GENEL - 18 Haziran 2018 Pazartesi 12:52

Tuşba’da parkı olmayan mahalle kalmıyor

A
A
A
Tuşba’da parkı olmayan mahalle kalmıyor

Van’ın Tuşba Belediyesi, kurulduğu 2014 yılında ‘Parksız mahalle kalmayacak’ sloganıyla çıktığı yolda, yıllardır ihmal edilen mahalleleri tek tek parklara kavuşturuyor.

Van’ın Tuşba Belediyesi, kurulduğu 2014 yılında ‘Parksız mahalle kalmayacak’ sloganıyla çıktığı yolda, yıllardır ihmal edilen mahalleleri tek tek parklara kavuşturuyor.


Tuşba Belediyesi, merkez mahallelere yeni modern ve halkın tüm ihtiyaçlarına cevap verecek parklar kazandırıyor. Bölge halkı, adeta hasret kaldığı ve yıllardır serhat şehri Van’da yapılmayan parklara, mesire ve yeşil alanlara Tuşba Belediyesinin ilçeye ve dolayısıyla Van’a kazandırdığı kalıcı eserlerle tanışıyor. Tuşba Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğünün, hız kesmeden çalışmalarını sürdürdüğü modern park yapımına Altıntepe, Seyrantepe, Kalecik, İskele, İstasyon ve Akköprü mahallelerinden sonra Bardakçı Mahallesi’nde de halkın tüm ihtiyaçlarına cevap verecek modern parka kavuşuyor. Park ve Bahçeler Müdürlüğü tarafından yapımı hızla devam eden ve mahallede ilk olma özelliği taşıyan park, mahalle sakinlerince heyecanla bekleniyor.



“Parkımız Bardakçı’ya yakışan bir projedir”


Hayata geçirdiği her projesi bölgede ilk olma özelliği taşıyan Tuşba Belediyesinin toplum tarafından takdirle karşılanan mega projelerinin yanı sıra yaptığı parklarla da halk tarafından büyük beğeni topluyor. Mahallelerinde yapımına başlanan parkın sahil mahallesi olan Bardakçı’ya yakışan bir proje olduğunu kaydeden Mahalle Muhtarı Fahrettin Sargın, Tuşba Belediye Başkanı Doç. Dr. Fevzi Özgökçe’nin seçim vaatlerinden biri olan Osmanlı mimarisine sahip ‘Eyvanlı Çeşmeler’ tamamlandığını ve yapımına başlanan parkın da kısa bir süre içerisinde tamamlanacağını kaydetti. Muhtar Sargın, “Belediye Başkanımız Fevzi Bey bize çeşme ve park sözü vermişti. Mahalle sakinlerimize yakışacak parkımız yapılıyor. Osmanlı çeşmemiz de faaliyete girdi. Osmanlı çeşmemizin de parkımızın da yapılması Bardakçı Mahalle sakinleri olarak bizleri çok memnun etti. Yapılan hizmetten dolayı emeği geçen tüm Tuşba Belediyesi çalışanı ile Belediye Başkanımız Fevzi Özgökçe’ye çok teşekkür ediyorum” dedi.


Yapılan parkın Bardakçı Mahallesi’nde ilk olma özelliğine de sahip olduğunu dile getiren Muhtar Sargın, “Mahallemizin bir parka kavuşması bizim için hayaldi, şimdi hayallerimiz gerçek oldu. Çünkü halkımıza yakışacak bir proje hazırlamışlar. Zemin iyileştirme çalışmalarından sonra hızlı bir şekilde yapımına başlanacak olan parkımız çok kısa bir sürede tamamlanacaktır. Geçmiş dönemlerde çok fazla bir hizmet yapılmıyordu. Yapılan işlerde şehir merkezine çok yakın olan mahallelerde yapılıyordu. Çok şükür Tuşba Belediyesinin kurulmasıyla bu hizmetler bize de ulaştı. Yapılan bu hizmetten dolayı Tuşba Belediyesine çok teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.



“İnsan ve hizmet odaklı yönetim anlayışıyla çalışıyoruz”’


Tuşba Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğünün kendi işgücü ile yaptığı ve içerisinde çocuk oyun grubu, kent mobilyaları, bölgeye has bitki çeşitlerinin yer alacağı parkın bir ay gibi kısa bir sürede tamamlanarak Bardakçı halkının hizmetine sunulması planlanıyor. Yeni merkez mahalle statüsüne kavuşan Bardakçı Mahallesi’nde uygulanan proje hakkında değerlendirmelerde bulunan Tuşba Belediye Başkanı Doç. Dr. Fevzi Özgökçe, insan ve hizmet odaklı yönetim anlayışıyla belediyenin bütçe ve imkanlarını vatandaşlarla kent için kullandıklarını vurguladı. Tuşba’da yaşamı güzelleştiren hizmet ve projelere imza attıklarını ifade eden Başkan Özgökçe, “Çocuklarımıza ve gençlerimize güzel bir gelecek sağlamak için elimizdeki tüm imkanları seferber ediyoruz. Tuşba’nın dört yanındaki çocuk parklarımızı güvenli, estetik ve fonksiyonel oyun aletleriyle donattık. Parklardaki oyun alanları ve yürüyüş parkurları, AB standartlarının üstünde kaplanmaktadır. Çocuklara emniyetli, estetik, ergonomik, sağlıklı, temiz ve yeni nesil oyun alanları, yürüyüş yolları, koşu yolları, bisiklet yolu, basketbol, voleybol, hentbol ve sentetik çim futbol sahaları oluşturan Tuşba Belediyesi, parklarda çocukların güvenli bir şekilde oynamasını sağlarken, Van’da engelsiz oyun guruplarıyla da engelli vatandaşların eğlenmeleri ve dinlenecekleri tesisleri kazandırıyor. Aynı zamanda engelli vatandaşların fiziksel gelişimlerine de katkı sağlayacak yeni nesil oyun gruplarını da ilk kez Van’da kurdu. Birbirinden farklı oyun gruplarının yer aldığı parklar, her saat cıvıl cıvıl. Özellikle çocukların sabah saatlerinden başlayarak gece geç saatlere kadar aileleriyle birlikte huzur içinde eğlendiklerini, dinlendiklerini ve spor yaptıklarını görünce dünyalar bizim oluyor. Onların mutluluklarını ve huzurlu hallerini görünce bizde vazifemizi en iyi şekilde yapmanın vicdani rahatlığını yaşıyoruz. Geleceğimizin mimarı olan göz bebeğimiz sevgili çocuklarımızın daha modern parklarda vakitlerini en verimli bir şekilde geçirmelerini istiyoruz” ifadelerini kullandı.


Park ve millet bahçelerinde Dünya Lideri Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatlarıyla insanlarımızın daha sağlıklı ve mutlu fizik ortamda yaşamaları için; özellikle çocukların toprakla buluşması sağlamak, gençlerin sosyal ve kültürel alanda etkinliklerini artırmak, her yaşta insanın fiziksel aktivitelerini artırmak, Kaitab-ı Kebiri kainata, tabiata her kesimin farkındalığını, kullanma ve koruma dengesi içinde yaşam standartlarını artırmak, insanlarımızın özellikle gelir getirici meyve ve sebzeye kolay erişimini sağlamak ve tecrübesini artırmak, toplum içinde ortak aklı geliştirmek ve parklara ve bahçelere erişimini artırmakla yaşam memnuniyetini artırmak hedeflenmektedir” diye konuştu.


Göreve geldiklerinde sadece Abdurrahmangazi Mahallesi’nde park demeye bin şahit isteyen iki alan olduğunun altını çizen Başkan Özgökçe, “Adeta harpten çıkmış ve hiçbir estetiği olmayan bu alanlar yeniden projelendirilerek çok mükemmel ve örnek parklara dönüştürüldü. Bunun yanı sıra hiç park alanı bulunmayan 7 merkez mahallemizde önce park alanı üretmeye, sonra da en modern ve mahalleliye yürüme mesafesindeki parkları kazandırdık” dedi.


Kurulduğu 2014 yılından bu yana yaptırdığı modern parklar ile bölgede lider olan Tuşba Belediyesi, 2018 yılında da çalışmalarına hız kesmeden büyük ve modern parkların yapımına ve yeşil alanların arttırılması çalışmalarına devam ediyor. ‘Her mahalleye en az bir park’ sloganı ile yola çıktıklarının altını çizen Başkan Özgökçe, “Parsel sorunu yaşadığımız Şemsibey ile Beyüzümü mahallerimizin dışında Allah’a şükürler olsun her mahallemize en az bir park yaptık. Yerleri uygun olan birkaç mahallemizde de birden fazla park yaparak halkımızın yürüme mesafesinde hizmetine sunduk. Allah’a şükürler olsun bölgede bir benzeri bulunmayan 80 bin metrekarelik 15 Temmuz Şehitler Parkımızı tamamlayarak halkımızın hizmetine ve beğenisine sunduk. 100 bin metrekarelik İskele Sahil Rekreasyon İkinci Etabı’nın da yapımına hızla devam ediliyor. Birçok büyükşehir belediyeleri bile bu denli büyük projeleri hayata geçirmekte zorlanırken, Tuşba Belediyesi birinci etabını bitirdiği ve ikinci etabını da kısa bir sürede tamamlayarak halkın hizmetine sunacağı park ile bir belediye başkanlığı döneminde dünyanın en büyük yeşil alanını mavi dünyamıza kazandırırken, Van’da ilk kez B Tipi Mesire Alanı ve D Tipi Kent (Şehir) Ormanı projeleriyle bölgede de ilklere hep imza atarak; ormanların öncelikle sağlık, spor, estetik, kültürel ve sosyal fonksiyonlarını halkın hizmetine sunmak, aynı zamanda cennet vatanımızın güzelliklerine katkı sağlamak, toplumun çeşitli spor ve dinlenme ihtiyaçlarını karşılamak, iç ve dış turistik hareketlere imkân vermek ve teknik ormancılık faaliyetleri ile flora ve faunanın da tanıtılarak, özellikle çocuklar ve gençlere tabiat ve orman sevgisi ve bilincinin aşılanması maksadıyla izcilik, doğa yürüyüşü, bisiklet, binicilik ve benzeri etkinlikler ile kır lokantası, kır kahvesi, kültür evleri, yöresel ürün sergi ve satış yeri, amfi tiyatro, çeşitli mini spor alanları ve diğer yapı ve tesisleri ihtiva eden alanlarının bölgeye kazandırılması için tüm alt yapı çalışmalarını da tamamlayan bir belediye başkanı olarak yöre halkının ‘Parkların Babası’ unvanına layık görüldük. Kadir ve kıymet bilen aziz, vefalı ve kadirşinas Vanlılara çok teşekkür ederiz” şeklinde konuştu.


İlçede onlarca parkı yeni nesil oyun grupları ile donatan Park ve Bahçeler Müdürlüğü, parkların şehre yakışır olması için her gün rutin kontrolleri ve denetimleri yapıyor. Yabani ot biçimi, ağaçlandırma, bitki çalışması yapan ekipler, arızalanan oyun gruplarını ve spor aletlerini de kısa sürede tamir ediyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Son siparişini jandarmaya teslim etti, 20 yıl sonra yakalandı Aydın’ın Koçarlı ilçesinde 20 sene önce işlediği cinayet sonrası firar ederek izini kaybettiren ve yemek siparişi yapan bir işletmede kurye olarak çalıştığı öğrenilen firari zanlı, iki aylık çalışmanın ardından jandarmanın verdiği yemek siparişi sonrası yakalanarak cezaevine gönderildi. Edinilen bilgiye göre, Koçarlı ilçesinde 23 Haziran 2004 tarihinde A.B. isimli şahıs, aralarında husumet bulunduğu iddia edilen baba ve iki oğlunun ateşli silahla saldırısında öldü. Olaydan sonra şahıslardan biri yakalanırken, baba ve diğer oğlu K.Ü. kayıplara karışarak izini kaybettirdi. Jandarma özel ekip kurdu A.B.’nin öldürülmesi olayı ile ilgili olarak dosya yeniden ele alınarak İstihbarat Şube Müdürlüğü ve Aydın İl jandarma Komutanlığı Suç Araştırma Timi (JASAT) ekiplerinden oluşan özel ekip kuruldu. Ekipler dava dosyası üzerinde 06 Şubat 2024 tarihinden itibaren çalışmaya başladı. Ekipler davanın zaman aşım süresinin dolmasına az bir süre kala çalışmalarını yoğunlaştırdı. “Son siparişi jandarmaya teslim edince yakalandı” Aydın jandarmasının özel ekibinin titizlikle çalışmasının ardından A.B. isimli şahsın öldürülmesi olayının firari şüphelisi K.Ü.’nün İzmir’in Bornova ilçesinde yemek siparişi verilen bir firmada kurye olarak çalıştığı, olayın diğer failleri olan babası A.Ü.’nün 2018 yılında vefat ettiği, kardeşi A.Ü.’nün ise olayın ardından yakalanarak tutuklandığı belirlendi. Jandarmanın planı başarıya ulaştı Aydın’dan İzmir’e giden özel ekip olayın firarisi K.Ü.’yü yakalamak için hazırladığı planı devreye koydu. Jandarma müşteri olarak şahsın çalıştığı yemek işletmesinden sipariş verdi. Olaydan habersiz K.Ü. hazırlanan siparişi getirerek, jandarma ekiplerine teslim edince 20 yıl sonra yakalandı. 20 yıl sonra tutuklandı İzmir’de özel ekip tarafından yakalanan şahıs, Aydın’a getirildi. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen K.Ü. mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine teslim edildi.
Ankara Deprem uzmanından uyarı: “Tokat’ın üzerinde bulunduğu fay hattında beklenen büyük şiddetli deprem hala olmadı” Gazi Üniversitesi DEMAR (Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi) Müdürü Prof. Dr. Abdussamet Arslan, Tokat’ın da üzerinde bulunduğu Kuzey Anadolu Fay Hattı’nda beklenen büyük şiddetli depremin hala olmadığını kaydetti. Prof. Dr. Abdussamet Arslan, Tokat’ta meydana gelen ve Samsun, Yozgat, Çankırı ve Çorum gibi çevre illerde de hissedilen 5.6 büyüklüğündeki depreme ilişkin açıklamalarda bulundu. Arslan, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, Bingöl çevresinde birleşen Doğu Anadolu Fay Hattı ve Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın birbirleri üzerinde sürekli hareket halinde olduğunu kaydederek, “Son 1 ayda özellikle Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın her iki ucunda hareketlenmeler mevcut. 4’ün üzerinde çok fazla sayıda deprem oldu. Hem Doğu bölgesinde özellikle Adıyaman’ın biraz daha ilerisinde depremler oldu hem de hattın batı ucunda yani Yunanistan’da 4’ün üzerinde depremler oldu. Dolayısıyla bu fay hattının üzerinde bir hareketlenmenin olduğu çok net bir şekilde ortaya çıkıyor” ifadelerini kullandı. Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası Doğu Anadolu Fay Hattı’nın, Kuzey Anadolu Fay Hattı’na doğru 9 metre kaydığını kaydeden Arslan, yukarıya doğru meydana gelen hareket sonucu Kuzey Anadolu Fay Hattı’nda kırılmalar meydana geldiğini ve Tokat’ın da bu hat üzerinde olduğunu kaydetti. Arslan, iki hattın birleştiği noktalarda bulunan Bingöl, Erzincan, Bitlis ve Muş çevresinde stres birikimi yaşandığını kaydetti. Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde ortaya çıkan jeolojik verilere değinen Arslan, 10 yıl içerisinde bu hat üzerinde 7.0 ila 7.5 büyüklüğünde bir deprem olma ihtimalinin yüzde 90 olduğuna dikkati çekti. "Deprem olan bir bölgede bir kırılmanın tekrar yaşanma ihtimalinin neredeyse sıfır" Deprem olan bir bölgede bir kırılmanın tekrar yaşanma ihtimalinin neredeyse sıfır olduğunu belirten Arslan, sözlerine şöyle devam etti: “Ne zamana kadar? Periyodu doluncaya kadar. Kahramanmaraş depreminin periyodu 450 ila 500 yıl civarındadır. Dolayısıyla da Pazarcık bölgesinde fayın tekrar kırılması için 450 yıla daha ihtiyacımız var ancak buradaki kırık meydana geldiğinde hem Elazığ ve Bingöl’e doğru olan bir bölgede hem de Hatay’ın daha güneyinde olan bölgelerde gerilme birikmesi meydana geldi. 9 metreye ileriye doğru giden hareket, Malatya civarında durdu. Sonra bu hareket bir türlü devam edecek, kırılmayı tamamlayacak.” “Önümüzdeki 10 yılda Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde 7.0 ila 7.5 civarında deprem beklemek yanlış olmaz” Bingöl civarında büyük şiddetli depremin hala olmadığını ifade eden Arslan, “İki fay hattının buluştuğu kavşak nokta olan Bingöl’de henüz beklediğimiz deprem olmadı. Bu depremi de hakikaten bekliyoruz. Kuzey Anadolu Fay Hattı boyunca 7.0 ila 7.5 büyüklüğündeki depremi beklememek çok hata değil ama zamanlamasını söyleyebilmek çok zor. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde kesinlikle 7.0 ila 7.5 civarında deprem beklemek yanlış olmaz” değerlendirmesinde bulundu.
Ankara Atılım Üniversitesi sağlık turizmi alanında sertifikalı program başlattı Ticaret Bakanlığı ile protokol imzalayan Atılım Üniversitesi, sağlık turizminde faaliyet gösterecek olan ve sektöre yeni gireceklere yönelik sertifikalı bir program başlattı. Atılım Üniversitesi tarafından sağlık turizmi alanında sertifikalı program Ticaret Bakanlığı ile iş birliği çerçevesinde başlatıldı. Atılım Üniversitesi İşletme Fakültesi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Dilaver Tengilimoğlu, Sağlık turizmi hakkında İhlas Haber Ajansı’na (İHA) özel açıklamalarda bulundu. Tengilimoğlu, sağlık turizminin son yıllarda büyüyen alanlardan biri olduğunu belirterek, "Sağlık turizmin de birkaç alt boyut var. Medikal turizm, termal turizm, yaşlı ve engelli turizmi gibi turizm türleri var. Diğer turizm türünde yüzde 4’lerde 5’lerde büyüme varsa sağlık turizminde daha büyük bir büyüme var. Bunda ülkelerin insanların bulundukları ülkelerdeki sağlık, tedavi, rehabilitasyon ve koruyucu sağlık hizmetleri gibi sağlığın iyileştirmesi ile ilgili hizmetlerle ilgili bulundukları ülkelerdeki imkanların kısıtlı olması veya pahalı olması çeşitli nedenlerden dolayı veya gizli tutmak için kendi ülkesinde bilinmesini istemediği için başka ülkelere yönelmekte. Sınır ötesi hasta hareketliliği dediğimiz sağlık turizminde birçok ülke pazardan pay almaya çalışıyor. Pazar payını 3,5 trilyon dolar üzerinde olduğu söyleniyor. Geçmiş yıllarda daha çok gelişmiş ülkeler pay alırken, son yıllarda gelişmekte olan ülkeler, özellikle Türkiye, Hindistan, Malezya, Singapur, diğer Polonya gibi ülkelerinde pazardan almaya çalıştığını görüyoruz" diye konuştu. "Merdiven atlı uygulamaların sıkı denetlenmesi gerekiyor" "Son 15-20 yıl içerisinde gerçekten Türkiye bu alanda büyük bir ivme kazandı, sağlık turizmi alanında büyük bir gelişme katetti" diye konuşan Tengilimoğlu, şunları kaydetti: "Hala da katetmeye devam etmekte. Burada biraz daha planlı programlı ve koordinasyon içerisinde bu sağlık turizmine yönelmemiz gerekiyor. Kontrol dahilinde yönelmemiz gerekiyor. Ülkeye döviz girdisi sağlasın mantığıyla değil de uzun vadeli düşünmek lazım bu alanı. Bu alandaki denetimlerin sıklaştırılması lazım. Merdiven altı uygulamaları özellikle kozmetik cerrahide saç ekimi gibi diğer alanlardaki uygulamaların sıkı denetlenmesi gerekiyor. Her ne kadar Sağlık Bakanlığı sağlık turizm faaliyetinde bulunacak olan kurumlara, kuruluşlara sağlık turizm yetki belgesi verse de bu belgenin de çok kolay verilmemesi gerekiyor. Türkiye’de kozmetik cerrahi son yıllarda çok arttı. Diş yine sağlık turizmiyle ilgili hastaların tercih ettiği alan. Kanser tedavileriyle ilgili, kalp damar hastalıklarıyla ilgili çeşitli branşlarda enfeksiyon hastalıkları hatta obezite, tüp bebek uygulamaları gibi birçok alanda sağlık turizm konusunda Türkiye tercih edilen bir ülke haline geldi." Prof. Dr. Dilaver Tengilimoğlu, Türkiye’nin sağlık turizmi alanında dünyada ilk 10 arasında yer aldığını söyledi. "Eğitimimiz yaklaşık bir buçuk ay sürecek " Geçtiğimiz yıl sağlık turizminde ve yabancı dil eğitiminde sertifikalı bir eğitim programının başlatılması amacıyla Ticaret Bakanlığı ile bir protokol imzaladıklarını ifade eden Tengilimoğlu, şunları söyledi: "Sağlık turizminin gelişmesi konusunda Ticaret Bakanlığının çok büyük destekleri var. Sağlık turizminde faaliyet gösterecek olan, sektöre yeni girecek olanlara yönelik, sektörde halihazırda sağlık turizmi yetki belgesi almış olan kurum ve kuruluşlarda görev olan personelin sertifikalanmasıyla ilgili bir destek bu. Bakanlık sertifika programının yüzde 60’ına destek vermekte, yüzde 40’ına da adaylar veya kurumlar kendi ceplerinden karşılamakta. Bu büyük bir imkân, gerçekten zengin bir program. Bu eğitimlerin ciddi bir şekilde yürütülmesi, bu belge sertifikasyonların sektöre de gerçekten ayırt edicilik bir özelliğinin bulunması bizim için önemli. 24 Nisan’da başlayacak olan eğitimimiz yaklaşık bir buçuk ay sürecek. Online olarak verilecek eğitime Türkiye’nin herhangi bir yerinde kendini bu alanlarda geliştirmek isteyenler katılabilir. Kayıtlar halihazırda devam etmekte. Bu eğitimler Atılım Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi tarafından verilecek. Bu eğitimi başarıyla tamamlayan adaylara sertifikalarını veririz, sektörde de bunun meyvelerini alırız diye ümit ediyorum."