GENEL - 18 Ekim 2018 Perşembe 12:31

Van’da glutensiz ekmek satışı

A
A
A
Van’da glutensiz ekmek satışı

Van Büyükşehir Belediyesi, çölyak hastalarının kullandığı glutensiz ekmek ve pasta satışına başladı.

Van Büyükşehir Belediyesi, çölyak hastalarının kullandığı glutensiz ekmek ve pasta satışına başladı.


Vatandaştan gelen talepleri değerlendiren Van Büyükşehir Belediyesi, çölyak hastalarını unutmayarak bir ilki daha hayata geçirdi. Etüt ve Projeler Dairesi Başkanlığı tarafından yürütülen çalışma ile Edremit ilçesinde bulunan Kocaeli Parkı Sosyal Tesislerinde, Büyükşehir Belediyesi şirketlerinden olan Belvan Tic. Ltd. Şti., glutensiz ekmek ve pasta satışına başlandı. Satışların başlaması üzerine sosyal tesislerde düzenlenen programa, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Mustafa Yalçın, Genel Sekreter Yardımcısı Ülker Cem Kaplan, Van Çölyak Derneği Başkanı Giyasettin Sevgin, ilgili daire başkanları ve dernek üyeleri katıldı.


Çölyak hastalığının bölgede sık rastlanan bir hastalık olduğunu ve bu nedenle böyle bir çalışmaya gittiklerini belirten Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Mustafa Yalçın, “Ülkemizde çokta tanınmayan ama hastalıkları nedeniyle çok sıkıntı çeken bir grup var. Bunlar glutensiz unlu ürünleri kullanan çölyak hastalarımız. Aşağı yukarı insanlarımızın yüzde 1’i çölyak hastası. İl Sağlık Müdürlüğünün verilerine göre Van’da ortalama 2 bin 500 çölyak hastası var. Çölyak hastalarının tükettiği ürünler çok özel olmalı. Arpa, buğday, çavdar gibi tahıl ürünlerindeki gluten maddesinin çölyak hastalarının ince bağırsaklarında meydana getirdiği tahribat nedeniyle her ekmeği ve bazı tahıl mamullerini maalesef yiyemiyorlar. Bu nedenle glutensiz undan yapılan ürünleri yemek zorundalar. İşte tam da bu noktada Van’da bulunan Çölyak Derneği yetkilileri bize bu konuyu ulaştırdıklarında, Van Büyükşehir Belediyesi olarak bu ürünlerin hem temin edilmesi hem de imal edilmesi noktasında bir adım attık. Öncelikle Gaziantep Belediyesi ile görüştük. Bizlere kendi fırınlarında ürettikleri glutensiz unlu mamullerden destek vereceklerini belirttiler. Bugün ilk olarak gelen ürünlerimizi hasta ve hasta yakınlarıyla paylaşmak adına buradayız. Emeği geçen herkese ve derneğimize çok teşekkür ediyorum. Şu anda ekmek ve pasta grubunu temin ettik. Çok yakında çocuklarımıza yönelik olarak helva, gofret ve diğer pasta türü mamulleri de getireceğiz” dedi.



Talepler doğrultusunda imalathane kurulacak


Fiyatların diğer satış noktalarına göre daha uygun olduğunu söyleyen Yalçın, şunları söyledi:


“Şu anda yurtdışından temin edilen glutensiz ekmeğin 1 kilosu 96 lira. Yerli üretim 72 lira. Bizim temin edip burada verdiğimiz ekmeğin ise 1 kilosu 17 liraya geliyor. Bu çok iyi bir fiyat. Talebin artması üzerine imalathane kuracağız. Şimdilik Kocaeli Parkı’ndaki kafeteryamızda bulunan bu dolaptan herkes bu ihtiyaçlarını giderebilecek. Şu anda tek adres burası, ama zaman içinde şehir içinde de yeni noktalar oluşturacağız.”


Satışların başlamasından dolayı Van Büyükşehir Belediyesine teşekkür eden Van Çölyak Derneği Başkanı Giyasettin Sevgin ise, kendisinin de çölyak hastası olduğunu belirterek, Van’da 2 bin 500’e yakın çölyak hastası olduğunu söyledi. Sevgin, “Çölyak hastalarının büyük bir kısmı bu ürünlere ulaşmakta sıkıntı çekiyordu. Birçok kişi mısır ve bu ürünlerden kendi imkânlarıyla bir şeyler yapmaya çalışıyordu. Ama Büyükşehir Belediyemiz bizim taleplerimizi duydu ve glutensiz ekmek ve pasta satışına başladı. Burada bulunan ürünler gerçekten piyasaya göre çok uyguna satılıyor. Büyükşehir Belediyesine çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.


Yaklaşık 2 yıldır çölyak hastası olduğunu söyleyen Büyükşehir Belediyesi Bilgi İşlem Daire Başkanı Mehmet Sedat Ünal da, Büyükşehir Belediyesi çalışanı olarak hizmet verdiği kurumun böyle bir çalışmayı hayata geçirmesinin sevindirici olduğunu belirterek, emeği geçenlere teşekkür etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.
Samsun Polis, dolandırıcılara karşı vatandaşları uyardı Samsun Vezirköprü’de polis ekipleri hırsızlık, dolandırıcılık konularında vatandaşları bilgilendirerek uyarıcı broşürler dağıttı. Vezirköprü İlçe Emniyet Müdürü Ahmet Çelik’in de katıldığı çalışmada birim amirleri ile polisler vatandaşları dolandırıcılık olaylarına karşı yüz yüze bilgilendirdi. Emniyet Müdürü Çelik, "Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin” dedi. İlçe merkezinde gerçekleştirilen çalışmalarda broşür dağıtılarak çok sayıda vatandaşa siber güvenlik, KADES, hırsızlık ve dolandırıcılık konuları hakkında yüz yüze bilgi verildi. Gerçekleştirilen çalışmalar çerçevesinde, özellikle dolandırıcılık konularıyla ilgili; pazar yerlerinde, taksi durakları ile kuaförlerde, kahvehaneler ile kafeler de, iş yerleri ve parklarda vatandaşlarla görüşüldü. Yapılan bilgilendirmede, “Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin. Bu kişiler çünkü dolandırıcıdır. Bu kişiler sizleri inandırmak için kimlik ve adres bilgilerinizi hatta kimlik numaranızı dahi söyleyebilir. Bunlara itibar etmeyin. Bankadan aradığını söyleyerek ’kredi kartı aidatınızı ve dosya masraflarınızı iade ediyoruz’ diyerek kart ve şifre bilgilerini isteyen kişilere inanmayın. İnternet sitelerinden alışveriş yaparken dikkatli olun, güvenilir siteleri tercih edin" ifadelerine yer verildi.
Bolu Bolu’da 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi, Bolu’da düzenlendi. Yoğun katılımın olduğu kongrede Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.