GENEL - 19 Eylül 2018 Çarşamba 15:47

Tuşba’da mega projeler bir bir açılıyor

A
A
A
Tuşba’da mega projeler bir bir açılıyor

Van merkez Tuşba Belediyesi’nin, yaklaşık 15 milyon lira harcayarak yapımını tamamladığı 15 Temmuz Şehitler Parkı ve Yusuf Ziya Yılmaz Çok Amaçlı Konferans Salonu açılışı ile 4.

Van merkez Tuşba Belediyesi’nin, yaklaşık 15 milyon lira harcayarak yapımını tamamladığı 15 Temmuz Şehitler Parkı ve Yusuf Ziya Yılmaz Çok Amaçlı Konferans Salonu açılışı ile 4.Geleneksel Sünnet Şölenini TRT Kürdi Televizyonu’nda yayınlanan Çepik programı ile şenlik havasında gerçekleştirildi.


DAP idaresi ve Samsun Belediyesi’nin katkılarıyla Tuşba ilçesi Van Gölü kıyısında yaptırılan 15 Temmuz Şehitler Parkı ve çok amaçlı konferans salonu törenle hizmete açıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan törende açılış konuşmasını Tuşba Belediye Başkanı Fevzi Özgökçe yaptı.



“Van’da yerel yönetim anlamında çok önemli çalışmalar yapılıyor”


Programda bir konuşma yapan Vali Murat Zorluoğlu, Van’da son 2 yıl içerisinde çok büyük değişim ve dönüşüm yaşandığına dikkat çekti. Birkaç yıldır Van’a gelmeyenlerin geldiklerinde bunu fark ettiğine dikkat çeken Vali Zorluoğlu, “Çok büyük bir bölümü de eminim sayın milletvekillerimize ve diğer yöneticilerimize bunu söylüyor, takdirlerini, teşekkürlerini sunuyorlar. Hakikaten son birkaç yıldır Van’da yerel yönetim anlamında çok önemli çalışmalar yapılıyor. Uzunca bir süreden beri belki 8-10 yıldır Van halkının unuttuğu, adeta özlemle ve hasretle beklediği gerçek belediye hizmetlerini sizlerle buluşturmaya gayret gösteriyoruz. Edremit’ten, İpekyolu, Tuşba’ya hakikaten gerek sahil boyunda, diğer yollarda, kaldırımlar, caddelerde, hakikaten çok güzel projeler kısa zamanda hayata geçirildi” dedi.



“Kendilerini çevreci ilan eden belediye yönetimi tarafından van çok ihmal edildi”


Van Büyükşehir Belediyesince yapılan hizmetleri anlatan Vali Zorluoğlu, 2016 yılı belediye bütçesinin yüzde 30’u yatırım hizmetleri için harcandığını ve yüzde 70’i ise cari harcama dediğiniz personel ve benzeri işlere harcandığını kaydederek, “2016 yılı sonunda belediyeyi devraldığımızda devlet olarak, hükümet ve kayyum olarak 2017 yılı sonuna geldiğimizde Van Büyükşehir Belediyesi’nin bütçesinin yüzde 60’ı yatırıma harcadık ve yüzde 40’ını ise diğer masraflara harcadık. Yani sadece bir yılda Van halkına belediye hizmetlerinde oransal olarak 2 kat, miktar olarak çok fazla pay ayrıldı. Bunlar hizmete dönüştü. Şu ana kadar 2017-2018 yılında bin 500 kilometre asfalt yol yaptık. Bunun çok büyük bölümü sıcak asfalt. Büyük parklar caddeler yaptık. Van’ın 100. yılında İskele Caddesi ışı ışıl cazibe merkezi haline geldi. Çalışmalar sürüyor. Tadilat tamamlandığında Cumhuriyet Caddesi, Sıhke Caddesi, Maraş ve 2 Nisan Caddesi’nden sonra Van’ın yeni bir prestij caddesi olacak. Buna benzer hizmetler yapıldı. Van, kendilerini çevreci ilan eden belediye yönetimi tarafından esasında çok ihmal edildi. Van’ın, İpekyolu’nun, Tuşba’nın kanalizasyonun büyük bir bölümü Van denizine gidiyor. Bunun önüne geçmek için hükümetimizin, milletvekillerimizin desteğiyle yeni bir atık su tesisinin projesini tamamladık, ihalesini yaptık, sözleşme yapıldı. İnşaatı devam ediyor. İnşallah tamamlandığında Van’ın en önemli değeri olan Van Denizi kirlenmeyecek” şeklinde konuştu.



“Van’a gönderilen kaynaklar neden hizmete dönüştürülmedi”


Van halkının hizmetin en güzeline layık olduğunu ifade eden Vali Zorluoğlu, “Elbette bu güzel hizmetleri sizlerle buluşturmak biz belediye başkanlarının, valilerin, kaymakamların görevi. Sizler hizmetlerin en güzeline layıksınız. Biz bunları yapmak zorundayız. Ama şu soruyu sormanızı isterim. Son 10 yıldır aynı miktarda kaynak geliyor. Hükümet bütün belediyelere nüfusa göre para gönderiyor. Peki, son 2 yıl içerisinde bu kadar büyük belediye hizmetleri yapılabiliyor iken, ondan önceki 8-10 yılda hizmetler neden yapılmadı? Van’a gönderilen kaynaklar neden hizmete dönüştürülmedi. Bu kaynaklar nereye harcandı. Bu soruları kendinize sorunuz. Bu soruların cevabını verdiğinizde eminim bundan sonra ideolojik belediyecilik anlayışına değil, hizmet belediyeciliğine ve gönüllere dokunan belediye hizmetlerine destek vereceksiniz. Aramızda Samsun’un Türkiye’nin efsane belediye başkanlarından Yusuf Ziya Yılmaz var. Bu parkı ve içerisinde bir konferans salonu kazandırdılar. Gevaş’ta meydan düzenlemelerine çok büyük destek verdiler. Zaten kendisi bir Van sevdalısıdır. İnşallah Van’a özel destekleri devam edecek. İnşallah bu yeni hizmetleriniz unutulmazlar arasına girecek” şeklinde konuştu.



“Gönül belediyeciliğini hayata geçiriyoruz”


Samsun eski Büyükşehir Belediye Başkanı olan 27’inci dönem Samsun AK Parti Milletvekili ve AK Parti Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı Yusuf Ziya Yılmaz ise 2015 yılında AK Parti Genel Merkezi’nde bir akşam belediye başkanları toplantısının olduğunu hatırlatarak, “Bu toplantıda Yerel Yönetimler Başkanı dedi ki bazı Büyükşehir Belediye Başkanlarının Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri’ndeki bazı illerimizle kardeş olmasını istiyoruz. Herkes istediği ili seçsin dediler. Ben elimi kaldırdım ‘Bana Van’ı verin’ dedim. Çünkü ben Van’da 1990-93 yılları arasında Allah nasip etti Bölge Müdürlüğü yaptım. O hatıralarım depreşti ve Tuşba ilçemizi, Gevaş ilçemizi ve hem de Bitlis’i kardeş olmak üzere seçtim. Bu hizmetler bizim boynumuzun borcu oldu zaten insanlarımız tabi yapacaksınız ya! Bunları yapmak size yakışıyor. Bunları yapmak sizin harcınız. Biz bunu öğrendik. AK Parti yapar. AK Parti üretir insanımızın hayatına değer verir ve konfor katar. Ama bundan sonra yapılması gereken bir iş daha var. O da ‘Gönül Belediyeciliği’ inşallah 2019 yılını takip eden süre içerisinde Türkiye bir başka belediyecilik vizyonuna yani ‘Hizmet Belediyeciliği’nin üstüne bir de ‘Gönül Belediyeciliği’ ile tanışacak. Bu süreçlerde Rabbim bizlere hep sizlere hizmet etmeyi fırsat verdi. Ben AK Parti Türkiye tarihinin en büyük devrimlerini gerçekleştirmie bu akşam çok müstesna bir mutluluk yaşıyorum Allah hepinizden razı olsun. Bu hizmetlere katkı veren herkesten razı olsun. Bu hizmetlerden istifade eden şu çocuklarımızın geleceğini görür gibi oluyorum. Şuan da onlara hayırlı gelecekler Allah’ım nasip etsin. Bu akşam burada gördüğüm kadarıyla bir de sünnet şöleni var. Bu çocuklarımızın ailelerine dilerim mürüvvetlerini de göstersin” şeklinde konuştu.


Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin çalışmadığı günlerde Van’da hemşehrilerinin içinde olacağını kaydeden AK Parti Van Milletvekili İrfan Kartal, “Hep aranızda olacağım, Van’ın ve Vanlının yararına olan her işte sizlere hizmet etmeye devam edeceğim. Van’ımız dünya şehridir. Van’ımız gölü ile çok şanslı bir ildir geçen hafta burada olan Kültür ve Turizm Bakanımız Van’ı Türkiye’de 6 mega turizm kenti olarak programa almış ve bu konuda çalışmalara başlamıştır. Değerli hemşerilerim bu gece sizlerle beraber bu sünnet düğününde bulunmaktan dolayı da ayrı bir mutluluk, huzur içindeyim. Çok kıymetli arkadaşım 28 senelik arkadaşım Sayın Yusuf Ziya Yılmaz beyin katkısı ile bu güzel eseri için kendisine huzurlarınızda teşekkür ediyorum” dedi.



“Ak Parti Türkiye tarihinin en büyük devrimlerini gerçekleştirmiş”


AK Parti Van Milletvekili ve MKYK Üyesi Osman Nuri Gülaçar ise yaptığı konuşmada açılışın hayırlara vesile olması dileğinde bulundu. Gençlere de tavsiyelerde bulunan Gülaçar, “AK Parti dediğinizde eğer bir gün yakın tarih yazılmaya başlanırsa bu yakın tarihte AK Parti’nin nasılda büyük devrimler gerçekleştirdiğini, nasılda büyük projelere imza attığını Türkiye’yi dünüyle mukayese edemeyeceğiniz kadar yukarılara taşıdığını yazmış ve okumuş olacaksınız. Bizler şuan bu tarihin içerisinde yaşayanlarız. Yani AK Parti’nin kurulduğu günden bugüne bu ülkeye ve bu millete yapmış olduğu hizmetleri biz birebir yaşıyoruz. Birebir solukluyoruz, şahitleniyoruz. Ama yaşları 18-19-20 olan gençlerimiz Türkiye’nin dününü ve bu gününü mukayese etme imkânına sahip değildir. Burada bize düşen ağabeyler olarak, anneler-babalar olarak AK Parti’nin yapmış olduğu bütün bu hizmetleri nesillerimize, gençlerimize doğru bir şekilde anlatmaktır. Bir daha samimiyetle ifade ediyorum AK Parti Türkiye tarihinin en büyük devrimlerini gerçekleştirmiş ve bugün bizler Hamd olsun Allah’a dünyada ilk 16 hedefini ilk 10’lara koymuş bir ülke konumundayız. 15 Temmuz destanı yaşanmış bir destandır, tanıklık yapılan, şahitlik yapılan bir destandır. O gün bu şerefli millet hainlere, hainlerin arkasında duran ABD’ye, İsrail’e, Avrupa’ya bütün o hain odaklara meydan okumuş, ‘Hayır’ demiş. İşte bizler 15 Temmuz Destanını yazan insanlar olarak şimdi burada 15 Temmuz Destanını ifade eden, ölümsüzleştiren abideleştiren bir yerin açılışını yapıyoruz. Hepiniz hoş sefalar getirdiniz. Allah sizden razı olsun emekleriniz boşa gitmesin ayağınıza taş değmesin güzel hizmetlerin devamı adına Allah yar ve yardımcımız olsun” diye belirtti.



DAP İdaresi Başkanı Adnan Demir ise 2014 yılında hazırlamış oldukları bir takım eylem programları kapsamında 6 tane gelişme ekseni belirlendiklerini kaydederek, “Bunlardan bir tanesi de altyapı, şehircilik ve çevre ile ilgili bir gelişme eksenimiz vardı. Bunun altındaki bir alt eylem olarak da bölgede özellikle rekreasyon alanı dediğimiz kişi başına düşen yeşil alan miktarını artırılması kapsamında 2015 yılında bir program geliştirmiş olduk. Bu program kapsamında özellikle bizim sorumluluk alanı kapsamında hâlihazırda belediyelerimiz tarafından projesi hazırlanmış ve kazma vurmaya hazır olan projelerin finansmanı için o zamanki Kalkınma Bakanımız Cevdet Yılmaz talimatıyla özellikle bu projenin finansmanı için gerekli ödeneği yıl içerisinde çıkartarak toplam 35 Milyon Liralık bir ödenekle Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki illerimizde 10 tane projeyi bu şekilde 2015 yılında finansmanını sağlamış olduk. Bunlardan bir tanesi de şuanda bulunduğumuz Tuşba Belediyemizin İskele Sahil Yolu kapsamındaki bu 50 dekarlık proje kapsamında idaremizin sağlamış olduğu 8 Milyon Liralık bir bütçeyle sağlamış oldu. Gerçekten büyük bir emek ve gayretle hem Tuşba Belediyesi’nin kendi teknik elemanları hem de idaremizin elemanları ile beraber bugün bu proje hayata geçmiş oldu. Bu projenin yapımında emeği geçen ve ona hassaten zamanını ayıran herkese buradan huzurunuzda teşekkür etmek istiyorum” şeklinde konuştu.



“Bizden önce burada belediyecilik yapıyorum” diye dolaşan birilerinin bırakmış olduğu çöplükten, çukurdan, çamurdan geçilmeyen bir şehri, 4 yılda kıt imkanlarla 40 yıllık hizmetlerle buluşturduklarını anlatan Başkan Özgökçe, halkın sırtını döndüğü Van Denizine artık 15 Temmuz Şehitler Parkı ile yüzünü döndüğünü kaydetti. Başkan Özgökçe, “Eskiden burası çamurdan geçilmiyordu. Bataklık bir durumdaydı ama hamdolsun biz 2014 yılında kalkınma ajansımıza bir fizibilite projesi sunduk. Bu proje çerçevesinde acaba burayı ıslah edebilir miyiz? diye bir proje hazırladık ve projemizi DAP Başkanlığı’na sunduk. Hamdolsun bizler, çalışmalarımızla halkın parasını halka kullandık. Bundan sonra Allah’ın izniyle terör örgütüne, teröre destek olarak bir tek kuruş gitmiyor, gitmeyecek. Allah’a hamdolsun bugün halkın parası, halka kullanıldığında nasıl büyük projeler ortaya çıkıyor, bu en önemli örneklerdendir” dedi.



“4 yılda çok kıt imkanlarla 40 yılda yapılmayan hizmeti yaptık”


Çok zor şartlarda 2014 yılında yerel seçimleri kazandıklarını hatırlatan Başkan Özgökçe, kendilerinden önce buralarda belediyecilik yaptıklarını söyleyen birilerinin olduğunu ifade ederek, “Bizlere bırakmış olduğu mezbelelik, çöplük ve çukurdan, çamurdan, tozdan geçilmeyen bir şehri. Hamd olsun 4 yılda çok kıt imkânlarla 40 yıllık hizmetleri Rabbime Hamd olsun başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın destekleri ile akabinde Ak Belediyeciliği bizlere örnek olarak gösteren ve şuanda da kardeş belediyecilik noktasında bize destek olan. Samsun Büyükşehir Belediye Başkanımız, Samsun Milletvekilimiz Yusuf Ziya Yılmaz ağabeyimizin bizlere hakikaten rehber olmasıyla biz çok kıt imkânlarla, çok zor şartlarda şu daima sırtımızı döndüğümüz Van Denize, Hamd olsun 15 Temmuz Şehitler Parkımızla yüzümüzü dönüyoruz. Eskiden buralar çamurdan geçilmiyordu, bataklık bir durumdaydı ama Hamd olsun biz 2014 yılında hemen Kalkınma Ajansımıza bir fizibilite projesi sunduk. Bu proje çerçevesinde acaba burayı ıslah edebilir miyiz? Bu Van Denizine bundan sonra yüzümüzü dönebilir miyiz? Diye bir proje hazırladık. Akabinde projemizi DAP Başkanlığımıza sunduk o dönem Kalkınma Bakanımız Sayın Cevdet Yılmaz beye, Şuan ki DAP Başkanımız Sayın Adnan Demir beye ondan sonraki proje işinde 2’inci etabımız Sayın Lütfü Elvan Bakanımız ve şimdide Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanımız olan Mustafa Varank beye ben hepinizin huzurunda teşekkür ediyorum” dedi.



“Dört bin çocuğu sünnet ettirdik”


Bu yıl dördüncüsünü gerçekleştirdikleri sünnet şöleni kapsamında bu güne kadar 4 bine yakın çocuğu sünnet ettirdiklerini de hatırlatan Başkan Özgökçe, ‘Başkanım Kirven Olsun’ dediklerini ifade ederek, “Biz de dedik ki biz sizlerin hizmetkârıyız, sizin kirvenizde oluruz. Hamd olsun burada binlerce çocuğumuz sünneti seniyeye uygun olarak biz önce hoş geldin bebekle, hoş geldin melekle evlerinde bir bir ziyaret ettik. Sonra onların sünnetlerini gerçekleştirdik. Allah nasip ederse okullarını açtık okullarına gönderiyoruz ve nasip olursa askere göndereceğiz. Her Mehmetçik gibi vatanını, devletini, milletini, bayrağını, ezanını tüm şer güçlere rağmen tüm iç ve dıştaki düşmanlara rağmen Allah’ın izni ile 780 bin kilometre karede huzurun bekçisi olacaklar. Sonra onları üniversitelere göndereceğiz ve Allah’ın izni ile bu geleceğimiz olan gençler bu memleketi ilelebet dünyanın her tarafında kendileri gibi vefalı kadirşinas insanlara hizmetkâr olacaklardır” şeklinde konuştu.



“Daha büyük ve güzel adımlar atacağız”


Belediyecilik denildiğinde belediye başkanı, meclis üyeleri ve çalışanları kendilerini halkına feda etmesi gerektiğinin altını çizen Başkan Özgökçe, “Allah’a Hamd olsun Tuşba Belediyesi kurulduğu günden bu güne halkına, milletine, devletine, bayrağına ve vatanına kul köle oldu. Hizmetlerimiz elhamdülillah göz önünde Rabbim nasip ederse bu hizmetlerle, bu faaliyetlerle İnşallah daha büyük, daha güzel adımlar atacağız” ifadelerini kullandı.


Yapılan konuşmaların akabinde TRT Kurdi’de Aydın Aydın’ın sunduğu Nur Ertürk, Gülşen Korucu, Mehmet Çakırkaya, Murat Yıldız ve Ali Gündüz’ü konuk olduğu Çepik programına geçildi. Programın açılışını sünnet olan çocuklarla birlikte onlar için bestelediği şarkı ile açan Aydın, Amerika ile Türkiye arasında yaşanan Rahip Andrew C. Brunson’un krizi nedeniyle döviz kur-u’nun Türk Lirası’na karşı yapılan atraksiyon ve manipülasyona tepki amacıyla sünnet olan çocukların taçlarına Türk Lirası takarak sahneye çıkardı.


15 Temmuz Şehitler Parkı açık amfisinde gerçekleşen programa; Tuşba Belediye Başkanı Doç. Dr. Fevzi Özgökçe’nin yanı sıra Van Valisi Ve Büyük Şehir Belediye Başkan Vekili Murat Zorluoğlu, Samsun AK Parti Milletvekili Yusuf Ziya Yılmaz, AK Parti Van Milletvekilleri Osman Nuri Gülaçar ile İrfan Kartal, İpekyolu Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Cemil Öztürk, Cumhuriyet Başsavcı İbrahim Keskin, DAP İdaresi Başkanı Adnan Demir, İl Emniyet Müdürü Suat Ekici,AK Parti Van İl Başkanı Kayhan Türkmenoğlu ile AK Parti ilçe başkanları, çok sayıda kamu kurum ve kuruluşların daire amirleri, sivil toplum örgüt temsilcileri, mahalle muhtarları ile vatandaş katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu: “101 milyar 745 milyon TL yatırım yaptık” İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, meclis toplantısında 2023 Yılı Faaliyet Raporu’nu açıkladı. İmamoğlu, "101 milyar 745 milyon TL yatırım yaptık. Hane halkına 33 milyar 425 milyon TL’lik cari transfer gerçekleştirdik. 115 milyar 380 milyon TL ile ulaşımı destekledik” dedi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ilk meclis toplantısının son gününde 2023 Yılı Faaliyet Raporu açıklandı. Fatih Saraçhane’de bulunan binada gerçekleşen toplantı, Meclis Başkanvekili Nuri Aslan’ın başlatmasıyla gerçekleştirildi. “101 milyar 745 milyon TL yatırım yaptık” 2023 yılına ilişkin faaliyet raporunu açıklayan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “101 milyar 745 milyon TL yatırım yaptık. Hane halkına 33 milyar 425 milyon TL’lik cari transfer gerçekleştirdik. 115 milyar 380 milyon TL ile ulaşımı destekledik. Çevre için 31 milyar 540 milyon TL kaynak kullandık. Sağlık ve sosyal hizmetler için kullandığımız kaynak 25 milyar 475 milyon TL. Spor, kültür, eğitim hizmetlerimiz için gerçekleştirdiğimiz harcamalarımızın toplamı 19 milyar 645 milyon TL. 37 milyar 545 milyon TL raylı sistemlerimize sermaye yatırımı yaptık. Fen işleri eliyle 29 milyar 945 milyon TL sermaye yatırımı gerçekleştirdik. Yol yapım ve bakımı için gerçekleştirdiğimiz harcama 14 milyar 355 milyon TL. Ulaşımı 21 milyar 415 milyon TL ile sübvanse ettik. Toplumsal dayanışmayı güçlendiren ve böylece insanların sosyal destek sistemine daha az ihtiyaç duymalarını önceleyen bir anlayışla son 5 yılda olduğu gibi, 2023 yılında da çok yoğun sosyal destek hizmetleri sunduk” dedi. “156 bin 322 çocuğumuza ücretsiz süt ulaştırdık” İmamoğlu konuşmasının devamında, "Örneğin, 2023 yılında 231 bin 354, toplamda ise 1 milyon 59 bin 612 haneye Sosyal Destek İstanbulkart ile periyodik olarak nakdi destek sağladık. Karakış Desteği, Ramazan Ayı Desteği, Yaşlı Sanatçılar Desteği, Kadın Sığınma Evi Desteği, Deprem Desteği gibi düzenli ve tek seferlik nakdi destekleri 2023 yılında 353 bin 864 yurttaşımıza, 5 yıllık dönemimizde toplamda 733 bin 41 yurttaşımıza ulaştırdık. 100 bin üniversite öğrencisine 7 bin 500 TL nakdi destek sağladık. Toplamda ise 279 bin 198 üniversite öğrencisine nakdi destek verdik. 156 bin 322 çocuğumuza ücretsiz süt ulaştırdık. Toplamda ise 623 bin 553 çocuğumuza ücretsiz süt dağıtımı yaptık. Evlilik Desteği kapsamında, ihtiyaç sahibi 8 bin 682 çifte nakdi destek sunduk” şeklinde konuştu. “11 kent lokantasıyla yaklaşık 2,5 milyon kişiye 40 TL’ye 4 kap yemek desteği verdik” Kent Lokantası’nın hizmetlerine dikkat çeken İBB Başkanı İmamoğlu, “Dezavantajlı mahallelerdeki okulların çevresinde 823 bin adet Beslenme Desteği dağıtımı yaptık. Açtığımız 11 Kent Lokantası ile yaklaşık 2,5 milyon kişiye 40 TL’ye 4 kap yemek desteği verdik. Açtığımız 14 yurtta 5 bin 619 öğrenciye kamu güvencesiyle barınma imkanı sağladık. Sayıları artık 100’ü geçen Yuvamız İstanbul, ders atölyelerimiz, teknoloji atölyelerimiz ve gençlik ofislerimizle çocuklarımızın ve gençlerimizin eğitim ve gelişimlerine katkı sunduk. 0-4 yaş arası çocuğu olan 614 bin anneye toplu ulaşımdan ücretsiz yararlanmalarını sağladık. İBB Kadın, Kadın Dayanışma Evi ve kadın danışma birimleri ile binlerce kadına barınma hizmeti ve sosyal hizmetler sunduk” ifadelerini kullandı. İBB Meclisi’nde Filistin’e destek çağrısı Daha sonra söz hakkı alan Büyük Birlik Partisi Grup Başkan Vekili Dursun Çağlayan, “Biz Büyükşehir Belediyesi’ndeki yolluk ücretimizi, Büyükşehir Belediye Başkanımız Filistinli çocuklara yapmaya başlayacakları yardım kampanyası hesap numarasını bize ilettikleri takdirde sonuna kadar onların hesaplarına yatmasını talep ediyoruz. Buna katılacak olan meclis üyelerimizi arkadaşlarımızdan, kardeşlerimizden siyasi görüş ayırt etmeden emeği geçen katkısı olan bütün arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz” diye konuştu. "Sandıktan çıkan mesajları herkes kendi zaviyesinden değerlendirecektir, muhasebesini yapacaktır" AK Parti Grup Başkan Vekili Zeynel Abidin Okul ise konuşmasında, “Sandıktan çıkan mesajları herkes kendi zaviyesinden değerlendirecektir, muhasebesini yapacaktır. Bizler de kendi değerlendirmelerimizi çok ciddi bir şekilde yapmaktayız. Her biri 250 yatak kapasiteli 10 huzurevi açacağız denmiş, sadece bana gelen bilgi 1 tanesinin açıldığı birinin de sadece temeli atıldı. Biz görevi devrettiğimizde İstanbul’daki verilere baktığımızda 11 milyona yakın ücretsiz yemek dağıtıldığı, bugün ise bu rakamın 9 buçuk milyona düştüğü görülmektedir. Kent lokantalarını destekliyoruz. Güzel faaliyetlerde bulunuyorlar. Sayılarının arttırılmasını bekliyoruz. Ama bu aradan geçen 1 buçuk milyon eksik yemek acaba kent lokantalarında anlatılan 1,6 milyonluk uygun yemeğin reklamı yapılırken bu kadar yemek neden dağıtılmadı?” cümlelerini kulandı.
İstanbul Emine Erdoğan: "Şifanın arandığı en kadim kaynaklardan biri hiç şüphesiz hala keşfedilmemiş bitkiler alemidir" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, "Şifanın arandığı en kadim kaynaklardan biri hiç şüphesiz hala keşfedilmemiş sayısız türü bünyesinde barındıran bitkiler alemidir. Bugün fitoterapi olarak bilinen bitkilerle tedavi, bilimsel geçerliliği olan, kanıta dayalı bir tedavi yöntemi halini almıştır" dedi. Emine Erdoğan, İstanbul’da Sağlık Bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ev sahipliğinde düzenlenen "Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) - Bitkisel İlaçlar İçin Düzenleyici İşbirliği Ağı (IRCH) 15. Yıllık Toplantısı ile Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Kılavuz ve Strateji Geliştirme Çalıştayı’nda yaptığı konuşmada, Türkiye’den ve dünyanın farklı yerlerinden gelen, bilim insanları ile buluşmaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu söyledi. Sağlığı korumanın ve hastalıklardan arınmanın, var olduğu günden bu yana insanlığın ortak derdi olduğunu dile getiren Erdoğan, bu yolda birbirine eklenerek kar topu gibi büyüyen tecrübelerin insanlık tarihinin tüm birikiminden izler taşıdığını belirtti. Erdoğan, sahip oldukları bu hazinenin, Doğu’nun ve Batı’nın, geleneksel ve modernin ahenk içinde yoğurulmasının eşsiz bir sembolü olduğunu kaydederek, "Yüzyıllar boyunca hekimler, ’Biz insanı en güzel biçimde yarattık’ ayeti kerimesinin bir tezahürü olarak, kutsal kabul edilen sağlığı korumak ve bu uğurda tedavi yöntemleri geliştirmek için tabiatı incelemiş, yaratılan her şeyi hikmet nazarıyla satır satır okumuştur. Şifanın arandığı en kadim kaynaklardan biri hiç şüphesiz hala keşfedilmemiş sayısız türü bünyesinde barındıran bitkiler alemidir. Bugün fitoterapi olarak bilinen bitkilerle tedavi, bilimsel geçerliliği olan, kanıta dayalı bir tedavi yöntemi halini almıştır" diye konuştu. "Sayısız alimin keşifleri ve kaleme aldıkları eserler hala bilim insanlarımız tarafından keşfedilmeyi beklemektedir" Bugün birçok hastalığın tedavisinde bitkilerden elde edilen ilaçlar kullanıldığını bildiklerine dikkati çeken Erdoğan, "Anadolu toprakları, sahip olduğu 3 bini endemik, toplam 12 bin bitki türüyle bitkilerle tedavi alanında müstesna bir yere sahiptir. Sadece bitki çeşitliliği açısından değil, üzerinde birçok önemli hekim ve bilim insanının yaşamış olması hasebiyle de Anadolu toprakları kadim tıp kaynakları açısından önemli bir konumdadır. Razi’den İbni Sina’ya, Hipokrat’tan Galen’e sayısız alimin keşifleri ve kaleme aldıkları eserler hala bilim insanlarımız tarafından keşfedilmeyi beklemektedir" ifadelerini kullandı. Emine Erdoğan, buna bir örnek olarak, geçen yıllarda tercümesini gerçekleştirdikleri "Kitabül Cemi Fil Edviyetül Müfrede" kitabından bahsetmek istediğini aktararak, şöyle devam etti: "13. yüzyılda yaşayan ve botanik biliminin kurucusu olarak kabul edilen İbnü’l Baytar’ın bu değerli eserinin ne yazık ki Türkçe tercümesi bulunmuyordu. 19. yüzyılda Batılı bilim insanları tarafından önemi fark edilerek çeşitli dillere çevrilmiş olan bu eseri Türkçeye kazandırmış olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Ancak elbette yeterli görmüyoruz. Ülkemizin bu anlamda büyük bir potansiyeli ve mirası var. Bu mirasın modern bilimin süzgecinden geçerek günümüze kazandırılmasının, insan hayatına eşsiz bir katkı sunacağı kanaatindeyim." "DSÖ geleneksel ve tamamlayıcı tıp yöntemlerinin ülkelerin sağlık sistemlerine dahil edilmesini teşvik etmektedir" Tıp alanında miras aldıkları bu köklü geçmişe sahip çıkmayı, milli ve vicdani bir sorumluluk olarak gördüklerine işaret eden Erdoğan, bu nedenle yürüttükleri çalışmaların bu sorumluluk duygusunun bir sonucu olduğunu söyledi. Emine Erdoğan, hastalıklarla mücadelenin, biçim değiştirse de her dönem insanlığın temel uğraş konularından biri olduğunu dile getirerek, "Teknolojinin gelişmesiyle teşhiste kat edilen mesafenin önemini yadsıyamayız. Ancak diğer taraftan artan kronik hastalıklar ve aşırı ilaç kullanımı tüm dünyada sağlık politikalarını yeniden gözden geçirmenin zorunlu olduğu kanısını güçlendirmiştir. Bu noktada DSÖ geleneksel ve tamamlayıcı tıp yöntemlerinin ülkelerin sağlık sistemlerine dahil edilmesini teşvik etmektedir" ifadelerini kullandı. Tarihi öğretilerin gün yüzüne çıkarılıp, modern uygulamalara entegrasyonunda üzerlerine düşeni yerine getirmek için 2012 yılında Sağlık Bakanlığı bünyesinde Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Daire Başkanlığı kurulduğunu aktaran Erdoğan, gerekli mevzuat düzenlemesi yapıldığını vurguladı. "GETAT uygulamalarının bilimsel ve akademik bir zeminde yürütülmesi son derece önemli" Emine Erdoğan, 2014 yılında yürürlüğe giren Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Yönetmeliği’nin bu çerçevede önemli bir adım olduğundan bahsederek, şunları söyledi: "Bu sayede Sağlık Bakanlığı öncülüğünde, birçok üniversitede Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları (GETAT) eğitim ve uygulama merkezleri açıldı. Ancak GETAT uygulamalarının bilimsel ve akademik bir zeminde yürütülmesi son derece önemli. Bu minvalde geçtiğimiz aylarda ülkemizin saygın araştırma kuruluşlarından biri olan TÜBİTAK Başkanlığımız tarafından geleneksel ve tamamlayıcı tıbbın araştırılmasına yönelik proje çağrısına çıkıldı. Akademik çalışmaların ve bilim insanlarının GETAT uygulamalarına gösterdiği ilginin son derece önemli olduğunu düşünüyorum." Bu sayede Türkiye’nin GETAT uygulamalarında önde gelen ülkelerden biri ve tüm dünya için bir cazibe merkezi olacağına emin olduğunu vurgulayan Erdoğan, topraklarının zengin şifa birikiminin, Sağlık Bakanlığınca patenti alınan "Anadolu Tıbbı" markası altında daha da geliştirilerek, insanlığın istifadesine sunulacak olmasının ümit verici bir gelişme olduğunu dile getirdi. Emine Erdoğan, başta Sağlık Bakanlığı ve DSÖ olmak üzere organizasyonda emeği geçen herkese ve katılımcılara katkıları için teşekkür etti. Hazreti Muhammed’in "Sağlık, vücutları sağlam insanların başına konmuş bir taçtır. Onu ancak hastaların gözü görür" Hadis-i Şerifi’ni aktaran Erdoğan, "Hastalığın değil, şifanın merkeze alındığı, geleneğin hak ettiği itibara yeniden kavuşarak, hayatımıza hikmeti ve şefkati kazandırdığı bir dünyayı, hep birlikte inşa edebilmeyi diliyorum" şeklinde konuştu. Emine Erdoğan, katılımcılarla aile fotoğrafı çektirdi Emine Erdoğan, programa katılan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Sağlık Bakanı Yardımcısı Huzeyfe Yılmaz, Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Prof. Dr. İhsan Ateş, DSÖ Avrupa Bölge Direktörü Dr. Hans Kluge, DSÖ Geleneksel, Tamamlayıcı ve Entegratif Tıp Birimi Sorumlusu/ Dünya Sağlık Örgütü Bitkisel İlaçlar İçin Uluslararası Düzenleyici İşbirliği Ağı (DSÖ-IRCH) Sekreterya Grup Başkanı Dr. Kim Sungchol ve DSÖ-IRCH Sekreterya Grup Başkan Yardımcısı Dr. Charles Wu ile aile fotoğrafı çektirdi. Türk Musikisini Araştırma ve Tanıtma Grubu (TÜMATA) tarafından mini konser verilen programda, çalıştayla ilgili tanıtım videosu izletildi. Programda, Sağlık Bakanı Koca ve DSÖ Avrupa Bölge Direktörü Dr. Kluge konuşma yaptı. Konuşmaların ardından, Sağlık Bakanı Koca Emine Erdoğan’a geleneksel tıbbın simgesi olan "hayat ağacını" hediye olarak takdim etti. Emine Erdoğan daha sonrasında beraberindekilerle, Sağlık Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığınca hazırlanan "Anadolu’da Tıbbın Tarihi" sergisini ziyaret etti. Sergide, geleneksel tıp yöntemlerinin yer aldığı kitaplar ve bitkiler tanıtılıyor.