ÇEVRE - 25 Mayıs 2018 Cuma 16:51

Uçan balıkların göçü devam ediyor

A
A
A
Uçan balıkların göçü devam ediyor

Van Gölü’nde yaşayan tek balık türü olan ve üreme dönemi olduğu için avlanılması yasaklanan inci kefalinin Erciş Balık Bendi mevkisinde bulunan Deliçaya yoğun göçü devam ediyor.

Van Gölü’nde yaşayan tek balık türü olan ve üreme dönemi olduğu için avlanılması yasaklanan inci kefalinin Erciş Balık Bendi mevkisinde bulunan Deliçaya yoğun göçü devam ediyor.


Van-Ağrı karayolu Erciş Balık Bendi mevkisindeki Deli Çay’da üreme döneminde suyun akışının tersine yüzerek tatlı sulara göç eden inci kefalinin yolculuğu görsel bir şölen sunuyor. Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü İbrahim Görentaş’ın talimatıyla bölgede incelemelerde bulunan Balıkçılık ve Su Ürünleri Şube Müdürü Muhammet Demir ve şube personelleri, balık bendi mevkiindeki Deliçaya geldiler. Şube Müdürü Demir, bahar mevsiminde havalarında ısınmasıyla birlikte Van Gölü çevresinde muhteşem bir olaya tanıklık ettiklerini söyledi. Yaklaşık 14 yıldır inci kefalinin korunması için koordinasyon toplantıları düzenleyerek arazide güvenlik güçleriyle birlikte 7/24 denetimler yapıldığını ifade eden Demir, yasak dönem boyunca bu çalışmaların edeceğini belirtti. 15 Nisan’dan itibaren dere ağızlarında toplanmaya başlayan balıkların artık havaların ısınmasıyla birlikte hızla derelere, büyük çaylara göç etmeye başladığına dikkati çeken Demir, “İnci kefali asırlardır Van Gölü’nde yaşamaya devam ediyor. Bu balık derelere gezmeye gelmiyor, zorunluluktan, çaresizlikten, üremek için geliyor. Bu balık yumurtalarını bırakıncaya kadar da aç kalıyor, güçsüz kalıyor. Bir sürü zorluğa rağmen kilometrelerce yol katediyor. Bu kadar üreme çabası içinde olan bir hayvana da, insan olarak saygı göstermek düşer. Bizim inancımız, kültürümüz, geleneklerimiz, insanlığımız böyle bir çabaya saygı duymayı zorunlu kılıyor. Bu nedenle lütfen inci kefali üreme göçüne saygı gösterelim. 15 Nisan - 15 Temmuz tarihleri arasında bu balığı avlamayalım, satmayalım, almayalım, yemeyelim" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Giresun Ziraat Mühendisi Haldun Gedikali: Fındıkta büyük tehdit oluşturan kahverengi kokarca zararlısına karşı Ziraat Mühendisi Haldun Gedikali, kimyasal mücadele uyarısında bulundu. Yeni fındık sezonu öncesi Doğu Karadeniz Bölgesi’nin en önemli sorunu haline gelen kahverengi kokarca ile mücadele hakkında bilgi veren Ziraat Mühendisi Haldun Gedikali, “Doğu Karadeniz’de sık görülen ve fındığa zirai don, fırtına gibi doğal olayların yanı sıra en çok zarar veren bir etkende kahverengi kokarca oldu. Çin menşeili olan bu zararlılar önce Uzakdoğu’dan Avrupa’ya ve Gürcistan’a geldi. Son 15 yıldır da ülkemizde görülmeye başladı. Bu zararlılar, aslında halk arasında kahverengi kokarca olarak değil de yeşil kokarca olarak bilinmektedir. Yeşil kokarcadan farkı ise daha hızlı adaptasyon sürecini tamamlaması ve üreme kabiliyetinin yüksek olmasıdır. Son yıllarda ülkemizde özellikle fındık bahçelerine çok fazla zarar verdikleri görülmektedir. Kışın evlere ve fındık bahçesi içindeki depo, hayvan barınakları gibi yerlerde çok fazla üreyerek, yazın ise fındık bahçelerine geçerek zarar vermektedir. Bu zararlılar fındığın içine girerek, çürütmekte ve fındığı yok etmektedir ve hatta fındık bahçelerine müdahale edilemezse bahçeyi tamamen yok etmektedir” dedi. "Bahçeleri sürekli gezmeliyiz" Kahverengi kokarca ile nasıl mücadele edileceği konusunda da bilgi veren Gedikali, “Bahçelerimizi sürekli gezerek ve dalları sert bir şekilde silkeleyerek, düşen zararlıları orada bertaraf etme yöntemine gitmeliyiz. Kahverengi kokarca ile ilgi çeşitli devlet kuruluşlarında da önlemler alınmaktadır. Bunlardan en önemlisi kahverengi mücadelenin avcı böceği olan ‘Kafkas Arısı’ doğaya salındı. Bizim kişisel olarak yapmamız gereken en önemli müdahale şekli ise bahçelerimizin sürekli kontrol edilmesi ve kimyasal mücadele olacaktır” diye konuştu.
Erzincan Elektrik direğinin tepesindeki yuva, leylek ailesine 21 yıldır ev sahipliği yapıyor Baharın müjdecisi kabul edilen leylekler, yuvalarına dönüşleriyle köy ahalisini yeniden sevindirdi. Erzincan’ın Mertekli köyünde 21 yıldır aynı elektrik direğinin üzerine yuva yapan leylek ailesinden anne leylek kuluçkaya yattı. Erzincan’ın Mertekli köyü sakinleri, 21 yıldır aynı elektrik direğine yuva yapıp kuluçkaya yatan leyleklerin gönüllü koruyuculuğunu yapıyor. Gelişleriyle baharı müjdeleyen, gidişleriyle kışın habercisi olan ve atasözlerine, deyimlere dahi konu olan leylekler, şubat ayından itibaren Avrupa’dan yola çıkıp Anadolu topraklarına varıyor. Sürüler halinde göçen leylekler, kendileri için belirledikleri uygun noktalarda, ilkbahar ve yaz aylarında konaklayarak yavruluyor. Mertekli köyünde 21 yıldır aynı yere yuva yapan leylekler, bu yıl da yine eski muhtar Mehmet Fırat’ın evinin önündeki elektrik direğine yuva kurdu. Baharın müjdecisi kabul edilen leylekler, yuvalarına dönüşleriyle köy ahalisini yeniden sevindirdi. Mahallelinin gözü gibi baktığı yuvalarında sırayla kuluçkaya yatan leylekler, zaman zaman Karasu Nehri’nde besin bulmak için kanat çırpıyor. Köy sakinlerinden Songül Aydın, “Yıllardır bu leylekler köyümüzde yaşıyorlar. Kışın gidip baharda geri geliyorlar. Vefalı leyleklerimiz. Bizde onları seviyoruz” dedi. Köylülerden Hüseyin Fırat da eskiden bölgede çok sayıda leyleğin bulunduğunu belirterek, sayılarının azaldığını söyledi. Leylekler köylerine gelmediğinde üzüldüklerini dile getiren Fırat, "Bir yıl maalesef leyleğimizin 4 yavrusu elektrik direğine takılarak ölmüştü ve çok üzülmüştük. Biz onları gerçekten çok seviyoruz. Maalesef leyleklerimizden sadece 1-2 tane kaldı. Bizler elimizden geldiği kadarıyla onlara sahip çıkmaya çalışıyoruz. Ben her sabah kalktığımda onları izliyorum. Leyleklerin yavrularına ve eşlerine karşı olan saygısı ve sadakati çok yüksek. Onlara sahip çıkmaya çalışıyoruz" diye konuştu.