EKONOMİ - 23 Ekim 2017 Pazartesi 16:20

Van’da ‘1. Kent Ekonomisi ve Yerel Yönetimler’ zirvesi

A
A
A
Van’da ‘1. Kent Ekonomisi ve Yerel Yönetimler’ zirvesi

VAN (İHA) – Van Valisi Murat Zorluoğlu, 2017 yılında İran’dan Van’a 400 bin turistin geldiğini belirterek, terör hadiselerinin son bulması ve Kapıköy Sınır Kapısı’ndaki gümrük binalarının hizmete girmesiyle gelen turist sayısında büyük artış olacağını söyledi.

VAN (İHA) – Van Valisi Murat Zorluoğlu, 2017 yılında İran’dan Van’a 400 bin turistin geldiğini belirterek, terör hadiselerinin son bulması ve Kapıköy Sınır Kapısı’ndaki gümrük binalarının hizmete girmesiyle gelen turist sayısında büyük artış olacağını söyledi.


Uluslararası Altın Kentler Derneği tarafından Van Valiliği himayelerinde Elite World Van Hotel’de iki gün sürecek olan ‘1. Kent Ekonomisi ve Yerel Yönetimler’ zirvesine Van Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Murat Zorluoğlu, AK Parti Van milletvekilleri Beşir Atalay ve Burhan Kayatürk, Başbakan Başdanışmanı Adnan İnanç, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal, ilçe kaymakamları ve belediye başkanları, köşe yazarları, iş adamları, sanayiciler, akademisyenler, STK temsilcileri, kanaat önderleri ve vatandaşlar katıldı.


Zirvede; deprem sonrası şehircilik alanında Van’da yapılan çalışmalarla Van ekonomisinin gelişmesi ile ilgili neler yapılacağı konuları ele alındı. Uluslararası Altın Kentler Derneği Başkanı Cenap Tuncer’in açılış konuşmasının ardından kürsüye çıkan AK Parti Van Milletvekili Beşir Atalay, 23 Ekim ve 9 Kasım depremlerinde hayatını kaybedenleri andı. Tabii afetlerde olanca tedbirlerin insanoğlu tarafından alınması gerektiğine vurgu yapan Atalay, “Hükümetimiz, devletimiz bütün kademeler çok önemli çalışmalar yapıyor. Marmara ve Van depreminden sonra ülkemizde deprem duyarlılığı arttı. Kurumlarımız daha iyi organize oldular. Devletin bu konuda hassasiyeti ve yerel yönetimlerin bu konudaki çalışmaları arttı. Bize düşende bu görevleri iyi yapmaktır” dedi.



“İki önemli konuyu yeniden organize ettik”


Van depremleri sonrasında yapılan çalışmaları anımsatan Atalay, iki önemli konuyu yeniden organize ettiklerine dikkat çekerek, “Birincisi bütün Bakanlar Kurulu depremde görev alıyor. Biz buna sıfır nokta diyoruz. Bir afet olduğunda, düğmeye basıldığında sıfır nokta. Hangi bakanlık, hangi kurum, hangi işi yapacak o bellidir. Herkes görevini biliyor. Onları çağırıp toplantı yapmaya gerek yok. Şu anda mevzuatımız böyle. İkincisi ise malzeme. İhtiyaç olan malzemelerin stokunu yeniden planladık” ifadelerini kullandı.


AK Parti’nin işini ciddi yaptığını dile getiren Atalay, “AK Partililerin özelliği, söz verdiyse yerine getirir, yapamayacağını da vaat etmez” diye konuştu.


Van Valisi Murat Zorluoğlu ise yerel kalkınma zirvesinin şehrin ekonomisine büyük zarar veren ve 644 vatandaşın hayatını kaybetmesine, birçoğunun da yaralanmasına sebep olan 2011 depreminin yıldönümünde düzenlenmesinin anlamlı olduğunu belirterek, depremde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diledi. 2017 yılında İran’dan Van’a 400 bin turistin geldiğini belirterek, terör hadiselerinin son bulması ve Kapıköy Sınır Kapısındaki gümrük binalarının hizmete girmesiyle İran’dan gelen turist sayısında büyük artış olacağını söyledi. Vali Zorluoğlu, “Yerelleşme eğilimi, yerel yönetimlerin güçlendirilmesinin yanı sıra yerel sivil kuruluşların etkinliğinin artırılması, yerel medyanın desteklenmesi, yerel girişimcilerin önünün açılması, halkın yönetime daha etkin katılımının sağlanmasını da içermektedir. Yerelleşme süreci aynı zamanda kalkınma anlayışının ulusal kalkınmadan bölgesel ve yerel kalkınmaya doğru evrilmesine de zemin hazırlamıştır ki toplantımızın ana konusu da budur. Yerel kalkınma anlayışı, yerel dinamiklerin harekete geçirilerek, bölgelerin ya da şehirlerin ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasal alanda sürdürülebilir kalkınma ilkelerine uygun olarak gelişimini sağlamayı hedeflemektedir. Burada tabii yerel yönetimlerin, ülkemiz bakımından da valilikler ve belediyelerin çok hayati sorumlulukları, rolleri olduğuna inanıyorum. Bu kapsamda, yerel aktörler arasında işbirliği ortamının sağlanması, yerel girişimcilerin kapasitelerinin geliştirilmesi, işgücünün geliştirilerek kalitesinin artırılması, girişimlerin yerel yönetimler tarafından sahiplenilmesi ve girişimcilerin cesaretlendirilmesi, kent planlarının yerel kalkınma anlayışına göre yeniden ele alınması, şehrin ekonomik durum analizinin yapılarak faaliyetlerin bu bilgiler ışığında yürütülmesi, yatırımcılar için gerekli altyapı eksikliklerinin giderilmesi, yerel yönetimlerin yerel kalkınmada en önemli sorumlulukları olarak öne çıkmaktadır” ifadelerini kullandı.



“İranlı sayısı 400 bine yaklaşmıştır”


Devletin teşvik sisteminde en avantajlı bölgede yer aldıklarını dile getiren Zorluoğlu, “300 kilometrelik sınıra sahip olduğumuz komşumuz İran’a ayrı bir parantez açmak isterim. Bu yıl Ekim 15’e kadar ilimizi turizm ve ticaret maksatlı ziyaret eden İranlı sayısı 400 bine yaklaşmıştır. Bu rakam, geçen yılın aynı dönemine göre neredeyse 2 kat artışı ifade ediyor. Terör hadiselerinin minimize edilmesi ve yapımı devam eden yeni Kapıköy Sınır Kapısı kompleksinin önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde tamamlanmasıyla birlikte gerek yurt içi gerekse özellikle İranlı turist sayısında önemli artışlar olacağını değerlendiriyoruz. Bu yıl otellerimiz tam kapasite ve doluluk oranıyla çalıştı. Hatta öyle zamanlar oldu ki; kamu misafirhanelerini, hatta okullarımızın pansiyonlarını da yabancı misafirlerimizin kullanımına açtık” şeklinde konuştu.


Van ekonomisine katkı sunacak adımları atmaya devam edeceklerini aktaran AK Parti Van Milletvekili Burhan Kayatürk de, Van’ın önemli bir sağlık ve turizm kenti olması için çaba gösterdiklerini söyledi. Uluslararası toplantıların Van’da yapılması için çalıştıklarını aktaran Kayatürk, “10-12 Kasım’da Helsinki Forumu’nu burada yapacağız. Peşinden dönem başkanlığını bizim yaptığımız Asya Parlamenter Assamblesi’nin ilk toplantısını İstanbul’da, ikinci toplantısını da gelecek yıl mayıs veya nisanda Van’da yapacağız. Van muhteşem hüviyetine kavuşuyor” ifadelerine yer verdi.



“Üniversiteler olmadan yerel kalkınma mümkün değil”


Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal da, el ele vererek Van’ı kalkındıracaklarını belirterek, “Üniversite olarak ciddi altyapı sahibiz. Üniversiteler olmadan yerel kalkınma mümkün değil. Yerel kalkınmayı el birliğiyle beraber gerçekleştireceğiz. Lütfen bizim kapımızı aşındırın” diye konuştu.



“Van, dünyanın en kadim yerleşim alanlarından biridir”


Van Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Nejdet Takva ise Van’ın bundan yıllar önce iki yıkıcı deprem yaşadığını ve bu depremlerde 644 insanı kaybettiğini hatırlatarak, her iki depremde 30 bin konutun ve 7 bin iş yerinin yıkıldığını söyledi. Depremin mali kaybının yaklaşık 50 milyar TL civarında olduğunu ifade eden Takva, “Van; Orta Asya, Ortadoğu, Kafkaslara en yakın şehirlerden birisi. 500 kilometrelik bir çember içerisinde 125 milyon insana ve 5 ülkeye erişimi olan önemli bir şehir. Daha İstanbul ve Ankara başkent değilken, önemli bir medeniyete başkent olmuş, dünyanın en kadim yerleşim alanlarından biridir. İstesek de, istemesek de bu böyledir. Ortalama 50 yılda bir yıkıcı depremlerin yaşanmasına rağmen her zaman insanların artarak yerleştiği, muhteşem bir yerleşke ve yaşam alanıdır. Su ülkesi, güneşin başkentidir” dedi.


Uluslararası Altın Kentler Derneği Başkanı Cenap Tuncer tarafından konuşmacılara birer plaketin sunulmasının ardından zirve, protokolün Van Sesi Gazetesi’nin 80. yılı nedeniyle hazırlanan pastayı kesmesi ile devam etti.


İki gün sürecek zirvede, "Van Ekonomisinde Gelişmeler, Beklentiler ve Yerel Kalkınma", "Van’ın Ekonomik ve Sosyal Kalkınmasında Yerel Medyanın Önemi", "Van Ekonomisinin Gelişmesinde İş Dünyası ve Yatırım Fırsatları", "Van’ın Marka Kent Olmasında Eğitim ve Tanıtım", "Kapıköy Sınır Kapısının Dış Ticaret ve Turizme Katkısı", "Yerel Kalkınma ve Belediyecilik", "Yerel Kalkınmada Devlet Desteği ve Teşvikler", "Van İçin Sektörel Gelişme Stratejileri" başlıklı paneller gerçekleştirilecek.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Üniversiteli gençlerden farkındalık eğitimi Tepebaşı Belediyesi tarafından verilen Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları Eğitimi’ni tamamlayan Eskişehir Osmangazi Üniversitesi öğrencileri, Eko-Okullar Projesi’ni uygulayan okullardaki öğrencilere verdiği eğitim tamamlandı. Tepebaşı Belediyesi, kentteki çocuklar ve gençler için sürdürülebilirlik ve iklim değişikliğine karşı farkındalık oluşturacak etkinlikler gerçekleştirmeyi sürdürüyor. Tepebaşı Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü tarafından düzenlenen Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları Semineri’ne katılan Osmangazi Üniversitesi Atık Yönetimi Kulübü öğrencileri, Eko-Okullar Projesi’ni uygulayan okullardan olan Şehir Koleji ve Özel Çağdaş Okulları’ndaki öğrencilere de eğitim vererek konuyla ilgili farkındalık çalışması yaptı. Tepebaşı Belediyesi, Osmangazi Üniversitesi ve Eko-Okul programı iş birliğinde gerçekleştirilen eğitim, 15 okulda bin 650 öğrenciye verildi. Eğitim veren öğrencilere ise önümüzdeki günlerde sertifika töreni düzenlenecek. Sürdürülebilir kalkınma konusunda farkındalık oluşturmayı ve toplulukları harekete geçirmeyi hedefleyen eğitim, sürdürülebilir kalkınma amaçlarını öğrenme ve uygulama konusunda öğrencilere güçlü bir temel oluşturuyor. Pratik çalışmalarla birlikte öğrencilerin somut çözüm üretme potansiyellerini ortaya çıkarmayı amaçlayan faaliyetler, küresel amaçların temel prensiplerinin ve hedeflerinin anlaşılması ile etkili bir şekilde başkalarına aktarılması konusunda güçlü bir alt yapı sunuyor. Konuyla ilgili destekleyici görsellerin kullanıldığı eğitimde, katılımcı öğrencilerin soruları da yanıtlandı.
Adıyaman ’Yüzen adaları kurtarma projesi desteklenecek Adıyaman Üniversitesi tarafından Yüzen Adaları Kurtarmak amacıyla hazırlanan proje desteklenmeye değer görüldü. Adıyaman’ın Çelikhan ilçesi Çat Barajı’nda bulunan Yüzen Adaları yaşatmaya yönelik Adıyaman Üniversitesi tarafından hazırlanan proje, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü tarafından desteklenmeye değer görüldü. Çat Barajı’ndaki doğa şaheseri Yüzen Adaların yok olmasını önlemek ve yeniden canlandırılmasını sağlamak amacıyla hazırlanan proje ile ilk aşamada 300 metrekare alanda bulunan ada korumaya alınacak. Proje kapsamında Yüzen Adaların 1950’li yıllarda sahip olduğu su seviyesine ulaştırılması ve 30 dekarlık alana kadar genişletilmesi planlanmakta. Proje ile ilgili açıklamalarda bulunan Proje Koordinatörü Üniversite Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Akca, Yüzen Adaların ihyası ile Adıyaman’ın ulusal ve uluslararası turizm potansiyelinin geliştirilmesinin hedeflendiğini ifade etti. Prof. Dr. Akca, “Yüzen Adaların korunması ve yeniden eski görkemine kavuşturulması, iklim değişikliğinin etkisinin azaltılmasına da ciddi katkılar sağlayacak. Bu adaların, iklim değişikliğine yol açan atmosferdeki karbondioksiti organik karbonlar sayesinde tuttuğu ve bunun sonucunda atmosferin korunduğu belirlendi. Üniversite projeden elde edeceği deneyim ile diğer ülkeler için de referans bilgi üretmiş olacak. Projemiz estetikten ziyade iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir rol oynayacak, Türkiye’de benzeri olmayan örnek bir proje özelliği taşımaktadır” dedi. Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Keleş ise, “Üniversitemiz akademisyenleri tarafından Çelikhan ilçemizdeki Çat Barajı üzerinde yer alan Yüzen Adaları korumak ve mevcut durumundan kurtarmak amacıyla hazırlanan projemizin bakanlık nezdinde kabul görmesi bizleri ziyadesiyle memnun etmiştir. İlimizin önemli turizm değerlerinden biri olan Yüzen Adaların yeniden hayata döndürülerek turizme kazandırılması elzemdir. Projemiz alanın turizme kazandırılmasının yanında iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin azaltılması konusunda da önemli bir görev üstlenecektir. Bu önemli projede emeği geçen hocalarımıza ve desteklerini bizlerden esirgemeyen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü yetkililerine teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu.
Adıyaman "Minik eller büyük hayaller” projesi Adıyaman’da devam ediyor Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü koordinesinde, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısı ile başlatılan proje kapsamında, ’Minik eller büyük hayaller’ temalı etkinliklerde çocuklar eğlenirken öğreniyor. 22-26 Nisan haftasında gerçekleşen etkinliklerde matematikten kodlamaya, kültür-sanattan eğitime birçok alanda sunulan etkinliklerle çocuklar hoşça vakit geçiriyor. 23 Nisan Çocuk Şenliği etkinlikleri kapsamında hafta boyunca Adıyaman’da halk eğitimi merkezlerince akıl zeka oyunları, bilim, sanat, seramik, ebru, çini, resim, mutfak atölyesi, geleneksel sanatlar ve kültürel mirasın tanıtılması, fotoğraf sergisi, ağaç dikimi ve spor faaliyetleri gibi birbirinden farklı etkinlikler düzenleniyor. Çocukların yenilikçi, problem çözen, farklı düşünen ve pozitif kişilik özelliklerine sahip olmalarının hedeflendiği "Minik eller büyük hayaller" programı kapsamında hafta boyunca gerçekleştirilen etkinliklerle, 4-14 yaş aralığındaki çocuklar ve gençlerin bireysel yeteneklerini fark etmesi ve doyasıya eğlenmesi bekleniyor. Konuyla ilgili bilgi veren İl Milli Eğitim Müdürü Ali Tosun, "23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri kapsamında, geleneksel sanatlar ile kültürel mirasımızı çocuklarımıza tanıtmak, çocuklarda yeni ilgi alanları oluşturmak ve çocukların yeteneklerini keşfetmelerine yardımcı olmak amacıyla yola çıkılan ’Minik eller büyük hayaller’ projesiyle Adıyaman’da çok farklı etkinliklere imza atıyoruz. Evlatlarımıza ebru, resim, çini, mutfak atölyesi, ağaç dikimi ve spor atölyeleri gibi pek çok alanda halk eğitim merkezlerimizin kapısını açarak geleceğimiz olan çocuklarımızla kültür ve sanatı buluşturuyoruz" ifadelerini kullandı.
Samsun Geleceğin mühendisleri için iş birliği Makina Mühendisleri Odası(MMO) Samsun Şube Başkanı Kadir Gürkan, SAMÜ Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi’nde çalışmalarını yürüten Mühendislik Eğitim Programları Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği(MÜDEK) sayesinde ’daha iyi yetiştirilmiş ve nitelikli’ mühendislerin mezun edildiğini açıkladı. MMO Samsun Şubesi, Samsun Üniversitesi(SAMÜ) Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü Paydaş Toplantısı’na ev sahipliği yaptı. Toplantıya SAMÜ Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri ve MMO Samsun Şube yöneticileri katıldı. Toplantıda, SAMÜ Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. İbrahim Keleş, bölüm tanıtımını yaptıktan sonra MÜDEK başvuru hazırlıkları hakkında katılımcılara detaylı bilgi aktardı. Gürkan’dan MÜDEK’e övgü Toplantı ile ilgili basına bilgi veren MMO Samsun Şube Başkanı Kadir Gürkan, MÜDEK’in, farklı disiplinlerdeki mühendislik eğitim programları için akreditasyon, değerlendirme ve bilgilendirme çalışmaları yaptığını hatırlatarak, "MÜDEK, Türkiye’de mühendislik eğitiminin kalitesinin yükseltilmesine katkıda bulunuyor. Böylece güncel ve gelişmekte olan teknolojileri kavrayan, daha iyi eğitilmiş ve daha nitelikli mühendisler yetiştirilerek toplumun refahının ileri götürülmesine katkı sağlanıyor" dedi. Eğitim kalitesinde artış MÜDEK’in Avrupa Mühendislik Eğitimi Akreditasyon Ağı (ENAEE-European Network for Accreditation of Engineering Education) ile International Engineering Alliance(IEA) Washington Accord’a üye olduğunu da hatırlatan Kadir Gürkan, "SAMÜ Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü, bu kapsamda başladığı çalışmalarını devam ettiriyor. Bu çalışmalar, öğrencilerimizin eğitim kalitelerinde önemli artışa yol açacaktır" diye konuştu.