YEREL HABERLER - 24 Aralık 2011 Cumartesi 13:06

MECLİS BAŞKANINDAN ÇEVRECİLERE `HES` TEPKİSİ

A
A
A
MECLİS BAŞKANINDAN ÇEVRECİLERE `HES` TEPKİSİ

Ordu İl Genel Meclis Başkanı Engin Tekintaş, Karadeniz Bölgesi’nde Hidroelektrik Santrali (HES) yapılmasına karşı çıkan çevreci kuruluş ve platformların tepkilerine ilk kez cevap verdi. Tekintaş, "Türkiye’nin gerçekleri HES’leri zorunlu kılıyor. Çevreci kuruluşları anlıyorum ama unutmasınlar ki, antibiyotik yan tesirsiz olmaz" dedi.
Engin Tekintaş yaptığı açıklamada, Ordu İl Genel Meclisi’nin son birleşiminde Melet Irmağı üzerinde yapılacak Darıca-II HES’in imar uygulama planının onaylanması kararına çevreci kuruluşların tepki göstermesini anlayışla karşıladığını belirterek, Türkiye’nin içinde bulunduğu gerçeklerin HES’leri zorunlu kıldığına dikkat çekti. Türkiye’nin yıllık enerji ihtiyacının her yıl yüzde 10 artış gösterdiğine değinen Tekintaş, "Yani her yıl yüzde 10 daha fazla enerji üretmek zorundayız. Öncelikle bunu kabul etmemiz gerekiyor. Türkiye, bu yüzde 10 artışı karşılamak için doğalgaz, fuel-oil, kömür, petrol gibi ürünleri kullanmak zorunda kalıyor. Ancak bu ürünler hem dışarıya bağımlı hale getiriyor hem de çevreye olumsuz etki eden ürünlerden oluşuyor. Bu durumda HES’lerden enerji elde etmek bir zorunluluk haline geliyor" diye konuştu.
’ANTİBİYOTİK YAN TESİRSİZ OLMAZ"
Tekintaş, İl Genel Meclisi olarak halk adına karar verdiklerini, karar vermeden önce konuyu komisyonlara havale ettiklerini, komisyonların konu ile ilgili herkesin görüşüne başvurduğunu, tüm teknik detayları incelediğini, kurumlardan görüş aldığını, bu aşamalardan geçtikten sonra konunun Meclise geldiğini kaydederek şöyle devam etti: “Zaten HES yapacak olan kuruluşlar Bakanlıklar bünyesindeki 13 kurumdan izin almak zorundadır. Devlet, bu firmalara bir takım zorunluluklar getirmiştir. Bir kere halkın tarım ürünleri, seracılık, hayvancılık gibi ihtiyaçlarında suyu bırakmak zorundadır. Ayrıca devlet, halkın ihtiyacı olan suyu dereye bırakıyor mu bırakmıyor mu, ırmak yataklarında su kontrol hatlarından elektronik olarak denetleme yapmaktadır. Ancak çevre tahribatı oluyor mu diyecekseniz oluyor. Unutulmasın ki antibiyotik yan tesirsiz olmaz. Fakat devlet böyle durumda, firma 1 ağaç kesmişse 2 ağaç dikme zorunluluğu getiriyor. Su yataklarının değiştirilmesine karşı EPDK, DSİ gibi kuruluşlar sürekli denetleme yapmaktadır."
"KARŞI ÇIKMASINLAR, PROJE GETİRSİNLER"
Tekintaş, ’HES’lere Hayır’ demenin hata olduğunu da vurgulayarak, şöyle konuştu: "Çevrecileri anlıyorum. Çevreci kuruluşlarda amaç çevreye katkı sunmaksa, proje hazırlayıp firmaların karşısına çıkıp ’Kardeşim bu HES’i yapıyorsun ama kazandığının karşılığında Türk ekonomisine bir katkıda bulunmak, yöre insanına katkıda bulunmak zorundasın’ diye bir proje sunması lazım. Ama topyekun karşı çıkmak anlayışı doğru değildir. Karadeniz Bölgesi seller ve heyelanlarla tahrip oluyor. Yağmur yağdığında denize giden milyonlarca ton toprağın ne anlama geldiğini, erozyonun ne anlama geldiğini bu insanlara bir kez daha hatırlatmak gerektiğini düşünüyorum."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.