi, koyun, sığır, deve gibi eti için beslenen otçul hayvanlarda ve yabani hayvanlarda görülebileceği belirtildi. Hastalık insanlara hasta hayvanlardan doğrudan veya dolaylı yollarla bulaşan bir hastalık. Ülkemizde, özellikle köylerde, çoban çıbanı ve karakabarcık olarak da bilinmekte.


Hayvancılıkla uğraşanlar, çobanlar, kasaplar, mezbaha işçileri, dericilik sanayinde çalışanlar, veteriner hekimler, hastalığın yaygın olduğu bölgelerde ölen hayvanların kesildiği veya yerleşim birimlerine yakın ölen hayvanların gömüldüğü yerlerde oynayan çocuklar şarbon hastalığının daha sık görüldüğü risk grupları olarak görülmekte. Hastalığa hasta hayvanın derisi, postu ya da yünü ile temas, şarbon basili bulaşmış etleri yemek ya da şarbon sporlarını solumak neden oluyor.


Şarbon hastalığının insanlara üç şekilde bulaşırken, bulaşma şekline göre isimlendirmekte.


Deri Şarbonu: Hasta hayvanlara, bunların dokularına, bu hayvanların kirletmiş olduğu eşya veya malzemelere temas edilmesiyle bulaşmakta. Şarbon sporlarının deriye girmesi ile hastalık belirtilerinin ortaya çıkması arasında geçen süre 1-7 gün arasında değişiyor. Şarbon sporlarının deriden girdiği yerde, ilk önce böcek ısırığına benzer biçimde kabarık, kaşıntılı bir şişlik oluşurken, bu şişlik 1-2 gün içerisinde içi su dolu kabarcığa dönüşüp ve daha sonrada ağrısız, genellikle 1-3 santimetre genişliğinde ortasında karakteristik kabuklaşmış siyah renkte ölü dokunun yer aldığı bir yara meydana geliyor. Deri şarbonunda ayrıca yaranın bulunduğu lenf bezlerinde şişmeler görülebilmekte. Hastalığın şiddetine göre hastalarda yüksek ateş ortaya çıkarken, yaranın olduğu bölgelerde bezeler ortaya çıkıyor. Baş boyun bölgesindeki yaralar ağır seyrederken, hastayı ölüme kadar götürebiliyor. Deri şarbonu vücudun her yerinde görülebilir.


Sindirim Sistemi Şarbonu: Şarbon mikrobuyla bulaşmış gıdaların, özelliklede şarbonlu hayvanların etlerinin yenmesiyle bulaşıyor. Şarbon yaraları, sindirim kanalının her yerinde görülebilmekte. Hastalık belirtileri genellikle mikroplu gıdaların yenilmesinden 2-5 gün sonra ortaya çıkarken, bulantı, kusma, iştahsızlık, ateş gibi belirtilerle başlayıp, bunu karın ağrısı, kanlı kusma ve kanlı ishal takip ediyor. Daha sonra kan zehirlenmesi ve şok gelişerek ölüm meydana gelebiliyor.


Akciğer Şarbonu: Şarbon sporu bulaşmış tozların veya hayvan tüylerinde ve kıllarında bulunabilen sporların solunmasıyla bulaşıyor. Belirtiler 2-5 gün içinde hafif ateş, kırgınlık ve yorgunluk şikayetleri ile başlarken soğuk algınlığına benzeyen başlangıç belirtileri hafif ve 2-3 gün sürüyor. Bunu yüksek ateş ve titreme, nabzın yükselmesi, öksürük, solunum sıkıntısı, morarmalar gibi akut hastalık belirtileri takip ederken, hastada şuur bulanıklığı ve koma gelişerek ölümle sonuçlanabiliyor.


Şarbon Hastalığından Korunma Yolları


Şarbon sporları ile şüpheli bir durum düşünüldüğünde zaman geçirmeden sağlık yetkilileri haberdar edilmesi hayati önem taşıyor. Deri sanayi, yün işleyen tekstil sanayi, yem sanayi (hayvan kemiklerini ve diğer hayvansal atıkları işleyen) gibi kuruluşların enfeksiyon kontrol programları olması önemli tedbirler arasında. Şarbon yönünden risk altında olanların eğitimi, kontamine materyallerin dekontaminasyonu, endüstriyel alanda hayvansal ürünleri işleyen, şarbon bakterisi sporları ile bulaş olasılığı olan ekipmanların düzenli temizliğinin sağlanması, işçilerin iş elbisesi kullanmaları ve el yıkama alışkanlığının yerleştirilmesini anlamlı şekilde değer taşıyor. Şarbon sporları toprakta uzun süre canlılığını ve hastalık oluşturma yeteneğini koruması nedeniyle tarımsal alanda, şarbon hastalığının bulunduğu bölgelerde korunmada en etkili yöntem hayvanların aşılanması gerekiyor. Ayrıca hastalıktan ölen hayvanların etinin yenilmemesi ve çevreyi yeniden enfekte etmemesi için de, karkasın toprağa derin gömülmesinin sağlanması gerekiyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Cem Öğretir: En iyi Türkçeyi kullanarak gençlere rol model olma çabasındayım İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Uygulamalı Bilimler Fakültesi (UBF) Televizyon Haberciliği ve Programcılığı Bölümü tarafından düzenlenen “TV’de Haber Sunuculuğu ve İletişim Becerileri” etkinliğinde, ATV Ana Haber Sunucusu-Anchorman Cem Öğretir, üniversitenin öğrencileri ve akademisyenleriyle bir araya geldi. Etkili iletişim için gerekenleri gençlere tek tek anlatan Cem Öğretir, televizyon haberciliği hakkında da öğrencileri bilgilendirdi. İstanbul Gelişim Üniversitesi, Uygulamalı Bilimler Fakültesi Televizyon Haberciliği ve Programcılığı Bölümü’nün organizasyonuyla üniversitenin kampüsünde, “TV’de Haber Sunuculuğu ve İletişim Becerileri” eğitimi düzenlendi. Ünlü Spiker Cem Öğretir etkinlikte katılımcılara; etkili iletişim, beden dili ve diksiyon ile ilgili uygulamalı eğitim verdi. Cem Öğretir, beden dilinin nasıl olması gerektiği, bir insanın nasıl ikna edilebileceği ve öz güven konularını detaylı olarak ele aldı. Söz konusu etkinliğe İstanbul Gelişim Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Abdülkadir Gayretli, İstanbul Gelişim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bahri Şahin, İGÜ Uygulamalı Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kamil Kaya, İGÜ ve UBF öğretim elemanları ve davetliler katıldı. “Televizyona çıkan ve sosyal medyada yayın yapan herkes birer rol model” Günlük hayatta kullanılan kelime ve cümlelerin ne kadar sık kullanılırsa o kadar çok alışkanlık yaptığını belirten Cem Öğretir, “Aslında bu da televizyon gibi bir alışkanlık meselesi. ‘İyi bir alışkanlık mı, kötü bir alışkanlık mı?’ bunun cevabını seyirciye bırakıyorum. Ben bir televizyon dünyası çalışanı olarak kendi açımdan en iyisini yapmaya gayret ediyorum, bunun için Türkçeyi en güzel şekilde kullanıp gençlerimize iyi örnek olma çabasındayım. Televizyona çıkan ve sosyal medyada yayın yapan herkes birer rol model. Dolayısıyla rol model olduğunuzda büyük bir sorumluluğu da üzerinize alıyorsunuz” dedi. “Televizyon haberciliği şekil değiştiriyor” Cem Öğretir, habere ulaşmanın bu kadar kolaylaştığı bir dönemde ana habere duyulan ihtiyacı sorgulayan bir seyirciye, halâ tam anlamıyla sosyal medyaya güven oluşmadığı için insanların televizyon aracılığı ile haberleri doğrulattığını anlattı. Cem Öğretir, “Televizyon haberciliği yok olmaktan ziyade şekil değiştirip dönüşüyor. Aynı, radyonun televizyon ortaya çıktığında artık kullanılmayacağının düşünülmesi gibi basılı gazetecilik de artık dijital mecralara taşınıyor.” dedi Kariyeriyle ilgili merak edilen soruları da yanıtlayan Cem Öğretir’in gerçekleştirdiği eğitim, öğrenciler ve akademisyenler tarafından yoğun ilgi gördü.
Bursa Bursa Teknik Üniversitesi ile Yıldız Teknik Üniversitesinden iş birliği Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) ile Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) arasında iş birliği protokolü imzalandı. İmzalanan protokol çerçevesinde iki üniversite arasında bilimsel çalışmalar ile eğitim-öğretim iş birliği yapılacak. Kamu kurum ve kuruluşları, özel sektör ve STK’larla ortak çalışmalar yürüten BTÜ, ulusal ve uluslararası üniversitelerle de iş birliklerine giriyor. Daha önce pek çok üniversite ile bilimsel çalışmalar yürüten BTÜ şimdi de Yıldız Teknik Üniversitesi ile protokol imzaladı. BTÜ ile YTÜ arasında imzalanan protokolle, eğitim ve akademik araştırmayı arttırmak hedefiyle, ortak konferans, sempozyum gibi faaliyetler düzenlenecek. Her iki tarafın da ilgilendiği bir alanda bilgi ve materyal değişimi yapılacak. Lisansüstü öğrenci değişiminin de yer aldığı protokolle, bilimsel yayınların basımında iş birliğini de gidilmiş oldu. Bilimsel çalışmalara yönelik ise her iki üniversite birbirinin laboratuvar hizmetlerinden faydalanabilecek. YTÜ’de gerçekleştirilen protokol imza törenine, BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, YTÜ Rektörü Prof. Dr. Tamer Yılmaz, BTÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Sinan Uyanık ve Prof. Dr. Beyhan Bayhan, BTÜ Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erinç Dobrucalı, YTÜ-Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Fahri Çelik ile öğretim üyeleri katıldı. Üniversitelerin iş birlikleriyle güçlendiğini vurgulayan BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, bu minvalde çalışmaların sürdüğünü söyledi. BTÜ’nün geniş iş birliği ağında artık YTÜ’nün de olduğunu dile getiren Rektör Çağlar, “Protokolle; araştırma-geliştirme, eğitim-öğretim, alanlarında, her iki üniversitenin öğretim elemanları ile öğrencileri arasındaki ilişkileri teşvik etmeyi ve geliştirmeyi amaçlıyoruz. Gücümüze güç katacak olan bu protokolün her iki üniversiteye de hayırlı olmasını diliyorum” dedi. YTÜ Rektörü Prof. Dr. Tamer Yılmaz da bu tür iş birliklerinin önemine dikkat çekerek, protokolün hayırlı olmasını diledi.
Ankara Silvan Barajı ve HES’te elektrik üretimi için sözleşme imzalandı Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Silvan Barajı ve Hidroelektrik Enerji Santrali’nde (HES) elektrik üretimi için ilgili firmalarla anlaşma imzalandığını belirterek, Türkiye ekonomisine yılda 1,5 milyar Türk lirası katkı sağlanmasının öngörüldüğünü bildirdi. Bakan Yumaklı, Silvan Barajı ve HES’te elektrik üretimi için sözleşme imzalandığını duyurdu. İlgili firmalarla yapılan anlaşma Türkiye ekonomisine yılda 1,5 milyar Türk lirası kazandıracak. Bakan Yumaklı, yaptığı açıklamada Silvan projesinin Güneydoğu Anadolu Projesi’nin (GAP) en önemli etaplarından birisi olduğuna dikkati çekti. “8 baraj ve 23 sulama tesisi olmak üzere toplam 31 adet bileşeni bulunan Silvan projesinin ekonomimize yıllık 20 milyar TL katkı sağlaması planlanıyor” diyen Yumaklı, Kulp Çayı üzerindeki Silvan Barajı ve HES’in bu bileşenlerin en önemlilerinden birisi olduğunu vurguladı. Yumaklı, Silvan Barajı’nın 175,5 metre yüksekliğindeki 8,7 milyon metreküp dolgu hacmine sahip gövdesi ile Türkiye’nin ve Avrupa’nın en yüksek ön yüzü beton kaplı kaya dolgu barajı olduğunun altını çizerek şunları aktardı: “Silvan Barajı, depolama kapasitesi olan 7,3 milyar metreküp rezervuar hacmi ile GAP’ın Atatürk Barajı’ndan sonraki en büyük ikinci sulama barajı olacak. Halihazırda fiziki gerçekleşmesi yüzde 96 seviyesinde bulunan Silvan Barajı’nın ara depolamalar ve sulama tesislerinin tamamen bitirilip hayata geçirilmesi ile yaklaşık 2 milyon 350 bin dekar tarım arazimiz suya kavuşacak ve 235 bin kişiye iş imkânı sağlanacak.” Elektrik üretimi için önemli adım Tesiste aynı zamanda hidroelektrik enerji üretiminin de gerçekleştirileceğini hatırlatan Yumaklı, şunları kaydetti: “Sulama projelerinin gelişimi paralelinde enerji üretimi planlanacak olan Silvan Barajı ve HES ilk aşamada yıllık 681 milyon kilovatsaat elektrik üretecek. Tesiste üretilecek enerji ile ülke ekonomimize yıllık 1,5 milyar TL katkı sağlanması öngörülüyor. GAP’ın en önemli etaplarından biri olan Silvan Barajı ve HES’te enerji üretimi yolunda önemli bir adım atılarak, ilgili firma ile elektromekanik işlerin yapımı ile ilgili sözleşme imzalandı. 1,8 milyar TL bedel ile imzalanan sözleşme çerçevesinde inşaat çalışmalarına ilerleyen günlerde başlanması, projenin Ağustos 2026’da işletmeye hazır hale getirilmesi planlanıyor. Silvan Barajı ve HES ile bir yandan milli servetimiz olan temiz, ucuz ve yenilenebilir enerji potansiyelimiz değerlendirilecek, diğer yandan sahip olduğu depolama kapasitesiyle mümbit topraklarımız suya kavuşturulacak. Ülkemizi bu tür yüz akı projeler ile geleceğe taşımaya ve tarımsal üretimde dünyada söz sahibi yapmaya devam edeceğiz.”