GÜNDEM - 09 Mart 2021 Salı 11:34

Bakan Varank: 'Aşı uygulamalarındaki başarılı sonuçlar geleceğe dair umut veriyor'

A
A
A
Bakan Varank: 'Aşı uygulamalarındaki başarılı sonuçlar geleceğe dair umut veriyor'

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, "Aşı uygulamalarındaki başarılı sonuçlar geleceğe dair umut vermekle birlikte, salgın henüz hız kesmiş değil. Türkiye’nin de aralarında yer aldığı sağlık altyapısı güçlü, sosyal güvenlik sistemi sağlam ülkelerin, salgının yıkıcı etkilerini çok daha kolay yönetebildiğini, diğer ülkelerin ise Covid-19 ile mücadelede halen zorlandığını görüyoruz" dedi.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, TÜBİTAK’ın özel çağrısı kapsamında desteklenen projelerin sonuçlarının paylaşılacağı “Covid-19 ve Toplum: Salgının Sosyal, Beşeri ve Ekonomik Etkileri, Sorunlar ve Çözümler” başlıklı panele çevrimiçi olarak katıldı. Panelde konuşan Bakan Varank, pandemi dönemde Türkiye’yi ileriye taşıyacak çalışmaların ihmal edilmediğini ve milli teknoloji hamlesi vizyonundan taviz vermeyerek sürdürülebilir kalkınmanın anahtarı olan araştırma-geliştirme ve inovasyona yönelik faaliyetlere hız kesmeden devam edildiğini ifade etti.

Bakanlık ve Tübitak olarak sosyal bilimler alanındaki başarılı çalışmalara her zaman destek verileceğinin altını çizen Bakan Varank, “Pandeminin, toplum psikolojisinden, kültür-sanata, özel gereksinimli bireylerden yaşlılara, eğitimden iş gücü piyasasına, tedarik zincirlerinden vergi politikalarına kadar birçok alandaki etkilerinin analiz edildiği bu çalışmalar karar alıcılara ve uygulayıcılara yol gösterici nitelikte katkılar sağlayacak. Destek verdiğimiz projeler arasında, pandemi sürecine yönelik birçok somut çözüm ve önerinin ortaya konulduğu uygulamalı çalışmalar da yer alıyor. Yapay zeka destekli öğrenci izleme ve değerlendirme sistemi geliştirilmesi, Yükseköğretimde uygulamalı derslerde çevrimiçi eğitime yönelik etkileşimli arayüz tasarlanması, aday öğretmenler için elektronik mentorluk programı, pandemi ile ilişkili psikolojik zorlanmaların değerlendirildiği psikolojik eğitim paketleri, özel gereksinimli çocuklar için çevrimiçi destek programı. Sağlık çalışanlarımıza yönelik sanal ortamda psikolojik destek programı geliştirilmesi, Yine sağlık çalışanlarının yükünü azaltabilecek yeni tele-sağlık hizmet entegrasyonlu analiz yazılımı. Saydığım bu örnekler, çağrı kapsamında ortaya çıkan somut çözümlerin sadece birkaçı. Biliyorsunuz beşeri ilimlerde kanıta dayalı, nitelikli çalışmaları kısa sürede ortaya koymak doğa bilimlerine nazaran görece daha zordur. Konusu temelde insan olduğu için deney ortamının oluşturulması kolay değildir. Dolayısıyla, proje çağrımıza kısa sürede karşılık vererek, kapsamlı çalışmalar ortaya koyan tüm araştırmacılarımıza, özverili çalışmalarından ötürü şükranlarımı sunuyorum. Bakanlık ve Tübitak olarak sosyal bilimler alanındaki başarılı çalışmalara açtığımız çağrılarla her zaman destek olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

“Kredi kartı ile yapılan harcamalar pandemi öncesi döneme göre yaklaşık yüzde 60 artmış durumda”
Pandemi döneminde uzaktan alışverişin daha yoğun bir şekilde hayatımıza girdiğini ve yapılan alışverişlerde kredi kartı ile yapılan harcamaların bir önceki döneme göre yüzde 60 arttığını belirten Bakan Varank, “Ekonomiden bireyler arası ilişkilere kadar birçok sosyal ve toplumsal kuramın yeniden tasarlandığı bir süreci hep birlikte yaşıyoruz. İkinci Dünya Savaşı yeni dünya düzeninin kurulmasında nasıl bir etkiye sahip olduysa, Covid-19 da önümüzdeki dönemin mihenk taşı olmaya en güçlü aday. Biliyorsunuz yakın zamanda 2020 yılı nüfus verilerimiz paylaşıldı. Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi verilerinin yayınlanmaya başladığı 2007 yılından bu yana İstanbul’un nüfusunun ilk kez net olarak düştüğüne şahit olduk. Tek başına bu gösterge bile Covid-19’un bireysel tercihler ve karar denklemleri üzerinde nasıl bir etkiye sahip olduğunu göstermeye yeterli" ifadelerini kullandı.

Varank, İLO tahminlerine göre, pandemi öncesi dönemde yüzde 8 civarında olan evden çalışma oranının, pandemi ile birlikte gelişmiş ülkelerde yüzde 25’e yükseldiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Beklentiler, pandeminin etkileri geçse dahi özellikle beyaz yakalı çalışanlarda bu artışın önemli bir bölümünün kalıcı olacağı yönünde. Evden çalışmanın yaygınlaşması ile insanlar kendilerine ait daha geniş yaşam alanlarına ihtiyaç duyuyor; bu da kent çeperlerine ve kırsala göçü tetikliyor. Bunun yanında, uzaktan alışveriş de pandemi süreciyle birlikte daha yoğun bir şekilde insanımızın hayatına girmiş durumda. Artık daha az nakit kullanıyor, kartla daha fazla alışveriş yapıyoruz. Kredi kartı ile yapılan market ve alışveriş merkezleri harcamaları pandemi öncesi döneme göre yaklaşık yüzde 60 artmış durumda. E-ticaret hacmi ise Ticaret Bakanlığımızın yayınlandığı en güncel veri olan Haziran 2020 itibarıyla bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 93 gibi rekor bir artış gösterdi Dijitalleşme alanında yaşanan bu ani dönüşüm, kayıt dışılığın azaltılmasından, verginin tabana yayılmasına kadar birçok faydalı dışsallıklar doğuruyor. Diğer taraftan, salgının başlangıç döneminde yaşanan arz şokları uluslararası ticarette korumacılık eğilimlerini güçlendirdi, arz kaynaklarına yakın olmanın önemini artırdı. Önümüzdeki dönemde hem devletlerin hem de çok uluslu şirketlerin ekonomi ve yatırım kararlarında muhtemelen çok önemli trend değişimleri göreceğiz. Benzer örnekleri eğitimden, turizme kadar birçok farklı alana genişletmek mümkün. Küresel salgının hızlandırdığı yapısal dönüşümü öngörebilen, tedbirlerini zamanında alarak yeni normale uyum sağlayabilen birey, işletme ve devletler yeni dönemin kazananı olacak. Hükümet olarak biz de yaşanmakta olan bu değişimi yakından takip ediyor, imalat sanayinden turizme, eğitimden sağlığa tüm alt yapımızı yeni döneme hazır hale getirmek için yoğun bir mesai harcıyoruz. Bu süreçte siz bilim insanlarının yapacağı ufuk açıcı analizler, proje ve öneriler süreci yönetmemizde bize çok kıymetli girdiler sağlayacak.”

“Hedefimiz Türkiye’yi uzay alanında bir üst lige çıkarmak”
Vatandaşların ihtiyaçlarını karşılama noktasında herhangi bir aksaklığı mahal verilmediğini ve bunun yanında dünyaya da yardım elinin uzatıldığına değinen Bakan Varank, “Aşı uygulamalarındaki başarılı sonuçlar geleceğe dair umut vermekle birlikte, salgın henüz hız kesmiş değil. Türkiye’nin de aralarında yer aldığı sağlık altyapısı güçlü, sosyal güvenlik sistemi sağlam ülkelerin, salgının yıkıcı etkilerini çok daha kolay yönetebildiğini, diğer ülkelerin ise Covid-19 ile mücadelede halen zorlandığını görüyoruz. Biz bu süreçte, tüm kurumlarımızla koordinasyon halinde ilk günden itibaren yerinde, dinamik ve dengeli adımlar attık. Gerek sağlık, gerek ekonomi alanında ortaya çıkan değişimlere hızla adapte olabildik. Üretim imkanlarımızı en doğru biçimde seferber ettik. Birçok alt sektörde faaliyet gösteren imalat sanayi altyapımız tarımsal üretim gücümüz Ar-Ge ve inovasyon becerilerimizle dünya genelinden pozitif ayrışmayı başardık. Sağlık sistemimizi yeni hastanelerle güçlendirirken, sosyal yardım programları ve Covid-19 dönemine özel destek paketlerimizle işletmelerimizin, çalışanlarımızın ve tüm dezavantajlı kesimlerin yanında olduk. Vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını karşılama noktasında herhangi bir aksaklığa mahal vermemek için çalışırken, dünyaya da yardım elimizi uzatmayı başardık. Biliyorsunuz Biyosys tarafından geliştirilen yerli ve milli solunum cihazımız; Aselsan, Baykar ve Arçelik’in sürece dahil olmasıyla 14 gün gibi çok kısa bir sürede seri üretime geçti. Ürettiğimiz 10 binin üzerindeki solunum cihazının yaklaşık 5 bini ya ihraç edildi ya da ihtiyacı olan ülkelere bila bedel gönderildi. Kamu kurumlarımızın, işletmelerimizin ve çalışanlarımızın özverili gayretleri, vatandaşlarımızın gösterdiği hassasiyet sayesinde, hem ekonomik hem sosyal açıdan pandeminin zirve noktasını beklenenden çok daha az hasarla geride bırakmayı başardık. Bu dönemde ülkemizi ileriye taşıyacak çalışmaları da asla ihmal etmiyoruz. Milli teknoloji hamlesi vizyonumuzdan taviz vermiyor; sürdürülebilir kalkınmanın anahtarı olan araştırma-geliştirme ve inovasyona yönelik faaliyetlerimize hız kesmeden devam ediyoruz. Biliyorsunuz yakın zamanda ülkemizin uzay alanındaki gelecek 10 yıllık hedeflerini ve yol haritasını içeren Milli Uzay Programı’nı ilan ettik. Hedefimiz Türkiye’yi uzay alanında bir üst lige çıkarmak” dedi.

“Yılın son çeyreğinde G-20 ve AB ülkeleri arasında sanayi üretimini en çok artıran ülke olmayı başardık”
Türkiye'nin, 2020 yılını pozitif ekonomik büyümeyle kapatacak birkaç ülkeden biri olduğunu ifade eden Bakan Varank, “Sanayi üretimi bakımından, pandemi sürecinde tüm dünyaya örnek bir performans gösterdik. Haziran ayıyla birlikte sanayi üretimimiz yıllık artışta pozitife geçerek, güçlü bir büyüme eğilimi yakaladı. Böylece yılın son çeyreğinde G-20 ve AB ülkeleri arasında sanayi üretimini en çok artıran ülke olmayı başardık. 2020 yılını pozitif ekonomik büyüme ile kapatacak birkaç ülkeden biri olacağımız bu verilerle artık netlik kazanmış oldu. İmalat sanayimizin yurt içi ve yurt dışı taahhütlerini gerçekleştirme noktasında salgın döneminde ortaya koyduğu bu örnek performans, tüm dünyanın ve küresel yatırımcıların ülkemize yönelik ilgisini de artırıyor 2021 yılına ilişkin öncü göstergeler, geleneksel pazarlarımızdaki ikinci dalga tedirginliğine karşın imalat sanayimizin 2020 yılı son çeyrekte yakaladığı ivmeyi koruduğunu gösteriyor. Yakında ilan edeceğimiz hukuk, demokrasi ve ekonomi alanındaki reform paketleri ile ülkemizi doğrudan yatırımlar bakımından çok daha cazip hale getirmeyi hedefliyoruz. İşletmelerimizin ve çalışanlarımızın üzerindeki yükü hafifletmek, sürece uyum kabiliyetlerini artırmak üzere Bakanlığımız özelinde de birçok yeni mekanizmayı devreye aldık. KOSGEB ve TÜBİTAK aracılığıyla KOBİ’lerin salgın sürecinde karşılaştıkları sorunları, bu sorunların çözümüne yönelik alınabilecek ilave tedbirleri belirlemeye yönelik saha çalışmaları yürüttük. Bakanlık ve bağlı kuruluşlarımız aracılığıyla sağladığımız desteklerde proje sahipleri lehine esnemeler yaptık. Teknoparklar ve Ar-Ge merkezlerinde çalışan firmaların kira yükümlülüklerini hafifletmeye yönelik adımlar attık. Covid-19’a karşı mücadelenin güçlendirilmesine yönelik yeni teşvik ve destek politikaları geliştirdik. Açtığımız çağrılarla, yoğun bakım cihazları, tanı kiti, maske, ilaç, dezenfektan, koruyucu malzeme, bilişim uygulamaları ve aşı konularındaki projelere destek sağladık. Kalkınma Ajanslarımız aracılığıyla, Covid-19 salgınının bölgelerimizdeki sosyo-ekonomik etkilerinin hafifletilmesine dönük çalışmalar yürüttük. Ajanslarımız salgından en çok etkilenen sektörler ve toplum kesimleri için değerlendirme raporları hazırlayarak bölge düzeyinde etkili politika tedbirlerinin geliştirebilmesine destek oldular. Yine kalkınma ajansları bünyesinde Covid-19 ile Mücadele ve Dayanıklılık Programını ilan ettik. Bu programla, salgın riskinin ülkemizde yayılımını en aza indirmeye yönelik acil çözüm sunan projeleri destekledik. Bu kapsamda şu ana kadar 63 projeye 42,9 milyon lira katkı verdik. TÜBİTAK aracılığıyla, Stajyer Araştırmacı Burs Programı (STAR) kapsamında çağrıya çıkarak 300 genç araştırmacımızın Covid-19’la ilişkili Ar-Ge projelerinde bursiyer olarak görev almalarını sağladık. Covid-19 için yerli ve milli aşı ve ilaç çalışmalarına da Bakanlık olarak öncülük ediyoruz. Ar-Ge ve yenilik sisteminde birlikte geliştirme, birlikte başarma odaklı yaklaşımımızın güzel bir örneği olarak, salgın başlar başlamaz COVID-19 Türkiye Platformunu oluşturduk. 47 farklı kurum ve kuruluştan, 436 araştırmacı aşı ve ilaç geliştirme odağında bir araya geldi. Bu platform aracılığıyla; aşı, ilaç ve tanı kitleri alanlarındaki Ar-Ge projelerini fonluyor ve koordine ediyoruz” diye konuştu.

Bakan Varank, bakanlık tarafından uygulanan politikaların etki analizlerini yapmak ve işletmelerin verimlilik düzeylerini ölçmek üzere bir “Girişimci Bilgi Sistemi” kurulduğunu, kurum dışından araştırmacılara da açık olan bu sistemde, Türkiye’deki tüm işletmelerin bilanço ve gelir tablosu gibi finansal verilerini, ürün-ülke seviyesindeki dış ticaret kayıtlarını ve çalışan seviyesindeki sosyal güvenlik kayıtlarını panel veri setleri olarak bir araya getirildiğini duyurdu. Akademisyen ve araştırmacıların, Bakanlığa gelerek bu verilerle çalışabileceğini, ülkemizin sosyo-ekonomik sorunları ve politikaları üzerine betimsel ve ekonometrik nitelikli analizler yapılabileceğini hatırlattı.

Panelde konuşan Tübitak Genel Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal ise, pandemi döneminde ülkece başarılı olmanın bireylerin birlikte çalışmasıyla mümkün olacağını belirterek, “Bugün konuşuyor olduğumuz başlıkta bilgiyi üreten üniversitelerimiz ama bu bilgiyi kullanan boyutsa toplumdaki tüm bireyler paydaşlar. Dolayısıyla buradaki ilişkinin de yine çift yönlü olması önemli. Çünkü gelecekteki bir takım hem mevcut hem gelecekteki tasarımlar sadece bilginin üretildiği kurumlar değil onun ilgili paydaşlardan toplumdan alınan geri dönüşleriyle gerçekleşecek. Teknolojik odaklı çözümler içindeyiz. Aşı, ilaç tedavi yöntemleri tıbbi cihazlar gibi. Ama karşılaşmış olduğumuz güçlük yani Covid-19 süreci teknoloji boyutunun ötesinde çok daha sistematik güçlük içeren bir boyutta. Dolayısıyla bunun içinde sosyal ve beşeri bilimlerin içinde olmadığı bir çözüme gitmek, bu dipteki karmaşık problemin karmaşık bir güçlüğün mümkün değil. Yine bakıldığında hep süreçlerimizi tek bir boyutta değerlendirdik. Yani disiplin anlamında değerlendirmeye çalıştık. Bu süreç, Covid-19 süreci birçok disiplinin birlikte çalışma gereklerini ortaya koydu. İş birliği ve disiplinler arası yaklaşım bunun en kıymetli yönlerinden birisi. En baştan itibaren söylemeye çalıştığımız da bu sürecin başarımı özellikle bu tip pandemi döneminde seferberlik döneminde ancak birlikte çalışarak bireylerin kendi yaptığı çalışmaların ötesinde birlikte çalışmayla mümkün. Bu toplantının amacı da tamamen buna yönelik” ifadelerini kullandı.

Engin Yağcı - Bayram Türüdü

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.
Bayburt Bayburt’ta 4 kişinin yaralandığı trafik kazası güvenlik kamerasına yansıdı Bayburt’ta iki otomobilin çarpıştığı ve 4 kişinin yaralandığı trafik kazası, güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza, Bayburt merkez Tuzcuzade Mahallesi, Sıla Kent Konutları önünde meydana geldi. Kazada ikisi sürücü olmak üzere toplam 4 kişi yaralandı. Camları, aynaları paramparça olan, kaput kısmı tamamen hurdaya dönen iki aracın karıştığı kaza ise etrafta bulunan iş yeri güvenlik kameralarına yansıdı. Bayburt merkez Köprülü Kavşak yönüne seyir halinde bulunan 69 AG 003 plakalı otomobil, şehir merkezi istikametine gelen 69 AS 030 plakalı otomobile dönüş yaptığı esnada çarptı. Çarpmanın etkisiyle yoldan çıkan otomobil etrafta marketin, evlerin bulunduğu yola devrildi. 69 AS 030 plakalı otomobil içerisinde bulunan 1’i sürücü 3 kişi, 69 AG 003 plakalı otomobildeki sürücü yaralandı. Market çalışanlarının ve etraftan geçen vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Devrilen otomobilde sıkışan bir kişi ve diğer 2 yaralı araçtan çıkarıldı, sağlık ekiplerince yaralılara ilk müdahaleleri olay yerinde yapıldı. Yaralılar ambulanslarla Bayburt Devlet Hastanesine tedavileri yapılmak üzere götürüldü. Hurdaya dönen otomobil, olay yerine çağrılan çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı. İş yeri güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilen görüntülerde, anayoldan gelen 69 AG 003 plakalı kırmızı aracın, hatalı dönüş yapan 69 AS 030 plakalı araca sert bir şekilde çarptığı görüldü.
Erzincan Erzincan’da tarım bölümü öğrencileri hem öğreniyor, hem üretiyor Erzincan’da meslek lisesi öğrencileri okulun bahçesindeki serada fide yetiştiriciliği yaparak hem öğreniyor hem de ekonomiye katkı sunuyor. Tarım bölümü öğrencileri, serada teorik eğitimlerini uygulama fırsatı buluyor. Erzincan İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün destekleri ile kurulan seralarda sebze fidesi üretim faaliyeti 2020 yılında başlayarak Tarım Alanı öğretmen ve öğrencileri tarafından kurulduğu yıl 30 bin sebze fidesi üretimi gerçekleştirildi. 2021 yılında Covid-19 nedeniyle uzaktan eğitim yapıldığı için, sebze ve aromatik bitki fidesi üretim faaliyetleri öğrencilerin okulda olmaması nedeniyle Tarım Alanı öğretmenleri tarafından yapıldı. Okul serasının üretim kapasitesi, pandemi olmasına rağmen, 2021 yılında iki katına çıkarılarak 60 bin adet fideye ulaştı. 2022 yılında ise mevcut serada tam kapasiteye ulaşılarak 90 bin sebze ve aromatik bitki fidesi üretildi. 2023 yılında da serada 95 bin fide üretimi yapıldı. Bu sene ise 110 bin fide üretimi yapıldı. Serada, domates, biber, hıyar, kabak, kavun, karpuz, lahana, patlıcan ve 3 cins aromatik bitki olarak reyhan, kekik, fesleğen üretimi olmak üzere toplamda 35 farklı tür fide üretimi yapılıyor. Üretimde yerelde halkın lezzet olarak en çok tercih ettiği ata tohumları kullanılmaya özen gösterilirken, ticari anlamda üretim yapmak isteyenler için yüksek verimli hibrit türlerin de üretimi gerçekleştiriliyor. Kullanılan tohumların genelde ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 30 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticiler için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı vatandaşlardan oldukça rağbet görüyor. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi Tuba Bakartepe, “Biz derste gördüğümüz teorik işlemleri serada uygulayabiliyoruz. Serada fidelerimizi yetiştiriyoruz. İlaçlaması, gübrelemesi, sulaması hep bizim elimizden geçiyor. Organik gübreyle kendimizin yetiştirdiği fideleri halkımıza sunuyoruz.” dedi. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Başyardımcısı Abdullah Çiftçi’de, “Okulumuzun üretim üssü olan seramızdayız. Bu serada öğretmen ve öğrencilerimizle 100 binin üzerinde fide üretilmiş durumda. Kullanılan tohumların genelinin ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 20 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticilerimiz için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı halkımızın talebi fazla olmaktadır. Ayrıca üretilen fideler sosyal projeler dahilinde ihtiyaçlı ailelere ücretsiz olarak verilerek, öğrencilerimiz nezaretinde söz konusu ailelerin üretim faaliyeti yapmaları ve ailelerin geçimlerine katkı sağlamaları hedeflenmektedir." dedi.