EKONOMİ - 14 Haziran 2018 Perşembe 13:44

Çaldıran’da kendi markalarını üretiyorlar

A
A
A
Çaldıran’da kendi markalarını üretiyorlar

Türkiye’nin en soğuk ilçesi Çaldıran’da One Lake (Van Gölü) markasıyla gömlek üretimi yapan Enkar Tekstil, ilk etapta 60 kişiye sağladığı istihdamını ileriki dönemlerde 300 kişiye kadar çıkaracak.

Türkiye’nin en soğuk ilçesi Çaldıran’da One Lake (Van Gölü) markasıyla gömlek üretimi yapan Enkar Tekstil, ilk etapta 60 kişiye sağladığı istihdamını ileriki dönemlerde 300 kişiye kadar çıkaracak.


İlk etapta 60 kişiye istihdam sağladıklarını ve ileriki dönemlerde ise 300 kişiye kadar istihdam yapabileceklerini belirten Enkar Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Şefik Ensari, “Bizler Çaldıranlıyız. Bu yatırımları buraya yapmakta ki ilk sebebimiz budur. Çaldırana yatırım yapmak ve gençlere istihdam sağlamak bizi çok heyecanlandırıyor. Bu doğrultuda yatırımlarımız devam edecektir” dedi.


“Bölge yatırımlara bakir”


Bölge yatırımlara bakir, insanlara istihdam sağlamayı kendisine şiar edindiğini ifade eden Ensari, “Sadece bu tekstil fabrikasında değil geçmişte de yatırımlarımız olmuştu. Hali hazırda şu an istihdam ettiğimiz personelimizde mevcut. Tekstilin Çaldıran’da bulunması İstanbul ve Ankara’da bulunması kadar elzem bir durumdur. Özellikle İran piyasası ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde ilk gömlek imalatçısı olduğumuz için, marka bazında, kendi markamızı üretiyoruz. Kendi markamızla iç ve dış piyasaya gireceğiz. Burada bu işe girişmemin en önemli sebeplerinden biri insanların işsizlik durumları. İŞKUR’dan 50 kişilik bir kontenjan aldık. İşçilerimiz başladı bu 3 ay boyunca devam edecek. Ondan sonra uzatılırsa da uzatma talebinde bulunacağız” dedi.



“Zoru başaracağız”


Bölgenin iş ve istihdam imkanlarının kısıtlı oluğunu ve bu döngüyü tersine çevirmek için çaba sarf ettiklerini dile getiren Ensari, “Gömlek imalatı ile bu işe girişmemizin sebebi bölgede olmayışı ve talep olması oldu. Doğu ve güneydoğuda fason çalışılıyor. Biz kendi markamızı üretiyoruz ve İran piyasasına açılmayı hedefliyoruz. Zor olduğunun bilincindeyiz, ama başaracağımıza inanıyorum. Çalışanlarımızın iş yatkınlığı çok iyi, hızlı şekilde öğreniyorlar. Boş bir kafa var o boş kafayı bu işlerle dolduruyorlar. Zeki gençlerimiz var ve bizim bu zeki gençlerimizi topluma kazandırmamız için bu tür işletmeler kurmak şart. İran piyasasında yaşanan sınır kapılarında ki geçiş ücretlerinin yüksek maliyette olması sıkıntısı devam ederse, hem markamızı iç piyasaya sunmak hem de fason markalara yönelerek bu döngüyü tersine çevirmeye başlayacağız” ifadelerini kullandı.



“Yatırımlarımız devam edecek”


Çaldıranda ki yatırımlarına sadece tekstil alanında sınırlı kalmayacaklarını belirten Ensari, “Tekstil’den önce de bir yatırımımız vardı. Seracılıktan sonra şu an onaylanmış bir suni depo projemiz devam ediyor. Bayramdan sonra termal konaklama tesisimizin temelini atacağız. İleride bunu büyütecek projelerimiz olacak termal tesisi yıldızlı otele dönüştürmek gibi. Enerji üretimi gündemde bunu ortaklarımızla birlikte değerlendirip hayata geçirmeye çalışacağız bölgeye büyük bir katkısı olacak inşallah. Memleketimizin iş adamlarının unuttuğu bir şey var özellikle batıya yatırım yapanlar için söylüyorum, Komşu komşunun külüne muhtaçtır. Yanıbaşımızdan biri eğer açken biz tok yatanlardan olamayız. Ben bu değerlerle yola çıktım. Benim memleketimde Kimseye muhtaç olmadan evine aşını götürebilecek insanlar olsun” dedi.



“Cebimizi Çaldıranda boşaltıp, tozumuzu dışarıda silkeleyelim”


Çaldıranın fakir bir yer olduğunu ifade eden Ensari, “Tekstil ortağım İstanbul’da kendi işini bırakıp buraya geldi. Çaldıranlı iş adamlarının da buraya gelip kendi memleketlerine yatırım yapmalarını isteriz. Kaymakam nasıl bana yer temini etmişse gelecek başka yatırımcıya da yer temin edeceğine inanıyorum. Çaldıran gençlerinden de beklentilerimiz var Çaldıran’da bu tür iş girişimleri olduğu zaman özellikle gençlerin talebi olması gerekiyor. Çaldıranlı gençler zeki insanlar ve zeki bir toplumda iş sahaları açıldığı, onlarda sahiplendiği zaman yatırımcıların memleketlerine dönmeme imkanı olmaz. Burada işsizlik sorunu var. İşsizlik sorunu ile birlikte iş beğenmeme olayı da var. Sadece bizim de sınırlı değil ama bizde daha çok. Benim Çaldıran zenginlerine özellikle bir çağrım var, gelip de Çaldıran’da bir dikili ağaçlarının olmasını isterim. Bu bina ile sınırlı değil hayatla sınırlı olsun. Cebimizi Çaldıran’da boşaltıp tozumuzu dışarda silkeleyelim. Ben burada bir Şefik Ensari olarak var olacağım. Diğer insanların da Şefik Ensari’yi takip etmelerini isterim. Kaymakamımız Tekin Dündar’a teşekkürlerimi sunuyorum. Kendisinin desteği ile bu tesisi açabildik. Kazan dairesi, elektrik ve suyuna kadar her şeyi kaymakam bey temin etti. Sadece gelip makinalarımızı kurduk. Vali bey geldi firmamızı gördü. Bizi ihya etti teşriflerinden dolayı kendisine teşekkür ederim. Sizler Yeni Doğu Gazetesi olarak Çaldıran’ı hep ön planda tuttunuz. Bundan önce ki markamız olan AGRO Van’ı vitrine taşıdınız. Van Gölü Gömlek markamızı da vitrinlerde göreceğime inanıyorum. Sizlere de teşekkürlerimi sunuyorum” şeklinde konuştu.



“Çaldıran’da yatırım yapmayı tercih ettim”


Tekstil firmasının ortağı Ünal Bugur ise, İstanbul’da yaşadığını ve Çaldıran’da yatırım yaptığını anlattı. Bugur, ”Askerliğimi burada yaptım. Bölgeye hakimim ve Şefik bey ile 15 yıllık bir hukukumuz var. Şefik bey Çaldıran’da bir tekstil firması projelerinin olduğunu ve bizimle çalışmak istediklerini söylediler. İstanbul’da görüştük. Bir değerlendirme yaptık gerekli istişareleri yaptık ve işin entegrasyonu için ne gerekiyorsa kendilerine izahatta bulundum. Gerekli değerlendirmeleri yaptıktan sonra olumlu kararlar aldık. Çaldıran Belediyesi ve Kaymakamı Tekin Dundar beyin bize verdiği desteklerle uygun bir yer bulduk. Gerekli malzemeleri dışardan temin ettikten sonra tesisimizi kurduk” dedi.



“İstihdamı 250 kişiye çıkarmak istiyoruz”


Sıfırdan başlayıp işçileri kendilerinin yetiştirdiklerini vurgulayan Bugur, “Çaldıran’da bu işi yapan kimse yok. İnsanlar uğraşmıyor. Şu anda KOSGEB’in yüzde 70 destekli projeleri var. Bizim burada yapmak istediğimiz şey 4 bin metrekare üzerinde bir tesis kapalı alan 4 bant oluşturması ve mevcut olan sistemde 250 kişiye istihdam sağlamak. Ben ilk geldiğimde buradan hiç umutlu değildim. Biraz önyargılarım oldu. İnsanlara baktım ve görünüşlerine aldandım bir umutsuzluk gördüm, fakat yanıldım. Burada 20 günde gömlek ürettik. Çok iyi bir marka ile kıyaslarsanız kalite oranı yüzde 80’lerde. İşe ilk başladığımızda Şefik beye bunun değerlendirmesinde bulundum. Bizden 2 ay hiç bir şey beklemeyin dedim. Mevcut sistemde hedefimiz günde bin 500 adet ve ay da 30 bin adet. Bunun üstüne çıkabilme kapasitemiz 120 kişilik işçi ve bu şekilde de ihracat yapmak. Daha önce tekstil kentte bize entegre bir tesis talebinde bulunduk yer tahsis edildi fakat gitmedik. Orda var ama burada yok burada şu an jeotermal kurulmuş. Eksi 40 derecede domates üretiyorsa bizde eksi 40 derecede gömlek üreteceğiz. Halka hizmet edeceğiz. Burada 100 kişi ekmek yerse 100 aile ekmek yer. 25 gündür üretim yapıyoruz ve bu sürede çok şey değişti. İlk başta umudumuz yoktu, ama insanlarda bir cevher varmış ve biz bunu gördük. Tüm yatırımımızı buraya yapacağız. Bu coğrafyanın insanında iş ahlakı, aile ahlakı ve azim var. Bu da benim için her şeyin üstünde geliyor. Çünkü insanların emeği olduğu zaman başarı geliyor. Sermaye, sabır ve sanat bu üçü bir araya geldiği zaman başarı kaçınılmazdır. Bunu çok şükür yakaladık ve tamamladık” dedi.



“Doğuda tek imalatçı firmayız”


Doğu ve Güneydoğu Anadoluda tek imalatçı firma olduklarının altını çizen Bugur, “Biz bunun pazarlamasını yapabileceğimize inanıyoruz. Ciddi bir talep var. Park AVM’de bir mağaza oluşumumuz var. Mardin, Diyarbakır ve Elazığ’da girişimlerimiz olacak. Bizim asıl pazarımız İran, Gürcistan ve Ermenistan olacak, fakat buraya da girebilmemiz için Yüzde yüz olduğuna karar verdiğimiz zaman bu pazarlara gireceğiz. Kalite bizim güvencemiz olacak. Bu işe vesile olan Şefik beye teşekkür ederim” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya ALKÜ’de Akademik Atama, Yükseltme ve Ödül Töreni Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi’nin (ALKÜ) gurur günü olan “Akademik Atama, Yükseltme ve Ödül Töreni” eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın katılımıyla yapıldı. Akdağ, “Daha ileriye gitmemiz gerekiyorsa ezber bozmamız gerekiyor. Yeni yöntemlerle ezber bozarak devam etmemiz gerekiyor” dedi. Akademik Atama, Yükseltme ve Ödül Töreni bilim dünyasına büyük katkılarıyla bilinen Yazar Alev Alatlı’nın isminin verildiği konferans salonunun kurdele kesimiyle başladı. Salonun açılış kurdelesini eski Bakan Recep Akdağ, ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan ile protokol heyeti kesti. Açılışın ardından heyet, Alev Alatlı Konferans Salonu’ndaki törene katıldı. “Daha ileriye gitmemiz için ezber bozmamız gerekiyor” Törenin onur konuğu 58, 59, 60, 61 ve 65. hükümetlerde Sağlık Bakanlığı görevini yürüten Recep Akdağ konuşmasında böyle bir törene katılmaktan gurur duyduğunu dile getirdi. Antalya ve Alanya’nın bir Selçuklu kenti olduğunu vurgulayan Akdağ, kadim Selçuklu Devleti’nin hatırasını yaşatmanın da büyük bir öneme sahip olduğunu belirtti. ALKÜ’nün kısa sürede gelişmiş bir üniversite haline geldiğini söyleyen Akdağ, "Bu kıymetli salonumuza değerli yazarımız Alev Alatlı’nın isminin verilmesi hepimizi gururlandırdı. Bilimsel alanda ileriye gitmemiz için akademisyenlerimizin büyük bir önemi var. Daha ileriye gitmemiz gerekiyorsa ezber bozmamız gerekiyor. Yeni yöntemlerle ezber bozarak devam etmemiz gerekiyor. Uzun süre yaptığım bakanlık görevinde yeni uygulamalarla ezber bozarak ülkemize sağlık alanında büyük gelişmeler yaşattık. Bugün burada 115 öğretim üyemizin yeni cübbelerini giyecek olması inanılmaz mutluluk verici bir olay. Bu törende giyilen her cübbenin arkasında annelerin, babaların, eşlerin ve çocukların büyük emeklerinin olduğuna ben bizzat şahidim. Cübbelerini giyen akademisyenlerimize başarılar diler; törenin üniversitemize, ülkemize ve bilim dünyasına hayırlı olmasını dilerim” dedi. “ALKÜ olarak nice başarılara şahit olacağız” Rektör Türkdoğan konuşmasında törenin yapıldığı konferans salonunun düşünce dünyasına ışık tutan mütefekkir yazar Alev Alatlı’nın isminin verildiği bir gün olduğunu vurguladı. ALKÜ Akademik Atama, Yükseltme ve Ödül Töreni’nin büyük bir gurur günü olduğunu söyleyen Rektör Türkdoğan, “Bilime katkı sağlayan 115 akademisyenimizin yükselmelerinin heyecanına şahit oluyoruz. Ülkemizin kalkınması için bilimin ışığında yetişen akademisyenlerimizin yetişmesi kolay olmuyor. Bir akademisyen zamanının çoğunu ailesinden, çocuklarından feragat ederek bilime ayırıyor. ALKÜ çok daha büyük bir üniversite olacak ve nice başarıları hep birlikte kutlayacağız. Bu onurlu başarıyı bizlere yaşatan ailelere ve değerli akademisyenlerimize yürekten teşekkür ediyorum” dedi. Rektör Türkdoğan, Piri Reis tarafından çizilen Alanya ve Alanya Kalesi’nin tablosunu eski Bakan Akdağ’a hediye etti. 115 akademisyen yeni cübbelerini giydi Konuşmaların ardından ALKÜ’lü akademisyenler atama ve yükselme ile yeni cübbelerini giydi. ALKÜ’de 22 profesör, 50 doçent, 43 doktor öğretim üyesi olmak üzere toplamda 115 öğretim üyesi atama ve yükselme ile yeni ünvanlarına erişti. Bunun yanında 15 akademisyene akademik başarı ödülü, 5 akademisyene de tanınırlık ödülü takdim edildi. Öte yandan emekli olan bir akademisyen ve bir idari personele teşekkür plaketi verildi. Unvanlarına kavuşan akademisyenlere cübbelerini eski Bakan Akdağ, Rektör Türkdoğan, protokol üyeleri ve akademisyenlerin aileleri giydirdi. Törenin devamında ALKÜ’nün kuruluşunun 9’uncu yılı dolayısıyla pasta kesimi yapıldı. Akademik Atama, Yükseltme ve Ödül Töreni, toplu hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi. Törene eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın yanısıra Alanya Kaymakamı Dr. Fatih Ürkmezer, Alanya Belediye Başkan Yardımcısı Abdullah Akbaş, ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan, Alanya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mesut Güner, Almanya Federal Cumhuriyeti Antalya Konsolosu Martin Tscherner, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mehmet Kılıç, Prof. Dr. Atıf Bayramoğlu, Prof. Dr. Mehmet Akın, Alanya İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Hüseyin Direk, Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Yılmaz Güler, ALKÜ Genel Sekreteri Dr. Sinan Kartal, akademisyenler ve aileleri katıldı.
Samsun Samsun tarımsal üretimde Türkiye’nin yükünü sırtlıyor SAMSUN (İHA) – 74 bin 243 kayıtlı çiftçinin üretim yaptığı Samsun, birçok tarımsal üretim kaleminde Türkiye’nin ilk sıralarında yer alıyor. Samsun’da İl Tarım Projeleri Toplantısı, Samsun Valisi Orhan Tavlı’nın başkanlığında, vali yardımcıları, ilçe kaymakamları, il tarım ve orman müdürü, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü şube müdürleri, ilçe tarım ve orman müdürlerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Valilikten Samsun’un tarımsal üretim istatistikleri kapsamında yapılan paylaşımda, “Bir tarım kenti olan Samsun’da tarımsal üretimin merkezi olan Bafra, Çarşamba, Vezirköprü ve Ladik Ovaları bu alanda şehrimizin sahip olduğu en önemli değerlerdir. 972 bin 459 ha yüzölçümünün yüzde 39,5’ine tekabül eden 379 bin 850 ha’lık bölümü işlenen tarım alanı olan Samsun’da 74 bin 243 kayıtlı çiftçimiz bulunmaktadır” ifadeleri yer aldı. Birçok tarımsal üretimde Samsun ilk sıralarda Sosyal medya hesabından yapılan yazılı açıklamada, şu ifadeler yer aldı: “Samsun Türkiye’de lahana, karnabahar, fiğ otu ve kenevir üretiminde 1’inci, fındık, çeltik ve brokoli üretiminde 2’nci sırada yer almaktadır. Samsun sahip olduğu 20 bin 9 manda sayısıyla ülke sıralamasında 1’inci, toplam büyükbaş hayvan varlığı bakımından ise 345 bin 548 adet ile 12’inci sıradadır. 629 adet çeşitli boy uzunluklarında ruhsatlı balıkçı teknesinin bulunduğu Samsun’da 58 bin 969 tonu avcılık yoluyla, 13 bin 269 tonu da yetiştiricilik yoluyla olmak üzere toplamda 72 bin238 ton su ürünleri üretimi gerçekleştirilmiştir. Samsun’da 2023 yılında tarımsal desteklemeler adı altında çiftçilerimize 599 milyon 880 bin 325 TL ödeme yapılmıştır. Samsun’da 2023 yılında devam eden ve uygulanan 29 tarım ve hayvancılık projesine Tarım ve Orman Bakanlığı, DOKAP, Samsun Valiliği YİKOB, Samsun Büyükşehir Belediyesi, OKA ve Bafra, Havza, Vezirköprü Ziraat Odası bütçeli toplam 38 milyon 473 bin 424 TL hibe desteği sağlanmıştır. Samsun’da 2023 yılında Tarım ve Orman Bakanlığı bütçesinden 13, DOKAP bütçesinden 11, Samsun Valiliği YİKOB bütçesinden 3, Büyükşehir Belediyesi bütçesinden 7 ve OKA bütçesinden 1 proje uygulanmış ve devam etmiştir. Samsun’da 2024 yılında Tarım ve Orman Bakanlığı bütçesinden 13, 2024 ve 2025 yıllarında DOKAP bütçesinden 7 proje uygulanacak olup, 7 projenin daha uygulanması planlanmaktadır.”