GENEL - 09 Aralık 2016 Cuma 00:16

Bakan Soylu terörle mücadelede tarih verdi

A
A
A
Bakan Soylu terörle mücadelede tarih verdi

İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu “Bugün iyi günleri çok net söylüyorum. Nisandan sonra başlarına geleceklerin ne olacağını tahmin edemeyecekleri kadar büyük bir yok oluşla karşı karşıya kalacaklar Kışın mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz. Bugün Diyarbakır’dan Hakkari’ye kadar birçok operasyonu başarıyla yöneten, ’Bize güvenin, biz bunların hakkından geleceğiz.’ diyen güvenlik güçlerimiz, büyük bir mücadele ortaya koymaktadır. Bütün planlamamızı yaptık” dedi.
Çeşitli temaslarda bulunmak üzere sabah saatlerinde Van’da gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, AK Parti İpekyolu İlçe Başkanlığını ziyaret ederek partililerle bir araya geldi.
Burada partililere seslenen Bakan Soylu, terörle mücadele gelinen aşamayı değerlendirerek, "3 büyük kentimizde yaptığım ziyarette gördüğümüz şu; milletimiz geleceğe ait ümitlerle dolu. Bizim, ülkeyi yönetenler ve siyaset yapanlar olarak milletimizin bu ümitlerini yarına taşımak birinci görevimizdir. 14 yıldır önemli adımlar atıldı. 21’inci asra iyi başladık ve adımlarımızı iyi attık. Dünyayla 350 yıldır açılan makasımızı 21’inci asrın başından itibaren hızla kapattık. Bunu gördüler, bizi eski usullerle terbiye etmeye çalıştılar. Millet bu tuzaklara düşmedi. Bunlara 27 Nisan’da, Gezi olaylarında, 17-25 Aralık darbesinde ve 15 Temmuz’da cevap verdi" şeklinde konuştu.
“Terör örgütleri aynı kaynaklardan desteklenmektedirler”
Türkiye’nin ilk kez ekonomik darbeye muhatap kalmadığını anlatan Soylu, 27 Nisan’da, Gezi olaylarında, 17-25 Aralık darbesinde, 6-7 Ekim olaylarında ve 15 Temmuz’da cesur duruş sergileyen milletin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı sahiplendiğini ifade ederek, “Terör örgütleri DEAŞ, PKK, FETÖ ve DHKP-C aynı yerden çıkmıştır. Aynı kaynaklardan desteklenmektedirler. Türkiye Cumhuriyeti’nin Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili, aynı zamanda Cumhurbaşkanımızın vekilidir. Yaptıkları muamele çok ayıptır. Türkiye, onuruyla, gururuyla, haysiyetiyle medeniyetinin gücüyle test edilecek bir ülke değildir. Bunu, Tayyip Erdoğan 14 yıldır dünyaya anlatıyor, anlattıkça Türkiye büyüyor ama onların kulakları duymuyor, gözleri görmüyor ancak ve ancak Türkiye’nin ayak seslerini duyunca bunun ne olduğunu anlıyorlar" şeklinde konuştu.
“Türkiye’nin büyümesine tahammül etmiyorlar”
Türkiye’nin eski Türkiye olmadığının altını çizen Soylu sözlerini şöyle sürdürdü.
"Bize ders vermeye çalıştılar, Marmaray açıldı, Yavuz Sultan Selim Köprüsü açıldı, Avrasya Tüneli açılacak. Çanakkale Köprüsü’nü yapıyoruz. Bize ders vermeye çalıştılar. Bütün dünyanın hayranlıkla izleyeceği havalimanı Diyarbakır’la yeniden buluşturuldu. Bizim insan kaynağımızı, genç nüfusumuzu, geleceğe ait en büyük ümidimizi tüketmeye çalıştılar. Biz büyük bir devletin bakiyesiyiz. Bize ders vermeye çalıştılar. ’İnsan hakları’ dediler, ne oldu? Suriye konusunda foyaları döküldü. Biz Müslüman olarak bu dünyada imtihan halindeyiz. Onlara sırtımızı dönseydik, Batı’nın afilli, püsküllü, kendini süsleyerek ortaya koyan zokasını yutmuş olacaktık. Biz hala ’O insanlar, sınırımızın dışında kalanlar ne yapıyor’ diye endişe ediyoruz. ’Çocuklar hastaysa nasıl burada tedavi edebiliriz, insanca yaşamasını nasıl sağlayabiliriz’ gibi, bu medeniyetin bize yüklediği sorumluluğu taşıyoruz ama onlardan ses yok. Kendi sivil toplum örgütleri üzerinden yardım ediyormuş gibi görünüp misyonerlik ortaya koymanın dışında herhangi bir adım atmıyorlar. Ne yaptıklarını biliyoruz. Yaptıkları, bu söyledikleri, ortaya koydukları sebepsiz değildir. Türkiye’nin büyümesine tahammül etmiyorlar"
"Onlar bize, bizim baktığımız gözle bakmıyorlar"
Türkiye’yi insanlık için dünyanın en büyük 10 devletinden biri haline getireceklerini kaydeden Soylu, "Batı’yı hiçbir zaman kendimize hasım görmedik ama tüm bu gördüklerimizden sonra anlıyoruz ki onlar bize, bizim baktığımız gözle bakmıyorlar. Kendilerine ait terör örgütleri olunca Bin Ladin’i bulup binlerce kilometre öteden infaz ediyorlar ama ’Fetullah Gülen’ denen şarlatanı Amerika’da muhafaza ediyorlar. Bu 21’inci yüzyılda büyük devletlerin uygulamaması gereken bir politikadır. Terörizmi bir araç olarak başka ülkeleri dengelemek, politikalarını istediği şekle sokmak için bir araç olarak kullanmak, dünyada belki bundan sonraki zaman diliminin en tehlikeli oyunudur. Bundan ülkelerin vazgeçmesi lazım geldiğinin altını çizmek istiyoruz. Samimi olacaksınız. İnsanı merkeze alan ve insanın değerini odağa alan davranış içinde olacaksınız. O zaman elbette yanlışlar gelip sizi bulmaz" ifadelerini kullandı.
Almanya’nın bir taraftan FETÖ’yü muhafaza ettiğini, bir taraftan da PKK’yı koruyup kolladığını aktaran Soylu sözlerine söyle devam etti.
"Bu nasıl müttefiklik, nasıl dostluk, yıllarca birbirine olan ittifakın göstergesi? Bunu nasıl bir şekilde değerlendirirsiniz? Ne ortaya koyarlarsa koysunlar, hangi oyun planlarını kurarlarsa kursunlar, ne gerçekleştirseler gerçekleştirsinler, 21’inci yüzyılın tüm fırsatlarını Türkiye’nin üzerine kondurmuştur. Bizi az buçuk kuvvetsiz görselerdi, şu anda sırtımızı yere getirmiştiler ama Allah onlara fırsat vermedi"
"Tahmin edemeyecekleri bir yok oluşla karşılaşacaklar"
Teörle mücadelede kararlılık vurgusu yapan Bakan Soylu bölgede PKK ile yürütülen mücadelede tarih vererek şu ifadelere yer verdi.
“Bugün iyi günleri çok net söylüyorum. Nisandan sonra başlarına geleceklerin ne olacağını tahmin edemeyecekleri kadar büyük bir yok oluşla karşı karşıya kalacaklar. Kışın mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz. Bugün Diyarbakır’dan Hakkari’ye kadar birçok operasyonu başarıyla yöneten, ’Bize güvenin, biz bunların hakkından geleceğiz.’ diyen güvenlik güçlerimiz, büyük bir mücadele ortaya koymaktadır. Bütün planlamamızı yaptık. Bu çerçevede onların kış üslenmelerine müsaade etmeyeceğiz. Saklandıkları yerler, mağaralar, sığınaklar bırakmayacağız. Bingöl’de bir çıkışta 53 sığınaklarını imha ettik. Öyle kolay değil artık. Geleceksiniz, vatandaşları, esnafları tehdit edeceksiniz, belediyelerden milleti haraca bağlayacaksınız, çalışanların parasını alacak, dağa göndereceksiniz, millete ’İmar karşılığında şunu vereceksin.’ diyeceksiniz, demokrasiden söz edeceksiniz"
Mardin’in Derik ilçesinde Kaymakam Muhammet Fatih Safitürk’ün şehit edildiği hain saldırıya da değinen Bakan Soylu Ahmet Türk’ün bu lay karşısındaki tavrına değinerek, "O iyi dediğiniz Ahmet Türk. Orada bir kaymakam şehit oldu. ’Ben burada devletime hizmet edeceğim, onlara zeytin fabrikası kuracağım.’ diyen o evlat orada şehit oldu. Nerelerden antrenörler getirip, takım kurup, çocuklara forma giydirip, ’Siz terör değil, şiddet değil, sporun sevgisiyle büyüyeceksiniz.’ diyen evlat orada şehit oldu. O, ’iyi’ dedikleri adam, 18 yaşındaki bir PKK sorumlusunun emrinde olan adam, bir tek söz söyledi mi? Başın sağ olsun dedi mi? Güya büyükşehir belediye başkanı olacaksınız. Yıllarca o maskenizle milleti aldatmaya çalıştınız. Bu iş düzelecek şimdi. Bütün teröristleri yok edeceğiz. Bugün en rahat olan Ahmet Türk’tür. O da zavallı, ne yapsın? 18 yaşındaki biri geliyor. Cebinden sigara çıkarıyor, ağzına koyuyor. O terörist bozuntusu, ’Ahmet Efendi yak diyor çakmağımı’, sonra ’Talimatlarımız şunlardır.’ deyip gidiyor. Yazıklar olsun. Sonra da ’büyükşehir belediye başkanı’ diye orada oturacaksın, öyle mi? Bu ülkede demokrasiden söz etmek en son onların hakkıdır. Bu ülkede köyleri tehdit etmediler mi? Van’da kan akan musluklarla milletimizi ürkütmediler mi? ’Belediyelere neden el koyuyorsunuz?’ diyorlar. Hendekleri ben mi kazdım? Bu milletin beraberliğine ben mi kurşun sıktım? Orada teröristlere cephaneleri ben mi gönderdim? 1,5 milyar dolar uyuşturucudan para kazanacaklar. Avrupa’daki büyük devletlerin hiçbirinin haberi olmadan uyuşturucu ticareti yapma şansına sahip mi?" diye sordu.
“Sadece terörle mücadele etmiyoruz”
Başbakan Yıldırım tarafından Diyarbakırda açıklanan kalkınma hamlesine de değinen Soylu, sadece terörle mücadele etmediklerini ifade ederek, "Sadece terörle mücadele etmiyoruz. Biz huzuru getirmeye, terörü tasfiye etmeye çalışıyoruz ki çocuklarımız rahat iş bulsunlar. Biz istiyoruz ki burada fabrikalar cıvıl cıvıl olsun. Diyarbakır’dan Şanlıurfa’ya, Mardin’e Van’a kadar, Antalya’da turizm nasıl rahat hareket ediyorsa, kendine ait cazibe merkezleri nasıl oluşturuyorsa buranın tarihi ve inanç turizmine yönelik anlayışı aynı şekilde gelişsin. Buna imkan var. Biz bunu sağlayacağız inşallah. İnsanlar bizi bekliyorlar. Bizim yapmamız gereken şey selam vererek onlarla bütünleşmektir. Irk, renk, dil, hiçbiri bizim ayrılığımızı sağlayacak unsurlar değildir. İnancımız, geleneğimiz, adetimiz, büyüklerimizin yaptığı tembihatlar, bizleri bunları düşünmekten bile alıkoyar” diye konuştu.
“Biz, birbirine bağlı, birbirini seven, itimat eden ve yarına kadar da sonsuza kadar da bu coğrafyada birbiriyle adım atacak milletiz” diyen Soylu, “Biz öyle ufak dalgalarla, büyük rüzgarlarla yok olacak bir anlayışın sahipleri değiliz. Yüz yıl sonra 15 Temmuz tarif edildiğinde bir milletin kahramanlık hikayesinin nasıl olacağını, demokrasiye nasıl sahip çıkılacağını, dünya sessiz kalırken onlar demokrasiyi bize hikaye gibi anlatırken nasıl milletin sokaklara döküleceğini bütün dünyaya tarihler boyunca gösteren asil bir karakterin sahibisiniz" şeklinde konuştu.
Soylu, konuşmasının ardından Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığını ziyaret ettikten sonra Gürpınar ilçesine geçti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.