GENEL - 04 Ocak 2012 Çarşamba 18:47

SUÇSUZ YERE 25 AY CEZAEVİNDE YATTI

A
A
A
SUÇSUZ YERE 25 AY CEZAEVİNDE YATTI

Uşak’ın Banaz ilçesinde yaşayan Ramazan Dalkıran, Afyonkarahisar’da adam yaralama olayına karışan bir kişinin eşkaline benzediği gerekçesiyle göz altına alınıp, mahkeme tarafından tutuklandığını ve 25 ay suçsuz yere cezaevinde yattığını iddia etti. Yaklaşık 10 gün önce suçsuz olduğu anlaşılınca serbest bırakıldığını belirten Dalkıran, maddi ve manevi tazminat davası açacağını söyledi.
Uşak’ın Banaz ilçesi Düzlüce köyünde ailesiyle birlikte yaşayan ve çiftçilik yapan Ramazan Dalkıran’ın (27) başına 2009 yılında ilginç bir olay geldi. Dalkıran iddiaya göre; 12 Kasım 2009 tarihinde Afyonkarahisar il merkezinde gezerken iki gurup arasında çıkan kavgada M.A. ve E.B.’nin yaralandığı olayla ilgili olarak kaçan zanlılardan birinin eşkaline benzediği gerekçesiyle polis tarafından gözaltına alındı. Polis tarafından kavgaya karıştığı gerekçesiyle göz altına alınan Ramazan Dalkıran ardından
adliyeye sevk edildi ve çıkarıldığı mahkemece ’’Adam Öldürmeye Teşebbüs’’ suçundan tutuklandı.
Polis tarafından gözaltına alındıktan sonra kavgaya karışan tarafları tanımadığını ve olayla hiçbir ilgisinin olmadığını anlattığını belirten Ramazan Dalkıran, "Olaydan bir gün sonra polis beni kavgaya karışan zanlılardan birinin eşkaline benzediğim gerekçesiyle gözaltına aldı. Zanlılardan birinin adının da Ramazan Dalkıran olduğu iddia edildi. Daha sonra mahkeme beni tutukladı ve tutuklu olarak yargılanmaya başladım. Tutuklandığım gün hakim bizi dinlemeden tutuklayıp cezaevine gönderdi. Afyonkarahisar
1. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmaya başladık. Sürekli mahkemeye çıktık. Her mahkemeye çıkışımda yaralanan zanlı ve olaya karışan diğer kişiler benim olayla ilgim olmadığını söylediler ancak mahkeme heyeti her duruşmada tutukluluk halimin devamına karar verdi. Olayda kullanılan bıçak ve silahın üzerindeki parmak izi araştırmaları gelsin diye bir süre beklendi. Her mahkemeye çıkışımda mahkeme heyeti tutukluluk halimin devamına karar verdi. Olayda kullanılan silahlarda parmak izim çıkmadı. Buna rağmen
yargılama devam etti. Tutuklandıktan sonra tam olarak 25 ay cezaevinde kaldım ve yargılama sonrası 19 Aralık 2011 günü görülen son duruşmada suçsuz olduğum, olaya karışmadığım ispatlanınca beraat ettim. Gözaltına alındıktan sonra Afyonkarahisar’da, yaklaşık 3 ay sonra da Eskişehir H Tipi cezaevinde 22 ay yattım. En sonunda özgürlüğüme kavuştum" dedi.
Olay nedeniyle ekonomik olarak zor duruma düştüklerini ve ailesinin de mağdur olduğunu anlatan Ramazan Dalkıran şöyle devam etti; "Tutuklandıktan sonra ailem büyük üzüntü yaşadı. Annem babam yaşlı olduğu için ekonomik olarak büyük zarar gördük. Çiftçilik yaptığımız için kredi ile aldığımız iki traktörün taksitlerini ödeyemedik. Bu süre içerisinde yaklaşık 100 bin TL maddi zararımız oluştu. Kredileri ödeyemezsek evimiz, tarlalarımız ve aldığımız traktörler haczedilecek. Şuanda bu kredileri ödeyebilecek
maddi durumumuz yok. Suçsuz olduğum halde 25 ay cezaevinde kaldığım için maddi manevi tazminat davası açacağım. Bugün bana 25 ay cezaevinde yattığım için 5 bin TL maddi, 5 bin TL de manevi tazminat ödenmesiyle ilgili bir yazı geldi. Benim mağduriyetim çok daha fazla" dedi.
Ramazan Dalkıran’ın 60 yaşındaki annesi Ulviye Dalkıran ise yaşanan bu yanlışlık nedeniyle büyük zarar gördüklerini ifade ederek, "Oğlumun hayatı karardı. Oğlum için hayallerim vardı. Onu evlendirip torunlarımızı sevecektik. Bu olay hayatımızı alt üst etti. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Oğlum cezaevindeyken avukat masrafları için evdeki hayvanlarımızı sattık. Zararımız çok büyük" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman “Deprem Sonrası Adıyaman Turizmi ve Sosyolojisi” konulu panel düzenlendi Adıyaman Üniversitesi ev sahipliğinde “15-22 Nisan Turizm Haftası” etkinlikleri kapsamında “Deprem Sonrası Adıyaman Turizmi ve Sosyolojisi” konulu panel düzenlendi. Adıyaman’ın 2023 yılı ve öncesindeki turizm karnesinin değerlendirildiği ve 2024 yılına dair beklenti ve planlamaların aktarıldığı etkinlikte panelist olarak Adıyaman Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Caner Çalışkan, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünden Kültür ve Turizm Uzmanı Mustafa Ekinci ve Park Dedeman Genel Müdürü Furkan Polat yer aldı. Vehbi Koç Konferans Salonundaki panele Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Murat Aydın, Prof. Dr. Selcen Yüksel Perktaş, İl Kültür ve Turizm Müdürü Abuzer Gelse, Üniversite Genel Sekreteri Doç. Dr. Mahmut Gürsoy, Üniversite akademik ve idari çalışanları ile öğrenciler katıldı. Moderatörlüğünü Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Kurumlar Sosyolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bekir Kocadaş’ın yaptığı panel, saygı duruşu ve okunan istiklal marşının akabinde başladı. Panelin açılış konuşmasını yapan İl Kültür ve Turizm Müdürü Abuzer Gelse, 2023 ve 2024 yıllarındaki Adıyaman turizm istatistiklerini paylaşarak, turizmin Adıyaman için öneminden bahsetti. 6 Şubat 2023 tarihli depremlerin Adıyaman‘daki turizm sektörüne önemli ölçüde sekte vurduğunu ifade eden Gelse, otel ve yatak sayısının yarı yarıya düştüğünün altını çizdi. Tüm olumsuzluklara rağmen turizm sektörünün çok hızlı bir toparlanma sürecine girdiğini söyleyen Gelse, Adıyaman’ın 2 Nisan 2023 tarihinde ilk turizm kafilesine ev sahipliği yaptığını belirtti. Müdür Gelse, “Otellerimizin deprem sonrası güvenli olmadığına dair kamuoyunda yer bulan söylentiler gerçeği yansıtmamaktadır. Tüm otellerimiz sürdürülebilir turizm sertifikasına sahip, fiziki anlamda da güvenli işletmelerdir. Bu olumsuz algıyı kırmamız gerekmektedir. Eşsiz bir turizm destinasyonuna sahip olan Adıyaman için bu süreçte tanıtım faaliyetleri açısında büyük önem taşıyor. Ama öncelikle bu şehrin insanlarının bu şehirdeki hazinenin farkına varması gerekir. Adıyaman’ın yeniden ayağa kalması için üç önemli parametre vardır. Bunlar; tarım, turizm ve teknoloji-sanayidir Bu parametreleri göz ardı etmeden şehir olarak elimizi taşın altına koymamız gerekmektedir” dedi. Adıyaman Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Çiğdem Sabbağ ise, turizmin gerek şehirler gerekse de yerel halk için önemine değinerek, Adıyaman’ın geleceği için turizm sektörünün canlanarak eski ivmesini yakalaması gerektiğine dikkat çekti. Konuşmaların ardından panelistler Doç. Dr. Caner Çalışkan, Mustafa Ekinci ve Furkan Polat sunumlarını gerçekleştirildi. Program sonunda panelistlere Adıyaman Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Aydın tarafından teşekkür belgesi takdim edildi.
Antalya Antalya’da meteoroloji uyardı, ekipler teyakkuza geçti Antalya Büyükşehir Belediyesi, Meteoroloji Bölge Müdürlüğü’nün Antalya ve ilçelerinde verdiği kuvvetli yağış ve fırtına uyarısından sonra teyakkuza geçti. Büyükşehir ve ASAT ekipleri, alt geçitler ile cadde ve sokaklardaki mazgalları temizlerken herhangi bir olumsuzluğa karşı nöbetçi ekipler oluşturdu. Meteoroloji Bölge Müdürlüğü’nün Antalya’da 20 Mart Cumartesi günü Antalya ve ilçelerinde verdiği kuvvetli yağış ve fırtına uyarısı üzerine Antalya Büyükşehir Belediyesi tüm birimleriyle teyakkuza geçti. Antalya Büyükşehir Belediyesi, itfaiye ekipleri başta olmak üzere, ASAT, Fen İşleri, Destek Hizmetleri, Zabıta, Park Bahçeler, Temizlik İşleri, Ulaşım, Sosyal Hizmetler gibi önemli birimler de nöbetçi ekipler oluşturuldu. Hatlar temizleniyor Hazırlık çalışmaları kapsamında, Düden Şelalesi’nde oluşabilecek bir taşkın riskine karşı Düden Çayı üzerinde tarımsal sulama için Altınova ve Güzeloba’da bulunan regülatörlerin kapakları, biriken su denize akıtıldı. Alt geçitler ve yol güzergahlarındaki mazgallarda ekipler temizlik çalışması yapıyor. 180 kişilik nöbetçi ekip oluşturuldu ASAT oluşabilecek kanalizasyon tıkanmaları ve su baskını ihbarlarına karşı acil müdahale ekiplerine ilave olarak, 180 kişilik nöbetçi ekip oluşturuldu. ASAT, şiddetli yağış uyarısına karşı kamyon, kepçe kanal açma kombine aracı, kuka yüksek basınçlı kanal açma araçlarını hazır bekletiyor. Büyükşehir Belediyesi, mazgallarda tıkanmalara sebep olabilecek poşet, pet şişe ve ağaç dallarının temizlenme noktasında ilçe belediyeleri de uyararak, gerekli çalışmaların yapılmasını istedi.